Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yedinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247275" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yedinci Söz - Sayfa 58</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">bir yolu bir günde kesersin. İşte, eğer inanmıyorsan, bir parça tecrübe et; ta doğru olduğunu anlayasın.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hakikaten bir parça tecrübe etti, doğru olduğunu tasdik etti.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, ben, yani şu biçare Said dahi bunu tasdik ederim. Çünkü biraz tecrübe ettim, pek doğru gördüm.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bundan sonra birden gördü ki, sol cihetinden şeytan gibi dessas, ayyaş, aldatıcı bir adam, çok ziynetler, süslü suretler, fantaziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi, karşısında durdu. Ona dedi: “Hey, arkadaş! Gel, gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız suretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sual: “Ha, ha, nedir ağzında gizli okuyorsun?”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Cevap: “Bir tılsım.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">“Bırak şu anlaşılmaz işi. Hazır keyfimizi bozmayalım.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">S: “Ha, şu ellerindeki nedir?”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">C: “Bir ilâç.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">“At şunu. Sağlamsın. Neyin var? Alkış zamanıdır.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">S: “Ha, şu beş nişanlı kâğıt nedir?”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">C: “Bir bilet. Bir tayınat senedi.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">“Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım?” der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o biçare, ona biraz meyleder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, insan aldanır. Ben de öyle bir dessasa aldandım.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Birden, sağ cihetinden ra’d gibi bir ses gelir. Der: <strong>“Sakın aldanma. Ve o dessasa de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki darağacını kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları def edip, peşimdeki yolculuğu men edecek bir çare sende varsa, bulursan, haydi yap, göster, görelim. Sonra de, ‘Gel, keyfedelim.’ Yoksa sus, hey sersem! Ta Hızır gibi bu zât-ı semâvî dediğini desin.”</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, ey gençliğinde gülmüş, şimdi güldüğüne ağlayan nefsim! Bil: O bîçâre asker ise, sensin ve insandır. Ve o arslan ise eceldir. Ve o darağacı ise ölüm ve zevâl ve firaktır ki, gece-gündüzün dönmesinde her dost veda eder, kaybolur. Ve o iki yara ise, birisi müz’iç ve hadsiz bir acz-i beşerî, diğeri elîm, nihayetsiz</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Hızır: (bk. bilgiler)</strong></td><td><strong>acz-i beşerî: insanın güçsüzlüğü (bk. a-c-z)</strong></td></tr><tr><td><strong>ayyaş: sarhoş</strong></td><td><strong>biçare: çaresiz</strong></td></tr><tr><td><strong>cihet: yön, taraf</strong></td><td><strong>darağacı: idam sehpası</strong></td></tr><tr><td><strong>def etmek: gidermek, uzaklaştırmak</strong></td><td><strong>desise: hile, aldatma</strong></td></tr><tr><td><strong>dessas: hilebaz, aldatıcı</strong></td><td><strong>ecel: ölüm vakti</strong></td></tr><tr><td><strong>elîm: üzücü, acı verici</strong></td><td><strong>fantaziye: aşırı süs ve lüks</strong></td></tr><tr><td><strong>firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)</strong></td><td><strong>hadsiz: sınırsız</strong></td></tr><tr><td><strong>hakikaten: gerçekten (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>işret: içkili eğlence, sefahet</strong></td></tr><tr><td><strong>meyletmek: yönelmek</strong></td><td><strong>müskir: sarhoş edici içki</strong></td></tr><tr><td><strong>müz’iç: rahatsız eden</strong></td><td><strong>nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>nihayetsiz: sonsuz</strong></td><td><strong>nişan: mühür</strong></td></tr><tr><td><strong>ra’d: gök gürültüsü</strong></td><td><strong>suret: resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>tasdik etmek: kabul etmek, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)</strong></td><td><strong>tayınat senedi: görevlendirme belgesi</strong></td></tr><tr><td><strong>tecrübe etmek: denemek</strong></td><td><strong>tılsım: sır, gizem</strong></td></tr><tr><td><strong>zat-ı semâvî: gökten gelen zat (bk. s-m-v)</strong></td><td><strong>zevâl: geçip gitme, kaybolma (bk. z-v-l)</strong></td></tr><tr><td><strong>ziynet: süs (bk. z-y-n)</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247275, member: 1"] [b]Yedinci Söz - Sayfa 58[/b] [FONT=Tahoma]bir yolu bir günde kesersin. İşte, eğer inanmıyorsan, bir parça tecrübe et; ta doğru olduğunu anlayasın.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hakikaten bir parça tecrübe etti, doğru olduğunu tasdik etti. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, ben, yani şu biçare Said dahi bunu tasdik ederim. Çünkü biraz tecrübe ettim, pek doğru gördüm. [/FONT] [FONT=Tahoma]Bundan sonra birden gördü ki, sol cihetinden şeytan gibi dessas, ayyaş, aldatıcı bir adam, çok ziynetler, süslü suretler, fantaziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi, karşısında durdu. Ona dedi: “Hey, arkadaş! Gel, gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız suretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Sual: “Ha, ha, nedir ağzında gizli okuyorsun?” [/FONT] [FONT=Tahoma]Cevap: “Bir tılsım.” [/FONT] [FONT=Tahoma]“Bırak şu anlaşılmaz işi. Hazır keyfimizi bozmayalım.” [/FONT] [FONT=Tahoma]S: “Ha, şu ellerindeki nedir?” [/FONT] [FONT=Tahoma]C: “Bir ilâç.” [/FONT] [FONT=Tahoma]“At şunu. Sağlamsın. Neyin var? Alkış zamanıdır.” [/FONT] [FONT=Tahoma]S: “Ha, şu beş nişanlı kâğıt nedir?” [/FONT] [FONT=Tahoma]C: “Bir bilet. Bir tayınat senedi.” [/FONT] [FONT=Tahoma]“Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım?” der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o biçare, ona biraz meyleder. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, insan aldanır. Ben de öyle bir dessasa aldandım. [/FONT] [FONT=Tahoma]Birden, sağ cihetinden ra’d gibi bir ses gelir. Der: [B]“Sakın aldanma. Ve o dessasa de ki: Eğer arkamdaki arslanı öldürüp, önümdeki darağacını kaldırıp, sağ ve solumdaki yaraları def edip, peşimdeki yolculuğu men edecek bir çare sende varsa, bulursan, haydi yap, göster, görelim. Sonra de, ‘Gel, keyfedelim.’ Yoksa sus, hey sersem! Ta Hızır gibi bu zât-ı semâvî dediğini desin.” [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, ey gençliğinde gülmüş, şimdi güldüğüne ağlayan nefsim! Bil: O bîçâre asker ise, sensin ve insandır. Ve o arslan ise eceldir. Ve o darağacı ise ölüm ve zevâl ve firaktır ki, gece-gündüzün dönmesinde her dost veda eder, kaybolur. Ve o iki yara ise, birisi müz’iç ve hadsiz bir acz-i beşerî, diğeri elîm, nihayetsiz [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Hızır: (bk. bilgiler)[/B][/TD] [TD][B]acz-i beşerî: insanın güçsüzlüğü (bk. a-c-z)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ayyaş: sarhoş[/B][/TD] [TD][B]biçare: çaresiz[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cihet: yön, taraf[/B][/TD] [TD][B]darağacı: idam sehpası[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]def etmek: gidermek, uzaklaştırmak[/B][/TD] [TD][B]desise: hile, aldatma[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dessas: hilebaz, aldatıcı[/B][/TD] [TD][B]ecel: ölüm vakti[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]elîm: üzücü, acı verici[/B][/TD] [TD][B]fantaziye: aşırı süs ve lüks[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]firak: ayrılık (bk. f-r-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]hadsiz: sınırsız[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikaten: gerçekten (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]işret: içkili eğlence, sefahet[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]meyletmek: yönelmek[/B][/TD] [TD][B]müskir: sarhoş edici içki[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müz’iç: rahatsız eden[/B][/TD] [TD][B]nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nihayetsiz: sonsuz[/B][/TD] [TD][B]nişan: mühür[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ra’d: gök gürültüsü[/B][/TD] [TD][B]suret: resim, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tasdik etmek: kabul etmek, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]tayınat senedi: görevlendirme belgesi[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tecrübe etmek: denemek[/B][/TD] [TD][B]tılsım: sır, gizem[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zat-ı semâvî: gökten gelen zat (bk. s-m-v)[/B][/TD] [TD][B]zevâl: geçip gitme, kaybolma (bk. z-v-l)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ziynet: süs (bk. z-y-n)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yedinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst