Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251652" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 531</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Sözde herbir mânâya delâlet eden emareyi kanunuyla, kaidesiyle göstersek söz çok uzanır. Onun için kısa kesip kısmen <em>İşârâtü’l-İ’câz’</em>a havale ederiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İKİNCİ LEM’A:</strong> Mânâsındaki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, bütün müçtehidlerin me’hazlarını, bütün âriflerin mezaklarını, bütün vâsılların meşreplerini, bütün kâmillerin mesleklerini, bütün muhakkiklerin mezheplerini, mânâsının hazinesinden ihsan etmekle beraber, daima onlara rehber ve terakkiyatlarında her vakit onlara mürşid olup, o tükenmez hazinesinden onların yollarına neşr-i envar ettiği bütün onlarca musaddaktır ve müttefekun aleyhtir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ LEM’A:</strong> İlmindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, şeriatin müteaddit ve çok ilimlerini, hakikatin mütenevvi ve kesretli ilimlerini, tarikatin muhtelif ve hadsiz ilimlerini, kendi ilminin denizinden akıttığı gibi, daire-i mümkinâtın hakikî hikmetini ve daire-i vücubun ulûm-u hakikiyesini ve daire-i âhiretin maarif-i gàmızasını, o denizinden muntazaman ve kesretle akıtıyor. Şu Lem’aya misal getirilse bir cilt yazmak lâzım gelir. Öyle ise, yalnız nümune olarak şu yirmi beş adet Sözleri gösteriyoruz. Evet, bütün yirmi beş adet Sözlerin doğru hakikatleri, Kur’ân’ın bahr-i ilminden ancak yirmi beş katredir. O Sözlerde kusur varsa, benim fehm-i kàsırıma aittir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>DÖRDÜNCÜ LEM’A: </strong>Mebâhisindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, insan ve insanın vazifesi, kâinat ve Hâlık-ı Kâinatın, arz ve semâvâtın, dünya ve âhiretin, mazi ve müstakbelin, ezel ve ebedin mebâhis-i külliyelerini cem etmekle beraber, nutfeden halk etmek, tâ kabre girinceye kadar; yemek, yatmak âdâbından tut, tâ kaza ve kader mebhaslerine kadar; altı gün hilkat-i âlemden tut, tâ </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık-ı Kâinat</strong>: bütün âlemleri yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-v-n) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yer, dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bahr-i ilm</strong>: ilim denizi (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cem’ etmek</strong>: toplamak, içine almak (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmiiyet-i harika</strong>: şaşırtıcı derecede çok mânâları ve özellikleri kapsayıcılık (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i mümkinat</strong>: imkân alemi; yaratılanların tamamının teşkil ettiği âlem (bk. m-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i vücub</strong>: hiç değişikliğe uğramayan, varlığı zorunlu ve vasıflarının zıddı düşünülemeyen ilâhlık dairesi (bk. v-c-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i âhiret</strong>: âhiret âlemi (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: işaret etme, delil olma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebed</strong>: sonsuzluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emare</strong>: belirti, işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ezel</strong>: başlangıcı olmayan (bk. e-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehm-i kàsır</strong>: kısa anlayış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilkat-i âlem</strong>: âlemin yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihsan etmek</strong>: bağışlamak (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek herşeyi olmadan önce bilip tayin etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaide</strong>: kural, esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>katre</strong>: damla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaza</strong>: olacağı Cenab-ı Hak tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretle</strong>: çoklukla (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok sayıda (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâmil</strong>: kemâl ve fazilet sahibi (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lem’a</strong>: parıltı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maarif-i gàmıza</strong>: anlaşılması güç olan bilgiler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazi</strong>: geçmiş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mebhas</strong>: konu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mebâhis</strong>: bahisler, konular</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mebâhis-i külliye</strong>: geniş, büyük ve çok şeyle ilgili konular (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezak</strong>: zevk alma tarzı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezhep</strong>: yol, usül (bk. ẕ-h-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meşrep</strong>: manevi haz ve feyiz alınan yol</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>me’haz</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhakkik</strong>: gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlim (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli, farklı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muntazaman</strong>: düzenli olarak (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musaddak</strong>: doğrulanmış (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mürşid</strong>: doğru yol gösteren (bk. r-ş-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müstakbel</strong>: gelecek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteaddit</strong>: çeşitli, birden fazla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütenevvi</strong>: çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müttefekun aleyh</strong>: üzerinde birleşilmiş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müçtehid</strong>: dinî delillerden hüküm çıkaran büyük İslâm âlim (bk. c-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neşr-i envar</strong>: nurları yayma (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nutfe</strong>: memelilerin yaratıldığı su, meni</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nümune</strong>: örnek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvat</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tarikat</strong>: manevi ilerlemeye götüren yol (bk. ṭ-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakkiyat</strong>: terakkiler, ilerlemeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulûm-u hakikiye</strong>: gerçek ilimler (bk. a-l-m; ḥ-ḳ-ḳ) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vâsıl</strong>: ulaşan, kavuşan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdâb</strong>: görgü ve davranış kuralları</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ârif</strong>: bilgide ileri olan (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeriat</strong>: Allah tarafından bildirilen İlâhî emir ve yasaklara dayanan hükümlerin hepsi (bk. ş-r-a)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251652, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 531[/b] [FONT=Tahoma]Sözde herbir mânâya delâlet eden emareyi kanunuyla, kaidesiyle göstersek söz çok uzanır. Onun için kısa kesip kısmen [I]İşârâtü’l-İ’câz’[/I]a havale ederiz. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]İKİNCİ LEM’A:[/B] Mânâsındaki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, bütün müçtehidlerin me’hazlarını, bütün âriflerin mezaklarını, bütün vâsılların meşreplerini, bütün kâmillerin mesleklerini, bütün muhakkiklerin mezheplerini, mânâsının hazinesinden ihsan etmekle beraber, daima onlara rehber ve terakkiyatlarında her vakit onlara mürşid olup, o tükenmez hazinesinden onların yollarına neşr-i envar ettiği bütün onlarca musaddaktır ve müttefekun aleyhtir. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]ÜÇÜNCÜ LEM’A:[/B] İlmindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, Kur’ân, şeriatin müteaddit ve çok ilimlerini, hakikatin mütenevvi ve kesretli ilimlerini, tarikatin muhtelif ve hadsiz ilimlerini, kendi ilminin denizinden akıttığı gibi, daire-i mümkinâtın hakikî hikmetini ve daire-i vücubun ulûm-u hakikiyesini ve daire-i âhiretin maarif-i gàmızasını, o denizinden muntazaman ve kesretle akıtıyor. Şu Lem’aya misal getirilse bir cilt yazmak lâzım gelir. Öyle ise, yalnız nümune olarak şu yirmi beş adet Sözleri gösteriyoruz. Evet, bütün yirmi beş adet Sözlerin doğru hakikatleri, Kur’ân’ın bahr-i ilminden ancak yirmi beş katredir. O Sözlerde kusur varsa, benim fehm-i kàsırıma aittir. [/FONT][FONT=Tahoma][B]DÖRDÜNCÜ LEM’A: [/B]Mebâhisindeki câmiiyet-i harikadır. Evet, insan ve insanın vazifesi, kâinat ve Hâlık-ı Kâinatın, arz ve semâvâtın, dünya ve âhiretin, mazi ve müstakbelin, ezel ve ebedin mebâhis-i külliyelerini cem etmekle beraber, nutfeden halk etmek, tâ kabre girinceye kadar; yemek, yatmak âdâbından tut, tâ kaza ve kader mebhaslerine kadar; altı gün hilkat-i âlemden tut, tâ [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık-ı Kâinat[/B]: bütün âlemleri yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-v-n) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yer, dünya[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bahr-i ilm[/B]: ilim denizi (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cem’ etmek[/B]: toplamak, içine almak (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]câmiiyet-i harika[/B]: şaşırtıcı derecede çok mânâları ve özellikleri kapsayıcılık (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i mümkinat[/B]: imkân alemi; yaratılanların tamamının teşkil ettiği âlem (bk. m-k-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i vücub[/B]: hiç değişikliğe uğramayan, varlığı zorunlu ve vasıflarının zıddı düşünülemeyen ilâhlık dairesi (bk. v-c-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i âhiret[/B]: âhiret âlemi (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: işaret etme, delil olma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ebed[/B]: sonsuzluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emare[/B]: belirti, işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ezel[/B]: başlangıcı olmayan (bk. e-z-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fehm-i kàsır[/B]: kısa anlayış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hilkat-i âlem[/B]: âlemin yaratılışı (bk. ḫ-l-ḳ; a-l-m) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihsan etmek[/B]: bağışlamak (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek herşeyi olmadan önce bilip tayin etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kaide[/B]: kural, esas[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]katre[/B]: damla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kaza[/B]: olacağı Cenab-ı Hak tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesretle[/B]: çoklukla (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok sayıda (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâmil[/B]: kemâl ve fazilet sahibi (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lem’a[/B]: parıltı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maarif-i gàmıza[/B]: anlaşılması güç olan bilgiler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazi[/B]: geçmiş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mebhas[/B]: konu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mebâhis[/B]: bahisler, konular[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mebâhis-i külliye[/B]: geniş, büyük ve çok şeyle ilgili konular (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mezak[/B]: zevk alma tarzı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mezhep[/B]: yol, usül (bk. ẕ-h-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meşrep[/B]: manevi haz ve feyiz alınan yol[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]me’haz[/B]: kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhakkik[/B]: gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlim (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli, farklı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muntazaman[/B]: düzenli olarak (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]musaddak[/B]: doğrulanmış (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mürşid[/B]: doğru yol gösteren (bk. r-ş-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müstakbel[/B]: gelecek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müteaddit[/B]: çeşitli, birden fazla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mütenevvi[/B]: çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müttefekun aleyh[/B]: üzerinde birleşilmiş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müçtehid[/B]: dinî delillerden hüküm çıkaran büyük İslâm âlim (bk. c-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]neşr-i envar[/B]: nurları yayma (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nutfe[/B]: memelilerin yaratıldığı su, meni[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nümune[/B]: örnek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâvat[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tarikat[/B]: manevi ilerlemeye götüren yol (bk. ṭ-r-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]terakkiyat[/B]: terakkiler, ilerlemeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulûm-u hakikiye[/B]: gerçek ilimler (bk. a-l-m; ḥ-ḳ-ḳ) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vâsıl[/B]: ulaşan, kavuşan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âdâb[/B]: görgü ve davranış kuralları[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ârif[/B]: bilgide ileri olan (bk. a-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şeriat[/B]: Allah tarafından bildirilen İlâhî emir ve yasaklara dayanan hükümlerin hepsi (bk. ş-r-a)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst