Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Sekizinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247284" data-attributes="member: 1"><p><strong>Sekizinci Söz - Sayfa 66</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">sarhoş edip kendisini kış ortasında, canavarlar içinde, aç, çıplak tahayyül edip bağırmaya ve ağlamaya başlasa, nasıl şefkate lâyık değil, kendi kendine zulmediyor, dostlarını canavar görüp tahkir ediyor. İşte bu bedbaht dahi öyledir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve şu bahtiyar ise, hakikati görür. Hakikat ise güzeldir. Hakikatin hüsnünü derk etmekle, hakikat sahibinin kemâline hürmet eder, rahmetine müstehak olur. İşte, “Fenalığı kendinden, iyiliği Allah’tan bil”<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> olan hükm-ü Kur’ânînin sırrı zâhir oluyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Daha bunlar gibi sair farkları muvazene etsen, anlayacaksın ki, evvelkisinin nefs-i emmâresi ona bir mânevî cehennem ihzar etmiş. Ve ötekisinin hüsn-ü niyeti ve hüsn-ü zannı ve hüsn-ü hasleti ve hüsn-ü fikri, onu büyük bir ihsan ve saadete ve parlak bir fazilete ve feyze mazhar etmiş.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ey nefsim! Ve ey nefsimle beraber bu hikâyeyi dinleyen adam!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer bedbaht kardeş olmak istemezsen ve bahtiyar kardeş olmak istersen, Kur’ân’ı dinle ve hükmüne mutî ol ve ona yapış ve ahkâmıyla amel et.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu hikâye-i temsiliyede olan hakikatleri eğer fehmettinse, hakikat-i din ve dünya ve insan ve imanı ona tatbik edebilirsin. Mühimlerini ben söyleyeceğim; incelerini sen kendin istihrac et.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bak: O iki kardeş ise, biri ruh-u mü’min ve kalb-i salihtir. Diğeri ruh-u kâfir ve kalb-i fâsıktır. Ve o iki tarikten sağ ise, tarik-i Kur’ân ve imandır. Sol ise, tarik-i isyan ve küfrandır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve o yoldaki bahçe ise, cemiyet-i beşeriye ve medeniyet-i insaniye içinde muvakkat hayat-ı içtimaiyedir ki, içinde hayır ve şer, iyi ve fena, temiz ve pis şeyler beraber bulunur. Âkıl odur ki, <em>“Huz mâ safâ, da’ mâ keder”</em> kaidesiyle amel eder, selâmet-i kalble gider</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Nisâ Sûresi, 4:79.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>ahkâm: hükümler (bk. ḥ-k-m)</strong></td><td><strong>amel etmek: iş görmek, davranmak</strong></td></tr><tr><td><strong>bahtiyar: talihli</strong></td><td><strong>bedbaht: talihsiz</strong></td></tr><tr><td><strong>cemiyet-i beşeriye: insan toplumu (bk. c-m-a)</strong></td><td><strong>derk etme: algılama, kavrama</strong></td></tr><tr><td><strong>evvelkisi: öncekisi</strong></td><td><strong>fazilet: güzel ahlâk, üstünlük, erdem (bk. f-ḍ-l)</strong></td></tr><tr><td><strong>fehmetmek: anlamak</strong></td><td><strong>fena: kötü (bk. f-n-y)</strong></td></tr><tr><td><strong>feyz: bereket, nimet (bk. f-y-ḍ)</strong></td><td><strong>hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>hakikat-i din ve dünya ve insan ve iman: dinin, dünyanın, insanın ve imanın gerçeği (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>hayat-ı içtimaiye: toplum hayatı (bk. ḥ-y-y; c-m-a)</strong></td></tr><tr><td><strong>hayır: iyilik (bk. ḫ-y-r)</strong></td><td><strong>hikâye-i temsiliye: kıyaslamalı benzetme şeklinde, analojik hikâye (bk. m-s̱-l)</strong></td></tr><tr><td><strong>huz mâ safâ, da’ mâ keder: duru ve saf olanı al, karışık ve bulanık olanı bırak (bu kuralın dayandığı âyet için bk. A’raf Sûresi, 7</strong></td><td><strong>hükm-ü Kur’ânî: Kur’an’ın hükmü (bk. ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hürmet: saygı gösterme (bk. ḥ-r-m)</strong></td><td><strong>hüsn: güzellik (bk. ḥ-s-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>hüsn-ü fikr: güzel düşünce (bk. ḥ-s-n; f-k-r)</strong></td><td><strong>hüsn-ü haslet: güzel özellik, huy (bk. ḥ-s-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>hüsn-ü niyet: güzel niyet (bk. ḥ-s-n)</strong></td><td><strong>hüsn-ü zan: güzel düşünce (bk. ḥ-s-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>ihsan: iyilik, bağış, ikram (bk. ḥ-s-n)</strong></td><td><strong>ihzar: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>istihrac: çıkarma</strong></td><td><strong>kaide: prensip, kural</strong></td></tr><tr><td><strong>kalb-i fâsık: günahkâr insanın kalbi</strong></td><td><strong>kalb-i salih: dinin emir ve yasaklarına uygun hareket eden insanın kalbi (bk. ṣ-l-ḥ)</strong></td></tr><tr><td><strong>kemâl: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</strong></td><td><strong>mazhar etmek: kavuşturmak (bk. ẓ-h-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>medeniyet-i insaniye: insanlık medeniyeti</strong></td><td><strong>mutî: itaat etme, emre uyma</strong></td></tr><tr><td><strong>muvakkat: geçici</strong></td><td><strong>muvazene: karşılaştırma (bk. v-z-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>müstehak: layık, hak etmiş (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</strong></td></tr><tr><td><strong>nefs-i emmare: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)</strong></td><td><strong>rahmet: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>ruh-u kâfir: inkâr eden, inanmayan insanın ruhu (bk. r-v-ḥ; k-f-r)</strong></td><td><strong>ruh-u mü’min: imanlı insanın ruhu (bk. r-v-ḥ; e-m-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>saadet: mutluluk</strong></td><td><strong>sair: diğer</strong></td></tr><tr><td><strong>selâmet-i kalb: kalp huzuru, rahatlığı (bk. s-l-m)</strong></td><td><strong>sır: gizli gerçek, gizem</strong></td></tr><tr><td><strong>tahayyül: hayal etme (bk. ḫ-y-l)</strong></td><td><strong>tahkir: hakaret etme</strong></td></tr><tr><td><strong>tarik: yol (bk. ṭ-r-ḳ)</strong></td><td><strong>tarik-i Kur’ân ve iman: Kur’ân ve iman yolu (bk. ṭ-r-ḳ; e-m-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>tarik-i isyan ve küfran: isyan ve küfür yolu (bk. ṭ-r-ḳ; k-f-r)</strong></td><td><strong>tatbik: uygulama</strong></td></tr><tr><td><strong>zâhir: görünme, ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)</strong></td><td><strong>âkıl: akıllı</strong></td></tr><tr><td><strong>şer: kötülük</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247284, member: 1"] [b]Sekizinci Söz - Sayfa 66[/b] [FONT=Tahoma]sarhoş edip kendisini kış ortasında, canavarlar içinde, aç, çıplak tahayyül edip bağırmaya ve ağlamaya başlasa, nasıl şefkate lâyık değil, kendi kendine zulmediyor, dostlarını canavar görüp tahkir ediyor. İşte bu bedbaht dahi öyledir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ve şu bahtiyar ise, hakikati görür. Hakikat ise güzeldir. Hakikatin hüsnünü derk etmekle, hakikat sahibinin kemâline hürmet eder, rahmetine müstehak olur. İşte, “Fenalığı kendinden, iyiliği Allah’tan bil”[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] olan hükm-ü Kur’ânînin sırrı zâhir oluyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Daha bunlar gibi sair farkları muvazene etsen, anlayacaksın ki, evvelkisinin nefs-i emmâresi ona bir mânevî cehennem ihzar etmiş. Ve ötekisinin hüsn-ü niyeti ve hüsn-ü zannı ve hüsn-ü hasleti ve hüsn-ü fikri, onu büyük bir ihsan ve saadete ve parlak bir fazilete ve feyze mazhar etmiş. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ey nefsim! Ve ey nefsimle beraber bu hikâyeyi dinleyen adam! [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer bedbaht kardeş olmak istemezsen ve bahtiyar kardeş olmak istersen, Kur’ân’ı dinle ve hükmüne mutî ol ve ona yapış ve ahkâmıyla amel et. [/FONT] [FONT=Tahoma]Şu hikâye-i temsiliyede olan hakikatleri eğer fehmettinse, hakikat-i din ve dünya ve insan ve imanı ona tatbik edebilirsin. Mühimlerini ben söyleyeceğim; incelerini sen kendin istihrac et. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bak: O iki kardeş ise, biri ruh-u mü’min ve kalb-i salihtir. Diğeri ruh-u kâfir ve kalb-i fâsıktır. Ve o iki tarikten sağ ise, tarik-i Kur’ân ve imandır. Sol ise, tarik-i isyan ve küfrandır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ve o yoldaki bahçe ise, cemiyet-i beşeriye ve medeniyet-i insaniye içinde muvakkat hayat-ı içtimaiyedir ki, içinde hayır ve şer, iyi ve fena, temiz ve pis şeyler beraber bulunur. Âkıl odur ki, [I]“Huz mâ safâ, da’ mâ keder”[/I] kaidesiyle amel eder, selâmet-i kalble gider [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Nisâ Sûresi, 4:79.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]ahkâm: hükümler (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [TD][B]amel etmek: iş görmek, davranmak[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bahtiyar: talihli[/B][/TD] [TD][B]bedbaht: talihsiz[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cemiyet-i beşeriye: insan toplumu (bk. c-m-a)[/B][/TD] [TD][B]derk etme: algılama, kavrama[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]evvelkisi: öncekisi[/B][/TD] [TD][B]fazilet: güzel ahlâk, üstünlük, erdem (bk. f-ḍ-l)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]fehmetmek: anlamak[/B][/TD] [TD][B]fena: kötü (bk. f-n-y)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]feyz: bereket, nimet (bk. f-y-ḍ)[/B][/TD] [TD][B]hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikat-i din ve dünya ve insan ve iman: dinin, dünyanın, insanın ve imanın gerçeği (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]hayat-ı içtimaiye: toplum hayatı (bk. ḥ-y-y; c-m-a)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hayır: iyilik (bk. ḫ-y-r)[/B][/TD] [TD][B]hikâye-i temsiliye: kıyaslamalı benzetme şeklinde, analojik hikâye (bk. m-s̱-l)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]huz mâ safâ, da’ mâ keder: duru ve saf olanı al, karışık ve bulanık olanı bırak (bu kuralın dayandığı âyet için bk. A’raf Sûresi, 7[/B][/TD] [TD][B]hükm-ü Kur’ânî: Kur’an’ın hükmü (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hürmet: saygı gösterme (bk. ḥ-r-m)[/B][/TD] [TD][B]hüsn: güzellik (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hüsn-ü fikr: güzel düşünce (bk. ḥ-s-n; f-k-r)[/B][/TD] [TD][B]hüsn-ü haslet: güzel özellik, huy (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hüsn-ü niyet: güzel niyet (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [TD][B]hüsn-ü zan: güzel düşünce (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihsan: iyilik, bağış, ikram (bk. ḥ-s-n)[/B][/TD] [TD][B]ihzar: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]istihrac: çıkarma[/B][/TD] [TD][B]kaide: prensip, kural[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kalb-i fâsık: günahkâr insanın kalbi[/B][/TD] [TD][B]kalb-i salih: dinin emir ve yasaklarına uygun hareket eden insanın kalbi (bk. ṣ-l-ḥ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kemâl: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)[/B][/TD] [TD][B]mazhar etmek: kavuşturmak (bk. ẓ-h-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]medeniyet-i insaniye: insanlık medeniyeti[/B][/TD] [TD][B]mutî: itaat etme, emre uyma[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muvakkat: geçici[/B][/TD] [TD][B]muvazene: karşılaştırma (bk. v-z-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müstehak: layık, hak etmiş (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]nefis: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nefs-i emmare: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)[/B][/TD] [TD][B]rahmet: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ruh-u kâfir: inkâr eden, inanmayan insanın ruhu (bk. r-v-ḥ; k-f-r)[/B][/TD] [TD][B]ruh-u mü’min: imanlı insanın ruhu (bk. r-v-ḥ; e-m-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]saadet: mutluluk[/B][/TD] [TD][B]sair: diğer[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]selâmet-i kalb: kalp huzuru, rahatlığı (bk. s-l-m)[/B][/TD] [TD][B]sır: gizli gerçek, gizem[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tahayyül: hayal etme (bk. ḫ-y-l)[/B][/TD] [TD][B]tahkir: hakaret etme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tarik: yol (bk. ṭ-r-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]tarik-i Kur’ân ve iman: Kur’ân ve iman yolu (bk. ṭ-r-ḳ; e-m-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tarik-i isyan ve küfran: isyan ve küfür yolu (bk. ṭ-r-ḳ; k-f-r)[/B][/TD] [TD][B]tatbik: uygulama[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zâhir: görünme, ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)[/B][/TD] [TD][B]âkıl: akıllı[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şer: kötülük[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Sekizinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst