Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Yirmi Beşinci Lem'a - Hastalar Risalesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 156947" data-attributes="member: 27"><p><span style="color: DarkRed"><strong>DOKUZUNCU DEVÂ</strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong>Ey Hâlıkını tanıyan hasta!</strong></span> <span style="color: DarkRed">Hastalıklardaki elem ve tevahhuş ve korkmak ise, hastalık bazan ölüme vesile olduğu cihetindendir. Ölüm, nazar-ı gaflet ve zâhirî cihetinde dehşetli olduğundan, ona vesile olabilen hastalıklar korkutuyor, telâş veriyor.</span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Evvelâ bil ve kat’î iman et ki, ecel mukadderdir, tagayyür etmez. Çok ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanlar ölmüşler, o ağır hastalar şifa bulup yaşamışlar.</span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong>Saniyen:</strong> Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. </span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Eğer Halıkımızı, Yaratıcımızı tanıyorsak; O'nun, Kendisine isyan etmeyen, tabi tuttuğu imtihana boyun eğen, tevekkül eden kullarına zulmetmeyeceğini de bilmemiz gerekir. Ayette buyuruyor ki: <strong><span style="color: Navy">"</span></strong></span></span><strong><span style="color: Navy">Muhakkak Allah insanlara zerre kadar zulmetmez, ama insanlar kendilerine zulmediyorlar."</span></strong> 23 Bu ayet ışığında denebilir ki; Zulüm allah'tan kuluna gelmez, kul zulmü kendi kazanır. Ölüme sebebiyet verebilecek bir hastalık gafletle müşahede edildiğinde, çok normaldir ki, insana bir dehşeti yaşatacaktır. <span style="color: Black">Oysa iman şuuru ile bakıldığında ise, -o hastalık her ne kadar ölüme sebep dahi olsa,- ölümün arkasındaki güzellikler, -iman nazarıyla meseleye bakanlar için- o anın dehşetini hiçe indirecektir.</span><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"> Burda asıl bilinmesi gereken ise ecelin mukadder olduğu yani zamanının değişmeyeceğidir. Yukarıda da değinildiği, kendisinden ümit kesilip başında beklenilen öyle hastalar vardır ki; ölümünü bekleyenler ölmüş, ölümü beklenen hasta şifa bulmuş, iyileşmiştir. Demek ölümü beklenen hastanın eceli gelmemiş, hastanın başında bekleyen, çok sağlıklı görünen kişinin eceli gelmiştir. Yani aslında hastalıklar, ölüm için gerçek bir sebep olamaz. </span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Eninde sonunda bir ölüm olduğuna inanıyoruz Elhamdülillah. Bu ölümün hastalıkla veya başka bir şekilde gelmesi her zaman muhtemeldir. Ve gerçekte ölüm korkulacak bir şey de değildir. Risalelerde çok yerlerde ölümün mahiyetine değinilmiştir. Buna göre inanan bir insan için ölüm;</span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Çok risalelerde gayet kat’î, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hakîmin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm,</span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">vazife-i hayat külfetinden bir terhistir.</span><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"> </span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Ağırlaşmış hayat şartları içinden bir kurtuluştur ki, bazı şartlar insana hayattan bin defa daha ziyade ölümü istetmektedir.</span></span><span style="color: DarkRed"> </span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur.</span></p><p><span style="color: DarkRed"></span><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Kullukla mükellefiyetin bitişidir, ibadetlerden, imtihandan, paydostur. </span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span><span style="color: DarkRed">Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. </span></p><p><span style="color: DarkRed"></span><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span><span style="color: DarkRed">Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. </span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinâna bir davettir. </span></p><p><strong><span style="color: Navy">"Dünya mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir."</span></strong> 24 </p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Hem Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. </span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black">Hizmetinin karşılığını alma, dünyadan ahirete gönderdiği meyveleri toplama zamanıdır. Sayısız nimetlere kavuşma anıdır.</span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="color: Black"></span>Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.</span><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir.</span></p><p><span style="color: DarkRed"></span></p><p><span style="color: DarkRed">Evet, ehl-i iman için ölüm rahmet kapısıdır, ehl-i dalâlet için zulümat-ı ebediye kuyusudur.</span></p><p></p><p><span style="color: Black">Asıl korkulması gereken ölüm, bir ömür boyu kendisinden haberdar olunmadan, bir anda kapıya gelen ölümdür.</span> allah cümlemizi böyle ölümlerden muhafaza eylesin, amin.</p><p></p><p></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><strong>23.</strong> Yunus, 44</em></span></p><p><span style="color: DarkGreen"><em><strong>24.</strong> Müslim, zühid: Tirmizi, Zühd:16, İbni Mace, Zühd </em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 156947, member: 27"] [COLOR=DarkRed][B]DOKUZUNCU DEVÂ[/B] [B]Ey Hâlıkını tanıyan hasta![/B][/COLOR] [COLOR=DarkRed]Hastalıklardaki elem ve tevahhuş ve korkmak ise, hastalık bazan ölüme vesile olduğu cihetindendir. Ölüm, nazar-ı gaflet ve zâhirî cihetinde dehşetli olduğundan, ona vesile olabilen hastalıklar korkutuyor, telâş veriyor. Evvelâ bil ve kat’î iman et ki, ecel mukadderdir, tagayyür etmez. Çok ağır hastaların başında ağlayanlar ve sıhhatleri yerinde olanlar ölmüşler, o ağır hastalar şifa bulup yaşamışlar. [B]Saniyen:[/B] Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. [COLOR=Black]Eğer Halıkımızı, Yaratıcımızı tanıyorsak; O'nun, Kendisine isyan etmeyen, tabi tuttuğu imtihana boyun eğen, tevekkül eden kullarına zulmetmeyeceğini de bilmemiz gerekir. Ayette buyuruyor ki: [B][COLOR=Navy]"[/COLOR][/B][/COLOR][/COLOR][B][COLOR=Navy]Muhakkak Allah insanlara zerre kadar zulmetmez, ama insanlar kendilerine zulmediyorlar."[/COLOR][/B] 23 Bu ayet ışığında denebilir ki; Zulüm allah'tan kuluna gelmez, kul zulmü kendi kazanır. Ölüme sebebiyet verebilecek bir hastalık gafletle müşahede edildiğinde, çok normaldir ki, insana bir dehşeti yaşatacaktır. [COLOR=Black]Oysa iman şuuru ile bakıldığında ise, -o hastalık her ne kadar ölüme sebep dahi olsa,- ölümün arkasındaki güzellikler, -iman nazarıyla meseleye bakanlar için- o anın dehşetini hiçe indirecektir.[/COLOR][COLOR=DarkRed][COLOR=Black] Burda asıl bilinmesi gereken ise ecelin mukadder olduğu yani zamanının değişmeyeceğidir. Yukarıda da değinildiği, kendisinden ümit kesilip başında beklenilen öyle hastalar vardır ki; ölümünü bekleyenler ölmüş, ölümü beklenen hasta şifa bulmuş, iyileşmiştir. Demek ölümü beklenen hastanın eceli gelmemiş, hastanın başında bekleyen, çok sağlıklı görünen kişinin eceli gelmiştir. Yani aslında hastalıklar, ölüm için gerçek bir sebep olamaz. Eninde sonunda bir ölüm olduğuna inanıyoruz Elhamdülillah. Bu ölümün hastalıkla veya başka bir şekilde gelmesi her zaman muhtemeldir. Ve gerçekte ölüm korkulacak bir şey de değildir. Risalelerde çok yerlerde ölümün mahiyetine değinilmiştir. Buna göre inanan bir insan için ölüm; [/COLOR][/COLOR][COLOR=DarkRed] Çok risalelerde gayet kat’î, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hakîmin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir.[/COLOR][COLOR=DarkRed][COLOR=Black] Ağırlaşmış hayat şartları içinden bir kurtuluştur ki, bazı şartlar insana hayattan bin defa daha ziyade ölümü istetmektedir.[/COLOR][/COLOR][COLOR=DarkRed] Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. [/COLOR][COLOR=DarkRed][COLOR=Black]Kullukla mükellefiyetin bitişidir, ibadetlerden, imtihandan, paydostur. [/COLOR][/COLOR][COLOR=DarkRed]Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. [/COLOR][COLOR=DarkRed][COLOR=Black] [/COLOR][/COLOR][COLOR=DarkRed]Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. Hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinâna bir davettir. [/COLOR] [B][COLOR=Navy]"Dünya mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir."[/COLOR][/B] 24 [COLOR=DarkRed] Hem Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. [COLOR=Black]Hizmetinin karşılığını alma, dünyadan ahirete gönderdiği meyveleri toplama zamanıdır. Sayısız nimetlere kavuşma anıdır. [/COLOR]Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.[/COLOR][COLOR=DarkRed] Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir. Evet, ehl-i iman için ölüm rahmet kapısıdır, ehl-i dalâlet için zulümat-ı ebediye kuyusudur.[/COLOR] [COLOR=Black]Asıl korkulması gereken ölüm, bir ömür boyu kendisinden haberdar olunmadan, bir anda kapıya gelen ölümdür.[/COLOR] allah cümlemizi böyle ölümlerden muhafaza eylesin, amin. [COLOR=DarkGreen][I][B]23.[/B] Yunus, 44 [B]24.[/B] Müslim, zühid: Tirmizi, Zühd:16, İbni Mace, Zühd [/I][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Yirmi Beşinci Lem'a - Hastalar Risalesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst