Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
M. Tahiri Mutlu
Tahiri Mutlu Ağabey ve Hatıralar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Sergerdan" data-source="post: 101920" data-attributes="member: 2492"><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">1900 yılında Isparta'nın Atabey kazasında doğdu. Bediüzzaman'ın yakın talebelerindendir. l943'de Denizli, l948'de Afyon hapislerinde Bediüzzaman'la birlikte bulundu.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">1977'de vefat etti.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">[ATTACH]479[/ATTACH]</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Verdana'">Güller beldesinin gülü</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Fikrim ve gönlüm onun hatıralarıyla dolu... Makinadaki şeritten onu dinliyorum. Ötelerden. Nur âleminin derinliklerinden, ebedlerinden sesleniyor sanki...</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Kur'ân için çırpınan, didinen, göz yaşı döken, mübarek hayali karşımda duruyor. Tebessüm ediyor, dosta kavuşmanın sevinci içinde "Yâr ile hemdem" olmanın bayramını ediyor.</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Atabeyli Mehmet Tahirî Mutlu... l900-l977 Nisan!...</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">İşte güller beldesinin gülü Tahirî Mutlu..</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Meleklerin gül demetleriyle karşıladıkları bir evliya... Ama kendisi velayetini bilmeyen bir bahtiyar veli...</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Selâm olsun sana Tahirî Ağabey!</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Defterdeki yoklamada bizi "yok" hanesine yazmayasın. Elinde yılların yıprattığı bir dua, niyaz ve münacat kitabı vardı. Burada isim isim insanları sıralamıştı. Hep dua ederdi, yalvarır, yakarırdı. Geceleri, seherleri...</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">İlâhî! Yoklama gününde, defterindeki listede bizi unutma, yoklar hanesine, hiçler sayfasına yazma. Devamsızlıktan sınıfta kalmayalım. O mahşerî kalabalıkta, şayet sesimiz boğuk ve kısık çıkarsa, bizi duy, buradayız dediğimizde bizi mevcut göster.</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Gür sesinle, tâdat günü, ismimizi tam ve var'dır sayfasına yaz. </span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Tahirî Mutlu... Gerçekten mutlu bir insandı. Mutlu mes'ut bahtiyar Üstad'ın mutlu bir talebesi. Ne mutlu ona... Ne mutlu temiz Tahirî'ye...</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">Tahirî Mutlu'yu dinliyorum şu anda, geliniz isterseniz, size de dinleteyim bu mutlu sesi. Anatole France'in dediği gibi :</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px">"Bu hatıra kırıntılarından da hoşlanabilecek kimseler bulunabilir."</span></span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">[ATTACH]480[/ATTACH] </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong>Tahirî, Lütfi'nin yerini alır</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span> </span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Üstad Hazretleri Barla'da bulunduğu yıllardaydı. Bizim Atabey'den ve civar köylerden yanına giden ve ona talebe olanlar vardı: Küçük Lütfi, Mesut, Hafız Ali, Küçük Zühtü. Bu arkadaşlar, daha sonra Eskişehir hapsine de gitmişlerdi.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Küçük Lütfi, Eskişehir hapsinden döndükten sonra vefat etmişti. Kendisi Hafız Ali'nin akrabası olurdu. Vefatına biz de gitmiştik. Defnettikten sonra, merhum Hafız Ali, İmam H.Mustafa'ya beni göstererek, "Lütfi'nin yerini boş bırakalım. Tahirî, Lütfi'nin yerini alır" diyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Demek kısmetimiz varmış..... Cenab-ı Hak nasip etti. Daha önceleri, l930 yıllarında da tanırdım. Ama asıl Nur'un hizmetine girişim l935'den sonra oldu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Üstad'a Lemeat'ı götürmüştüm.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Kastamonu'da Üstad'ın ziyaretine gitmiştim. Bastırdığım eserleri, İstanbul'da Sahaflar çarşısında bulduğum Lemeat'ı götürmüştüm. Çok sevindi, Lemeat'ı Sözler'in arkasına yazdırdı. Dersler yaptı. O günkü sevinç içinde, bana, Mevlâna Halid Hazretleri'nin cübbesini giydirmişti."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">***</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Tahirî Mutlu, mektuplarda geçen bazı tabirleri şöyle anlatıyordu:</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Mübarekler heyeti : Kuleönü talebeleridir...</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Medrese-i Nuriye : Sav Köyü..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Gül Fabrikası sahipleri : Hüsrev Altınbaşak, Rüştü Çakın, Refet Barutçu...</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Nur fabrikasının mensupları ise: H.Ali Ergün, Büyük Ruhlu Küçük Ali, H.Mustafa ve Tahirî Mutlu..."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>İhtiyarların genci</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Nur hizmetindeki müstesna sadakat ve doğruluğu ile, bir yıldız gibi parlamıştı. Eserlerin yazılmasında, matbaalarda basılmasında, her yerde çeşitli şartlar altında unutulmayan hizmetleri olmuştu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">İslâmköylü Hafız Ali'nin varisi, Nur fabrikası mensubu Tahirî Mutlu, Üstad'ın yine başka bir tabiriyle "İhtiyarların genci" şimdi hakiki gençlik diyarına gitmişti.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Uzun boylu, ak sakallı, iri, kalın kaşlı, gür maveraî bir sesi vardı. Konuşurken sanki, başka âlemlerden,ötelerden, ebediyetten gibi gelir sesi.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Huzur ve sükûnla dolu bir dünyası vardı. Zaman zaman onun bu huzurlu dünyasından huzur almaya giderdik.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">[ATTACH]481[/ATTACH]</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Cübbenin tapusu</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yine böyle bir ziyaretine gitmiştim. Doyumsuz sohbetinden, yine istifade etmek istemiştim.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Üstadından bir yâdigar, bir mübarek namaz cübbesi vardı. Bunun kendisine ne zaman intikal ettiğini sordum. Hemen kalkarak "Cübbenin tapusu" dediği yine Üstadının el yazısı olan bir kâğıdı tutuşturdu elime... Bu yazıda, bizzat Bediüzzaman l943'de Denizli hapsinde bu cübbeyi Tahirî Mutlu'ya hediye ettiğini yazıyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Cübbenin kendisine gelişini şöyle anlatıyordu :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Denizli hapsine gitmeden evvel iki cübbesi vardı. Bunlardan birisini 'Nur Fabrikasının Sahibi' dediği Hafız Ali Efendiye [Ergün] vermişti. Fakat bundan H. Ali'nin haberi yoktu. Bir arkadaş vasıtasıyla göndermişti. Denizli'de Ali Efendi vefat edince, Üstad cübbeyi bir senet mukabiline bana verdi."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Son görüşmemizde bir çocuk safiyet ve masumiyetiyle "Cübbenin Senedi" dediği yazıyı çıkarıp bana teslim etmişti. Bu yazıda şunları okuyorduk :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Bismihi Sübhanehu</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Aziz, sıddık, kahraman, ikinci Hüsrev, ikinci Hafız ali ve onun ve Lütfi'nin varisi ve birinci Tahirî kardaşım:</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"O meşlahı sana hediye ediyorum.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Kardeşiniz Said Nursî"</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Sarsılmayan sadakat, aldanmayan zekâ sahibi Tahirî</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Kendisi bir tevazû abidesi sanki.... Melekler gibi tertemiz, lekesiz bir mü'mindi. Ak saçını İslâmiyete hizmette ağartmıştı. Nur gibi parlayan bir nâsiye ve bembeyaz bir sakal...</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Kendisiyle ilgili, kendisini yücelten hatıraları pek hatırlamıyordu bile...</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Üstad'ın onun için "Sarsılmayan sadakatı, aldanmayan zekâsiyle" diye onu tarif tavsif ediyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Bir Veliyy-i Azîm</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Afyon Hapishanesindeki Nur talebeleri arasındaki bazı üzücü olaylardan dolayı, el açıp yalvaran Bediüzzaman :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Ya Rabbi! Yok mu bir talebem?' diye Cenab-ı Hakka iltica ettiğim zaman birnden bana Tahirî gösterildi" diyor ve anlatmaya devam ediyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Tahirî, o zaman seni bir veliy-yi azîm, bir kutup tahayyül ettim. Sonra baktım ki, sen istihdam olunuyorsun."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Burada Bediüzzaman, Tahirî Mutlu'ya soruyor :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Tahirî, istihdam olduğuna mı razısın, yoksa benim zannımda [veliy-yi azîm] olmasını mı istersin?"</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Mübarek veli Tahirî Mutlu, Üstad'ının sualine şöyle cevap veriyor :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"İstihdam edilmemi isterim, Üstad'ım..."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Maşaallah!... Gerçi velidir" diyor.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Ama bunları kendisi anlatmıyordu. Sorduğumuzda, "Hatırlamıyorum" diyordu.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">O hizmetle ilgili meseleleri hatırlıyor, anlatıyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Kur'ân hizmeti: İman hizmeti... Nur hizmeti... yarım yüz yıl, ömrü bu mukaddes hizmetin içinde geçmişti. Karakollar, hapisler, onun bu hizmet uğrunda geçtiği menziller ve duraklardı.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atabey'de bize çelebiler derlerdi</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Son ziyaretimde aslını, dedelerini sormuştum kendisine. "Babamın dayısı Mevlânâ'ya bağlıydı. Mevlânâ postnişiniydi. Bu sebepten bize Atabey'de Çelebiler derlerdi. Soyadı kanunu mecburiyetinde, soyadı olarak Çelebi'yi almıştık. O yıllarda Atabey'e gelen bir mülkiye müfettişi :'Hâlâ bu çelebilik kalkmadı mı?' diye, bizim bu soy ismimizi almamıza razı olmamıştı."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>"Tahirî, işte sen böyle diyebilirsin"</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yirmi Sekizinci Söz, Nur Risalelerinden cennetle ilgili bir risaledir.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bir gün Bediüzzaman'ın huzurunda Tahirî Mutlu'nun da olduğu bir derste bu Risaleden bir parça okunmuş :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"İnsan olan insan diyebilir ki: 'Benim Hâlıkım, bu dünyayı bana hane yapmış; güneş benim bir lambamdır; yıldızlar benim elektriklerimdir; yeryüzü çiçekli-miçekli halılarla serilmiş benim bir beşiğimdir' der Allah'a şükreder."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Dersin tam bu kısmında Üstad Bediüzzaman şöyle der:</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Tahiri, işte sen böyle diyebilirsin"</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Gerçekten Tahirî Mutlu, bu kudsî dersin sırrına ermiş insandı. Uzun ömrünün, büyük bir kısmını Üstadıyla ve onun iman hizmetine yardımcı olmakla geçirmişti. </span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Sakın yine gülsuyu içmeyesin</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bir yaz günü sıcaklar İstanbul'u yakıp kavuruyor. Kocamustafapaşa'daki evine ziyarete gitmiştim. Evi çok yüksekti. Biraz da süratli merdivenleri çıktığımdan, terlemiş ve çok yorulmuştum. Yedi katı süratli çıkmanın kalb çırpıntıları içinde, oradaki arkadaşlardan biraz soğuk su istemiştim. onlar da buzdolabında soğuk suyun olduğunu söyleyince hiç durmadan samimiyetle gelen bir hareketle, buzdolabını açtım. Buz gibi buğulu soğuk su şişeleri dizilmişti.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Şişelerden birini alarak, bardağa doldurdum. Kuruyan dudaklarım soğuk suyun hasreti içinde, bir ağız dolusu buz gibi su, mideme inmiş. İkinci yudum atacaktım ki, midem tersine döndü âdeta. Süratle lavaboya koştum..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yanlışlıkla bozdolabındaki gül suyunu içmiştim.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Atabey'in gül suyunu, soğuk su zanniyle, hararetin verdiği iştiyakla yudumlamıştım.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Her ne kadar istifra ederek atmaya çalıştımsa da mümkün olmadı. Durumu öğrenen mübarek insan, Tahirî Ağabey, gülüp duruyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bu hâdiseden sonra kendisiyle her karşılaştığımda, daima gülerdi rahmetli... "Sakın yine gül suyunu içmeyesin" derdi.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Belki on beş gün, ağzımdan gül kokusu geliyordu. Nefesimden bile gül kokusu çıkıyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Derin derin güler durur, gül suyunu hatırlardı. Gül şehrinin güller gibi hoş, temiz insanı, makamın cennetin gül bahçeleri olsun.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"> [ATTACH]481[/ATTACH] </span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Üstad, Tahirî'nin hatırı için suçlu talebesini affederdi.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Üstadının yanında çok ehemmiyetli yeri ve mevkii vardı. Bazan Üstad Bediüzzaman, bazı talebelerine kızıp, darıldığı zaman, o hiddet anında, içeri Tahirî Mutlu girince, o hiddet halinden çıkan Üstad, hep onun hatırı için, o suçu bağışlayıp affedermiş.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bir anda o hiddetli, öfkeli hali hemen değişip:</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Tahirî! Gel.." diye tebessümle karşılarmış, rahmetliyi..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Ey Allah'ın veli kulu!</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Eyüpsultan tepelerinde, ebediyetlerin nurlu dünyasından, şu karanlık dünyamıza ışık, himmet ve mânevî yardımını esirgeme!</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Sahaflar'da Üstad'ın eski eserlerini buldum</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Tahirî Mutlu, Üstad Bediüzzaman'la alâkalı hatıratının devamında şunları anlatmıştı :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"l942 senesinde İstanbul'da kırk beş gün kaldım. Bozkurt Matbaasında, Ayetü'l-Kübra'yı bastırmıştım. O zaman ekmekleri karne ile alırdık. Halk Partisi devrinde her şey karne ile satılırdı. Karneyi belediyeye imzalatır, ondan sonra ekmeği alırdık.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Sık sık Sahaflar Çarşısına uğrayarak, 'Bediüzzaman'ın eserlerinden varmı?" diye sorar, soruştururduk. Bu sırada, Üstad'ın eski eserlerinden, İşaratü'l-İcaz, Hakikat Çekirdekleri ve Lemeat'ı bulmuştum.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Ayetü'l-Kübra'yı bastırdıktan sonra vapurla İnebolu'ya gittim.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Oradan da Kastamonu'ya geçtim.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Kastamonu'da Üstadla görüştüm. Üstad sevindi. Bilhassa Lemeat'ı görünce çok memnun oldu..."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Üstad Lemeat'la ilgili ne diyor?</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Hâdiseyi bir de Bediüzzaman'ın mektubundan takip edelim :</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur'âniyede kuvvetli arkadaşlarım,</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Bu defa kahraman Tahirî'yi umumunuz namına gördüm. Ve onda bir Lütfi. bir Hafız Ali, bir Hüsrev ve bir Said [fakat genç Said] müşahade ettim. Cenab-ı Hakka çok şükrettim. Bu defa onun kokusunu alıp, O daha gelmeden, benim yanıma gelen komiser ve taharri adamları münasebetiyle, benden talebeler tarafından sual edilen bir mesele, belki size de bir faidesi var diye gönderildi." [Kastamonu Lâhikası, Shf: l06]</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Müteakiben gelen mektuplarda, yine Lemeat konusuna temas eden Bediüzzaman:</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Kahraman Tahirî'nin bana getirdiği bir nüsha Lemeat'ı çok kıymettar gördüm. Eğer bir nüsha daha o havalide varsa, siz de o parçayı nüshalarınızın âhirine yazarsınız. Zaten Lemeat, kendisi de harikadır. Ramazan-ı Şerifte, yirmi gün zarfında, nesir bir surette tekellüfsüz, birden yazılmış. Sonra baktım, sehl-i mümteni gibi, nesr-i manzum ve nazm-ı mensur suretine almış." [Kastamonu Lâhikası, s. l33]</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Lemeat, parlayışlar, parıltılar mânasına gelmektedir. Eser 48 sayfadır. Ayrıca sonunda "Tarihçe-i Hayatın Zeyli" diye iki sayfalık bir ek bölümü vardır.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bu ek bölümde Abdülmecid Nursî'nin ve Abdurrahman Nursî'nin birer küçük manzumeleri yer almaktadır.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">29xl9 ebadındaki eserin yeniden neşri sırasında, müellifi Bediüzzaman tarafından bazı değişikliklere tabi tutulmuştur.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Sözler isimli eserinin sonuna, yeni harfleriyle eklenen Lemeat, l957 yılında bizzat müellif tarafından bazı değişikliklere tabi tutulmuş, bazı çıkartmalar yapılarak daha da küçültülmüştür.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">[ATTACH]482[/ATTACH]</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Üstadın hazin Barla ziyareti</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bediüzzaman'ın Nur Risalelerinin ilk dershanesi olan Barla'dan ayrılalı yirmi yıla yaklaşmıştı. Bu yirmi yıl zarfında belki yirmi şehir daha gezmişlerdi.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bütün menfi hâdiselere rağmen o, hür başıyla, beyaz sarığıyla bütün inkâr dünyasına karşı meydan okuyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Başlattığı maneviyat harekâtını, çeşitli engellere, manialara rağmen başarı ile yürütüyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Barla'yı çok özlemişti. Ana ocağı, baba yuvası gibi hasret duymuştu. Yeşil Barla'ya..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Nurs karyesine karşı olan sıla-ı rahimden daha ziyade bir saikle geldim Barla'ya" diyordu.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yediden yetmişe Barlalılar, "Hoca Efendi" gelmiş diye koşa koşa karşılamaya çıkmışlardı.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Gençler, ihtiyarlar, çocuklar, kadınlar hepsi ayaklanmış Üstad'ı, Hoca'yı karşılamaya koşuyorlardı.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Üst yoldan belediye binasının önündeki meydana girmişti arabası, Sevgi dolu, şefkat dolu gözlerle süzüyordu etrafı... İki kolunda iki sevgili talebesi vardı : Zübeyir Gündüzalp ve Tahirî Mutlu..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Dik ve taş yokuşu yavaş yavaş iniyorlardı. Baharın gülleri açmış, mis gibi kokuyordu etraf..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Barla'ya ilk geldiği günler onun yardımına koşanlardan Mustafa Çavuşlar, Muhacir Ahmedler ebediyet âlemine göçmüşlerdi.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Dik yokuşu inerken, Mustafa Çavuş'un evinin önünden geçerken, kapıda asılı duran koca kilide gözleri takılınca o şehla gözler yaşla doldu. Ağlıyordu koca Bedi... Eski dostlarını, ilk talebelerini düşünerek ağlıyordu. Hayali yıllar öncesine gitmişti.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">İki kolundaki iki sevgili talebesiyle iniyordu. Yavaş yavaş dershanesine doğru..</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yıllar çabuk geçiyor... Bugün hiçbirisi maddeten yok aramızda l97l'in Nisan ayında Zübeyir Gündüzalp'i kaybettik. l977'nin Nisan'ında Tahirî Mutlu'yu yolcu ettik âhiret âlemine. Bunlar aramızda artık maddeten yoklar, ama mânen, rûhen yanımızdadırlar.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Tahirî Mutlu Ağabey'e</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Sen ki, Nur bahçesinin nadide gülüsün.</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Aziz ruhuna Nurdan haleler bürünsün,</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Fecirlerden makberine Nurlar dökülsün,</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Fecirler ki, ne kadar zinde ve mutlu,</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Sen mutlusun, biz mutluyuz, İslâm mutlu..."</span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">M.Ziya Akça</span></span><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Son Şahitler</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sergerdan, post: 101920, member: 2492"] [FONT=Verdana] [SIZE=3] 1900 yılında Isparta'nın Atabey kazasında doğdu. Bediüzzaman'ın yakın talebelerindendir. l943'de Denizli, l948'de Afyon hapislerinde Bediüzzaman'la birlikte bulundu.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][SIZE=3]1977'de vefat etti.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [ATTACH]479[/ATTACH] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [SIZE=3][B] [FONT=Verdana]Güller beldesinin gülü[/FONT][/B] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Fikrim ve gönlüm onun hatıralarıyla dolu... Makinadaki şeritten onu dinliyorum. Ötelerden. Nur âleminin derinliklerinden, ebedlerinden sesleniyor sanki...[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Kur'ân için çırpınan, didinen, göz yaşı döken, mübarek hayali karşımda duruyor. Tebessüm ediyor, dosta kavuşmanın sevinci içinde "Yâr ile hemdem" olmanın bayramını ediyor.[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Atabeyli Mehmet Tahirî Mutlu... l900-l977 Nisan!...[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]İşte güller beldesinin gülü Tahirî Mutlu..[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Meleklerin gül demetleriyle karşıladıkları bir evliya... Ama kendisi velayetini bilmeyen bir bahtiyar veli...[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Selâm olsun sana Tahirî Ağabey![/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Defterdeki yoklamada bizi "yok" hanesine yazmayasın. Elinde yılların yıprattığı bir dua, niyaz ve münacat kitabı vardı. Burada isim isim insanları sıralamıştı. Hep dua ederdi, yalvarır, yakarırdı. Geceleri, seherleri...[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]İlâhî! Yoklama gününde, defterindeki listede bizi unutma, yoklar hanesine, hiçler sayfasına yazma. Devamsızlıktan sınıfta kalmayalım. O mahşerî kalabalıkta, şayet sesimiz boğuk ve kısık çıkarsa, bizi duy, buradayız dediğimizde bizi mevcut göster.[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Gür sesinle, tâdat günü, ismimizi tam ve var'dır sayfasına yaz. [/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Tahirî Mutlu... Gerçekten mutlu bir insandı. Mutlu mes'ut bahtiyar Üstad'ın mutlu bir talebesi. Ne mutlu ona... Ne mutlu temiz Tahirî'ye...[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]Tahirî Mutlu'yu dinliyorum şu anda, geliniz isterseniz, size de dinleteyim bu mutlu sesi. Anatole France'in dediği gibi :[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Verdana][SIZE=3]"Bu hatıra kırıntılarından da hoşlanabilecek kimseler bulunabilir."[/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [ATTACH]480[/ATTACH] [FONT=Comic Sans MS][B]Tahirî, Lütfi'nin yerini alır[/B] [/FONT] [/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Üstad Hazretleri Barla'da bulunduğu yıllardaydı. Bizim Atabey'den ve civar köylerden yanına giden ve ona talebe olanlar vardı: Küçük Lütfi, Mesut, Hafız Ali, Küçük Zühtü. Bu arkadaşlar, daha sonra Eskişehir hapsine de gitmişlerdi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Küçük Lütfi, Eskişehir hapsinden döndükten sonra vefat etmişti. Kendisi Hafız Ali'nin akrabası olurdu. Vefatına biz de gitmiştik. Defnettikten sonra, merhum Hafız Ali, İmam H.Mustafa'ya beni göstererek, "Lütfi'nin yerini boş bırakalım. Tahirî, Lütfi'nin yerini alır" diyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Demek kısmetimiz varmış..... Cenab-ı Hak nasip etti. Daha önceleri, l930 yıllarında da tanırdım. Ama asıl Nur'un hizmetine girişim l935'den sonra oldu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Üstad'a Lemeat'ı götürmüştüm.[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Kastamonu'da Üstad'ın ziyaretine gitmiştim. Bastırdığım eserleri, İstanbul'da Sahaflar çarşısında bulduğum Lemeat'ı götürmüştüm. Çok sevindi, Lemeat'ı Sözler'in arkasına yazdırdı. Dersler yaptı. O günkü sevinç içinde, bana, Mevlâna Halid Hazretleri'nin cübbesini giydirmişti."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]***[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Tahirî Mutlu, mektuplarda geçen bazı tabirleri şöyle anlatıyordu:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Mübarekler heyeti : Kuleönü talebeleridir...[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Medrese-i Nuriye : Sav Köyü..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Gül Fabrikası sahipleri : Hüsrev Altınbaşak, Rüştü Çakın, Refet Barutçu...[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Nur fabrikasının mensupları ise: H.Ali Ergün, Büyük Ruhlu Küçük Ali, H.Mustafa ve Tahirî Mutlu..."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]İhtiyarların genci[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Nur hizmetindeki müstesna sadakat ve doğruluğu ile, bir yıldız gibi parlamıştı. Eserlerin yazılmasında, matbaalarda basılmasında, her yerde çeşitli şartlar altında unutulmayan hizmetleri olmuştu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]İslâmköylü Hafız Ali'nin varisi, Nur fabrikası mensubu Tahirî Mutlu, Üstad'ın yine başka bir tabiriyle "İhtiyarların genci" şimdi hakiki gençlik diyarına gitmişti.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Uzun boylu, ak sakallı, iri, kalın kaşlı, gür maveraî bir sesi vardı. Konuşurken sanki, başka âlemlerden,ötelerden, ebediyetten gibi gelir sesi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Huzur ve sükûnla dolu bir dünyası vardı. Zaman zaman onun bu huzurlu dünyasından huzur almaya giderdik.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [ATTACH]481[/ATTACH] [B]Cübbenin tapusu[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Yine böyle bir ziyaretine gitmiştim. Doyumsuz sohbetinden, yine istifade etmek istemiştim.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Üstadından bir yâdigar, bir mübarek namaz cübbesi vardı. Bunun kendisine ne zaman intikal ettiğini sordum. Hemen kalkarak "Cübbenin tapusu" dediği yine Üstadının el yazısı olan bir kâğıdı tutuşturdu elime... Bu yazıda, bizzat Bediüzzaman l943'de Denizli hapsinde bu cübbeyi Tahirî Mutlu'ya hediye ettiğini yazıyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Cübbenin kendisine gelişini şöyle anlatıyordu :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Denizli hapsine gitmeden evvel iki cübbesi vardı. Bunlardan birisini 'Nur Fabrikasının Sahibi' dediği Hafız Ali Efendiye [Ergün] vermişti. Fakat bundan H. Ali'nin haberi yoktu. Bir arkadaş vasıtasıyla göndermişti. Denizli'de Ali Efendi vefat edince, Üstad cübbeyi bir senet mukabiline bana verdi."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Son görüşmemizde bir çocuk safiyet ve masumiyetiyle "Cübbenin Senedi" dediği yazıyı çıkarıp bana teslim etmişti. Bu yazıda şunları okuyorduk :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Bismihi Sübhanehu[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Aziz, sıddık, kahraman, ikinci Hüsrev, ikinci Hafız ali ve onun ve Lütfi'nin varisi ve birinci Tahirî kardaşım:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"O meşlahı sana hediye ediyorum.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Kardeşiniz Said Nursî"[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Sarsılmayan sadakat, aldanmayan zekâ sahibi Tahirî[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Kendisi bir tevazû abidesi sanki.... Melekler gibi tertemiz, lekesiz bir mü'mindi. Ak saçını İslâmiyete hizmette ağartmıştı. Nur gibi parlayan bir nâsiye ve bembeyaz bir sakal...[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Kendisiyle ilgili, kendisini yücelten hatıraları pek hatırlamıyordu bile...[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Üstad'ın onun için "Sarsılmayan sadakatı, aldanmayan zekâsiyle" diye onu tarif tavsif ediyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Bir Veliyy-i Azîm[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Afyon Hapishanesindeki Nur talebeleri arasındaki bazı üzücü olaylardan dolayı, el açıp yalvaran Bediüzzaman :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Ya Rabbi! Yok mu bir talebem?' diye Cenab-ı Hakka iltica ettiğim zaman birnden bana Tahirî gösterildi" diyor ve anlatmaya devam ediyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Tahirî, o zaman seni bir veliy-yi azîm, bir kutup tahayyül ettim. Sonra baktım ki, sen istihdam olunuyorsun."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Burada Bediüzzaman, Tahirî Mutlu'ya soruyor :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Tahirî, istihdam olduğuna mı razısın, yoksa benim zannımda [veliy-yi azîm] olmasını mı istersin?"[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Mübarek veli Tahirî Mutlu, Üstad'ının sualine şöyle cevap veriyor :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"İstihdam edilmemi isterim, Üstad'ım..."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Maşaallah!... Gerçi velidir" diyor.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Ama bunları kendisi anlatmıyordu. Sorduğumuzda, "Hatırlamıyorum" diyordu. O hizmetle ilgili meseleleri hatırlıyor, anlatıyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Kur'ân hizmeti: İman hizmeti... Nur hizmeti... yarım yüz yıl, ömrü bu mukaddes hizmetin içinde geçmişti. Karakollar, hapisler, onun bu hizmet uğrunda geçtiği menziller ve duraklardı.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Atabey'de bize çelebiler derlerdi[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Son ziyaretimde aslını, dedelerini sormuştum kendisine. "Babamın dayısı Mevlânâ'ya bağlıydı. Mevlânâ postnişiniydi. Bu sebepten bize Atabey'de Çelebiler derlerdi. Soyadı kanunu mecburiyetinde, soyadı olarak Çelebi'yi almıştık. O yıllarda Atabey'e gelen bir mülkiye müfettişi :'Hâlâ bu çelebilik kalkmadı mı?' diye, bizim bu soy ismimizi almamıza razı olmamıştı."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]"Tahirî, işte sen böyle diyebilirsin"[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Yirmi Sekizinci Söz, Nur Risalelerinden cennetle ilgili bir risaledir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bir gün Bediüzzaman'ın huzurunda Tahirî Mutlu'nun da olduğu bir derste bu Risaleden bir parça okunmuş :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"İnsan olan insan diyebilir ki: 'Benim Hâlıkım, bu dünyayı bana hane yapmış; güneş benim bir lambamdır; yıldızlar benim elektriklerimdir; yeryüzü çiçekli-miçekli halılarla serilmiş benim bir beşiğimdir' der Allah'a şükreder."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Dersin tam bu kısmında Üstad Bediüzzaman şöyle der:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Tahiri, işte sen böyle diyebilirsin"[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Gerçekten Tahirî Mutlu, bu kudsî dersin sırrına ermiş insandı. Uzun ömrünün, büyük bir kısmını Üstadıyla ve onun iman hizmetine yardımcı olmakla geçirmişti. [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B] Sakın yine gülsuyu içmeyesin[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bir yaz günü sıcaklar İstanbul'u yakıp kavuruyor. Kocamustafapaşa'daki evine ziyarete gitmiştim. Evi çok yüksekti. Biraz da süratli merdivenleri çıktığımdan, terlemiş ve çok yorulmuştum. Yedi katı süratli çıkmanın kalb çırpıntıları içinde, oradaki arkadaşlardan biraz soğuk su istemiştim. onlar da buzdolabında soğuk suyun olduğunu söyleyince hiç durmadan samimiyetle gelen bir hareketle, buzdolabını açtım. Buz gibi buğulu soğuk su şişeleri dizilmişti.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Şişelerden birini alarak, bardağa doldurdum. Kuruyan dudaklarım soğuk suyun hasreti içinde, bir ağız dolusu buz gibi su, mideme inmiş. İkinci yudum atacaktım ki, midem tersine döndü âdeta. Süratle lavaboya koştum..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Yanlışlıkla bozdolabındaki gül suyunu içmiştim.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Atabey'in gül suyunu, soğuk su zanniyle, hararetin verdiği iştiyakla yudumlamıştım.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Her ne kadar istifra ederek atmaya çalıştımsa da mümkün olmadı. Durumu öğrenen mübarek insan, Tahirî Ağabey, gülüp duruyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bu hâdiseden sonra kendisiyle her karşılaştığımda, daima gülerdi rahmetli... "Sakın yine gül suyunu içmeyesin" derdi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Belki on beş gün, ağzımdan gül kokusu geliyordu. Nefesimden bile gül kokusu çıkıyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Derin derin güler durur, gül suyunu hatırlardı. Gül şehrinin güller gibi hoş, temiz insanı, makamın cennetin gül bahçeleri olsun.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [ATTACH]481[/ATTACH] [B]Üstad, Tahirî'nin hatırı için suçlu talebesini affederdi.[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Üstadının yanında çok ehemmiyetli yeri ve mevkii vardı. Bazan Üstad Bediüzzaman, bazı talebelerine kızıp, darıldığı zaman, o hiddet anında, içeri Tahirî Mutlu girince, o hiddet halinden çıkan Üstad, hep onun hatırı için, o suçu bağışlayıp affedermiş.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bir anda o hiddetli, öfkeli hali hemen değişip:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Tahirî! Gel.." diye tebessümle karşılarmış, rahmetliyi..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Ey Allah'ın veli kulu![/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Eyüpsultan tepelerinde, ebediyetlerin nurlu dünyasından, şu karanlık dünyamıza ışık, himmet ve mânevî yardımını esirgeme![/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Sahaflar'da Üstad'ın eski eserlerini buldum[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Tahirî Mutlu, Üstad Bediüzzaman'la alâkalı hatıratının devamında şunları anlatmıştı :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"l942 senesinde İstanbul'da kırk beş gün kaldım. Bozkurt Matbaasında, Ayetü'l-Kübra'yı bastırmıştım. O zaman ekmekleri karne ile alırdık. Halk Partisi devrinde her şey karne ile satılırdı. Karneyi belediyeye imzalatır, ondan sonra ekmeği alırdık.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Sık sık Sahaflar Çarşısına uğrayarak, 'Bediüzzaman'ın eserlerinden varmı?" diye sorar, soruştururduk. Bu sırada, Üstad'ın eski eserlerinden, İşaratü'l-İcaz, Hakikat Çekirdekleri ve Lemeat'ı bulmuştum.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Ayetü'l-Kübra'yı bastırdıktan sonra vapurla İnebolu'ya gittim.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Oradan da Kastamonu'ya geçtim.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Kastamonu'da Üstadla görüştüm. Üstad sevindi. Bilhassa Lemeat'ı görünce çok memnun oldu..."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [B]Üstad Lemeat'la ilgili ne diyor?[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Hâdiseyi bir de Bediüzzaman'ın mektubundan takip edelim :[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur'âniyede kuvvetli arkadaşlarım,[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Bu defa kahraman Tahirî'yi umumunuz namına gördüm. Ve onda bir Lütfi. bir Hafız Ali, bir Hüsrev ve bir Said [fakat genç Said] müşahade ettim. Cenab-ı Hakka çok şükrettim. Bu defa onun kokusunu alıp, O daha gelmeden, benim yanıma gelen komiser ve taharri adamları münasebetiyle, benden talebeler tarafından sual edilen bir mesele, belki size de bir faidesi var diye gönderildi." [Kastamonu Lâhikası, Shf: l06][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Müteakiben gelen mektuplarda, yine Lemeat konusuna temas eden Bediüzzaman:[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Kahraman Tahirî'nin bana getirdiği bir nüsha Lemeat'ı çok kıymettar gördüm. Eğer bir nüsha daha o havalide varsa, siz de o parçayı nüshalarınızın âhirine yazarsınız. Zaten Lemeat, kendisi de harikadır. Ramazan-ı Şerifte, yirmi gün zarfında, nesir bir surette tekellüfsüz, birden yazılmış. Sonra baktım, sehl-i mümteni gibi, nesr-i manzum ve nazm-ı mensur suretine almış." [Kastamonu Lâhikası, s. l33][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Lemeat, parlayışlar, parıltılar mânasına gelmektedir. Eser 48 sayfadır. Ayrıca sonunda "Tarihçe-i Hayatın Zeyli" diye iki sayfalık bir ek bölümü vardır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bu ek bölümde Abdülmecid Nursî'nin ve Abdurrahman Nursî'nin birer küçük manzumeleri yer almaktadır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]29xl9 ebadındaki eserin yeniden neşri sırasında, müellifi Bediüzzaman tarafından bazı değişikliklere tabi tutulmuştur.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Sözler isimli eserinin sonuna, yeni harfleriyle eklenen Lemeat, l957 yılında bizzat müellif tarafından bazı değişikliklere tabi tutulmuş, bazı çıkartmalar yapılarak daha da küçültülmüştür.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [ATTACH]482[/ATTACH] [B]Üstadın hazin Barla ziyareti[/B] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bediüzzaman'ın Nur Risalelerinin ilk dershanesi olan Barla'dan ayrılalı yirmi yıla yaklaşmıştı. Bu yirmi yıl zarfında belki yirmi şehir daha gezmişlerdi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Bütün menfi hâdiselere rağmen o, hür başıyla, beyaz sarığıyla bütün inkâr dünyasına karşı meydan okuyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Başlattığı maneviyat harekâtını, çeşitli engellere, manialara rağmen başarı ile yürütüyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Barla'yı çok özlemişti. Ana ocağı, baba yuvası gibi hasret duymuştu. Yeşil Barla'ya..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Nurs karyesine karşı olan sıla-ı rahimden daha ziyade bir saikle geldim Barla'ya" diyordu.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Yediden yetmişe Barlalılar, "Hoca Efendi" gelmiş diye koşa koşa karşılamaya çıkmışlardı.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Gençler, ihtiyarlar, çocuklar, kadınlar hepsi ayaklanmış Üstad'ı, Hoca'yı karşılamaya koşuyorlardı.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Üst yoldan belediye binasının önündeki meydana girmişti arabası, Sevgi dolu, şefkat dolu gözlerle süzüyordu etrafı... İki kolunda iki sevgili talebesi vardı : Zübeyir Gündüzalp ve Tahirî Mutlu..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Dik ve taş yokuşu yavaş yavaş iniyorlardı. Baharın gülleri açmış, mis gibi kokuyordu etraf..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Barla'ya ilk geldiği günler onun yardımına koşanlardan Mustafa Çavuşlar, Muhacir Ahmedler ebediyet âlemine göçmüşlerdi.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Dik yokuşu inerken, Mustafa Çavuş'un evinin önünden geçerken, kapıda asılı duran koca kilide gözleri takılınca o şehla gözler yaşla doldu. Ağlıyordu koca Bedi... Eski dostlarını, ilk talebelerini düşünerek ağlıyordu. Hayali yıllar öncesine gitmişti.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]İki kolundaki iki sevgili talebesiyle iniyordu. Yavaş yavaş dershanesine doğru..[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Yıllar çabuk geçiyor... Bugün hiçbirisi maddeten yok aramızda l97l'in Nisan ayında Zübeyir Gündüzalp'i kaybettik. l977'nin Nisan'ında Tahirî Mutlu'yu yolcu ettik âhiret âlemine. Bunlar aramızda artık maddeten yoklar, ama mânen, rûhen yanımızdadırlar.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Tahirî Mutlu Ağabey'e[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Sen ki, Nur bahçesinin nadide gülüsün.[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Aziz ruhuna Nurdan haleler bürünsün,[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Fecirlerden makberine Nurlar dökülsün,[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Fecirler ki, ne kadar zinde ve mutlu,[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Sen mutlusun, biz mutluyuz, İslâm mutlu..."[/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]M.Ziya Akça[/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Verdana][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]Son Şahitler[/SIZE][/FONT] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
M. Tahiri Mutlu
Tahiri Mutlu Ağabey ve Hatıralar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst