Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
Sevmek, herkesi..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="garp" data-source="post: 350743" data-attributes="member: 1024392"><p><span style="font-size: 12px">Sevmek, herkesi.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir gün batımında, göğün renklerine, ışığa, bulutlara hayrân bakınıyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu kıpkırmızı haliyle güneşin son ışıklarını toplayıp uzaklaşmasını seyrediyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“Gücün her şeye yeter Allah’ım..Şu koca güneşi, muazzam bir yörüngeye yerleştiren. Onu dilediği gibi hareket ettiren sensin. Senin gücün neye yetmez ki Allah’ım !..” diyorum.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Günün büyük bir bölümünde huzurla izlediğim gökyüzünün ardı geliyor aklıma. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İnsanı korkuya düşürecek simsiyah, karanlık uzay boşluğunu, yeryüzünün en güzel renkleriyle bizlere “gökyüzü” diye sunan Sensin.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Öyle ki, bulutlar her mevsimde, günün her saatinde farklı hallere bürünür.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Günbatımı, ikindi güneşi, kıpkızıl bir şâheserdir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bakmaya doyulmaz.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sevginin ve merhametinin yüceliğindir göğün bu renkleri. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu renkler, senin sevgindir Allah’ım. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Senin sevgini perdeleyen, güneşi göremeyen ise bizleriz.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">* </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir kitapta, “Siz, kendi güneşinizi perdeleyen bulutsunuz” sözünü okumuş, bir sohbette “Örümcek, mağarada değil, Allah’ı görmeyen gözlerdedir” sözlerini işitmiştim.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sahi..Var sevgi..Sevgilerin en güzeli !.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ancak kapalı göz ve gönüller bunu görmez, hissedemez ki.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kalbimizde mahfuz tohumlar vardır ve hangisi büyümüş, köklenmiş ise o kaplar görüş alanını da, hissetme sınırlarını da.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İçimize, her tür hasletin tohumunun yerleştirildiğini düşünüyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Her birimizde, sevgiye, nefrete, öfkeye, dinginliğe, endişeye, sükunete, bencilliğe, fedakarlığa ve daha bunlar gibi nicelerine ait tohumlar var, ve biz bunlardan hangisini sular hangisini besler büyütürsek, kalbimizde onun hakimiyetini görüyoruz.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kimi insanların kalbi, hırs tohumunu büyütüp besledikçe, hırstan ve bencillikten başka bir şeye yer kalmayacak kadar sıkışmış olabiliyor. . </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir yandan, yüreğini ümide ve sevgiye açmış kimselerin de, özenle korudukları hoşgörü ağaçlarına kolay kolay kimse zarar veremiyor, ve güzel ağaçlar kökleniyor yürek bahçelerinde.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kimi tohumlar çürüyor, kimileri toprağın derinlerinde sessiz sedasız bekliyor belki de.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Karamsarlık ağacının kökleri etrafı öyle bir sarıyor ki bazen, iyimserlik ağacının güneşten nasibini kesiyor.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Velhasıl, kimilerinin kimilerinde görüp imrendiği hasletler kendilerinde bulunmuyor diye yeise kapılanlar, kendi yüreklerindeki potansiyelden bihaber, nedensiz yere üzülüyor nedensiz yere gayretten uzak duruyorlar.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir gün yüreğine ateş düşenler, o ateşle yanıp kavruluyorken bazen dikili başka ağaçlarını da yaktıklarının farkına varmayabiliyorlar.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Pire için yorgan yakanlar, bir inat uğruna nice canları incitebiliyorlar..Bunda sabır tohumuna karşı bir ilgisizliğin mi yoksa sevgi tohumuna karşı bir yabancığın mı payı vardır bilmem.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İşte, kalplerindeki bu tohumların hepsini düşünerek, insanlara sevgi beslemeye çalışıyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kötü insan olmadığını, zâlim sıfatlara bürünmüş olanların bile son nefeslerini vermeden, Rahmân’ın onlara sunduğu fırsat sona ermeden, bütünüyle yargılamayacağına inanıyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Tevvâb, Gafûr, Afüv, Gaffâr olan Allah’ın son nefesten kısa bir süre önce bile olsa edilen tevbeleri karşılıksız bırakmayacağını, merhametinin gökler kadar günaha karşı gökler kadar, yeryüzü kadar hataya yeryüzü kadar geniş tecelli ettiğini öğreniyorum Hz.Peygamber’den. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bunun için de hiçbir insanı “sevmeme” cür’eti, merhamet beslememe cesareti taşımamamız gerektiğine inanıyorum. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Aklıma mâsum mu mâsum, sevimli mi sevimli çocuklar geliyor..Onlara karşı duyduğumuz ilgi ve sempatiyi yetişkinlere ve yaşlılara karşı da beslemek zor değil. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Başka bir pencere açıp karşımızdakilere öyle bakınca, işte şöyle tasvirler yapıyorum: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Örneğin, etrafa ateş saçan, sinir küpü, kaba-saba bir insan olsun düşündüğümüz kişi.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Onun bebekliğini tahayyül edip yaşadıklarını üzerine ekleyip, şu haline kadar yetiştirip, sonra hasta ve yaşlı olacağını ve hatta öleceğini düşününce o insana başka türlü bakıyorum.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Öfke tohumunu beslemiş, insanların hakkına girmeyi alışkanlık haline getirmiş bile olsa, nihâyetinde karşımdaki bir insan..Her insan gibi hatâ ve kusurları olması beklenmedik bir şey değil.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ama ben insan olduğumu unutursam, hep kusursuz insanlar görmeyi arzulayabilirim karşımda. Ama, ben insanım ve kusursuz değilim… </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Karşımda gördüğüm insan âşikar biçimde günahlar işleyen biri de olabilir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Benim yapacağım ona buğz etmek değil, onu hayra sevk etmek ve hayır duada bulunmak olabilir. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hem büyük günahlar, samimi bir tevbeyle, insanları Allah’a yakınlaştırıp, mertebelerini yükselten vesileler olabilir . </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Böyle düşünerek insanlara karşı daha duyarlı, sevecen ve onları daha çok umursayan insanlar haline gelebiliriz. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Onlar için ettiğimiz duaları çoğaltabiliriz.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Rabbimizin bulutlarla, masmavi bir gökyüzüyle perdelediği uzay boşluğu gibi, biz de Rabbimizin Settâr isminden ilhamla insanların kusurlarını örtmede, sonra da yok etmede yardımcı olabiliriz..O’nun gibi merhametli olmaya çalışırız.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kendi güneşimizi perdeleyen bulutlarsak eğer, ışığa yönelmeyi ister, rahmet yükleriyle göklerde uçabiliriz. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu rahmetle büyür kalbimizdeki tohumlarımız ve filizlerimiz. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu güçle, her şeye gücü yeten, Kâdir olan Rabbimize yöneliriz.. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İçten ve samimi olur “tevbe”lerimiz… </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu güçle, istiğfar ederiz..</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="garp, post: 350743, member: 1024392"] [SIZE=3]Sevmek, herkesi.. Bir gün batımında, göğün renklerine, ışığa, bulutlara hayrân bakınıyorum. Bu kıpkırmızı haliyle güneşin son ışıklarını toplayıp uzaklaşmasını seyrediyorum. “Gücün her şeye yeter Allah’ım..Şu koca güneşi, muazzam bir yörüngeye yerleştiren. Onu dilediği gibi hareket ettiren sensin. Senin gücün neye yetmez ki Allah’ım !..” diyorum.. Günün büyük bir bölümünde huzurla izlediğim gökyüzünün ardı geliyor aklıma. İnsanı korkuya düşürecek simsiyah, karanlık uzay boşluğunu, yeryüzünün en güzel renkleriyle bizlere “gökyüzü” diye sunan Sensin.. Öyle ki, bulutlar her mevsimde, günün her saatinde farklı hallere bürünür.. Günbatımı, ikindi güneşi, kıpkızıl bir şâheserdir. Bakmaya doyulmaz.. Sevginin ve merhametinin yüceliğindir göğün bu renkleri. Bu renkler, senin sevgindir Allah’ım. Senin sevgini perdeleyen, güneşi göremeyen ise bizleriz.. * Bir kitapta, “Siz, kendi güneşinizi perdeleyen bulutsunuz” sözünü okumuş, bir sohbette “Örümcek, mağarada değil, Allah’ı görmeyen gözlerdedir” sözlerini işitmiştim.. Sahi..Var sevgi..Sevgilerin en güzeli !.. Ancak kapalı göz ve gönüller bunu görmez, hissedemez ki.. Kalbimizde mahfuz tohumlar vardır ve hangisi büyümüş, köklenmiş ise o kaplar görüş alanını da, hissetme sınırlarını da.. İçimize, her tür hasletin tohumunun yerleştirildiğini düşünüyorum. Her birimizde, sevgiye, nefrete, öfkeye, dinginliğe, endişeye, sükunete, bencilliğe, fedakarlığa ve daha bunlar gibi nicelerine ait tohumlar var, ve biz bunlardan hangisini sular hangisini besler büyütürsek, kalbimizde onun hakimiyetini görüyoruz.. Kimi insanların kalbi, hırs tohumunu büyütüp besledikçe, hırstan ve bencillikten başka bir şeye yer kalmayacak kadar sıkışmış olabiliyor. . Bir yandan, yüreğini ümide ve sevgiye açmış kimselerin de, özenle korudukları hoşgörü ağaçlarına kolay kolay kimse zarar veremiyor, ve güzel ağaçlar kökleniyor yürek bahçelerinde.. Kimi tohumlar çürüyor, kimileri toprağın derinlerinde sessiz sedasız bekliyor belki de.. Karamsarlık ağacının kökleri etrafı öyle bir sarıyor ki bazen, iyimserlik ağacının güneşten nasibini kesiyor.. Velhasıl, kimilerinin kimilerinde görüp imrendiği hasletler kendilerinde bulunmuyor diye yeise kapılanlar, kendi yüreklerindeki potansiyelden bihaber, nedensiz yere üzülüyor nedensiz yere gayretten uzak duruyorlar.. Bir gün yüreğine ateş düşenler, o ateşle yanıp kavruluyorken bazen dikili başka ağaçlarını da yaktıklarının farkına varmayabiliyorlar.. Pire için yorgan yakanlar, bir inat uğruna nice canları incitebiliyorlar..Bunda sabır tohumuna karşı bir ilgisizliğin mi yoksa sevgi tohumuna karşı bir yabancığın mı payı vardır bilmem.. İşte, kalplerindeki bu tohumların hepsini düşünerek, insanlara sevgi beslemeye çalışıyorum. Kötü insan olmadığını, zâlim sıfatlara bürünmüş olanların bile son nefeslerini vermeden, Rahmân’ın onlara sunduğu fırsat sona ermeden, bütünüyle yargılamayacağına inanıyorum. Tevvâb, Gafûr, Afüv, Gaffâr olan Allah’ın son nefesten kısa bir süre önce bile olsa edilen tevbeleri karşılıksız bırakmayacağını, merhametinin gökler kadar günaha karşı gökler kadar, yeryüzü kadar hataya yeryüzü kadar geniş tecelli ettiğini öğreniyorum Hz.Peygamber’den. Bunun için de hiçbir insanı “sevmeme” cür’eti, merhamet beslememe cesareti taşımamamız gerektiğine inanıyorum. Aklıma mâsum mu mâsum, sevimli mi sevimli çocuklar geliyor..Onlara karşı duyduğumuz ilgi ve sempatiyi yetişkinlere ve yaşlılara karşı da beslemek zor değil. Başka bir pencere açıp karşımızdakilere öyle bakınca, işte şöyle tasvirler yapıyorum: Örneğin, etrafa ateş saçan, sinir küpü, kaba-saba bir insan olsun düşündüğümüz kişi.. Onun bebekliğini tahayyül edip yaşadıklarını üzerine ekleyip, şu haline kadar yetiştirip, sonra hasta ve yaşlı olacağını ve hatta öleceğini düşününce o insana başka türlü bakıyorum.. Öfke tohumunu beslemiş, insanların hakkına girmeyi alışkanlık haline getirmiş bile olsa, nihâyetinde karşımdaki bir insan..Her insan gibi hatâ ve kusurları olması beklenmedik bir şey değil.. Ama ben insan olduğumu unutursam, hep kusursuz insanlar görmeyi arzulayabilirim karşımda. Ama, ben insanım ve kusursuz değilim… Karşımda gördüğüm insan âşikar biçimde günahlar işleyen biri de olabilir. Benim yapacağım ona buğz etmek değil, onu hayra sevk etmek ve hayır duada bulunmak olabilir. Hem büyük günahlar, samimi bir tevbeyle, insanları Allah’a yakınlaştırıp, mertebelerini yükselten vesileler olabilir . Böyle düşünerek insanlara karşı daha duyarlı, sevecen ve onları daha çok umursayan insanlar haline gelebiliriz. Onlar için ettiğimiz duaları çoğaltabiliriz.. Rabbimizin bulutlarla, masmavi bir gökyüzüyle perdelediği uzay boşluğu gibi, biz de Rabbimizin Settâr isminden ilhamla insanların kusurlarını örtmede, sonra da yok etmede yardımcı olabiliriz..O’nun gibi merhametli olmaya çalışırız.. Kendi güneşimizi perdeleyen bulutlarsak eğer, ışığa yönelmeyi ister, rahmet yükleriyle göklerde uçabiliriz. Bu rahmetle büyür kalbimizdeki tohumlarımız ve filizlerimiz. Bu güçle, her şeye gücü yeten, Kâdir olan Rabbimize yöneliriz.. İçten ve samimi olur “tevbe”lerimiz… Bu güçle, istiğfar ederiz..[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslama Göre Hayat
Sevmek, herkesi..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst