Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250631" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 452</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Biri de cüz’î bir tecellîdir ki, herbir çiçeğin şahsiyetine göre bir ifazasıdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Şu temsilimiz o kavle göredir ki, çiçeklerin süslü renkleri, güneşin ziyasındaki yedi rengin istihâle-i in’ikâsiyesinden neş’et ediyor; ve bu kavle göre çiçekler dahi güneşin bir çeşit âyineleridir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>İkincisi:</em> Güneşin, kamere ve seyyarelere, Fâtır-ı Hakîmin izniyle verdiği nur ve feyizdir. Şu küllî ve geniş feyiz ve nurdan sonra, kamer, o ziyanın gölgesi hükmünde olan nuru, güneşten küllî bir surette istifade eder, sonra hususî bir tarzda denizlere ve havaya ve parlak toprağa ve bir suret-i cüz’iyede denizin kabarcıklarına ve toprağın şeffaflarına ve havanın zerrelerine ifade ve ifâzasıdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Üçüncüsü:</em> Güneşin, emr-i İlâhî ile, cevv-i havayı ve denizlerin yüzlerini birer âyine ederek, safî ve küllî ve gölgesiz bir in’ikâsı var. Sonra o güneş, denizin kabarcıklarına ve suyun katrelerine ve havanın reşhalarına ve karın şişeciklerine, herbirine birer cüz’î aksi, birer küçük timsalini veriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, güneşin, herbir çiçeğe ve kamere mukabil herbir katreye, herbir reşhaya, mezkûr üç cihette, ikişer tarikle teveccüh ve ifâzası var:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Birinci tarik:</em></strong> Bil’asale, doğrudan doğruya, berzahsız, hicapsızdır. Şu yol, nübüvvetin tarikini temsil eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>İkinci yol:</em></strong> Berzahlar tavassut eder. Âyine ve mazharların kabiliyetleri, şemsin cilvelerine birer renk takıyor. Şu yol ise, velâyet mesleğini temsil eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Zühre, Katre, Reşha, herbirisi, evvelki yolda diyebilirler ki: “Ben umum âlem güneşinin bir âyinesiyim.” Fakat ikinci yolda öyle diyemez. Belki “Ben kendi güneşimin âyinesiyim”; veyahut “Nev’ime tecellî eden güneşin âyinesiyim” der. Çünkü güneşi öyle tanıyor. Bütün âleme bakar bir güneşi göremiyor. Halbuki, o şahsın veyahut nev’inin veya cinsinin güneşi, dar berzah içinde mahdut bir kayıt altında ona görünüyor. Halbuki kayıtsız, berzahsız, mutlak güneşin âsârını o mukayyet güneşe veremiyor. Çünkü bütün yeryüzünü ısıtmak, tenvir etmek, umum nebâtat, hayvânâtın hayatlarını tahrik etmek ve seyyârâtı etrafında döndürmek gibi haşmetnümâ eserleri, o dar kayıt ve mahdut berzah içinde gördüğü</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Katre</strong>: damla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Reşha</strong>: sızıntı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zühre</strong>: çiçek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>berzah</strong>: geçit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bil’asale</strong>: bizzat</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cevv-i hava</strong>: hava boşluğu</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: görünme, yansıma (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: ferdî, küçük (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emr-i İlâhî</strong>: Allah’ın emri (bk. e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evvelki</strong>: önceki</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>feyz</strong>: bolluk, bereket (bk. f-y-ḍ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşmetnümâ</strong>: ihtişamlı, görkemli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hicap</strong>: perde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hususî</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ifade</strong>: faydalandırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ifâza</strong>: feyiz verme, bereketlendirme (bk. f-y-ḍ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>in’ikâs</strong>: yansıma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istihâle-i in’ikâsiye</strong>: yansımanın başkalaşması, farklı bir keyfiyet alması</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kamer</strong>: ay</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavl</strong>: söz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küllî</strong>: geniş, kapsamlı (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahdut</strong>: sınırlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezkûr</strong>: sözü geçen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukabil</strong>: karşı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukayyet</strong>: kayıtlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mutlak</strong>: şart ve kayıt altında olmayan, sınırsız (bk. ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev’</strong>: tür, çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neş’et etme</strong>: doğma, ortaya çıkma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nübüvvet</strong>: peygamberlik (bk. n-b-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>safî</strong>: temiz, katıksız (bk. ṣ-f-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyarat</strong>: gezegenler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyare</strong>: gezegen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret-i cüz’iye</strong>: küçük suret (bk. ṣ-v-r; c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahrik</strong>: harekete geçirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tarik</strong>: yol</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tarz</strong>: şekil, biçim</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tavassut</strong>: vasıta olma, aracılık etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecellî</strong>: yansıma (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tenvir</strong>: aydınlatma (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teveccüh</strong>: yönelme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>timsal</strong>: suret, görüntü (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>velâyet</strong>: velîlik (bk. v-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsâr</strong>: eserler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şahsiyet</strong>: kişilik, yapı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250631, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 452[/b] [FONT=Tahoma]Biri de cüz’î bir tecellîdir ki, herbir çiçeğin şahsiyetine göre bir ifazasıdır. [/FONT][FONT=Tahoma]Şu temsilimiz o kavle göredir ki, çiçeklerin süslü renkleri, güneşin ziyasındaki yedi rengin istihâle-i in’ikâsiyesinden neş’et ediyor; ve bu kavle göre çiçekler dahi güneşin bir çeşit âyineleridir. [/FONT][FONT=Tahoma][I]İkincisi:[/I] Güneşin, kamere ve seyyarelere, Fâtır-ı Hakîmin izniyle verdiği nur ve feyizdir. Şu küllî ve geniş feyiz ve nurdan sonra, kamer, o ziyanın gölgesi hükmünde olan nuru, güneşten küllî bir surette istifade eder, sonra hususî bir tarzda denizlere ve havaya ve parlak toprağa ve bir suret-i cüz’iyede denizin kabarcıklarına ve toprağın şeffaflarına ve havanın zerrelerine ifade ve ifâzasıdır. [/FONT][FONT=Tahoma][I]Üçüncüsü:[/I] Güneşin, emr-i İlâhî ile, cevv-i havayı ve denizlerin yüzlerini birer âyine ederek, safî ve küllî ve gölgesiz bir in’ikâsı var. Sonra o güneş, denizin kabarcıklarına ve suyun katrelerine ve havanın reşhalarına ve karın şişeciklerine, herbirine birer cüz’î aksi, birer küçük timsalini veriyor. [/FONT][FONT=Tahoma]İşte, güneşin, herbir çiçeğe ve kamere mukabil herbir katreye, herbir reşhaya, mezkûr üç cihette, ikişer tarikle teveccüh ve ifâzası var: [/FONT][FONT=Tahoma][B][I]Birinci tarik:[/I][/B] Bil’asale, doğrudan doğruya, berzahsız, hicapsızdır. Şu yol, nübüvvetin tarikini temsil eder. [/FONT][FONT=Tahoma][B][I]İkinci yol:[/I][/B] Berzahlar tavassut eder. Âyine ve mazharların kabiliyetleri, şemsin cilvelerine birer renk takıyor. Şu yol ise, velâyet mesleğini temsil eder. [/FONT][FONT=Tahoma]İşte, Zühre, Katre, Reşha, herbirisi, evvelki yolda diyebilirler ki: “Ben umum âlem güneşinin bir âyinesiyim.” Fakat ikinci yolda öyle diyemez. Belki “Ben kendi güneşimin âyinesiyim”; veyahut “Nev’ime tecellî eden güneşin âyinesiyim” der. Çünkü güneşi öyle tanıyor. Bütün âleme bakar bir güneşi göremiyor. Halbuki, o şahsın veyahut nev’inin veya cinsinin güneşi, dar berzah içinde mahdut bir kayıt altında ona görünüyor. Halbuki kayıtsız, berzahsız, mutlak güneşin âsârını o mukayyet güneşe veremiyor. Çünkü bütün yeryüzünü ısıtmak, tenvir etmek, umum nebâtat, hayvânâtın hayatlarını tahrik etmek ve seyyârâtı etrafında döndürmek gibi haşmetnümâ eserleri, o dar kayıt ve mahdut berzah içinde gördüğü [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT]<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Katre[/B]: damla[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Reşha[/B]: sızıntı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Zühre[/B]: çiçek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]berzah[/B]: geçit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bil’asale[/B]: bizzat[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cevv-i hava[/B]: hava boşluğu[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: görünme, yansıma (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: ferdî, küçük (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emr-i İlâhî[/B]: Allah’ın emri (bk. e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evvelki[/B]: önceki[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]feyz[/B]: bolluk, bereket (bk. f-y-ḍ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşmetnümâ[/B]: ihtişamlı, görkemli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hicap[/B]: perde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hususî[/B]: özel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ifade[/B]: faydalandırma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ifâza[/B]: feyiz verme, bereketlendirme (bk. f-y-ḍ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]in’ikâs[/B]: yansıma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istihâle-i in’ikâsiye[/B]: yansımanın başkalaşması, farklı bir keyfiyet alması[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kamer[/B]: ay[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kavl[/B]: söz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]küllî[/B]: geniş, kapsamlı (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahdut[/B]: sınırlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mezkûr[/B]: sözü geçen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukabil[/B]: karşı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mukayyet[/B]: kayıtlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mutlak[/B]: şart ve kayıt altında olmayan, sınırsız (bk. ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev’[/B]: tür, çeşit[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]neş’et etme[/B]: doğma, ortaya çıkma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nur[/B]: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nübüvvet[/B]: peygamberlik (bk. n-b-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]safî[/B]: temiz, katıksız (bk. ṣ-f-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]seyyarat[/B]: gezegenler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]seyyare[/B]: gezegen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret-i cüz’iye[/B]: küçük suret (bk. ṣ-v-r; c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahrik[/B]: harekete geçirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tarik[/B]: yol[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tarz[/B]: şekil, biçim[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tavassut[/B]: vasıta olma, aracılık etme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tecellî[/B]: yansıma (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tenvir[/B]: aydınlatma (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teveccüh[/B]: yönelme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]timsal[/B]: suret, görüntü (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]velâyet[/B]: velîlik (bk. v-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zerre[/B]: atom[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âsâr[/B]: eserler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şahsiyet[/B]: kişilik, yapı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst