Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250636" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 457</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Din bir imtihandır, bir tecrübedir; ervâh-ı âliyeyi ervâh-ı sâfileden tefrik eder. Öyle ise, ileride herkese gözle görülecek vukuatı öyle bir tarzda bahsedecek ki, ne bütün bütün meçhul kalsın, ne de bedihî olup herkes ister istemez tasdike mecbur kalsın. Akla kapı açacak, ihtiyarı elinden almayacak. Zira, eğer tamamen bedâhet derecesinde bir alâmet-i kıyamet görülse, herkes tasdike muztar olsa, o vakit kömür gibi bir istidat, elmas gibi bir istidatla beraber kalır. Sırr-ı teklif ve netice-i imtihan zayi olur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bunun için, Mehdî ve Süfyan meseleleri gibi çok meselelerde çok ihtilâf olmuş. Hem rivâyât dahi çok muhteliftir; birbirine zıt hükümler olmuş.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İKİNCİ ASIL:</strong> Mesâil-i İslâmiyenin tabakatı vardır. Biri bir burhan-ı kat’î istese, diğeri bir zann-ı galibî ile iktifa eder, başkası yalnız bir kabul-u teslimi ve reddetmemek ister. Öyle ise, esâsât-ı imaniyeden olmayan mesâil-i fer’iye veya vukuat-ı zamaniyenin herbirinde bir iz’ân-ı yakîn ile bir burhan-ı kat’î istenilmez. Belki yalnız reddetmemek ve teslimiyetle ilişmemektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ ASIL:</strong> Zaman-ı Sahabede Benî İsrail ve Nesârâ ulemalarından çoğu İslâmiyete girdiler. Eski malûmatları dahi onlarla beraber Müslüman oldu; bazı hilâf-ı vaki malûmât-ı sâbıkaları, İslâmiyetin malı olarak tevehhüm edildi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>DÖRDÜNCÜ ASIL:</strong> Ehâdis-i şerife râvilerinin bazı kavilleri veyahut istinbat ettikleri mânâları, metn-i hadisten telâkki ediliyordu. Halbuki, insan hatadan hâli olmadığı için, hilâf-ı vaki bazı istinbatları veya kavilleri hadis zannedilerek zaafına hükmedilmiş.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>BEŞİNCİ ASIL:</strong> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اِنَّ فِى اُمَّتِى مُحَدَّثوُنَ</span></span> yani <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">مُلْهَمُونَ</span></span> sırrınca, bazı ehl-i</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span><span style="font-family: 'Tahoma'"> “Ümmetimin içinde muhaddesûn vardır.” <em>Buhari</em>, Fadâilü’s-Sahâbe: 6, Enbiyâ: 54; <em>Müslim</em>, Fadâilü’s-Sahâbe: 23; <em>Tirmizi</em>, Menâkıb: 17; <em>Müsned</em>, 6:55; el-Kurtubî, <em>el-Câmi’li Ahkâm’l-Kur’ân</em> 13:174.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span><span style="font-family: 'Tahoma'"> Kendilerine ilhâm olunan kimseler.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Benî İsrail</strong>: İsrailoğulları, Yahudiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mehdî</strong>: âhirzamanda gelip dini takviye edecek ve Müslümanların imanlarını yenileyecek olan zât (bk. h-d-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Nesârâ</strong>: Hıristiyanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Süfyan</strong>: âhirzamanda gelip İslâm dinini yıkmak için çalışacak olan dinsiz ve münafık şahıs</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>alâmet-i kıyamet</strong>: kıyâmet alâmeti, işareti (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açık, âşikar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedâhet</strong>: ap açıklık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>burhan-ı kat’î</strong>: kesin delil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i keşif</strong>: maneviyat âlemlerinde iman hakikatlerini gözleme yeteneğine sahip insanlar (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehâdis-i şerife</strong>: Peygamberimizin yüce sözleri (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ervâh-ı sâfile</strong>: alçak ruhlar (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ervâh-ı âliye</strong>: yüksek ruhlar (bk. r-v-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esâsât-ı imaniye</strong>: imanın esasları (bk. e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilâf-ı vaki</strong>: gerçeğe aykırı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâli</strong>: uzak, boş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtilâf</strong>: uyuşmazlık, ayrılık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiyar</strong>: irade, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktifa</strong>: yetinme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, meziyet (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istinbat</strong>: gizli bir mânâyı ortaya çıkarma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iz’ân-ı yakîn</strong>: kesin delile dayalı olan sağlam inanç (bk. y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabul-u teslim</strong>: teslimiyet ile kabul etmek (bk. s-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavil</strong>: söz, görüş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>malûmat</strong>: bilgiler (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>malûmat-ı sâbıka</strong>: geçmişteki bilgiler (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesâil-i fer’iye</strong>: teferruata dair olan meseleler (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesâil-i İslâmiye</strong>: İslâmî meseleler (bk. s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>metn-i hadis</strong>: hadisin metni, sözel kısım (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meçhul</strong>: bilinmeyen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: değişik, çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muztar</strong>: mecbur, çaresiz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>netice-i imtihan</strong>: imtihan neticesi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rivâyât</strong>: Peygamberimizden duyulan şeylerin nakledilmesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>râvi</strong>: rivâyet eden, nakleden</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sırr-ı teklif</strong>: sorumluluk ve imtihan sırrı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat</strong>: tabakalar </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasdik</strong>: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefrik</strong>: ayırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telâkki etmek</strong>: kabul etmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teslimiyet</strong>: bir görüşe, bir fikre teslim olma, onu kabul etme (bk. s-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevehhüm edilmek</strong>: sanılmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulema</strong>: âlimler (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vukuat</strong>: olaylar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vukuat-ı zamaniye</strong>: zamanın olayları</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zaaf</strong>: zayıflık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zaman-ı Sahabe</strong>: Sahabelerin zamanı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zann-ı galibî</strong>: üstün gelen kanaat</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zayi olmak</strong>: kaybolmak</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250636, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 457[/b] [FONT=Tahoma]Din bir imtihandır, bir tecrübedir; ervâh-ı âliyeyi ervâh-ı sâfileden tefrik eder. Öyle ise, ileride herkese gözle görülecek vukuatı öyle bir tarzda bahsedecek ki, ne bütün bütün meçhul kalsın, ne de bedihî olup herkes ister istemez tasdike mecbur kalsın. Akla kapı açacak, ihtiyarı elinden almayacak. Zira, eğer tamamen bedâhet derecesinde bir alâmet-i kıyamet görülse, herkes tasdike muztar olsa, o vakit kömür gibi bir istidat, elmas gibi bir istidatla beraber kalır. Sırr-ı teklif ve netice-i imtihan zayi olur. [/FONT][FONT=Tahoma]İşte, bunun için, Mehdî ve Süfyan meseleleri gibi çok meselelerde çok ihtilâf olmuş. Hem rivâyât dahi çok muhteliftir; birbirine zıt hükümler olmuş. [/FONT][FONT=Tahoma][B]İKİNCİ ASIL:[/B] Mesâil-i İslâmiyenin tabakatı vardır. Biri bir burhan-ı kat’î istese, diğeri bir zann-ı galibî ile iktifa eder, başkası yalnız bir kabul-u teslimi ve reddetmemek ister. Öyle ise, esâsât-ı imaniyeden olmayan mesâil-i fer’iye veya vukuat-ı zamaniyenin herbirinde bir iz’ân-ı yakîn ile bir burhan-ı kat’î istenilmez. Belki yalnız reddetmemek ve teslimiyetle ilişmemektir. [/FONT][FONT=Tahoma][B]ÜÇÜNCÜ ASIL:[/B] Zaman-ı Sahabede Benî İsrail ve Nesârâ ulemalarından çoğu İslâmiyete girdiler. Eski malûmatları dahi onlarla beraber Müslüman oldu; bazı hilâf-ı vaki malûmât-ı sâbıkaları, İslâmiyetin malı olarak tevehhüm edildi. [/FONT][FONT=Tahoma][B]DÖRDÜNCÜ ASIL:[/B] Ehâdis-i şerife râvilerinin bazı kavilleri veyahut istinbat ettikleri mânâları, metn-i hadisten telâkki ediliyordu. Halbuki, insan hatadan hâli olmadığı için, hilâf-ı vaki bazı istinbatları veya kavilleri hadis zannedilerek zaafına hükmedilmiş. [/FONT][FONT=Tahoma][B]BEŞİNCİ ASIL:[/B] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اِنَّ فِى اُمَّتِى مُحَدَّثوُنَ[/SIZE][/FONT] yani [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]مُلْهَمُونَ[/SIZE][/FONT] sırrınca, bazı ehl-i [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT][FONT=Tahoma] “Ümmetimin içinde muhaddesûn vardır.” [I]Buhari[/I], Fadâilü’s-Sahâbe: 6, Enbiyâ: 54; [I]Müslim[/I], Fadâilü’s-Sahâbe: 23; [I]Tirmizi[/I], Menâkıb: 17; [I]Müsned[/I], 6:55; el-Kurtubî, [I]el-Câmi’li Ahkâm’l-Kur’ân[/I] 13:174. Dipnot-2[/FONT][FONT=Tahoma] Kendilerine ilhâm olunan kimseler.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT]<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Benî İsrail[/B]: İsrailoğulları, Yahudiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mehdî[/B]: âhirzamanda gelip dini takviye edecek ve Müslümanların imanlarını yenileyecek olan zât (bk. h-d-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Nesârâ[/B]: Hıristiyanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Süfyan[/B]: âhirzamanda gelip İslâm dinini yıkmak için çalışacak olan dinsiz ve münafık şahıs[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]alâmet-i kıyamet[/B]: kıyâmet alâmeti, işareti (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: açık, âşikar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedâhet[/B]: ap açıklık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]burhan-ı kat’î[/B]: kesin delil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i keşif[/B]: maneviyat âlemlerinde iman hakikatlerini gözleme yeteneğine sahip insanlar (bk. k-ş-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehâdis-i şerife[/B]: Peygamberimizin yüce sözleri (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ervâh-ı sâfile[/B]: alçak ruhlar (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ervâh-ı âliye[/B]: yüksek ruhlar (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esâsât-ı imaniye[/B]: imanın esasları (bk. e-m-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hilâf-ı vaki[/B]: gerçeğe aykırı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâli[/B]: uzak, boş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihtilâf[/B]: uyuşmazlık, ayrılık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiyar[/B]: irade, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktifa[/B]: yetinme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, meziyet (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istinbat[/B]: gizli bir mânâyı ortaya çıkarma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iz’ân-ı yakîn[/B]: kesin delile dayalı olan sağlam inanç (bk. y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kabul-u teslim[/B]: teslimiyet ile kabul etmek (bk. s-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kavil[/B]: söz, görüş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]malûmat[/B]: bilgiler (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]malûmat-ı sâbıka[/B]: geçmişteki bilgiler (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mesâil-i fer’iye[/B]: teferruata dair olan meseleler (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mesâil-i İslâmiye[/B]: İslâmî meseleler (bk. s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]metn-i hadis[/B]: hadisin metni, sözel kısım (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meçhul[/B]: bilinmeyen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: değişik, çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muztar[/B]: mecbur, çaresiz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]netice-i imtihan[/B]: imtihan neticesi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rivâyât[/B]: Peygamberimizden duyulan şeylerin nakledilmesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]râvi[/B]: rivâyet eden, nakleden[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sırr-ı teklif[/B]: sorumluluk ve imtihan sırrı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat[/B]: tabakalar [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasdik[/B]: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tefrik[/B]: ayırma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]telâkki etmek[/B]: kabul etmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teslimiyet[/B]: bir görüşe, bir fikre teslim olma, onu kabul etme (bk. s-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevehhüm edilmek[/B]: sanılmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ulema[/B]: âlimler (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vukuat[/B]: olaylar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vukuat-ı zamaniye[/B]: zamanın olayları[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zaaf[/B]: zayıflık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zaman-ı Sahabe[/B]: Sahabelerin zamanı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zann-ı galibî[/B]: üstün gelen kanaat[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zayi olmak[/B]: kaybolmak[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst