Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Risale-i Nurda Resülüllah
Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler gibi gördüm.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 194143" data-attributes="member: 5987"><p><strong>Cevap: Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler</strong></p><p></p><p><img src="https://mail.google.com/mail/?ui=2&ik=9075843e6a&view=att&th=1281b52bd49463de&attid=0.1&disp=emb&realattid=ii_1281b438b9eaf7d4&zw" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="color: Black">En küçük bir sünnet dahi kalbe nur verir</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Bismillahirrahmanirrahim</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: "Her bid'at dalâlettir ve her dalâlet Cehennem ateşindedir." (Müslim) Yani, "Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim." (Mâide Sûresi: 5:3.) sırrıyla, kavaid-i Şeriat-ı Garrâ ve desâtir-i Sünnet-i Seniyye tamam ve kemâlini bulduktan sonra, yeni icadlarla o düsturları beğenmemek veyahut-hâşâ ve kellâ-nâkıs görmek hissini veren bid'aları icad etmek dalâlettir, ateştir.</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez. O kısım, Şeriat-ı Garrâda tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da nevâfil nevindendir. Nevâfil kısmı da iki kısımdır:</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Bir kısmı, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş; onların tağyiri bid'attır. Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş. Onlara muhalefete bid'a denilmez; fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakikî edepten istifade etmemektir.</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Bu kısım ise, örf ve âdât, muamelât-ı fıtriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tevatürle malûm olan harekâtına ittibâ etmektir. Meselâ, söylemek âdâbını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taallûk eden çok sünnet-i seniyyeler var. Bu nevi sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittibâ eden, âdâtını ibadete çevirir. O âdâbdan mühim bir feyiz alır. En küçük bir âdâbın mürââtı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor.</span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></span></p><p><span style="color: DarkRed"><strong><span style="font-size: 12px">Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taallûk eden sünnetlerdir. Şeâir, adeta hukuk-u umumiye nev'inden, cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi şeâire riyâ giremez ve ilân edilir. Nafile nev'inden de olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. (Lemalar, 11. Lema)</span></strong></span></p><p></p><p><span style="color: Black"><span style="font-size: 10px"><strong>Bediüzzaman Said Nursi</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">SÖZLÜK:</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">ÂDÂB : Usûl, görgü kuralları, davranış kaideleri.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">ÂDÂB-I NEBEVÎYE : Hz. Peygamberimizin (a.s.m.) edebi, hal ve davranışları, Sünnet-i Seniyyesi.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">BEYÂN : Açıklama; izah; anlatma.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">BİD'A : Dinin aslına uymayan âdet ve uygulamalar.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">BİD'AT : (Bid'a) Sonradan çıkarılan âdetler. * Fık: Dinin aslında olmadığı hâlde, din namına sonradan çıkmış olan adetler.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">CEMİYET : Topluluk, birlik, heyet.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">DALÂLET : Hak ve hakîkatten, dinden sapma, ayrılma; azma.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">DESÂTİR-İ SÜNNET-İ SENİYE : Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünnetinin kaideleri, prensipleri.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">FERMÂN : Emir, buyruk, tebliğ.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">FEYİZ : Bolluk, bereket; ilim, irfan; mânevî gıdâ; şan, şöhret; ihsan, fazîletli.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">HÂLÂT : Hâller, durumlar, keyfiyetler.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">HÂŞÂ VE KELLÂ : Asla ve katiyen olmaz. Asla öyle değil.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">HUKÛK-U UMUMİYE : Genel hukûk.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">İCAD : İslami olmayan yenilikler ve kurallar koymak.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">İTTİBÂ : Uyma, tâbî olma, arkasından gitme.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">KAVÂİD-İ ŞERİAT-I GARRÂ : Büyük İslâm Şeriatının kaideleri, prensipleri.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">KEMÂL : Olgunluk, mükemmellik, eksiksizlik, tamlık.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MÂLÛM : Bilinen.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MERÂTİB : Mertebeler, dereceler.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MUÂMELÂT-I FITRİYE : doğuştan gelen, fıtrî olan muâmeleler.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MUÂŞERET : İnsanlarla sünnet dâiresinde münâsebet.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MUHKEMÂT : Sağlam ve kuvvetli hükümlerdir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">MÜRÂÂT : Uymak, tatbik etmek, uyum.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">NÂKIS : Noksan, eksik, tamam olmayan.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">NEVÂFİL : Nâfile ibâdetler.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">NEV'Î : Nev'e ait, çeşit ile alâkalı.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">RİYÂ : Özü sözü bir olmamak, inandığı gibi hareket etmeyiş, gösteriş, iki yüzlülük.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">SÜNNET-İ SENİYYE : Peygamberimizin (a.s.m.) sözlerine, emirlerine ve hareketlerine dâir en yüksek ve kıymetli haller, tavırlar, hareket düsturları.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">ŞEÂİR : Alâmet; İslâmın alâmeti olan şeyler. (Dînî kıyâfet, ezan, kurban gibi.)</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">ŞERİAT-I GARRÂ : Parlak din; İslâmiyet.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TAALLÛK : Bağlılık, münâsebet; alâkalı oluş; âit olma.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TAFSİLÂT : Açıklamalar, etraflı bilgiler, izahlar.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TAĞYİR : Bozarak değiştirme, başkalaştırma.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TAHATTUR : Akla gelmek, hatırlamak.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TEBEDDÜL : Yenilenme, değişme.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">TEVÂTÜR : İçinde yalan ihtimâli bulunmayan ve birbirlerine kuvvet veren haberlerden oluşan büyük bir topluluğa ait haber.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray">VÂCİP : Yerine getirilmesi Müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan İlâhî emir.</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 9px"><strong><span style="color: DarkSlateGray"></span></strong></span></p><p>***</p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="color: Black">Hayat faaliyet ve harekettir, şevk ise matiyyesidir (bineğidir)." </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 10px"><strong><span style="color: Black">Bediüzzaman</span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 194143, member: 5987"] [b]Cevap: Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler[/b] [IMG]https://mail.google.com/mail/?ui=2&ik=9075843e6a&view=att&th=1281b52bd49463de&attid=0.1&disp=emb&realattid=ii_1281b438b9eaf7d4&zw[/IMG] [SIZE="2"][B][COLOR="Black"]En küçük bir sünnet dahi kalbe nur verir[/COLOR][/B][/SIZE] [COLOR="DarkRed"][B][SIZE="3"] Bismillahirrahmanirrahim Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: "Her bid'at dalâlettir ve her dalâlet Cehennem ateşindedir." (Müslim) Yani, "Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim." (Mâide Sûresi: 5:3.) sırrıyla, kavaid-i Şeriat-ı Garrâ ve desâtir-i Sünnet-i Seniyye tamam ve kemâlini bulduktan sonra, yeni icadlarla o düsturları beğenmemek veyahut-hâşâ ve kellâ-nâkıs görmek hissini veren bid'aları icad etmek dalâlettir, ateştir. Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez. O kısım, Şeriat-ı Garrâda tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da nevâfil nevindendir. Nevâfil kısmı da iki kısımdır: Bir kısmı, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş; onların tağyiri bid'attır. Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş. Onlara muhalefete bid'a denilmez; fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakikî edepten istifade etmemektir. Bu kısım ise, örf ve âdât, muamelât-ı fıtriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tevatürle malûm olan harekâtına ittibâ etmektir. Meselâ, söylemek âdâbını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taallûk eden çok sünnet-i seniyyeler var. Bu nevi sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittibâ eden, âdâtını ibadete çevirir. O âdâbdan mühim bir feyiz alır. En küçük bir âdâbın mürââtı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor. Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taallûk eden sünnetlerdir. Şeâir, adeta hukuk-u umumiye nev'inden, cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi şeâire riyâ giremez ve ilân edilir. Nafile nev'inden de olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. (Lemalar, 11. Lema)[/SIZE][/B][/COLOR] [COLOR="Black"][SIZE="2"][B]Bediüzzaman Said Nursi[/B][/SIZE][/COLOR] [SIZE="1"][B][COLOR="DarkSlateGray"] SÖZLÜK: ÂDÂB : Usûl, görgü kuralları, davranış kaideleri. ÂDÂB-I NEBEVÎYE : Hz. Peygamberimizin (a.s.m.) edebi, hal ve davranışları, Sünnet-i Seniyyesi. BEYÂN : Açıklama; izah; anlatma. BİD'A : Dinin aslına uymayan âdet ve uygulamalar. BİD'AT : (Bid'a) Sonradan çıkarılan âdetler. * Fık: Dinin aslında olmadığı hâlde, din namına sonradan çıkmış olan adetler. CEMİYET : Topluluk, birlik, heyet. DALÂLET : Hak ve hakîkatten, dinden sapma, ayrılma; azma. DESÂTİR-İ SÜNNET-İ SENİYE : Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünnetinin kaideleri, prensipleri. FERMÂN : Emir, buyruk, tebliğ. FEYİZ : Bolluk, bereket; ilim, irfan; mânevî gıdâ; şan, şöhret; ihsan, fazîletli. HÂLÂT : Hâller, durumlar, keyfiyetler. HÂŞÂ VE KELLÂ : Asla ve katiyen olmaz. Asla öyle değil. HUKÛK-U UMUMİYE : Genel hukûk. İCAD : İslami olmayan yenilikler ve kurallar koymak. İTTİBÂ : Uyma, tâbî olma, arkasından gitme. KAVÂİD-İ ŞERİAT-I GARRÂ : Büyük İslâm Şeriatının kaideleri, prensipleri. KEMÂL : Olgunluk, mükemmellik, eksiksizlik, tamlık. MÂLÛM : Bilinen. MERÂTİB : Mertebeler, dereceler. MUÂMELÂT-I FITRİYE : doğuştan gelen, fıtrî olan muâmeleler. MUÂŞERET : İnsanlarla sünnet dâiresinde münâsebet. MUHKEMÂT : Sağlam ve kuvvetli hükümlerdir. MÜRÂÂT : Uymak, tatbik etmek, uyum. NÂKIS : Noksan, eksik, tamam olmayan. NEVÂFİL : Nâfile ibâdetler. NEV'Î : Nev'e ait, çeşit ile alâkalı. RİYÂ : Özü sözü bir olmamak, inandığı gibi hareket etmeyiş, gösteriş, iki yüzlülük. SÜNNET-İ SENİYYE : Peygamberimizin (a.s.m.) sözlerine, emirlerine ve hareketlerine dâir en yüksek ve kıymetli haller, tavırlar, hareket düsturları. ŞEÂİR : Alâmet; İslâmın alâmeti olan şeyler. (Dînî kıyâfet, ezan, kurban gibi.) ŞERİAT-I GARRÂ : Parlak din; İslâmiyet. TAALLÛK : Bağlılık, münâsebet; alâkalı oluş; âit olma. TAFSİLÂT : Açıklamalar, etraflı bilgiler, izahlar. TAĞYİR : Bozarak değiştirme, başkalaştırma. TAHATTUR : Akla gelmek, hatırlamak. TEBEDDÜL : Yenilenme, değişme. TEVÂTÜR : İçinde yalan ihtimâli bulunmayan ve birbirlerine kuvvet veren haberlerden oluşan büyük bir topluluğa ait haber. VÂCİP : Yerine getirilmesi Müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan İlâhî emir. [/COLOR][/B][/SIZE] *** [SIZE="2"][B][COLOR="Black"]Hayat faaliyet ve harekettir, şevk ise matiyyesidir (bineğidir)." Bediüzzaman[/COLOR][/B][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Risale-i Nurda Resülüllah
Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler gibi gördüm.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst