Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 260140" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 630</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Eğer desen:</em> </strong>Tercih bilâ müreccih muhaldir. Halbuki, o emr-i itibarî dediğimiz kisb-i insanî, bazan yapmak ve bazan yapmamak, eğer mûcip bir müreccih bulunmazsa, tercih bilâ müreccih lâzım gelir. Şu ise, usul-ü kelâmiyenin en mühim bir esasını hedmeder.<em></em></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em></em></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong>Elcevap: </strong></em>Tereccuh bilâ müreccih muhaldir. Yani, müreccihsiz, sebepsiz rüçhaniyet muhaldir. Yoksa, tercih bilâ müreccih caizdir ve vakidir. İrade bir sıfattır; onun şe’ni böyle bir işi görmektir.<em></em></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em></em></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em><strong>Eğer desen:</strong></em> Madem katli halk eden Haktır. Niçin bana kàtil denilir?<em>Elcevap: </em>Çünkü, ilm-i sarf kaidesince, ism-i fail, bir emr-i nisbî olan masdardan müştaktır. Yoksa, bir emr-i sabit olan hâsıl-ı bilmasdardan inşikak etmez. Masdar kisbimizdir; kàtil ünvanını da biz alırız. Hâsıl-ı bilmasdar, Hakkın mahlûkudur. Mes’uliyeti işmam eden birşey, hâsıl-ı bilmasdardan müştak kılınmaz.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>YEDİNCİSİ:</strong> İrade-i cüz’iye-i insaniye ve cüz-ü ihtiyariyesi, çendan zayıftır, bir emr-i itibarîdir. Fakat Cenâb-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zayıf, cüz’î iradeyi, irade-i külliyesinin taallûkuna bir şart-ı âdi yapmıştır. Yani, mânen der:<strong> “Ey abdim, ihtiyarınla hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise mes’uliyet sana aittir.”</strong> Teşbihte hata olmasın, sen bir iktidarsız çocuğu omuzuna alsan, onu muhayyer bırakıp “Nereyi istersen seni oraya götüreceğim” desen; o çocuk yüksek bir dağı istedi, götürdün. Çocuk üşüdü yahut düştü. Elbette “Sen istedin” diyerek itab edip, üstünde bir tokat vuracaksın. İşte, Cenâb-ı Hak, Ahkemü’l-Hâkimîn, nihayet zaafta olan abdin iradesini bir şart-ı âdi yapıp, irade-i külliyesi ona nazar eder.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Ahkemü’l-Hâkimîn</strong>: hâkimlerin hâkimi olan Allah (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hak</strong>: herşeyi hakkıyla yaratan, varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hakîm-i Mutlak</strong>: sınırsız hikmet sahibi olan Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>abd</strong>: kul (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>caiz</strong>: sakıncasız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cüz-ü ihtiyarî</strong>: insanın elindeki seçim gücü, irade (bk. c-z-e; ḫ-y-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cüz’î irade</strong>: Allah tarafından insana verilen çok az irade serbestliği (bk. c-z-e; r-v-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emr-i itibarî</strong>: gerçekte olmadığı halde var sayılan iş, olgu (bk. a-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emr-i nisbî</strong>: bir diğerine göre var olduğu kabul edilen iş, olgu (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emr-i sabit</strong>: sabitleşmiş, kesinleşmiş iş, durum</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>halk</strong>: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hedmetmek</strong>: yıkmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâsıl-ı bilmasdar</strong>: masdarla meydana gelen; fiilin uygulanmasından doğan sonuç</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihtiyar</strong>: tercih, seçme gücü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iktidar</strong>: güç, kuvvet (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ilm-i sarf</strong>: gramer ilmi, dilbilgisi (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inşikak</strong>: bölünme, ayrılma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>irade</strong>: dileme, seçim yapma gücü (bk. r-v-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>irade-i cüz’iye-i insaniye</strong>: insanın elindeki çok az seçme gücü (bk. r-v-d; c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>irade-i külliye</strong>: Allah’ın herşeyi kuşatan iradesi (bk. r-v-d; k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ism-i fail</strong>: özne (bk. s-m-v; f-a-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itab etmek</strong>: azarlamak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>işmam etmek</strong>: hissettirmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kaide</strong>: kural</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>katl</strong>: öldürme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kisb</strong>: çalışma, kazanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kisb-i insanî</strong>: insanın çalışması</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>masdar</strong>: çeşitli kiplerin türetildiği asıl kelime</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mes’uliyet</strong>: sorumluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhayyer</strong>: seçme konusunda serbest bırakma (bk. ḫ-y-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mûcip</strong>: gerektirici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müreccih</strong>: tercih ettiren sebep</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müştak</strong>: türemiş</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar etmek</strong>: bakmak (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayet</strong>: son</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rüçhaniyet</strong>: üstünlük</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taallûk</strong>: münasebet, bağlılık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tercih</strong>: seçme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tercih bilâ müreccih</strong>: tercih edici sebep olmaksızın tercih (seçim) yapılabilir. Yani, seçimi yapacak zat için mutlaka sebebin var olması gerekmez, hiçbir sebebe bağlı kalmadan da seçenekler arasından birini seçebilir</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tereccuh</strong>: başkasına üstün gelme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tereccuh bilâ müreccih muhaldir</strong>: sebepsiz üstünlük olmaz. Yani, bir şeyin başka seçeneklere üstün gelen bir sebebi, bir özelliği bulunmazsa onlardan üstün olması mümkün değildir.</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teşbih</strong>: benzetme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>usul-ü kelâmiye</strong>: kelâm ilmi metodolojisi (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vaki</strong>: olmuş, meydana gelmiş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>çendan</strong>: gerçi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şart-ı âdi</strong>: bayağı olan şart</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şe’n</strong>: özellik, belirleyici nitelik (bk. ş-e-n)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 260140, member: 1"] [b]Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 630[/b] [FONT=tahoma][B][I]Eğer desen:[/I] [/B]Tercih bilâ müreccih muhaldir. Halbuki, o emr-i itibarî dediğimiz kisb-i insanî, bazan yapmak ve bazan yapmamak, eğer mûcip bir müreccih bulunmazsa, tercih bilâ müreccih lâzım gelir. Şu ise, usul-ü kelâmiyenin en mühim bir esasını hedmeder.[I] [B]Elcevap: [/B][/I]Tereccuh bilâ müreccih muhaldir. Yani, müreccihsiz, sebepsiz rüçhaniyet muhaldir. Yoksa, tercih bilâ müreccih caizdir ve vakidir. İrade bir sıfattır; onun şe’ni böyle bir işi görmektir.[I] [B]Eğer desen:[/B][/I] Madem katli halk eden Haktır. Niçin bana kàtil denilir?[I]Elcevap: [/I]Çünkü, ilm-i sarf kaidesince, ism-i fail, bir emr-i nisbî olan masdardan müştaktır. Yoksa, bir emr-i sabit olan hâsıl-ı bilmasdardan inşikak etmez. Masdar kisbimizdir; kàtil ünvanını da biz alırız. Hâsıl-ı bilmasdar, Hakkın mahlûkudur. Mes’uliyeti işmam eden birşey, hâsıl-ı bilmasdardan müştak kılınmaz. [B]YEDİNCİSİ:[/B] İrade-i cüz’iye-i insaniye ve cüz-ü ihtiyariyesi, çendan zayıftır, bir emr-i itibarîdir. Fakat Cenâb-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zayıf, cüz’î iradeyi, irade-i külliyesinin taallûkuna bir şart-ı âdi yapmıştır. Yani, mânen der:[B] “Ey abdim, ihtiyarınla hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise mes’uliyet sana aittir.”[/B] Teşbihte hata olmasın, sen bir iktidarsız çocuğu omuzuna alsan, onu muhayyer bırakıp “Nereyi istersen seni oraya götüreceğim” desen; o çocuk yüksek bir dağı istedi, götürdün. Çocuk üşüdü yahut düştü. Elbette “Sen istedin” diyerek itab edip, üstünde bir tokat vuracaksın. İşte, Cenâb-ı Hak, Ahkemü’l-Hâkimîn, nihayet zaafta olan abdin iradesini bir şart-ı âdi yapıp, irade-i külliyesi ona nazar eder. [/FONT][FONT=tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Ahkemü’l-Hâkimîn[/B]: hâkimlerin hâkimi olan Allah (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hak[/B]: herşeyi hakkıyla yaratan, varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Hakîm-i Mutlak[/B]: sınırsız hikmet sahibi olan Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]abd[/B]: kul (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]caiz[/B]: sakıncasız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cüz-ü ihtiyarî[/B]: insanın elindeki seçim gücü, irade (bk. c-z-e; ḫ-y-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cüz’î irade[/B]: Allah tarafından insana verilen çok az irade serbestliği (bk. c-z-e; r-v-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]emr-i itibarî[/B]: gerçekte olmadığı halde var sayılan iş, olgu (bk. a-b-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]emr-i nisbî[/B]: bir diğerine göre var olduğu kabul edilen iş, olgu (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]emr-i sabit[/B]: sabitleşmiş, kesinleşmiş iş, durum[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]halk[/B]: yaratma (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hedmetmek[/B]: yıkmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hâsıl-ı bilmasdar[/B]: masdarla meydana gelen; fiilin uygulanmasından doğan sonuç[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihtiyar[/B]: tercih, seçme gücü[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]iktidar[/B]: güç, kuvvet (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ilm-i sarf[/B]: gramer ilmi, dilbilgisi (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]inşikak[/B]: bölünme, ayrılma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]irade[/B]: dileme, seçim yapma gücü (bk. r-v-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]irade-i cüz’iye-i insaniye[/B]: insanın elindeki çok az seçme gücü (bk. r-v-d; c-z-e)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]irade-i külliye[/B]: Allah’ın herşeyi kuşatan iradesi (bk. r-v-d; k-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ism-i fail[/B]: özne (bk. s-m-v; f-a-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]itab etmek[/B]: azarlamak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]işmam etmek[/B]: hissettirmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kaide[/B]: kural[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]katl[/B]: öldürme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kisb[/B]: çalışma, kazanma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kisb-i insanî[/B]: insanın çalışması[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]masdar[/B]: çeşitli kiplerin türetildiği asıl kelime[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mes’uliyet[/B]: sorumluluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhal[/B]: imkansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhayyer[/B]: seçme konusunda serbest bırakma (bk. ḫ-y-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mûcip[/B]: gerektirici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müreccih[/B]: tercih ettiren sebep[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müştak[/B]: türemiş[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nazar etmek[/B]: bakmak (bk. n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nihayet[/B]: son[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rüçhaniyet[/B]: üstünlük[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]taallûk[/B]: münasebet, bağlılık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tercih[/B]: seçme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tercih bilâ müreccih[/B]: tercih edici sebep olmaksızın tercih (seçim) yapılabilir. Yani, seçimi yapacak zat için mutlaka sebebin var olması gerekmez, hiçbir sebebe bağlı kalmadan da seçenekler arasından birini seçebilir[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tereccuh[/B]: başkasına üstün gelme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tereccuh bilâ müreccih muhaldir[/B]: sebepsiz üstünlük olmaz. Yani, bir şeyin başka seçeneklere üstün gelen bir sebebi, bir özelliği bulunmazsa onlardan üstün olması mümkün değildir.[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teşbih[/B]: benzetme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]usul-ü kelâmiye[/B]: kelâm ilmi metodolojisi (bk. k-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vaki[/B]: olmuş, meydana gelmiş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]çendan[/B]: gerçi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şart-ı âdi[/B]: bayağı olan şart[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şe’n[/B]: özellik, belirleyici nitelik (bk. ş-e-n)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst