Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249998" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirminci Söz - Sayfa 347</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">evâmir-i tekvîniyeme itaat etseniz, o hikmet ve o san’at size de verilebilir. Mürur-u zamanla yetişir ve yanaşabilirsiniz.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, beşerin san’at cihetinde en ileri gitmesi ve maddî kuvvet cihetinde en mühim iktidar elde etmesi, telyîn-i hadid iledir ve izâbe-i nuhas iledir. Âyette nuhas “kıtr” ile tabir edilmiş. Şu âyetler, umum nev-i beşerin nazarını şu hakikate çeviriyor ve şu hakikatin ne kadar ehemmiyetli olduğunu takdir etmeyen eski zaman insanlarına ve şimdiki tembellerine şiddetle ihtar ediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem meselâ, Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm taht-ı Belkıs’ı yanına celb etmek için vezirlerinden bir âlim-i ilm-i celp dedi, “Gözünüzü açıp kapayıncaya kadar sizin yanınızda o tahtı hazır ederim” olan hadise-i harikaya delâlet eden şu âyet:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">قَالَ الَّذِى عِنْدَهُ عِلْمٌ مِنَ اْلكِتَابِ اَنَا اٰتِيكَ بِهِ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَ فَلَمَّا رَاٰهُ مُسْتَقِرًّا عِنْدَهُ</span></span> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ilh., işaret ediyor ki, uzak mesafelerden eşyayı aynen veya sureten ihzar etmek mümkündür. Hem vakidir ki, risaletiyle beraber saltanatla müşerref olan Hazret‑i Süleyman Aleyhisselâm, hem mâsumiyetine, hem de adaletine medar olmak için pek geniş olan aktâr-ı memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvâlini görmek ve dertlerini işitmek, bir mu’cize suretinde Cenâb-ı Hak ihsan etmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek Cenâb-ı Hakka itimat edip Süleyman Aleyhisselâmın lisan-ı ismetiyle istediği gibi, o da lisan-ı istidadıyla Cenâb-ı Haktan istese ve kavânîn-i âdetine ve inâyetine tevfik-i hareket etse, ona dünya bir şehir hükmüne geçebilir. Demek taht-ı Belkıs Yemen’de iken, Şam’da aynıyla veyahut suretiyle hazır olmuştur, görülmüştür. Elbette taht etrafındaki adamların suretleriyle beraber sesleri de işitilmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, uzak mesafede celb-i surete ve savta haşmetli bir surette işaret ediyor ve mânen diyor: Ey ehl-i saltanat! Adalet-i tamme yapmak isterseniz, Süleymanvâri,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Semâvî kitapların esrarına vakıf bir âlim, ‘Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm’ dedi.” Neml Sûresi, 27:40.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Aleyhisselâm</strong>: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hazret-i Süleyman</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Süleymanvâri</strong>: Hz. Süleymân gibi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Yemen</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>adalet-i tamme</strong>: tam ve eksiksiz adalet (bk. a-d-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahvâl</strong>: haller, durumlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aktâr-ı memleket</strong>: ülkenin her yanı (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celb etmek</strong>: çekmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celb-i suret ve savt</strong>: görüntü ve sesi nakletmek (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: işaret etme, delil olma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i saltanat</strong>: sultanlar, idareciler (bk. s-l-ṭ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir-i tekvîniye</strong>: yaratılışa ait kurallar (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadise-i harika</strong>: harika olay</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşmet</strong>: görkem, heybet</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihsan etmek</strong>: bağışlamak (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtar</strong>: uyarma, ikaz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihzar</strong>: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inâyet</strong>: yardım (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izâbe-i nuhas</strong>: bakırın eritilmesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavânîn-i âdet</strong>: Allah’ın kâinata koyduğu tabiat kanunları (bk. ḳ-n-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıtr</strong>: erimiş bakır</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı ismet</strong>: günahsızlık dili</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı istidat</strong>: kabiliyet dili (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medar</strong>: sebep, vesile</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muttali olmak</strong>: haberdar olmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânen</strong>: mânevî olarak (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mürur-u zaman</strong>: zamanın geçmesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşerref olmak</strong>: şereflenmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar</strong>: dikkat (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuhas</strong>: bakır</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>raiyet</strong>: halk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>risalet</strong>: peygamberlik (bk. r-s-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saltanat</strong>: sultanlık, egemenlik (bk. s-l-ṭ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taht-ı Belkıs</strong>: Belkıs’ın tahtı (bk. bilgiler – Belkıs)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telyîn-i hadid</strong>: demirin yumuşatılması</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevfik-i hareket etmek</strong>: uygun davranmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün, genel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vaki</strong>: olmuş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlim-i ilm-i celp</strong>: eşyayı çekip yanına getirme ilmine sahip âlim (bk. a-l-m)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249998, member: 1"] [b]Yirminci Söz - Sayfa 347[/b] [FONT=Tahoma]evâmir-i tekvîniyeme itaat etseniz, o hikmet ve o san’at size de verilebilir. Mürur-u zamanla yetişir ve yanaşabilirsiniz.” [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, beşerin san’at cihetinde en ileri gitmesi ve maddî kuvvet cihetinde en mühim iktidar elde etmesi, telyîn-i hadid iledir ve izâbe-i nuhas iledir. Âyette nuhas “kıtr” ile tabir edilmiş. Şu âyetler, umum nev-i beşerin nazarını şu hakikate çeviriyor ve şu hakikatin ne kadar ehemmiyetli olduğunu takdir etmeyen eski zaman insanlarına ve şimdiki tembellerine şiddetle ihtar ediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem meselâ, Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm taht-ı Belkıs’ı yanına celb etmek için vezirlerinden bir âlim-i ilm-i celp dedi, “Gözünüzü açıp kapayıncaya kadar sizin yanınızda o tahtı hazır ederim” olan hadise-i harikaya delâlet eden şu âyet: [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]قَالَ الَّذِى عِنْدَهُ عِلْمٌ مِنَ اْلكِتَابِ اَنَا اٰتِيكَ بِهِ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَ فَلَمَّا رَاٰهُ مُسْتَقِرًّا عِنْدَهُ[/SIZE][/FONT] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] ilh., işaret ediyor ki, uzak mesafelerden eşyayı aynen veya sureten ihzar etmek mümkündür. Hem vakidir ki, risaletiyle beraber saltanatla müşerref olan Hazret‑i Süleyman Aleyhisselâm, hem mâsumiyetine, hem de adaletine medar olmak için pek geniş olan aktâr-ı memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvâlini görmek ve dertlerini işitmek, bir mu’cize suretinde Cenâb-ı Hak ihsan etmiştir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek Cenâb-ı Hakka itimat edip Süleyman Aleyhisselâmın lisan-ı ismetiyle istediği gibi, o da lisan-ı istidadıyla Cenâb-ı Haktan istese ve kavânîn-i âdetine ve inâyetine tevfik-i hareket etse, ona dünya bir şehir hükmüne geçebilir. Demek taht-ı Belkıs Yemen’de iken, Şam’da aynıyla veyahut suretiyle hazır olmuştur, görülmüştür. Elbette taht etrafındaki adamların suretleriyle beraber sesleri de işitilmiştir. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, uzak mesafede celb-i surete ve savta haşmetli bir surette işaret ediyor ve mânen diyor: Ey ehl-i saltanat! Adalet-i tamme yapmak isterseniz, Süleymanvâri, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Semâvî kitapların esrarına vakıf bir âlim, ‘Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm’ dedi.” Neml Sûresi, 27:40.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Aleyhisselâm[/B]: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun (bk. s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hazret-i Süleyman[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Süleymanvâri[/B]: Hz. Süleymân gibi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Yemen[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]adalet-i tamme[/B]: tam ve eksiksiz adalet (bk. a-d-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ahvâl[/B]: haller, durumlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]aktâr-ı memleket[/B]: ülkenin her yanı (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celb etmek[/B]: çekmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]celb-i suret ve savt[/B]: görüntü ve sesi nakletmek (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: işaret etme, delil olma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i saltanat[/B]: sultanlar, idareciler (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir-i tekvîniye[/B]: yaratılışa ait kurallar (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadise-i harika[/B]: harika olay[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşmet[/B]: görkem, heybet[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihsan etmek[/B]: bağışlamak (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihtar[/B]: uyarma, ikaz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihzar[/B]: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]inâyet[/B]: yardım (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]izâbe-i nuhas[/B]: bakırın eritilmesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kavânîn-i âdet[/B]: Allah’ın kâinata koyduğu tabiat kanunları (bk. ḳ-n-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kıtr[/B]: erimiş bakır[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı ismet[/B]: günahsızlık dili[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı istidat[/B]: kabiliyet dili (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]medar[/B]: sebep, vesile[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muttali olmak[/B]: haberdar olmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mânen[/B]: mânevî olarak (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mürur-u zaman[/B]: zamanın geçmesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müşerref olmak[/B]: şereflenmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar[/B]: dikkat (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insanlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuhas[/B]: bakır[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]raiyet[/B]: halk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]risalet[/B]: peygamberlik (bk. r-s-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saltanat[/B]: sultanlık, egemenlik (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]taht-ı Belkıs[/B]: Belkıs’ın tahtı (bk. bilgiler – Belkıs)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]telyîn-i hadid[/B]: demirin yumuşatılması[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tevfik-i hareket etmek[/B]: uygun davranmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün, genel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vaki[/B]: olmuş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlim-i ilm-i celp[/B]: eşyayı çekip yanına getirme ilmine sahip âlim (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst