Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257294" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 577</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ وَلٰكِنْ لاَتَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ اِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا</span></span> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte şu âyet der ki: De: Eğer dediğiniz gibi mülkünde şeriki olsaydı, elbette Arş-ı Rububiyetine el uzatıp, müdahale eseri görünecek bir derecede bir intizamsızlık olacaktı. Halbuki, yedi tabaka semâvâttan tut tâ hurdebinî zîhayatlara kadar herbir mahlûk, küllî olsun, cüz’î olsun, küçük olsun, büyük olsun, mazhar olduğu bütün isimlerin cilve ve nakışları dilleriyle, o Esmâ-i Hüsnânın Müsemmâ-i Zülcelâlini tesbih edip şerik ve nazirden tenzih ediyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, nasıl ki semâ güneşler, yıldızlar denilen nurefşan kelimâtıyla, hikmet ve intizamıyla Onu takdis ediyor, vahdetine şehadet ediyor; ve cevv-i hava dahi bulutların sesiyle, berk ve raad ve katrelerin kelimâtıyla Onu tesbih ve takdis ve vahdâniyetine şehadet eder. Öyle de, zemin, hayvânat ve nebâtat ve mevcudat denilen hayattar kelimâtıyla Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih ve tevhid etmekle beraber; herbir ağacı, yaprak ve çiçek ve meyvelerin kelimâtıyla yine tesbih edip birliğine şehadet eder. Öyle de, en küçük mahlûk, en cüz’î bir masnu, küçüklüğü ve cüz’iyetiyle beraber, taşıdığı nakışlar ve keyfiyetler işaretiyle pek çok esmâ-i külliyeyi göstermekle Müsemmâ-yı Zülcelâli tesbih edip vahdâniyetine şehadet eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bütün kâinat birden, bir lisanla, müttefikan Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih edip</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “De ki: Eğer onların dedikleri gibi, Allah ile beraber başka ilâhlar da bulunsaydı, Arşın sahibi olan Allah’a üstün gelmek için elbette bir yol ararlardı. • Allah, onların söyledikleri şeylerden pek münezzehtir ve pek büyük bir yücelikle yücedir. • Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin; lâkin siz onların tesbihini anlamazsınız. Şüphesiz ki O halîmdir, ceza vermekte acele etmez; gafûrdur, günahları çokça bağışlar.” İsrâ Sûresi, 17:42-44.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Arş-ı Rububiyet</strong>: Allah’ın büyüklüğünün, hüküm ve egemenliğinin tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Esmâ-i Hüsnâ</strong>: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müsemmâ-i Zülcelâl</strong>: güzel isimlerin sahibi ve sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi olan Allah (bk. s-m-v; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>berk</strong>: şimşek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cevv-i hava</strong>: gökyüzü, hava boşluğu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: yansıma (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’iyet</strong>: fert oluşu (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: fert (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ-i külliye</strong>: bütün varlık âleminde yansımaları görünen Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayattar</strong>: canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânat</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurdebîni</strong>: gözle görülemeyecek kadar küçük, mikroskobik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizamsızlık</strong>: düzensizlik (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>katre</strong>: damla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelimât</strong>: kelimeler (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: durum, nitelik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küllî</strong>: tür (bk. k-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnu</strong>: san’at eseri varlık (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mülk</strong>: sahip olunan şey, hükmedilen yer (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müttefikan</strong>: ittifakla, birleşerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nakış</strong>: süsleme, işleme (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazir</strong>: benzer, eş (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtat</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nurefşan</strong>: nur saçan (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>raad</strong>: gök gürültüsü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvat</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takdis</strong>: Allah’ın her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce olduğunu ilân etme (bk. ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tenzih</strong>: pâk ve yüce tutma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbih</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevhid</strong>: birleme; herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilme ve inanma (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahdet</strong>: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahdâniyet</strong>: Allah’ın birliği ve ortağının olmayışı (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yeryüzü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; h-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şerik</strong>: ortak</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257294, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 577[/b] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]فِيهِنَّ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ وَلٰكِنْ لاَتَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ اِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا[/SIZE][/FONT] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] İşte şu âyet der ki: De: Eğer dediğiniz gibi mülkünde şeriki olsaydı, elbette Arş-ı Rububiyetine el uzatıp, müdahale eseri görünecek bir derecede bir intizamsızlık olacaktı. Halbuki, yedi tabaka semâvâttan tut tâ hurdebinî zîhayatlara kadar herbir mahlûk, küllî olsun, cüz’î olsun, küçük olsun, büyük olsun, mazhar olduğu bütün isimlerin cilve ve nakışları dilleriyle, o Esmâ-i Hüsnânın Müsemmâ-i Zülcelâlini tesbih edip şerik ve nazirden tenzih ediyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, nasıl ki semâ güneşler, yıldızlar denilen nurefşan kelimâtıyla, hikmet ve intizamıyla Onu takdis ediyor, vahdetine şehadet ediyor; ve cevv-i hava dahi bulutların sesiyle, berk ve raad ve katrelerin kelimâtıyla Onu tesbih ve takdis ve vahdâniyetine şehadet eder. Öyle de, zemin, hayvânat ve nebâtat ve mevcudat denilen hayattar kelimâtıyla Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih ve tevhid etmekle beraber; herbir ağacı, yaprak ve çiçek ve meyvelerin kelimâtıyla yine tesbih edip birliğine şehadet eder. Öyle de, en küçük mahlûk, en cüz’î bir masnu, küçüklüğü ve cüz’iyetiyle beraber, taşıdığı nakışlar ve keyfiyetler işaretiyle pek çok esmâ-i külliyeyi göstermekle Müsemmâ-yı Zülcelâli tesbih edip vahdâniyetine şehadet eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bütün kâinat birden, bir lisanla, müttefikan Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih edip [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “De ki: Eğer onların dedikleri gibi, Allah ile beraber başka ilâhlar da bulunsaydı, Arşın sahibi olan Allah’a üstün gelmek için elbette bir yol ararlardı. • Allah, onların söyledikleri şeylerden pek münezzehtir ve pek büyük bir yücelikle yücedir. • Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin; lâkin siz onların tesbihini anlamazsınız. Şüphesiz ki O halîmdir, ceza vermekte acele etmez; gafûrdur, günahları çokça bağışlar.” İsrâ Sûresi, 17:42-44.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Arş-ı Rububiyet[/B]: Allah’ın büyüklüğünün, hüküm ve egemenliğinin tecelli ettiği yer (bk. a-r-ş; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Esmâ-i Hüsnâ[/B]: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Müsemmâ-i Zülcelâl[/B]: güzel isimlerin sahibi ve sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi olan Allah (bk. s-m-v; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]berk[/B]: şimşek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cevv-i hava[/B]: gökyüzü, hava boşluğu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: yansıma (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’iyet[/B]: fert oluşu (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: fert (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ-i külliye[/B]: bütün varlık âleminde yansımaları görünen Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayattar[/B]: canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânat[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hurdebîni[/B]: gözle görülemeyecek kadar küçük, mikroskobik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]intizamsızlık[/B]: düzensizlik (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]katre[/B]: damla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelimât[/B]: kelimeler (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: durum, nitelik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küllî[/B]: tür (bk. k-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lisan[/B]: dil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]masnu[/B]: san’at eseri varlık (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mülk[/B]: sahip olunan şey, hükmedilen yer (bk. m-l-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müttefikan[/B]: ittifakla, birleşerek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nakış[/B]: süsleme, işleme (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazir[/B]: benzer, eş (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtat[/B]: bitkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nurefşan[/B]: nur saçan (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]raad[/B]: gök gürültüsü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]semâvat[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]takdis[/B]: Allah’ın her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce olduğunu ilân etme (bk. ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tenzih[/B]: pâk ve yüce tutma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesbih[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevhid[/B]: birleme; herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilme ve inanma (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vahdet[/B]: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vahdâniyet[/B]: Allah’ın birliği ve ortağının olmayışı (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; h-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şerik[/B]: ortak[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst