Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Sıa'nın dogusu, baslangıcı ve nıtelıgı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ümmüebiha" data-source="post: 197541" data-attributes="member: 1006580"><p><strong><span style="color: darkorchid">2- SIA AZINLIGININ EHL-I SÜNNET ÇOGUNLUGUNDAN KOPMASI VE</span></strong></p><p><strong><span style="color: darkorchid">IHTILAFIN ÇIKIS NEDENLERI</span></strong></p><p><strong><span style="color: darkorchid"></span></strong></p><p><strong>Hz. Ali'nin (a.s) taraftarlari ve izleyicileri, onun Hz. Peygamber (s.a.a), sahabe ve Müslümanlar yaninda olan makam ve mevkisine istinaden, Resul-i Ekrem'in (s.a.a) vefatlarindan sonra, hilafet ve mercilik makamlarinin onun uhdesine olacagina kesin gözüyle bakiyorlardi.</strong></p><p><strong>Zaten, Peygamber Efendimizin (s.a.a) rahatsiz oldugu günlerde vuku bulan birkaç hadise[16] disinda, bütün durumlar ve vaziyetler, onlarin görüsünü dogruluyor ve pekistiriyordu. Ama beklediklerinin tam aksine, Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatlarindan sonra, henüz mutahhar cesetleri defin edilmemisken, Ehl-i Beyt ve sahabelerden bir kisminin defin, teçhiz ve yas hazirligi içerisindeyken, daha sonralari çogunlugu elde eden bir grubun çok erken davranip Resulullah'in Ehl-i Beyt ve yakinlariyla istisare etmeden hatta en azindan haber bile vermeksizin, Müslümanlarin hayrini gözetme bahanesiyle kendi baslarina halife tayin ettiklerini duydular. Böylece Ali (a.s) ve dostlarini olmus, bitmis bir hadiseyle karsi karsiya biraktilar.[17] Hz. Ali (a.s) ve Abbas, Zübeyr, Selman, Ebuzer, Mikdad ve Ammar gibi taraftarlari, Peygamberimizin defin merasimini bitirdikten ve bu olayla ilgili bilgi edindikten sonra seçimle olan bu hilafete ve elemanlarina tenkit makaminda itirazda bulundular. Bazi toplantilar düzenlediler. Ama cevap olarak: "Müslümanlarin hayri bundadir." sözünü isittiler.[18]</strong></p><p><strong>Evet, azinligi çogunluktan ayirip koparan ve onlari "Ali Sia'si" diye topluma tanitan neden, azinligin bu tenkit ve elestirileri ve karsi grubun da itiraflariydi. Bu olayin ardindan hilafet makami, zamanin siyaseti gerekçesiyle adi geçen azinligin bu adla taninip, neticede toplumun azinlik ve çogunluk diye ikiye bölünmemesi yolunda çaba harciyor ve bu meseleyi yakindan takip ediyordu. Bunun için hilafetin ittifakla gerçeklestigi yolunda iddiada bulunuyorlar ve itiraz edenlere "Müslüman cemaatindan ve biatten kaçanlar" adini takiyorlardi. Hatta bazen bunlar hakkinda kötü tabirler kullaniyorlardi.[19]</strong></p><p><strong>Elbette Siiler ilk günlerden beri çagin siyasetine mahkum kaldilar ve itirazda bulunmakla da hiç bir yere ulasamadilar. Hz. Ali de Islam ve Müslümanlarin maslahatini gözetmesi ve yeteri kadar gücü olmadigindan, kanli kiyamlara elini uzatmadi. Ama itirazda bulunan azinlik, görüs ve inancinda çogunluga teslim olmayip, ilmi mercilik ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) halifeligini Ali'nin (a.s) özel ve mutlak (kayitsiz, sartsiz) hakki bildiler.[20] Bu yüzden ilmi ve manevi müracaatlari ancak o Hazrete yakisir biliyorlar, ona davette bulunuyorlardi.[21]</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ümmüebiha, post: 197541, member: 1006580"] [B][COLOR=darkorchid]2- SIA AZINLIGININ EHL-I SÜNNET ÇOGUNLUGUNDAN KOPMASI VE IHTILAFIN ÇIKIS NEDENLERI [/COLOR] Hz. Ali'nin (a.s) taraftarlari ve izleyicileri, onun Hz. Peygamber (s.a.a), sahabe ve Müslümanlar yaninda olan makam ve mevkisine istinaden, Resul-i Ekrem'in (s.a.a) vefatlarindan sonra, hilafet ve mercilik makamlarinin onun uhdesine olacagina kesin gözüyle bakiyorlardi. Zaten, Peygamber Efendimizin (s.a.a) rahatsiz oldugu günlerde vuku bulan birkaç hadise[16] disinda, bütün durumlar ve vaziyetler, onlarin görüsünü dogruluyor ve pekistiriyordu. Ama beklediklerinin tam aksine, Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatlarindan sonra, henüz mutahhar cesetleri defin edilmemisken, Ehl-i Beyt ve sahabelerden bir kisminin defin, teçhiz ve yas hazirligi içerisindeyken, daha sonralari çogunlugu elde eden bir grubun çok erken davranip Resulullah'in Ehl-i Beyt ve yakinlariyla istisare etmeden hatta en azindan haber bile vermeksizin, Müslümanlarin hayrini gözetme bahanesiyle kendi baslarina halife tayin ettiklerini duydular. Böylece Ali (a.s) ve dostlarini olmus, bitmis bir hadiseyle karsi karsiya biraktilar.[17] Hz. Ali (a.s) ve Abbas, Zübeyr, Selman, Ebuzer, Mikdad ve Ammar gibi taraftarlari, Peygamberimizin defin merasimini bitirdikten ve bu olayla ilgili bilgi edindikten sonra seçimle olan bu hilafete ve elemanlarina tenkit makaminda itirazda bulundular. Bazi toplantilar düzenlediler. Ama cevap olarak: "Müslümanlarin hayri bundadir." sözünü isittiler.[18] Evet, azinligi çogunluktan ayirip koparan ve onlari "Ali Sia'si" diye topluma tanitan neden, azinligin bu tenkit ve elestirileri ve karsi grubun da itiraflariydi. Bu olayin ardindan hilafet makami, zamanin siyaseti gerekçesiyle adi geçen azinligin bu adla taninip, neticede toplumun azinlik ve çogunluk diye ikiye bölünmemesi yolunda çaba harciyor ve bu meseleyi yakindan takip ediyordu. Bunun için hilafetin ittifakla gerçeklestigi yolunda iddiada bulunuyorlar ve itiraz edenlere "Müslüman cemaatindan ve biatten kaçanlar" adini takiyorlardi. Hatta bazen bunlar hakkinda kötü tabirler kullaniyorlardi.[19] Elbette Siiler ilk günlerden beri çagin siyasetine mahkum kaldilar ve itirazda bulunmakla da hiç bir yere ulasamadilar. Hz. Ali de Islam ve Müslümanlarin maslahatini gözetmesi ve yeteri kadar gücü olmadigindan, kanli kiyamlara elini uzatmadi. Ama itirazda bulunan azinlik, görüs ve inancinda çogunluga teslim olmayip, ilmi mercilik ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) halifeligini Ali'nin (a.s) özel ve mutlak (kayitsiz, sartsiz) hakki bildiler.[20] Bu yüzden ilmi ve manevi müracaatlari ancak o Hazrete yakisir biliyorlar, ona davette bulunuyorlardi.[21][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Sıa'nın dogusu, baslangıcı ve nıtelıgı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst