Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250154" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirminci Söz - Sayfa 352</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Cenâb-ı Hak, şu âyetlerin lisan-ı remziyle mânen diyor ki: “Ey insanlar! Bana tam abd olan bir hemcinsinize, onun nübüvvetinin ismetine ve saltanatının tam adaletine medar olmak için, mülkümdeki muazzam mahlûkatı ona musahhar edip konuşturuyorum ve cünûdumdan ve hayvânâtımdan çoğunu ona hizmetkâr veriyorum. Öyle ise, herbirinize de madem gök ve yer ve dağlar hamlinden çekindiği bir emanet-i kübrâyı<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> tevdi etmişim, halife-i zemin olmak istidadını vermişim. Şu mahlûkatın da dizginleri kimin elindeyse, Ona râm olmanız lâzımdır—tâ Onun mülkündeki mahlûklar da size râm olabilsin ve onların dizginleri elinde olan Zâtın namına elde edebilseniz ve istidatlarınıza lâyık makama çıksanız.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">“Madem hakikat böyledir. Mânâsız bir eğlence hükmünde olan fonoğraf işlettirmek, güvercinlerle oynamak, mektup postacılığı yapmak, papağanları konuşturmaya bedel, en hoş, en yüksek, en ulvî bir eğlence-i mâsumâneye çalış ki, dağlar sana Dâvudvâri birer muazzam fonoğraf olabilsin; ve hava-i nesimînin dokunmasıyla eşcar ve nebatattan birer tel-i musikî gibi nağamât-ı zikriye kulağına gelsin; ve dağ, binler dilleriyle tesbihat yapan bir acâibü’l-mahlûkat mahiyetini göstersin; ve ekser kuşlar, hüdhüd-ü Süleymânî gibi birer mûnis arkadaş veya mutî birer hizmetkâr suretini giysin. Hem seni eğlendirsin, hem müstaid olduğun kemâlâta da seni şevk ile sevk etsin. Öteki lehviyat gibi, insaniyetin iktiza ettiği makamdan seni düşürtmesin.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem meselâ, Hazret-i İbrahim Aleyhisselâmın bir mu’cizesi hakkında olan</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"> قُلْنَا يَا نَارُ كوُنِى بَرْداً وَسَلاَماً عَلٰۤى اِبْرهِيمَ</span></span> âyetinde üç işaret-i lâtife var.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Birincisi:</em> </strong>Ateş dahi, sair esbâb-ı tabiiye gibi, kendi keyfiyle, tabiatıyla, körü körüne hareket etmiyor. Belki emir tahtında bir vazife yapıyor ki, Hazret-i İbrahim’i (aleyhisselâm) yakmadı; ve ona “yakma!” emrediliyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Ahzâb Sûresi, 33:72.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Ey ateş,’ dedik, ‘İbrahim için serin ve selâmetli ol.” Enbiyâ Sûresi, 21:69.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Aleyhisselâm</strong>: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Dâvudvâri</strong>: Hz. Dâvud gibi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hazret-i İbrahim</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>abd</strong>: kul (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acâibü’l-mahlûkat</strong>: yaratılmışların şaşırtıcı, hayret verici halleri (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>belki</strong>: aslında, gerçekte</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cünûd</strong>: askerler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: pek çok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emanet-i kübrâ</strong>: en büyük emanet, halifelik (bk. e-m-n; k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emir tahtında</strong>: emir altında</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esbâb-ı tabiiye</strong>: doğal sebepler (bk. s-b-b; ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eğlence-i mâsumâne</strong>: mâsumca, günahsız eğlence</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşcar</strong>: ağaçlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fonoğraf</strong>: Gromofonun ilk şekli, ses cihazı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>halife-i zemin</strong>: yeryüzü halifesi (bk. ḫ-l-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haml</strong>: yüklenme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hava-i nesimî</strong>: hoş ve hafif rüzgar havası</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hizmetkâr</strong>: hizmetçi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüdhüd-ü Süleymânî</strong>: Hz. Süleyman’ın haberleşme vasıtası olarak kullandığı kuş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza etmek</strong>: gerektirmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ismet</strong>: günahsızlık, masumluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>işaret-i lâtife</strong>: güzel, hoş işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lehviyat</strong>: eğlenceler, oyunlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı remz</strong>: işaret dili</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: özellik, nitelik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medar</strong>: sebep, vesile</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muazzam</strong>: çok büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musahhar etmek</strong>: boyun eğdirmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mutî</strong>: itaat eden</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânen</strong>: mânevî olarak (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mûnis</strong>: dost, canayakın</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mülk</strong>: hükmedilen yer, sahip olunan şey (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müstaid</strong>: istidatlı, kabiliyetli (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nağamât-ı zikriye</strong>: zikir nağmeleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebatat</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nübüvvet</strong>: peygamberlik (bk. n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>râm olmak</strong>: boyun eğmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saltanat</strong>: sultanlık, egemenlik (bk. s-l-ṭ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiat</strong>: doğallık, yaratılış (bk. ṭ-b-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tel-i musikî</strong>: musiki teli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbihat</strong>: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevdi etmek</strong>: emanet etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şevk</strong>: şiddetli arzu ve istek</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250154, member: 1"] [b]Yirminci Söz - Sayfa 352[/b] [FONT=Tahoma]İşte, Cenâb-ı Hak, şu âyetlerin lisan-ı remziyle mânen diyor ki: “Ey insanlar! Bana tam abd olan bir hemcinsinize, onun nübüvvetinin ismetine ve saltanatının tam adaletine medar olmak için, mülkümdeki muazzam mahlûkatı ona musahhar edip konuşturuyorum ve cünûdumdan ve hayvânâtımdan çoğunu ona hizmetkâr veriyorum. Öyle ise, herbirinize de madem gök ve yer ve dağlar hamlinden çekindiği bir emanet-i kübrâyı[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] tevdi etmişim, halife-i zemin olmak istidadını vermişim. Şu mahlûkatın da dizginleri kimin elindeyse, Ona râm olmanız lâzımdır—tâ Onun mülkündeki mahlûklar da size râm olabilsin ve onların dizginleri elinde olan Zâtın namına elde edebilseniz ve istidatlarınıza lâyık makama çıksanız. [/FONT] [FONT=Tahoma]“Madem hakikat böyledir. Mânâsız bir eğlence hükmünde olan fonoğraf işlettirmek, güvercinlerle oynamak, mektup postacılığı yapmak, papağanları konuşturmaya bedel, en hoş, en yüksek, en ulvî bir eğlence-i mâsumâneye çalış ki, dağlar sana Dâvudvâri birer muazzam fonoğraf olabilsin; ve hava-i nesimînin dokunmasıyla eşcar ve nebatattan birer tel-i musikî gibi nağamât-ı zikriye kulağına gelsin; ve dağ, binler dilleriyle tesbihat yapan bir acâibü’l-mahlûkat mahiyetini göstersin; ve ekser kuşlar, hüdhüd-ü Süleymânî gibi birer mûnis arkadaş veya mutî birer hizmetkâr suretini giysin. Hem seni eğlendirsin, hem müstaid olduğun kemâlâta da seni şevk ile sevk etsin. Öteki lehviyat gibi, insaniyetin iktiza ettiği makamdan seni düşürtmesin.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem meselâ, Hazret-i İbrahim Aleyhisselâmın bir mu’cizesi hakkında olan [/FONT] [FONT=Tahoma][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] قُلْنَا يَا نَارُ كوُنِى بَرْداً وَسَلاَماً عَلٰۤى اِبْرهِيمَ[/SIZE][/FONT] âyetinde üç işaret-i lâtife var. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I]Birincisi:[/I] [/B]Ateş dahi, sair esbâb-ı tabiiye gibi, kendi keyfiyle, tabiatıyla, körü körüne hareket etmiyor. Belki emir tahtında bir vazife yapıyor ki, Hazret-i İbrahim’i (aleyhisselâm) yakmadı; ve ona “yakma!” emrediliyor. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Ahzâb Sûresi, 33:72. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] “Ey ateş,’ dedik, ‘İbrahim için serin ve selâmetli ol.” Enbiyâ Sûresi, 21:69.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Aleyhisselâm[/B]: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Dâvudvâri[/B]: Hz. Dâvud gibi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hazret-i İbrahim[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]abd[/B]: kul (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]acâibü’l-mahlûkat[/B]: yaratılmışların şaşırtıcı, hayret verici halleri (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]belki[/B]: aslında, gerçekte[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cünûd[/B]: askerler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: pek çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]emanet-i kübrâ[/B]: en büyük emanet, halifelik (bk. e-m-n; k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emir tahtında[/B]: emir altında[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esbâb-ı tabiiye[/B]: doğal sebepler (bk. s-b-b; ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]eğlence-i mâsumâne[/B]: mâsumca, günahsız eğlence[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eşcar[/B]: ağaçlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fonoğraf[/B]: Gromofonun ilk şekli, ses cihazı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]halife-i zemin[/B]: yeryüzü halifesi (bk. ḫ-l-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haml[/B]: yüklenme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hava-i nesimî[/B]: hoş ve hafif rüzgar havası[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hizmetkâr[/B]: hizmetçi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hüdhüd-ü Süleymânî[/B]: Hz. Süleyman’ın haberleşme vasıtası olarak kullandığı kuş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza etmek[/B]: gerektirmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ismet[/B]: günahsızlık, masumluk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]işaret-i lâtife[/B]: güzel, hoş işaret[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lehviyat[/B]: eğlenceler, oyunlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı remz[/B]: işaret dili[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet[/B]: özellik, nitelik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]medar[/B]: sebep, vesile[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muazzam[/B]: çok büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]musahhar etmek[/B]: boyun eğdirmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mutî[/B]: itaat eden[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mânen[/B]: mânevî olarak (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mûnis[/B]: dost, canayakın[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mülk[/B]: hükmedilen yer, sahip olunan şey (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müstaid[/B]: istidatlı, kabiliyetli (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nağamât-ı zikriye[/B]: zikir nağmeleri[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebatat[/B]: bitkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nübüvvet[/B]: peygamberlik (bk. n-b-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]râm olmak[/B]: boyun eğmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saltanat[/B]: sultanlık, egemenlik (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tabiat[/B]: doğallık, yaratılış (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tel-i musikî[/B]: musiki teli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesbihat[/B]: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tevdi etmek[/B]: emanet etmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulvî[/B]: yüce[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şevk[/B]: şiddetli arzu ve istek[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst