Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249987" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirminci Söz - Sayfa 340</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem birinci fıkrada diyor:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"> وَاِنَّ مِنَ اْلحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ اْلاَنْهَار</span></span> Bu fıkra ile, dağlardan nebean eden Nil-i mübarek, Dicle ve Fırat gibi ırmakları hatırlatmakla, taşların evâmir-i tekvîniyeye karşı ne kadar hârikanümâ ve mu’cizevâri bir surette mazhar ve musahhar olduğunu ifham eder. Ve onunla böyle bir mânâyı müteyakkız kalblere veriyor ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şöyle azîm ırmakların, elbette mümkün değil, şu dağlar hakikî menbaları olsun. Çünkü, faraza o dağlar tamamen su kesilse ve mahrutî birer havuz olsalar, o büyük nehirlerin şöyle sür’atli ve kesretli cereyanlarına, muvazeneyi kaybetmeden, birkaç ay ancak dayanabilirler. Ve o kesretli masarife karşı, galiben bir metre kadar toprakta nüfuz eden yağmur, kâfi varidat olamaz. Demek ki, şu enhârın nebeanları, âdi ve tabiî ve tesadüfî bir iş değildir. Belki pek harika bir surette, Fâtır-ı Zülcelâl onları sırf hazine-i gaybdan akıttırıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bu sırra işareten, bu mânâyı ifade için, hadiste rivâyet ediliyor ki, “O üç nehrin herbirine Cennetten birer katre her vakit damlıyor; ve ondan bereketlidirler.” Hem bir rivâyette denilmiş ki: “Şu üç nehrin menbaları Cennettendir.”<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> Şu rivâyetin hakikati şudur ki: Madem esbab-ı maddiye, şunların bu derece kesretli nebeânına kabil değildir. Elbette menbaları bir âlem-i gaybdadır ve gizli bir hazine-i rahmetten gelir ki, masarifle varidatın muvazenesi devam eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Kur’ân-ı Hakîm şu mânâyı ihtarla şöyle bir ders veriyor ki, der:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ey Benî İsrail ve ey benî Âdem! Kalb katılığı ve kasavetinizle öyle bir Zât-ı Zülcelâlin evâmirine karşı itaatsizlik ediyorsunuz ve öyle bir Şems-i Sermedînin ziya-yı marifetine gafletle gözlerinizi yumuyorsunuz ki, Mısır’ınızı cennet suretine çeviren Nil-i mübarek gibi koca nehirleri âdi, câmid taşların ağızlarından akıtıp mu’cizât-ı kudretini, şevâhid-i vahdâniyetini o koca nehirlerin kuvvet ve</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Taşlardan öyleleri var ki, bağrından nehirler çağlar.” Bakara Sûresi: 2:74.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. <em>Müslim</em>, Cennet: 26; <em>Müsned</em>, 2:289, 440; el-Münâvî, <em>Feyzü’l-Kadîr</em>, 5:381.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Benî İsrail</strong>: İsrailoğulları, Yahudiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Dicle</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet sahibi ve benzersiz şeyleri üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fırat</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Nil-i mübarek</strong>: (bk. bilgiler – Nil Nehri)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azîm</strong>: çok büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>benî Âdem</strong>: Âdemoğulları, insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cereyan</strong>: akım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız, sert, katı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enhâr</strong>: nehirler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esbab-ı maddiye</strong>: maddî sebepler (bk. s-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir</strong>: emirler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir-i tekvîniye</strong>: yaratılışa ait emirler (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>faraza</strong>: varsayalım ki</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıkra</strong>: kısım, bölüm</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaflet</strong>: umursamazlık, duyarsızlık (bk. ğ-f-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>galiben</strong>: çoğunlukla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, esas (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>harikanümâ</strong>: harikalı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i gayb</strong>: görünmeyen hazine (bk. ğ-y-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i rahmet</strong>: rahmet hazinesi (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ifham</strong>: anlatma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtar</strong>: hatırlatma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabil</strong>: mümkün</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kasavet</strong>: katılık, sertlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>katre</strong>: damla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahrutî</strong>: koni şeklinde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masarif</strong>: masraflar, giderler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menba</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musahhar</strong>: boyun eğmiş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene</strong>: denge (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizevâri</strong>: mu’cize gibi (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizât-ı kudret</strong>: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteyakkız</strong>: uyanık ve dikkatli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebean etme</strong>: yerden çıkma, kaynama</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nüfuz etme</strong>: içe geçme, işleme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rivâyet</strong>: Peygamberimizden duyulan şeylerin nakledilmesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiî</strong>: doğal (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesadüfî</strong>: tesadüfen, rastgele</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>varidat</strong>: gelirler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya-yı marifet</strong>: Allah’ı tanıma ve bilme ışığı (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, sıradan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i gayb</strong>: görünmeyen âlem (bk. a-l-m; ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Şems-i Sermed</strong>: Ebedî Güneş; bu tabir, her şeyi nurlandıran Allah için benzetme olarak kullanılır</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şevâhid-i vahdâniyet</strong>: Allah’ın birliğinin şahitleri (bk. ş-h-d; v-ḥ-d)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249987, member: 1"] [b]Yirminci Söz - Sayfa 340[/b] [FONT=Tahoma]Hem birinci fıkrada diyor: [/FONT] [FONT=Tahoma][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] وَاِنَّ مِنَ اْلحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنْهُ اْلاَنْهَار[/SIZE][/FONT] Bu fıkra ile, dağlardan nebean eden Nil-i mübarek, Dicle ve Fırat gibi ırmakları hatırlatmakla, taşların evâmir-i tekvîniyeye karşı ne kadar hârikanümâ ve mu’cizevâri bir surette mazhar ve musahhar olduğunu ifham eder. Ve onunla böyle bir mânâyı müteyakkız kalblere veriyor ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Şöyle azîm ırmakların, elbette mümkün değil, şu dağlar hakikî menbaları olsun. Çünkü, faraza o dağlar tamamen su kesilse ve mahrutî birer havuz olsalar, o büyük nehirlerin şöyle sür’atli ve kesretli cereyanlarına, muvazeneyi kaybetmeden, birkaç ay ancak dayanabilirler. Ve o kesretli masarife karşı, galiben bir metre kadar toprakta nüfuz eden yağmur, kâfi varidat olamaz. Demek ki, şu enhârın nebeanları, âdi ve tabiî ve tesadüfî bir iş değildir. Belki pek harika bir surette, Fâtır-ı Zülcelâl onları sırf hazine-i gaybdan akıttırıyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bu sırra işareten, bu mânâyı ifade için, hadiste rivâyet ediliyor ki, “O üç nehrin herbirine Cennetten birer katre her vakit damlıyor; ve ondan bereketlidirler.” Hem bir rivâyette denilmiş ki: “Şu üç nehrin menbaları Cennettendir.”[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] Şu rivâyetin hakikati şudur ki: Madem esbab-ı maddiye, şunların bu derece kesretli nebeânına kabil değildir. Elbette menbaları bir âlem-i gaybdadır ve gizli bir hazine-i rahmetten gelir ki, masarifle varidatın muvazenesi devam eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, Kur’ân-ı Hakîm şu mânâyı ihtarla şöyle bir ders veriyor ki, der: [/FONT] [FONT=Tahoma]Ey Benî İsrail ve ey benî Âdem! Kalb katılığı ve kasavetinizle öyle bir Zât-ı Zülcelâlin evâmirine karşı itaatsizlik ediyorsunuz ve öyle bir Şems-i Sermedînin ziya-yı marifetine gafletle gözlerinizi yumuyorsunuz ki, Mısır’ınızı cennet suretine çeviren Nil-i mübarek gibi koca nehirleri âdi, câmid taşların ağızlarından akıtıp mu’cizât-ı kudretini, şevâhid-i vahdâniyetini o koca nehirlerin kuvvet ve [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Taşlardan öyleleri var ki, bağrından nehirler çağlar.” Bakara Sûresi: 2:74. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. [I]Müslim[/I], Cennet: 26; [I]Müsned[/I], 2:289, 440; el-Münâvî, [I]Feyzü’l-Kadîr[/I], 5:381.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Benî İsrail[/B]: İsrailoğulları, Yahudiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Dicle[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet sahibi ve benzersiz şeyleri üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Fırat[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Nil-i mübarek[/B]: (bk. bilgiler – Nil Nehri)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azîm[/B]: çok büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]benî Âdem[/B]: Âdemoğulları, insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cereyan[/B]: akım[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]câmid[/B]: cansız, sert, katı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enhâr[/B]: nehirler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esbab-ı maddiye[/B]: maddî sebepler (bk. s-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir[/B]: emirler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir-i tekvîniye[/B]: yaratılışa ait emirler (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]faraza[/B]: varsayalım ki[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fıkra[/B]: kısım, bölüm[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gaflet[/B]: umursamazlık, duyarsızlık (bk. ğ-f-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]galiben[/B]: çoğunlukla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, esas (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]harikanümâ[/B]: harikalı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i gayb[/B]: görünmeyen hazine (bk. ğ-y-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i rahmet[/B]: rahmet hazinesi (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ifham[/B]: anlatma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtar[/B]: hatırlatma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kabil[/B]: mümkün[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kasavet[/B]: katılık, sertlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]katre[/B]: damla[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahrutî[/B]: koni şeklinde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]masarif[/B]: masraflar, giderler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]menba[/B]: kaynak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]musahhar[/B]: boyun eğmiş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene[/B]: denge (bk. v-z-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizevâri[/B]: mu’cize gibi (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizât-ı kudret[/B]: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteyakkız[/B]: uyanık ve dikkatli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebean etme[/B]: yerden çıkma, kaynama[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nüfuz etme[/B]: içe geçme, işleme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rivâyet[/B]: Peygamberimizden duyulan şeylerin nakledilmesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabiî[/B]: doğal (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesadüfî[/B]: tesadüfen, rastgele[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]varidat[/B]: gelirler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziya-yı marifet[/B]: Allah’ı tanıma ve bilme ışığı (bk. a-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âdi[/B]: basit, sıradan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i gayb[/B]: görünmeyen âlem (bk. a-l-m; ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Şems-i Sermed[/B]: Ebedî Güneş; bu tabir, her şeyi nurlandıran Allah için benzetme olarak kullanılır[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şevâhid-i vahdâniyet[/B]: Allah’ın birliğinin şahitleri (bk. ş-h-d; v-ḥ-d)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst