Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Yedinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 264523" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Yedinci Söz - Sayfa 667</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">ucbe, fahre girmemek için bu terkleri düşünmemektir. Demek hakikî marifetullah ve kemâlât-ı insaniye terk-i mâsivâ ile olur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Elcevap: </strong>Eğer insan yalnız bir kalbden ibaret olsaydı, bütün mâsivâyı terk, hattâ esmâ ve sıfâtı dahi bırakmak, yalnız Cenâb-ı Hakkın zâtına rapt-ı kalb etmek lâzım gelirdi. Fakat insanın akıl, ruh, sır, nefis gibi, pek çok vazifedar letâifi ve hasseleri vardır. İnsan-ı kâmil odur ki, bütün o letâifi, kendilerine mahsus ayrı ayrı tarik-i ubûdiyette hakikat cânibine sevk etmekle, Sahâbe gibi geniş bir dairede, zengin bir surette, kalb bir kumandan gibi, letâif askerleriyle kahramanâne maksada yürüsün. Yoksa, kalb, yalnız kendini kurtarmak için askerini bırakıp tek başıyla gitmek, medar-ı iftihar değil, belki netice-i ıztırardır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Dördüncü sual: </strong>Sahâbelere karşı iddia-yı rüçhan nereden çıkıyor? Kim çıkarıyor? Şu zamanda bu meseleyi medar-ı bahs etmek nedendir? Hem müçtehidîn-i izâma karşı müsâvat dâvâ etmek neden ileri geliyor?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Elcevap: </strong>Şu meseleyi söyleyen iki kısımdır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bir kısmı, sâfi ehl-i diyanet ve ehl-i ilimdir ki, bazı ehâdisi görmüşler; şu zamanda ehl-i takvâ ve salâhati teşvik ve terğib için öyle mebhaslar açıyorlar. Bu kısma karşı sözümüz yok. Zaten onlar azdırlar; çabuk da intibaha gelirler.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Diğer kısım ise, gayet müthiş, mağrur insanlardır ki, mezhepsizliklerini, müçtehidîn-i izâma müsâvat dâvâsı altında neşretmek istiyorlar ve dinsizliklerini, Sahâbeye karşı müsâvat dâvâsı altında icra etmek istiyorlar. Çünkü, evvelen, o ehl-i dalâlet, sefâhete girmiş, sefâhete tiryaki olmuş. Sefâhete mâni olan tekâlif‑i şer’iyeyi yapamıyor. Kendine bir bahane bulmak için der ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">“Şu mesâil, içtihadiyedirler. O mesâilde mezhepler birbirine muhalif gidiyor. Hem onlar da bizim gibi insanlardır; hata edebilirler. Öyle ise biz de onlar gibi içtihad ederiz, istediğimiz gibi ibadetimizi yaparız. Onlara tâbi olmaya ne mecburiyetimiz var?”</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sahâbe</strong>: Peygamberimizi (a.s.m.) dünya gözüyle görüp onun yolundan giden Müslümanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cânib</strong>: yön, taraf</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehl-i dalâlet</strong>: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehl-i diyanet</strong>: dindar insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehl-i ilim</strong>: ilim ehli, âlimler (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehl-i takvâ ve salâhat</strong>: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan ve dindarlıkta çok ileri olan kimseler (bk. v-ḳ-y; ṣ-l-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehâdis</strong>: hadisler; Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esmâ</strong>: Allah’ın isimleri (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fahr</strong>: övünme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hasse</strong>: hisler, duygular</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>icra</strong>: yürütme, yapma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iddia-yı rüçhan</strong>: üstünlük iddiası</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>insan-ı kâmil</strong>: olgun, kemâl sahibi insan (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intibah</strong>: uyanış</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtihad</strong>: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma (bk. c-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtihadiye</strong>: içtihatla ilgili (bk. c-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâlât-ı insaniye</strong>: insana ait mükemmellikler, üstünlükler (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâif</strong>: lâtifeler, insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>marifetullah</strong>: Allah’ı tanıma ve bilme (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mağrur</strong>: gururlu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mebhas</strong>: bahis, konu</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar-ı bahs</strong>: sözkonusu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar-ı iftihar</strong>: övünme sebebi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mesâil</strong>: meseleler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhalif</strong>: zıt, aykırı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâni</strong>: engel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâsivâ</strong>: Allah’ın dışındaki herşey</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müsâvat</strong>: eşitlik, denklik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müçtehidîn-i izâm</strong>: büyük müçtehidler (bk. c-h-d; a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>netice-i ıztırar</strong>: çaresizliğin sonucu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>neşretmek</strong>: yaymak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rapt-ı kalb</strong>: kalben bağlanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sefâhet</strong>: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük; beyinsizce davranış</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sâfi</strong>: saf, hâlis, temiz (bk. ṣ-f-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tarik-i ubûdiyet</strong>: kulluk yolu (bk. ṭ-r-ḳ; a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tekâlif-i şer’iye</strong>: şeriatın yükümlülükleri, dinin emirleri (bk. ş-r-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tergib</strong>: rağbet uyandırma, isteklendirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terk-i mâsivâ</strong>: Allah’tan başka herşeyi terketmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teşvik</strong>: şevklendirme, isteklendirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tiryaki</strong>: tutkun, bağımlı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tâbi olma</strong>: uyma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ucb</strong>: kibir, kendini beğenme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vazifedar</strong>: vazifeli, görevli</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 264523, member: 1"] [b]Yirmi Yedinci Söz - Sayfa 667[/b] [FONT=tahoma]ucbe, fahre girmemek için bu terkleri düşünmemektir. Demek hakikî marifetullah ve kemâlât-ı insaniye terk-i mâsivâ ile olur. [B]Elcevap: [/B]Eğer insan yalnız bir kalbden ibaret olsaydı, bütün mâsivâyı terk, hattâ esmâ ve sıfâtı dahi bırakmak, yalnız Cenâb-ı Hakkın zâtına rapt-ı kalb etmek lâzım gelirdi. Fakat insanın akıl, ruh, sır, nefis gibi, pek çok vazifedar letâifi ve hasseleri vardır. İnsan-ı kâmil odur ki, bütün o letâifi, kendilerine mahsus ayrı ayrı tarik-i ubûdiyette hakikat cânibine sevk etmekle, Sahâbe gibi geniş bir dairede, zengin bir surette, kalb bir kumandan gibi, letâif askerleriyle kahramanâne maksada yürüsün. Yoksa, kalb, yalnız kendini kurtarmak için askerini bırakıp tek başıyla gitmek, medar-ı iftihar değil, belki netice-i ıztırardır. [B]Dördüncü sual: [/B]Sahâbelere karşı iddia-yı rüçhan nereden çıkıyor? Kim çıkarıyor? Şu zamanda bu meseleyi medar-ı bahs etmek nedendir? Hem müçtehidîn-i izâma karşı müsâvat dâvâ etmek neden ileri geliyor? [B]Elcevap: [/B]Şu meseleyi söyleyen iki kısımdır. Bir kısmı, sâfi ehl-i diyanet ve ehl-i ilimdir ki, bazı ehâdisi görmüşler; şu zamanda ehl-i takvâ ve salâhati teşvik ve terğib için öyle mebhaslar açıyorlar. Bu kısma karşı sözümüz yok. Zaten onlar azdırlar; çabuk da intibaha gelirler. Diğer kısım ise, gayet müthiş, mağrur insanlardır ki, mezhepsizliklerini, müçtehidîn-i izâma müsâvat dâvâsı altında neşretmek istiyorlar ve dinsizliklerini, Sahâbeye karşı müsâvat dâvâsı altında icra etmek istiyorlar. Çünkü, evvelen, o ehl-i dalâlet, sefâhete girmiş, sefâhete tiryaki olmuş. Sefâhete mâni olan tekâlif‑i şer’iyeyi yapamıyor. Kendine bir bahane bulmak için der ki: “Şu mesâil, içtihadiyedirler. O mesâilde mezhepler birbirine muhalif gidiyor. Hem onlar da bizim gibi insanlardır; hata edebilirler. Öyle ise biz de onlar gibi içtihad ederiz, istediğimiz gibi ibadetimizi yaparız. Onlara tâbi olmaya ne mecburiyetimiz var?” [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sahâbe[/B]: Peygamberimizi (a.s.m.) dünya gözüyle görüp onun yolundan giden Müslümanlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cânib[/B]: yön, taraf[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ehl-i dalâlet[/B]: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ehl-i diyanet[/B]: dindar insanlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ehl-i ilim[/B]: ilim ehli, âlimler (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ehl-i takvâ ve salâhat[/B]: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan ve dindarlıkta çok ileri olan kimseler (bk. v-ḳ-y; ṣ-l-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ehâdis[/B]: hadisler; Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]esmâ[/B]: Allah’ın isimleri (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]fahr[/B]: övünme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hasse[/B]: hisler, duygular[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]icra[/B]: yürütme, yapma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]iddia-yı rüçhan[/B]: üstünlük iddiası[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]insan-ı kâmil[/B]: olgun, kemâl sahibi insan (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]intibah[/B]: uyanış[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]içtihad[/B]: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma (bk. c-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]içtihadiye[/B]: içtihatla ilgili (bk. c-h-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâlât-ı insaniye[/B]: insana ait mükemmellikler, üstünlükler (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]letâif[/B]: lâtifeler, insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahsus[/B]: özel[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]marifetullah[/B]: Allah’ı tanıma ve bilme (bk. a-r-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mağrur[/B]: gururlu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mebhas[/B]: bahis, konu[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]medar-ı bahs[/B]: sözkonusu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]medar-ı iftihar[/B]: övünme sebebi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mesâil[/B]: meseleler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhalif[/B]: zıt, aykırı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mâni[/B]: engel[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mâsivâ[/B]: Allah’ın dışındaki herşey[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müsâvat[/B]: eşitlik, denklik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müçtehidîn-i izâm[/B]: büyük müçtehidler (bk. c-h-d; a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]netice-i ıztırar[/B]: çaresizliğin sonucu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]neşretmek[/B]: yaymak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rapt-ı kalb[/B]: kalben bağlanma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sefâhet[/B]: zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük; beyinsizce davranış[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sâfi[/B]: saf, hâlis, temiz (bk. ṣ-f-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tarik-i ubûdiyet[/B]: kulluk yolu (bk. ṭ-r-ḳ; a-b-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tekâlif-i şer’iye[/B]: şeriatın yükümlülükleri, dinin emirleri (bk. ş-r-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tergib[/B]: rağbet uyandırma, isteklendirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]terk-i mâsivâ[/B]: Allah’tan başka herşeyi terketmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teşvik[/B]: şevklendirme, isteklendirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tiryaki[/B]: tutkun, bağımlı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tâbi olma[/B]: uyma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ucb[/B]: kibir, kendini beğenme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vazifedar[/B]: vazifeli, görevli[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Yedinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst