Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Soru - Cevap Oyunu
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 36635" data-attributes="member: 1"><p><u><strong>Oyunu Kurallarına göre oynuyalım lütfen ...</strong></u></p><p><u><strong></strong></u></p><p><u><strong>Soruya cevap veren soruyu sorma hakkına sahipdir...</strong></u></p><p></p><p>Akabinde tahkiki ve taklidi imana gelince su cevap verilmiş </p><p></p><p></p><p></p><p> Bir Hadisi Şerifde de alimlerde helak oldu denilmekde demekki.. İmanın boyutu bilgide değilmiş diyebiliriz Ve O hadisi şerifin devamında ise İhlas Sahiplerinden bahsedilmekde ve onlarında büyük bir tehlike altında olduğu haber verilmekde..Ancak O ayeti kerimede gecen Allahtan ancak alimler korkar ayeti kerimesi ile ancak Allahı tanıyanlar Allahtan korkar yani Allahı bilmeden tanımadan Nasıl bir varlık acıklanabilsin ki ?Cünkü günümüzde onca profesör ve onca bilgi sahibi insan var iken Allahı tanımadıklarından dolayı Allahtan korkmazlar...Demekki imanının boyutunu ancak ihlas ile anlıyabiliyoruz...İhlas neydi Sadece Allah Rızası için Yapmak..</p><p></p><p> Ustad Bediüzzaman imanı anlatırken İmanın bir nur olduğundan bahsetmekde yani nasıl ki karanlık bir yere ışık girerse etrafını aydınlatıp cevresindekileri/çevrendekini tanımana neden olabilmekde işde İman Nuru ilede İnsan hem kendi mahiyetini tanımakla birlikde onla münasebet içinde bulunanlar ve onları yaratıp bir düzen içinde bulunduranı tanımasına neden oluyor akabinde intisab yani bir bağlanma olduğunu vurguluyor ve sonrasında hem nur hem kuvvet olduğu bahsini anlatıyor ve sonrasında imanın insaniyet boyutundan bahsediyor ve netice olarakda duayı bildiriyor .. Demek imanın binlerce hikmetlerinden vurguladığı bes hikmeti bu ..</p><p></p><p> Gelelim asıl sorumuza taklidi iman ve tahkiki imana kelime olarak zati cağrışım yapıyor taklidi yani taklid eden ve tahkiki yani tahkik eden uygulayan yaşayan birebir hisseden olduğunu anlıyoruz... Ustad Bediüzzaman Mesnev-i Nuriyede tevhid bahsini anlatırken taklidi ve tahkiki yide aktarıyor mesela diyor ki :</p><p></p><p><strong><span style="color: red">Arkadaş, Tevhid iki çeşit olur:</span></strong></p><p><strong><span style="color: red"></span></strong></p><p><strong><span style="color: red">* Birisi âmiyâne tevhiddir ki, "Allah’ın şeriki yok ve bu kâinat Onun mülküdür" der. Bu kısım tevhid sahiplerinin fikirce gaflet ve dalâlete düşmeleri korkusu vardır.</span></strong></p><p><strong><span style="color: red"></span></strong></p><p><strong><span style="color: red">* İkincisi hakikî tevhiddir ki, "Allah birdir, mülk Onundur, vücut Onundur, herşey Onundur" der; lâyetezelzel bir itikada sahiptirler. Bu kısım tevhid sahipleri, herşeyin üstünde Cenab-ı Hakkın sikkesini görür ve herşeyin cephesinde bulunan mührünü, damgasını okur. Ve bu sayede huzurî bir tevhid melekesi mâliki olurlar ki, dalâlet ve evhamın taarruzundan kurtulurlar. </span></strong></p><p></p><p>Ustad Bediüzzamanın az sözle cok sey ifade ettiğini gayet iyi görmekdeyiz bir örnek verecek olursak : </p><p></p><p>Diyelimki Ahmet, Mehmet'e gidip yardım istedi ve Mehmet te Ahmeti geri cevirmeyip yardım etti..Ahmet ve Mehmet Allaha inanıyor ve Allahın birliğini kabul ediyorlar ..Gün oluyor Mehmet , Ahmete ben olmasaydım sen ac kalırdın diyerek yapdığı yardımı sölüyor.İşde burada Mehmet Allahın birliğine inandığı halde fikirce gaflete ve dalalete düşmekde.Halbuki rızkı veren Allahdır ve Allah Rezzak sıfatı ile birdir..Ondan başka Rezzak yokdur(Rızık veren).. Halbuki hakiki manada iman eden bir insan Rabbim bizi vesile kıldı ve sana yardım ettirdi der ve demeli cünkü sen eğer inanıyorsan Allah'a elbette hersey ondandır.. ve elbette Ondan başka ilah yokdur ve elbette ancak Ondan yardım dileriz ve Ancak Ona kulluk ederiz sırrına inanmalı ve inandığı gibi yaşamalı (Herşey sebebler dairesindedir ve sebeblerin malikide ancak Allahu tealadır)...Bir başka örnekde ilkokul öğretmeni olan Veli Efendi Allaha inanıyor lakin gece gündüz münasebetini anlatırken dünyanın kendi ekseni etrafında DÖNDÜĞÜNDE gece gündüz Güneş etrafında DÖNDÜĞÜNDE ise mevsimler olustuğundan bahseder... Lakin Ali Efendi bunu anlatırken DÜNYANIN VE GÜNEŞİN aklının olmadığını ve kendisini kontrol edemeyeceğini söler ve derki DÜNYA kendi ekseni etrafında DÖNDÜRÜLDÜĞÜNDE gece gündüz (geceyi size bir örtü yapdık ki dinlenesiniz meali olan ayeti kerime sırrı ile(yoksa hep gunduz olsa hırslı olan bir insan hic dinlenemeyeceğinden bir zaman sonra bunye olarak iflas edeceğinden sıhhati bozulacağından zorunlu olarak gece olmakda ki dinlenelim)(binler hikmetinden biride budur diyebiliriz)) Güneş etrafında DÖNDÜRÜLDÜĞÜNDE mevsimler olusturulur ( en leziz yemek dahi bir zaman sonra bıkkınlık vereceğinden Rabbikerimim mevsimlerle beraber lezzetleri ve görünümleri birbirinden farklı nimetler sunar ki usanc gelmesin..(binler hikmetlerinden biridir)) der...</p><p></p><p> Bir Kac örnek ile tahkiki ve taklidi imanı acizen acıklamaya calısdım lakin bu sölediklerim belki numunesi dahi olamaz...</p><p></p><p><strong><span style="color: red">Soru: </span></strong></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Risale-i Nurda iman ile ilgili bir kısmında söle denmekde </span></strong></p><p><strong><span style="color: red"></span></strong></p><p> <strong><span style="color: red">"İnsan, nur-u İmân ile âlâ-yı illiyyîne çıkar; Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer; Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer." (Sözler - Yirmiüçüncü Söz)</span></strong></p><p><strong><span style="color: red"></span></strong></p><p><strong><span style="color: red">Neden iman olmadan âlâ-yı illiyyîne cıkılmaz mı ? Cennete girilmez mi ? Küfür karanlığından kurtulamaz mı ?</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 36635, member: 1"] [u][b]Oyunu Kurallarına göre oynuyalım lütfen ... Soruya cevap veren soruyu sorma hakkına sahipdir...[/b][/u] Akabinde tahkiki ve taklidi imana gelince su cevap verilmiş Bir Hadisi Şerifde de alimlerde helak oldu denilmekde demekki.. İmanın boyutu bilgide değilmiş diyebiliriz Ve O hadisi şerifin devamında ise İhlas Sahiplerinden bahsedilmekde ve onlarında büyük bir tehlike altında olduğu haber verilmekde..Ancak O ayeti kerimede gecen Allahtan ancak alimler korkar ayeti kerimesi ile ancak Allahı tanıyanlar Allahtan korkar yani Allahı bilmeden tanımadan Nasıl bir varlık acıklanabilsin ki ?Cünkü günümüzde onca profesör ve onca bilgi sahibi insan var iken Allahı tanımadıklarından dolayı Allahtan korkmazlar...Demekki imanının boyutunu ancak ihlas ile anlıyabiliyoruz...İhlas neydi Sadece Allah Rızası için Yapmak.. Ustad Bediüzzaman imanı anlatırken İmanın bir nur olduğundan bahsetmekde yani nasıl ki karanlık bir yere ışık girerse etrafını aydınlatıp cevresindekileri/çevrendekini tanımana neden olabilmekde işde İman Nuru ilede İnsan hem kendi mahiyetini tanımakla birlikde onla münasebet içinde bulunanlar ve onları yaratıp bir düzen içinde bulunduranı tanımasına neden oluyor akabinde intisab yani bir bağlanma olduğunu vurguluyor ve sonrasında hem nur hem kuvvet olduğu bahsini anlatıyor ve sonrasında imanın insaniyet boyutundan bahsediyor ve netice olarakda duayı bildiriyor .. Demek imanın binlerce hikmetlerinden vurguladığı bes hikmeti bu .. Gelelim asıl sorumuza taklidi iman ve tahkiki imana kelime olarak zati cağrışım yapıyor taklidi yani taklid eden ve tahkiki yani tahkik eden uygulayan yaşayan birebir hisseden olduğunu anlıyoruz... Ustad Bediüzzaman Mesnev-i Nuriyede tevhid bahsini anlatırken taklidi ve tahkiki yide aktarıyor mesela diyor ki : [b][color=red]Arkadaş, Tevhid iki çeşit olur: * Birisi âmiyâne tevhiddir ki, "Allah’ın şeriki yok ve bu kâinat Onun mülküdür" der. Bu kısım tevhid sahiplerinin fikirce gaflet ve dalâlete düşmeleri korkusu vardır. * İkincisi hakikî tevhiddir ki, "Allah birdir, mülk Onundur, vücut Onundur, herşey Onundur" der; lâyetezelzel bir itikada sahiptirler. Bu kısım tevhid sahipleri, herşeyin üstünde Cenab-ı Hakkın sikkesini görür ve herşeyin cephesinde bulunan mührünü, damgasını okur. Ve bu sayede huzurî bir tevhid melekesi mâliki olurlar ki, dalâlet ve evhamın taarruzundan kurtulurlar. [/color][/b] Ustad Bediüzzamanın az sözle cok sey ifade ettiğini gayet iyi görmekdeyiz bir örnek verecek olursak : Diyelimki Ahmet, Mehmet'e gidip yardım istedi ve Mehmet te Ahmeti geri cevirmeyip yardım etti..Ahmet ve Mehmet Allaha inanıyor ve Allahın birliğini kabul ediyorlar ..Gün oluyor Mehmet , Ahmete ben olmasaydım sen ac kalırdın diyerek yapdığı yardımı sölüyor.İşde burada Mehmet Allahın birliğine inandığı halde fikirce gaflete ve dalalete düşmekde.Halbuki rızkı veren Allahdır ve Allah Rezzak sıfatı ile birdir..Ondan başka Rezzak yokdur(Rızık veren).. Halbuki hakiki manada iman eden bir insan Rabbim bizi vesile kıldı ve sana yardım ettirdi der ve demeli cünkü sen eğer inanıyorsan Allah'a elbette hersey ondandır.. ve elbette Ondan başka ilah yokdur ve elbette ancak Ondan yardım dileriz ve Ancak Ona kulluk ederiz sırrına inanmalı ve inandığı gibi yaşamalı (Herşey sebebler dairesindedir ve sebeblerin malikide ancak Allahu tealadır)...Bir başka örnekde ilkokul öğretmeni olan Veli Efendi Allaha inanıyor lakin gece gündüz münasebetini anlatırken dünyanın kendi ekseni etrafında DÖNDÜĞÜNDE gece gündüz Güneş etrafında DÖNDÜĞÜNDE ise mevsimler olustuğundan bahseder... Lakin Ali Efendi bunu anlatırken DÜNYANIN VE GÜNEŞİN aklının olmadığını ve kendisini kontrol edemeyeceğini söler ve derki DÜNYA kendi ekseni etrafında DÖNDÜRÜLDÜĞÜNDE gece gündüz (geceyi size bir örtü yapdık ki dinlenesiniz meali olan ayeti kerime sırrı ile(yoksa hep gunduz olsa hırslı olan bir insan hic dinlenemeyeceğinden bir zaman sonra bunye olarak iflas edeceğinden sıhhati bozulacağından zorunlu olarak gece olmakda ki dinlenelim)(binler hikmetinden biride budur diyebiliriz)) Güneş etrafında DÖNDÜRÜLDÜĞÜNDE mevsimler olusturulur ( en leziz yemek dahi bir zaman sonra bıkkınlık vereceğinden Rabbikerimim mevsimlerle beraber lezzetleri ve görünümleri birbirinden farklı nimetler sunar ki usanc gelmesin..(binler hikmetlerinden biridir)) der... Bir Kac örnek ile tahkiki ve taklidi imanı acizen acıklamaya calısdım lakin bu sölediklerim belki numunesi dahi olamaz... [b][color=red]Soru: [/color][/b] [b][color=red]Risale-i Nurda iman ile ilgili bir kısmında söle denmekde "İnsan, nur-u İmân ile âlâ-yı illiyyîne çıkar; Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer; Cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer." (Sözler - Yirmiüçüncü Söz) Neden iman olmadan âlâ-yı illiyyîne cıkılmaz mı ? Cennete girilmez mi ? Küfür karanlığından kurtulamaz mı ?[/color][/b] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Mizah ve Eğlence
Serbest Kürsü
Soru - Cevap Oyunu
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst