Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Yirmiüçüncü Lema-Tabiat Risalesi.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 227408" data-attributes="member: 1009927"><p><strong>ÜÇÜNCÜ MUHAL </strong></p><p>Bu Muhali izah edecek, bazı risalelerde beyan edilen iki misal: </p><p><strong>BİRİNCİ MİSAL:</strong> Bütün âsâr-ı medeniyetle(MEDENİYETİN ESERLERİYLE) tekmil(TAMAMLANMIŞ) ve tezyin edilmiş(SÜSLENDİRİLMİŞ), hâli bir sahrâda kurulmuş, yapılmış bir saraya gayet vahşî bir adam girmiş, içine bakmış. Binlerle muntazam (DÜZENLİ,ÖLÇÜLÜ,DENGELİ) san'atlı eşyayı görmüş. Vahşetinden, ahmaklığından, "Hariçten kimse müdahale etmeyip, o saray içinde o eşyadan birisi o sarayı müştemilâtıyla(İÇİNDEKİLERİYLE) beraber yapmıştır" diye taharrîye(ARAŞTIRMAYA) başlıyor. Hangi şeye bakıyor, o vahşetli aklı dahi kabil görmüyor ki, o şey bunları yapsın. </p><p></p><p>Sonra, o sarayın teşkilât programını(PROJESİNİ) ve mevcudat fihristesini ve idare kanunları içinde yazılı olan bir defteri görür. Çendan, elsiz ve gözsüz ve çekiçsiz olan o defter dahi, sair içindeki şeyler gibi, hiçbir kabiliyeti yoktur ki, o sarayı teşkil(OLUŞTURSUN) ve tezyin etsin(SÜSLENDİRSİN). Fakat muztar(MECBUR) kalarak, bilmecburiye,(MECBURİ OLARAK) eşya-yı âhare(DİĞER EŞYALARA) nispeten, kavânîn-i ilmiyenin(İLMİ KANUNUNLARIN) bir ünvanı olmak cihetiyle, o sarayın mecmuuna (BÜTÜNÜNE) bu defteri münasebettar gördüğünden,<strong><u> "İşte bu defterdir ki, o sarayı teşkil, tanzim ve tezyin edip bu eşyayı yapmış, takmış, yerleştirmiş" diyerek, vahşetini ahmakların, sarhoşların hezeyanına çevirmiş. </u></strong></p><p></p><p>İşte, aynen bu misal gibi, hadsiz derecede misaldeki saraydan daha muntazam, daha mükemmel ve bütün etrafı mucizâne hikmetle dolu şu saray-ı âlemin(DÜNYA SARAYININ) içine, inkâr-ı ulûhiyete(ALLAHI İNKAR ETMEYE) giden tabiiyyun fikrini taşıyan vahşî bir insan girer. Daire-i mümkinat(MÜMKİN OLANLARIN DAİRESİNİN) haricinde(DIŞINDA) olan Zât-ı Vâcibü'l-Vücudun(VARLIĞI VACİB,SABİT OLAN ALLAHIN) eser-i san'atı (SANAT ESERİ) olduğunu düşünmeyerek ve Ondan i'râz ederek(YÜZÇEVİREREK), daire-i mümkinat (MÜMKİN OLAN BU ALEMLER) içinde, kader-i İlâhînin yazar bozar bir levhası hükmünde ve kudret-i İlâhiyenin kavânîn-i icraatına(İCRAAT KANUNLARINA) tebeddül(HALDEN HALE) ve tagayyür eden(DEĞİŞEN) bir defteri olabilen ve pek yanlış ve hata olarak "tabiat" namı verilen bir mecmua-i kavânîn-i âdât-ı İlâhiye(ALLAHIN ADET KANUNLARININ TÜMÜ) ve bir fihriste-i san'at-ı Rabbâniyeyi(RABBANİ SANATLARIN FİHRİSTESİNİ) görür. Ve der ki: "Madem bu eşya bir sebep ister. Hiçbir şeyin bu defter gibi münasebeti görünmüyor. Çendan hiçbir cihetle akıl kabul etmez ki, gözsüz, şuursuz, kudretsiz bu defter, rububiyet-i mutlakanın işi olan ve hadsiz bir kudreti iktiza eden icadı yapamaz. Fakat madem Sâni-i Kadîmi(ALLAHI) kabul etmiyorum; öyleyse, en münasibi, 'Bu defter bunu yapmış ve yapar' diyeceğim" der.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 227408, member: 1009927"] [B]ÜÇÜNCÜ MUHAL [/B] Bu Muhali izah edecek, bazı risalelerde beyan edilen iki misal: [B]BİRİNCİ MİSAL:[/B] Bütün âsâr-ı medeniyetle(MEDENİYETİN ESERLERİYLE) tekmil(TAMAMLANMIŞ) ve tezyin edilmiş(SÜSLENDİRİLMİŞ), hâli bir sahrâda kurulmuş, yapılmış bir saraya gayet vahşî bir adam girmiş, içine bakmış. Binlerle muntazam (DÜZENLİ,ÖLÇÜLÜ,DENGELİ) san'atlı eşyayı görmüş. Vahşetinden, ahmaklığından, "Hariçten kimse müdahale etmeyip, o saray içinde o eşyadan birisi o sarayı müştemilâtıyla(İÇİNDEKİLERİYLE) beraber yapmıştır" diye taharrîye(ARAŞTIRMAYA) başlıyor. Hangi şeye bakıyor, o vahşetli aklı dahi kabil görmüyor ki, o şey bunları yapsın. Sonra, o sarayın teşkilât programını(PROJESİNİ) ve mevcudat fihristesini ve idare kanunları içinde yazılı olan bir defteri görür. Çendan, elsiz ve gözsüz ve çekiçsiz olan o defter dahi, sair içindeki şeyler gibi, hiçbir kabiliyeti yoktur ki, o sarayı teşkil(OLUŞTURSUN) ve tezyin etsin(SÜSLENDİRSİN). Fakat muztar(MECBUR) kalarak, bilmecburiye,(MECBURİ OLARAK) eşya-yı âhare(DİĞER EŞYALARA) nispeten, kavânîn-i ilmiyenin(İLMİ KANUNUNLARIN) bir ünvanı olmak cihetiyle, o sarayın mecmuuna (BÜTÜNÜNE) bu defteri münasebettar gördüğünden,[B][U] "İşte bu defterdir ki, o sarayı teşkil, tanzim ve tezyin edip bu eşyayı yapmış, takmış, yerleştirmiş" diyerek, vahşetini ahmakların, sarhoşların hezeyanına çevirmiş. [/U][/B] İşte, aynen bu misal gibi, hadsiz derecede misaldeki saraydan daha muntazam, daha mükemmel ve bütün etrafı mucizâne hikmetle dolu şu saray-ı âlemin(DÜNYA SARAYININ) içine, inkâr-ı ulûhiyete(ALLAHI İNKAR ETMEYE) giden tabiiyyun fikrini taşıyan vahşî bir insan girer. Daire-i mümkinat(MÜMKİN OLANLARIN DAİRESİNİN) haricinde(DIŞINDA) olan Zât-ı Vâcibü'l-Vücudun(VARLIĞI VACİB,SABİT OLAN ALLAHIN) eser-i san'atı (SANAT ESERİ) olduğunu düşünmeyerek ve Ondan i'râz ederek(YÜZÇEVİREREK), daire-i mümkinat (MÜMKİN OLAN BU ALEMLER) içinde, kader-i İlâhînin yazar bozar bir levhası hükmünde ve kudret-i İlâhiyenin kavânîn-i icraatına(İCRAAT KANUNLARINA) tebeddül(HALDEN HALE) ve tagayyür eden(DEĞİŞEN) bir defteri olabilen ve pek yanlış ve hata olarak "tabiat" namı verilen bir mecmua-i kavânîn-i âdât-ı İlâhiye(ALLAHIN ADET KANUNLARININ TÜMÜ) ve bir fihriste-i san'at-ı Rabbâniyeyi(RABBANİ SANATLARIN FİHRİSTESİNİ) görür. Ve der ki: "Madem bu eşya bir sebep ister. Hiçbir şeyin bu defter gibi münasebeti görünmüyor. Çendan hiçbir cihetle akıl kabul etmez ki, gözsüz, şuursuz, kudretsiz bu defter, rububiyet-i mutlakanın işi olan ve hadsiz bir kudreti iktiza eden icadı yapamaz. Fakat madem Sâni-i Kadîmi(ALLAHI) kabul etmiyorum; öyleyse, en münasibi, 'Bu defter bunu yapmış ve yapar' diyeceğim" der. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Yirmiüçüncü Lema-Tabiat Risalesi.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst