Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Üçüncü Mektub
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ukbaa" data-source="post: 333962" data-attributes="member: 15165"><p><strong>Cevap: Üçüncü Mektub - Sayfa 41</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'tahoma'">de, bahr-i muhît-i kâinatta, bir senede yirmi beş bin senelik uzun bir seyahate alışan küre-i arz, ahalisini alır, gider, mahşer meydanına boşaltır. Hem, her otuz üç metrede bir derece-i hararet tezayüd ettiği delâletiyle, merkez-i arzda bulunan Cehennem ateşinin hadîsçe beyan olunan derece-i hararetine muvafık iki yüz bin derece-i harareti taşıyan ve hadîsin rivâyâtına göre dünyada ve berzahta Büyük Cehennemin bazı vazifelerini gören ateşini<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> Cehenneme döker; sonra emr-i İlâhî ile daha güzel ve bâki bir surete tebeddül eder, âhiret âleminden bir menzil olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></span><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Hatıra gelen ikinci nükte:</em></strong> Sâni-i Kadîr, Fâtır-ı Hakîm, Vâhid-i Ehad, kemâl-i kudretini ve cemâl-i hikmetini ve delil-i vahdetini göstermek için, pek az birşeyle çok işleri görmek, pek küçük birşeyle pek büyük vazifeleri gördürmeyi âdet etmiştir. Bazı Sözlerde demiştim ki: Eğer bütün eşya tek bir Zâta isnad edilse, vücub derecesinde bir suhulet, bir kolaylık peydâ eder. Eğer eşya müteaddit sânilere, esbablara isnad edilse, imtinâ derecesinde bir suubet, bir müşkülât ortaya düşer. Çünkü, bir zâbit gibi veya usta gibi birtek zât, kesretli efrada ve kesretli taşlara bir fiille, bir hareketle ve suhuletle bir vaziyet verip bir netice hâsıl eder ki, eğer o vaziyeti alması ve o neticeyi istihsal etmesi, o ordudaki efrada ve o direksiz kubbedeki taşlara havale edilse, pek çok fiillerle, pek çok müşkülâtla, pek çok karışıklıklarla ancak yapılabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"></span><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, şu kâinattaki raks ve deveran, seyr ü cevelân ve temâşâ-i tesbihfeşan ve fusul-ü erbaa ve gece-gündüzdeki seyeran gibi ef’al, eğer vahdete verilse, birtek Zât, birtek emirle, birtek küreyi tahrik ile, mevsimlerin değişmesindeki acaib-i san’atı ve gece-gündüzün deveranındaki garaib-i hikmeti ve yıldızların ve şems</span></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"></span></p><p></p><p>[NOT]</p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-1 </span><span style="font-family: 'tahoma'"> bk. Buhârî, Bedü’l-Halk, 10; Müslim, Cennet, 30; Tirmizî, Cehennem, 7; Müsned, 2:313.</span></p><p></p><p>[/NOT]<span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Fâtır-ı Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve harika üstün san’atıyla yoktan yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Kadîr</strong>: sonsuz güç ve kudret sahibi ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Vâhid-i Ehad</strong>: bir olan ve birliği her bir şeyde görülen Allah (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acaib-i san’at</strong>: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ahali</strong>: halk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bahr-i muhît-i kâinat</strong>: geniş kâinat denizi (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>berzah</strong>: dünya ile âhiret arasındaki âlem, kabir âlemi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bâki</strong>: devamlı, kalıcı (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cemâl-i hikmet</strong>: Allah’ın hikmetinin güzelliği (bk. c-m-l; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>delil-i vahdet</strong>: Allah’ın birlik delili (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>derece-i hararet</strong>: sıcaklık derecesi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>deveran</strong>: dönüş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>efrad</strong>: fertler, bireyler (bk. f-r-d)<br /> </span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ef’al</strong>: fiiller, hareketler (bk. f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emr-i İlâhî</strong>: Allah’ın emri (bk. e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebebler (bk. s-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>eşya</strong>: şeyler, varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fusul-ü erbaa</strong>: dört mevsim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>garaib-i hikmet</strong>: hikmet harikaları (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hadis</strong>: Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâsıl</strong>: meydana gelme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>imtinâ</strong>: imkânsızlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>isnad</strong>: dayandırma (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istihsal</strong>: üretme, ortaya çıkarma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i kudret</strong>: Allah’ın kudretinin mükemmelliği (bk. k-m-l; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çoklu (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>küre-i arz</strong>: yerküre, dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahşer</strong>: haşir meydanı; kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menzil</strong>: yer, mekân (bk. n-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>merkez-i arz</strong>: yerin merkezi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muvafık</strong>: uygun</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteaddit</strong>: birçok, çeşitli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşkülât</strong>: zorluklar, güçlükler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nükte</strong>: ince ve anlamlı söz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>peydâ</strong>: meydana gelme, ortaya çıkma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>raks</strong>: sema, cezbeyle dönme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rivâyât</strong>: rivâyetler, Peygamberimizden duyulan şeyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyeran</strong>: seyahat, gezinti</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyr ü cevelân</strong>: gezinme ve seyretme yeri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suhulet</strong>: kolaylık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: biçim, şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suûbet</strong>: zorluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sâni</strong>: san’atkâr (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahrik</strong>: harekete geçirme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tebeddül</strong>: değişme, dönüşme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temâşâ-i tesbihfeşan</strong>: daimî tesbih edenlerin bakışı, seyri (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tezayüd</strong>: ziyadeleşme, artma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vahdet</strong>: birlik (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücub</strong>: kesinlik, gereklilik (bk. v-c-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zâbit</strong>: subay, askere kumanda eden rütbeli asker</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âhiret âlemi</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></td><td></td></tr></table><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ukbaa, post: 333962, member: 15165"] [b]Cevap: Üçüncü Mektub - Sayfa 41[/b] [FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=tahoma]de, bahr-i muhît-i kâinatta, bir senede yirmi beş bin senelik uzun bir seyahate alışan küre-i arz, ahalisini alır, gider, mahşer meydanına boşaltır. Hem, her otuz üç metrede bir derece-i hararet tezayüd ettiği delâletiyle, merkez-i arzda bulunan Cehennem ateşinin hadîsçe beyan olunan derece-i hararetine muvafık iki yüz bin derece-i harareti taşıyan ve hadîsin rivâyâtına göre dünyada ve berzahta Büyük Cehennemin bazı vazifelerini gören ateşini[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] Cehenneme döker; sonra emr-i İlâhî ile daha güzel ve bâki bir surete tebeddül eder, âhiret âleminden bir menzil olur. [/FONT][/FONT][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=tahoma][B][I]Hatıra gelen ikinci nükte:[/I][/B] Sâni-i Kadîr, Fâtır-ı Hakîm, Vâhid-i Ehad, kemâl-i kudretini ve cemâl-i hikmetini ve delil-i vahdetini göstermek için, pek az birşeyle çok işleri görmek, pek küçük birşeyle pek büyük vazifeleri gördürmeyi âdet etmiştir. Bazı Sözlerde demiştim ki: Eğer bütün eşya tek bir Zâta isnad edilse, vücub derecesinde bir suhulet, bir kolaylık peydâ eder. Eğer eşya müteaddit sânilere, esbablara isnad edilse, imtinâ derecesinde bir suubet, bir müşkülât ortaya düşer. Çünkü, bir zâbit gibi veya usta gibi birtek zât, kesretli efrada ve kesretli taşlara bir fiille, bir hareketle ve suhuletle bir vaziyet verip bir netice hâsıl eder ki, eğer o vaziyeti alması ve o neticeyi istihsal etmesi, o ordudaki efrada ve o direksiz kubbedeki taşlara havale edilse, pek çok fiillerle, pek çok müşkülâtla, pek çok karışıklıklarla ancak yapılabilir.[/FONT] [/FONT][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=tahoma]İşte, şu kâinattaki raks ve deveran, seyr ü cevelân ve temâşâ-i tesbihfeşan ve fusul-ü erbaa ve gece-gündüzdeki seyeran gibi ef’al, eğer vahdete verilse, birtek Zât, birtek emirle, birtek küreyi tahrik ile, mevsimlerin değişmesindeki acaib-i san’atı ve gece-gündüzün deveranındaki garaib-i hikmeti ve yıldızların ve şems[/FONT] [/FONT] [NOT] [FONT=tahoma]Dipnot-1 [/FONT][FONT=tahoma] bk. Buhârî, Bedü’l-Halk, 10; Müslim, Cennet, 30; Tirmizî, Cehennem, 7; Müsned, 2:313.[/FONT] [/NOT][FONT=tahoma] [/FONT] [FONT=tahoma] [/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Fâtır-ı Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve harika üstün san’atıyla yoktan yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Kadîr[/B]: sonsuz güç ve kudret sahibi ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Vâhid-i Ehad[/B]: bir olan ve birliği her bir şeyde görülen Allah (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]acaib-i san’at[/B]: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ahali[/B]: halk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bahr-i muhît-i kâinat[/B]: geniş kâinat denizi (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]berzah[/B]: dünya ile âhiret arasındaki âlem, kabir âlemi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bâki[/B]: devamlı, kalıcı (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cemâl-i hikmet[/B]: Allah’ın hikmetinin güzelliği (bk. c-m-l; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]delil-i vahdet[/B]: Allah’ın birlik delili (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]derece-i hararet[/B]: sıcaklık derecesi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]deveran[/B]: dönüş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]efrad[/B]: fertler, bireyler (bk. f-r-d) [/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ef’al[/B]: fiiller, hareketler (bk. f-a-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]emr-i İlâhî[/B]: Allah’ın emri (bk. e-l-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]esbab[/B]: sebebler (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]eşya[/B]: şeyler, varlıklar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]fusul-ü erbaa[/B]: dört mevsim[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]garaib-i hikmet[/B]: hikmet harikaları (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hadis[/B]: Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hâsıl[/B]: meydana gelme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]imtinâ[/B]: imkânsızlık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]isnad[/B]: dayandırma (bk. s-n-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istihsal[/B]: üretme, ortaya çıkarma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i kudret[/B]: Allah’ın kudretinin mükemmelliği (bk. k-m-l; ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kesretli[/B]: çoklu (bk. k-s̱-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]küre-i arz[/B]: yerküre, dünya[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahşer[/B]: haşir meydanı; kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]menzil[/B]: yer, mekân (bk. n-z-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]merkez-i arz[/B]: yerin merkezi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muvafık[/B]: uygun[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müteaddit[/B]: birçok, çeşitli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müşkülât[/B]: zorluklar, güçlükler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nükte[/B]: ince ve anlamlı söz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]peydâ[/B]: meydana gelme, ortaya çıkma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]raks[/B]: sema, cezbeyle dönme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rivâyât[/B]: rivâyetler, Peygamberimizden duyulan şeyler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyeran[/B]: seyahat, gezinti[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]seyr ü cevelân[/B]: gezinme ve seyretme yeri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suhulet[/B]: kolaylık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: biçim, şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suûbet[/B]: zorluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sâni[/B]: san’atkâr (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tahrik[/B]: harekete geçirme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tebeddül[/B]: değişme, dönüşme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]temâşâ-i tesbihfeşan[/B]: daimî tesbih edenlerin bakışı, seyri (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tezayüd[/B]: ziyadeleşme, artma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vahdet[/B]: birlik (bk. v-ḥ-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücub[/B]: kesinlik, gereklilik (bk. v-c-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zâbit[/B]: subay, askere kumanda eden rütbeli asker[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âhiret âlemi[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Üçüncü Mektub
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst