Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 267289" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 719</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">gibi âsarlarıyla, meyveleriyle, şu kâinatta ezdad birbiriyle çarpışıyor, daima tagayyür ve tebeddülâta mazhar oluyor. Başka bir âlemin mahsulâtının destgâhı hükmünde çarkları dönüyor. Elbette, o iki unsurun birbirine zıt olan dalları ve neticeleri ebede gidecek, temerküz edip birbirinden ayrılacak, o vakit Cennet-Cehennem suretinde tezahür edecektir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Madem âlem-i bekà, şu âlem-i fenâdan yapılacaktır. Elbette, anâsır-ı esasiyesi bekàya ve ebede gidecektir. Evet, Cennet-Cehennem, şecere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden dalının iki meyvesidir ve şu silsile-i kâinatın iki neticesidir ve şu seyl-i şuûnâtın iki mahzenidir ve ebede karşı cereyan eden ve dalgalanan mevcudatın iki havuzudur ve lütuf ve kahrın iki tecellîgâhıdır ki, dest-i kudret bir hareket-i şedîde ile kâinatı çalkaladığı vakit, o iki havuz münasip maddelerle dolacaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Şu remizli nüktenin sırrı şudur ki: Hakîm-i Ezelî, inâyet-i sermediye ve hikmet-i ezeliyenin iktizasıyla, şu dünyayı, tecrübeye mahal ve imtihana meydan ve Esmâ-i Hüsnâsına âyine ve kalem-i kader ve kudretine sahife olmak için yaratmış. Ve tecrübe ve imtihan ise, neşvünemâya sebeptir. O neşvünemâ ise, istidatların inkişafına sebeptir. O inkişaf ise, kabiliyetlerin tezahürüne sebeptir. O kabiliyetlerin tezahürü ise, hakaik-i nisbiyenin zuhuruna sebeptir. Hakaik-i nisbiyenin zuhuru ise, Sâni-i Zülcelâlin Esmâ-i Hüsnâsının nukuş-u tecelliyâtını göstermesine ve kâinatı mektubât-ı Samedâniye suretine çevirmesine sebeptir. İşte, şu sırr-ı imtihan ve sırr-ı teklif iledir ki, ervâh-ı âliyenin elmas gibi cevherleri, ervâh-ı sâfilenin kömür gibi maddelerinden tasaffi eder, ayrılır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, bu mezkûr sırlar gibi daha bilmediğimiz çok ince, âli hikmetler için, âlemi</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Esmâ-i Hüsnâ</strong>: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hakîm-i Ezelî</strong>: varlığının başlangıcı olmayan ve her şeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m; e-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>anâsır-ı esasiye</strong>: esas unsurlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bekà</strong>: devamlılık, kalıcılık (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cereyan</strong>: akım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevher</strong>: asıl, öz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dest-i kudret</strong>: Allah’ın kudret eli (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>destgâh</strong>: tezgâh, işyeri</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ebed</strong>: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ervâh-ı sâfile</strong>: kötü ve alçak ruhlar (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ervâh-ı âliye</strong>: yüce ve temiz ruhlar (bk. r-v-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ezdad</strong>: zıtlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakaik-i nisbiye</strong>: kendi başlarına değil de, başkalarına nisbet olunan hakikatler, gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ; n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hareket-i şedîde</strong>: şiddetli hareket</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet-i ezeliye</strong>: Allah’ın ezelî hikmeti, herşeyi yerli yerinde ve bir gaye ve faydaya yönelik yapması (bk. ḥ-k-m; e-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkişaf</strong>: açılma, gelişme (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inâyet-i sermediye</strong>: Allah’ın sürekli olan nizamı, devamlı olan düzeni (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kahr</strong>: zorlama, mahvetme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kalem-i kader ve kudret</strong>: Allah’ın olacak hadiseleri olmadan önce bilip takdir etmesi ve güç ve kudretiyle yaratması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lütuf</strong>: iyilik, ihsan, bağış (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahal</strong>: yer, mekân</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahsulât</strong>: ürünler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahzen</strong>: depo</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar</strong>: ayna; tecellîye erişen, sahip olan (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mektubat-ı Samedâniye</strong>: Allah’ın birer mektup gibi yazdığı ve san’atla yarattığı varlıklar (bk. k-t-b; ṣ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mezkûr</strong>: sözü geçen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>neşvünemâ</strong>: büyüme, gelişme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nukuş-u tecelliyât</strong>: ilâhî yansımaların ve görünmenin nakışları (bk. n-ḳ-ş; c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nükte</strong>: ince ve anlamlı söz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>remiz</strong>: işaret</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyl-i şuûnât</strong>: olayların, oluşumların akışı, seli (bk. ş-e-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>silsile-i kâinat</strong>: kâinattaki varlıklar zinciri (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sırr-ı imtihan</strong>: imtihan sırrı, esprisi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sırr-ı teklif</strong>: kulluk ve görevlendirilme sırrı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tagayyür</strong>: başkalaşma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasaffi</strong>: saflaşma, temizlenme (bk. ṣ-f-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tebeddülât</strong>: değişimler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecellîgâh</strong>: yansıma yeri (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temerküz</strong>: birikme, toplanma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tezahür</strong>: ortaya çıkma, görünme (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zuhur</strong>: görünme, ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem-i bekà</strong>: devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi (bk. a-l-m; b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem-i fenâ</strong>: gelip geçici olan dünya âlemi (bk. a-l-m; f-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âsar</strong>: eserler, izler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şecere-i hilkat</strong>: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 267289, member: 1"] [b]Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 719[/b] [FONT=tahoma]gibi âsarlarıyla, meyveleriyle, şu kâinatta ezdad birbiriyle çarpışıyor, daima tagayyür ve tebeddülâta mazhar oluyor. Başka bir âlemin mahsulâtının destgâhı hükmünde çarkları dönüyor. Elbette, o iki unsurun birbirine zıt olan dalları ve neticeleri ebede gidecek, temerküz edip birbirinden ayrılacak, o vakit Cennet-Cehennem suretinde tezahür edecektir. Madem âlem-i bekà, şu âlem-i fenâdan yapılacaktır. Elbette, anâsır-ı esasiyesi bekàya ve ebede gidecektir. Evet, Cennet-Cehennem, şecere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden dalının iki meyvesidir ve şu silsile-i kâinatın iki neticesidir ve şu seyl-i şuûnâtın iki mahzenidir ve ebede karşı cereyan eden ve dalgalanan mevcudatın iki havuzudur ve lütuf ve kahrın iki tecellîgâhıdır ki, dest-i kudret bir hareket-i şedîde ile kâinatı çalkaladığı vakit, o iki havuz münasip maddelerle dolacaktır. Şu remizli nüktenin sırrı şudur ki: Hakîm-i Ezelî, inâyet-i sermediye ve hikmet-i ezeliyenin iktizasıyla, şu dünyayı, tecrübeye mahal ve imtihana meydan ve Esmâ-i Hüsnâsına âyine ve kalem-i kader ve kudretine sahife olmak için yaratmış. Ve tecrübe ve imtihan ise, neşvünemâya sebeptir. O neşvünemâ ise, istidatların inkişafına sebeptir. O inkişaf ise, kabiliyetlerin tezahürüne sebeptir. O kabiliyetlerin tezahürü ise, hakaik-i nisbiyenin zuhuruna sebeptir. Hakaik-i nisbiyenin zuhuru ise, Sâni-i Zülcelâlin Esmâ-i Hüsnâsının nukuş-u tecelliyâtını göstermesine ve kâinatı mektubât-ı Samedâniye suretine çevirmesine sebeptir. İşte, şu sırr-ı imtihan ve sırr-ı teklif iledir ki, ervâh-ı âliyenin elmas gibi cevherleri, ervâh-ı sâfilenin kömür gibi maddelerinden tasaffi eder, ayrılır. İşte, bu mezkûr sırlar gibi daha bilmediğimiz çok ince, âli hikmetler için, âlemi [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Esmâ-i Hüsnâ[/B]: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Hakîm-i Ezelî[/B]: varlığının başlangıcı olmayan ve her şeyi hikmetle yapan Allah (bk. ḥ-k-m; e-z-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]anâsır-ı esasiye[/B]: esas unsurlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bekà[/B]: devamlılık, kalıcılık (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cereyan[/B]: akım[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cevher[/B]: asıl, öz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dest-i kudret[/B]: Allah’ın kudret eli (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]destgâh[/B]: tezgâh, işyeri[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ebed[/B]: sonu olmayan, sonsuz (bk. e-b-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ervâh-ı sâfile[/B]: kötü ve alçak ruhlar (bk. r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ervâh-ı âliye[/B]: yüce ve temiz ruhlar (bk. r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ezdad[/B]: zıtlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakaik-i nisbiye[/B]: kendi başlarına değil de, başkalarına nisbet olunan hakikatler, gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ; n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hareket-i şedîde[/B]: şiddetli hareket[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet-i ezeliye[/B]: Allah’ın ezelî hikmeti, herşeyi yerli yerinde ve bir gaye ve faydaya yönelik yapması (bk. ḥ-k-m; e-z-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]inkişaf[/B]: açılma, gelişme (bk. k-ş-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inâyet-i sermediye[/B]: Allah’ın sürekli olan nizamı, devamlı olan düzeni (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kahr[/B]: zorlama, mahvetme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kalem-i kader ve kudret[/B]: Allah’ın olacak hadiseleri olmadan önce bilip takdir etmesi ve güç ve kudretiyle yaratması (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]lütuf[/B]: iyilik, ihsan, bağış (bk. ḥ-s-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahal[/B]: yer, mekân[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahsulât[/B]: ürünler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahzen[/B]: depo[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar[/B]: ayna; tecellîye erişen, sahip olan (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mektubat-ı Samedâniye[/B]: Allah’ın birer mektup gibi yazdığı ve san’atla yarattığı varlıklar (bk. k-t-b; ṣ-m-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mezkûr[/B]: sözü geçen[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]neşvünemâ[/B]: büyüme, gelişme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nukuş-u tecelliyât[/B]: ilâhî yansımaların ve görünmenin nakışları (bk. n-ḳ-ş; c-l-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nükte[/B]: ince ve anlamlı söz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]remiz[/B]: işaret[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]seyl-i şuûnât[/B]: olayların, oluşumların akışı, seli (bk. ş-e-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]silsile-i kâinat[/B]: kâinattaki varlıklar zinciri (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sırr-ı imtihan[/B]: imtihan sırrı, esprisi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sırr-ı teklif[/B]: kulluk ve görevlendirilme sırrı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tagayyür[/B]: başkalaşma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tasaffi[/B]: saflaşma, temizlenme (bk. ṣ-f-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tebeddülât[/B]: değişimler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tecellîgâh[/B]: yansıma yeri (bk. c-l-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]temerküz[/B]: birikme, toplanma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tezahür[/B]: ortaya çıkma, görünme (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zuhur[/B]: görünme, ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem-i bekà[/B]: devamlı ve kalıcı olan âhiret âlemi (bk. a-l-m; b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âlem-i fenâ[/B]: gelip geçici olan dünya âlemi (bk. a-l-m; f-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âli[/B]: yüce[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âsar[/B]: eserler, izler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şecere-i hilkat[/B]: yaratılış ağacı (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst