Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Soru - Cevap Oyunu
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 37306" data-attributes="member: 1"><p><strong>Ynt: Soru - Cevap Oyunu</strong></p><p></p><p></p><p></p><p>Cevaben diyebilirim ki :</p><p></p><p> Evvele ustad Bediüzzaman Risale-i Nurun sair kısımlarında sadakat ve sıdkı beraber kullanmıs..</p><p>Hem mesela Hz Ebu Bekir r.a. neden Sıddıkin denmiş sorusuna verilecek cevap bu sorununda cevabı olsa gerek.. Hem Mesela Ustad Bediüzzamanın Risale-i Nurdaki İman Hakikatlerine olan sadakatinin sebebine verilecek olan cevap bu sorununda cevabı olsa gerek... </p><p></p><p> Hem mesela halk arasında kelplerin sadakatinden bahsedilir , kedilerin ise nankörlüğünden .Acaba Sadık olan kelpler midir ? Yoksa Kediler mi ? Ustad Bediüzzaman 24. sözün haşiyesinde bu konuya söle acıklık getiriyor :</p><p></p><p><span style="color: #f40000"> "Hattâ bir gün kedilere baktım; yalnız yemeklerini yediler, oynadılar yattılar. Hatırıma geldi, "Nasıl bu vazifesiz canavarcıklara mübârek denilir?" Sonra gece yatmak için uzandım. Baktım, o kedilerden birisi geldi, yastığıma dayandı, ağzını kulağıma getirdi. Sarîh bir sûrette, "Yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm" diyerek, güyâ hatırıma gelen îtirazı ve tahkiri, tâifesi nâmına reddedip yüzüme çarptı. Aklıma geldi, "Acaba şu zikir bu ferde mi mahsustur, yoksa tâifesine mi âmmdır? Ve işitmek yalnız benim gibi haksız bir mûterize mi münhasırdır, yoksa herkes dikkat etse bir derece işitebilir mi?" Sonra sabahleyin başka kedileri dinledim. Çendan onun gibi sarîh değil, fakat mütefâvit derecede aynı zikri tekrar ediyorlar. Bidâyette hır hırları arkasında "Yâ Rahîm" fark edilir. Git gide hır hırları, mırmırları aynı "Yâ Rahîm" olur. Mahreçsiz, fasîh bir zikr-i hazin olur. Ağzını kapar, güzel "Yâ Rahîm" çeker. Yanına gelen ihvanlara hikâye ettim. Onlar dahi dikkat ettiler, "Bir derece işitiyoruz" dediler. Sonra kalbime geldi, "Acaba şu ismin vech-i tahsîsi nedir ve ne için insan şivesiyle zikrederler, hayvan lisâniyle etmiyorlar?" Kalbime geldi, şu hayvanlar çocuk gibi çok nazdar ve nâzik ve insana karışık bir arkadaş olduğundan, çok şefkat ve merhamete muhtaçtırlar. Okşandığı vakit hoşlarına giden taltifleri gördükleri zaman, o nimete bir hamd olarak, kelbin hilâfına olarak, esbâbı bırakıp yalnız kendi Hâlık-ı Rahîminin rahmetini kendi âleminde ilân ile, nevm-i gaflette olan insanları ikaz ve "Yâ Rahîm" nidâsıyla, kimden meded gelir ve kimden rahmet beklenir, esbâbperestlere ihtar ediyorlar."</span></p><p></p><p> Evet O Hz Ebu Bekir r.a. : Mirac meselesini henuz daha Resulu zişan a.s.v. efendimizden duymamısken bile baskalarından duyması ve işitmesine Sadakte Ya Resulallah ( O sölediyse doğrudur= nidasıyla cevap veren durusuyla kazanmamısmıdır Sıdk unvanını..</p><p></p><p> Hem mesela Ustad Bediüzzamanın Kuranı azimüşşana olan bağlılığı değilmidir Ona Risale-i Nura yazdıran ...</p><p></p><p><strong><span style="color: #3d0000">Ahzab Süresi :</span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">8. Tâ ki Allah, sözlerine sadık kalanlara, sadakatlerini sorsun.(6) Kâfirlere ise Biz acı bir azap hazırladık.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">(6) Kıyamet gününde, Peygamberlere, ümmetlerinin kendilerine ne cevap verdiklerini sorsun. 4:41 ve 16:84 gibi âyetlerde bu husus belirtilmiştir. Bu arada, ümmetlerinin sapmaları hakkında da peygamberlere soru sorulacağı, meselâ Hz. İsa’ya “Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara ‘Beni ve annemi Allah’ın yanı sıra tanrı edinin’ diyen sen misin?” (5:116) sorusunun yöneltileceği de âyetlerden anlaşılmaktadır. Böylece, peygamberlerin sözlerine sadık kaldıkları ve görevlerini eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirdikleri açığa çıktıktan sonra, onların davetlerini nasıl karşıladıkları konusunda ümmetleri hesaba çekilecektir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">23. Mü’minlerden, Allah’a verdiği söze sadık kalan adamlar da vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de sırasını beklemektedir.(9) Onlar, verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">(9) Kimi Allah’ın Resulü ile birlikte katıldığı savaşlarda şehit düşmüş, kimi de şehadet sırasını beklemektedir. (Bk. Buhârî, Tefsir 33:3: Tirmizî, Tefsir 33:2-5.) </span></strong></p><p><strong><span style="color: #ff0000">24. Allah o sadıkları sadakatleri sebebiyle ödüllendirecek; münafıklara ise dilerse azap edecek, dilerse tevbe nasip edecektir. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.</span></strong></p><p></p><p> İnşallah bizlerde Hak ve hakikate sadık olur ve o sadakatimiz ile Allahu tealanın muhabbetine ve marifetine ortak oluruz..(amin)</p><p></p><p><strong>Soru :</strong></p><p><strong></strong></p><p> <strong><span style="color: #4700ff">İhlas Nedir ?</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 37306, member: 1"] [b]Ynt: Soru - Cevap Oyunu[/b] Cevaben diyebilirim ki : Evvele ustad Bediüzzaman Risale-i Nurun sair kısımlarında sadakat ve sıdkı beraber kullanmıs.. Hem mesela Hz Ebu Bekir r.a. neden Sıddıkin denmiş sorusuna verilecek cevap bu sorununda cevabı olsa gerek.. Hem Mesela Ustad Bediüzzamanın Risale-i Nurdaki İman Hakikatlerine olan sadakatinin sebebine verilecek olan cevap bu sorununda cevabı olsa gerek... Hem mesela halk arasında kelplerin sadakatinden bahsedilir , kedilerin ise nankörlüğünden .Acaba Sadık olan kelpler midir ? Yoksa Kediler mi ? Ustad Bediüzzaman 24. sözün haşiyesinde bu konuya söle acıklık getiriyor : [color=#f40000] "Hattâ bir gün kedilere baktım; yalnız yemeklerini yediler, oynadılar yattılar. Hatırıma geldi, "Nasıl bu vazifesiz canavarcıklara mübârek denilir?" Sonra gece yatmak için uzandım. Baktım, o kedilerden birisi geldi, yastığıma dayandı, ağzını kulağıma getirdi. Sarîh bir sûrette, "Yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm, yâ Rahîm" diyerek, güyâ hatırıma gelen îtirazı ve tahkiri, tâifesi nâmına reddedip yüzüme çarptı. Aklıma geldi, "Acaba şu zikir bu ferde mi mahsustur, yoksa tâifesine mi âmmdır? Ve işitmek yalnız benim gibi haksız bir mûterize mi münhasırdır, yoksa herkes dikkat etse bir derece işitebilir mi?" Sonra sabahleyin başka kedileri dinledim. Çendan onun gibi sarîh değil, fakat mütefâvit derecede aynı zikri tekrar ediyorlar. Bidâyette hır hırları arkasında "Yâ Rahîm" fark edilir. Git gide hır hırları, mırmırları aynı "Yâ Rahîm" olur. Mahreçsiz, fasîh bir zikr-i hazin olur. Ağzını kapar, güzel "Yâ Rahîm" çeker. Yanına gelen ihvanlara hikâye ettim. Onlar dahi dikkat ettiler, "Bir derece işitiyoruz" dediler. Sonra kalbime geldi, "Acaba şu ismin vech-i tahsîsi nedir ve ne için insan şivesiyle zikrederler, hayvan lisâniyle etmiyorlar?" Kalbime geldi, şu hayvanlar çocuk gibi çok nazdar ve nâzik ve insana karışık bir arkadaş olduğundan, çok şefkat ve merhamete muhtaçtırlar. Okşandığı vakit hoşlarına giden taltifleri gördükleri zaman, o nimete bir hamd olarak, kelbin hilâfına olarak, esbâbı bırakıp yalnız kendi Hâlık-ı Rahîminin rahmetini kendi âleminde ilân ile, nevm-i gaflette olan insanları ikaz ve "Yâ Rahîm" nidâsıyla, kimden meded gelir ve kimden rahmet beklenir, esbâbperestlere ihtar ediyorlar."[/color] Evet O Hz Ebu Bekir r.a. : Mirac meselesini henuz daha Resulu zişan a.s.v. efendimizden duymamısken bile baskalarından duyması ve işitmesine Sadakte Ya Resulallah ( O sölediyse doğrudur= nidasıyla cevap veren durusuyla kazanmamısmıdır Sıdk unvanını.. Hem mesela Ustad Bediüzzamanın Kuranı azimüşşana olan bağlılığı değilmidir Ona Risale-i Nura yazdıran ... [b][color=#3d0000]Ahzab Süresi :[/color] [color=#ff0000]8. Tâ ki Allah, sözlerine sadık kalanlara, sadakatlerini sorsun.(6) Kâfirlere ise Biz acı bir azap hazırladık. (6) Kıyamet gününde, Peygamberlere, ümmetlerinin kendilerine ne cevap verdiklerini sorsun. 4:41 ve 16:84 gibi âyetlerde bu husus belirtilmiştir. Bu arada, ümmetlerinin sapmaları hakkında da peygamberlere soru sorulacağı, meselâ Hz. İsa’ya “Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara ‘Beni ve annemi Allah’ın yanı sıra tanrı edinin’ diyen sen misin?” (5:116) sorusunun yöneltileceği de âyetlerden anlaşılmaktadır. Böylece, peygamberlerin sözlerine sadık kaldıkları ve görevlerini eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirdikleri açığa çıktıktan sonra, onların davetlerini nasıl karşıladıkları konusunda ümmetleri hesaba çekilecektir. 23. Mü’minlerden, Allah’a verdiği söze sadık kalan adamlar da vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de sırasını beklemektedir.(9) Onlar, verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir. (9) Kimi Allah’ın Resulü ile birlikte katıldığı savaşlarda şehit düşmüş, kimi de şehadet sırasını beklemektedir. (Bk. Buhârî, Tefsir 33:3: Tirmizî, Tefsir 33:2-5.) 24. Allah o sadıkları sadakatleri sebebiyle ödüllendirecek; münafıklara ise dilerse azap edecek, dilerse tevbe nasip edecektir. Gerçekten de Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.[/color][/b] İnşallah bizlerde Hak ve hakikate sadık olur ve o sadakatimiz ile Allahu tealanın muhabbetine ve marifetine ortak oluruz..(amin) [b]Soru : [color=#4700ff]İhlas Nedir ?[/color][/b] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Soru - Cevap Oyunu
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst