Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Soru Cevap
Risale-i Nur Soru Cevap 19 : Üçüncü Lem'a (Üçüncü Bölüm)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 332130" data-attributes="member: 1"><p><span style="color: #151515"><span style="color: #151515">Bismillahirrahmanirrahim</span></span></p><p></p><p><span style="color: #151515"><span style="color: #151515">Beraber anlamak ümidiyle kardeşlerimiz çekinmeden istifadelerini paylaşabilirler.. Anlaşılmayan hususlar sorulabilir.</span></span></p><p></p><p>[BILGI]<p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ NÜKTE</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür’atte birbirine muhaliftir. Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ, cismin bekàsı, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte bu istidada binaen, hayat-ı kalbî ve ruhîye medar olan marifet-i İlâhiye ve muhabbet-i Rabbâniye ve ubudiyet-i Sübhâniye ve marziyât-ı Rahmâniye cihetiyle, bu dünyadaki fâni ömür, bâki bir ömrü tazammun eder ve ebedî ve bâki bir ömrü intaç eder ve bâki ve lâyemut bir ömür hükmüne geçer.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi bir saniye hükmüne geçer.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Meşhur böyle bir söz var ki, <strong><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'times new roman'">سِنَةُ الْفِرَاقِ سَنَةٌ وَسَنَةُ الْوِصَالِ سِنَةٌ</span></span></strong> Yani, “Firâkın bir saniyesi bir sene kadar uzundur ve visâlin bir senesi bir saniye kadar kısadır.” Ben bu fıkranın bütün bütün aksine diyorum ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Visal, yani, Bâkî-i Zülcelâlin rızası dairesinde livechillâh bir saniye visal, değil yalnız böyle bir sene, belki daimî bir pencere-i visaldir. Gaflet ve dalâlet firâkı içinde değil bir sene, belki bin sene, bir saniye hükmündedir. O sözden daha meşhur şu söz var:</span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'times new roman'">اَرْضُ الْفَلاَةِ مَعَ اْلاَعْدَاۤءِ فِنْجَانٌ سَمُّ الْخِيَاطِ مَعَ اْلاَحْبَابِ مَيْدَانٌ</span></span></strong> <img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">hükmümüzü teyid ediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Meşhur evvelki sözün sahih bir mânâsı budur ki: Fâni mevcudatın visâli madem fânidir; ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi bir saniye gibi geçer, hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olur. Bekàyı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise, saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünkü firâkın meydanı geniştir. Bekàyı isteyen bir kalbe, firak, çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel firakla doludur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Şu mesele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànıncilvesine mazhar olur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-1</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">bk. Tevbe Sûresi, 9:111.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-2 </span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Düşmanla beraber sahrâ, bir fincan kadar dar; ahbapla beraber iğne deliği, bir meydan kadar geniştir. bk. İbnü’l-Cevzî, el-Müdhiş: 1:385; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ: 2:246.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span>[/BILGI]</p><p></p><p>[DIKKAT]<span style="color: #ff0000"><strong>Soru 1:</strong></span> "<span style="font-family: 'tahoma'">Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir." hakikatini Bediüzzaman Said Nursi r.a. nasıl açıklamaktadır?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="color: #ff0000"><strong>Soru 2:</strong></span><span style="font-family: 'tahoma'">Bu dünyadaki fani ömür baki bir ömrü nasıl tazammun eder?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><strong><span style="color: #ff0000">Soru 3:</span></strong> Bir saniye nasıl bir sene ve bir sene nasıl bir saniye olabilir? Bu kıyaslama ile anlatılmak istenileni açıklar mısınız? </p><p></p><p><strong><span style="color: #ff0000">Soru 4:</span></strong> Visal ve Firakı açıklar mısınız?</p><p></p><p><span style="color: #ff0000"><strong>Soru 5: </strong></span>Fani faydasız kısa ömrümüzü nasıl baki faydalı ve meyvedar yapabiliriz?[/DIKKAT]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 332130, member: 1"] [COLOR=#151515][COLOR=#151515]Bismillahirrahmanirrahim[/COLOR][/COLOR] [COLOR=#151515][COLOR=#151515]Beraber anlamak ümidiyle kardeşlerimiz çekinmeden istifadelerini paylaşabilirler.. Anlaşılmayan hususlar sorulabilir.[/COLOR][/COLOR] [BILGI][CENTER][FONT=tahoma][B]ÜÇÜNCÜ NÜKTE[/B] [/FONT][/CENTER] [FONT=tahoma] Şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür’atte birbirine muhaliftir. Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ, cismin bekàsı, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir. İşte bu istidada binaen, hayat-ı kalbî ve ruhîye medar olan marifet-i İlâhiye ve muhabbet-i Rabbâniye ve ubudiyet-i Sübhâniye ve marziyât-ı Rahmâniye cihetiyle, bu dünyadaki fâni ömür, bâki bir ömrü tazammun eder ve ebedî ve bâki bir ömrü intaç eder ve bâki ve lâyemut bir ömür hükmüne geçer.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 Evet, Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi bir saniye hükmüne geçer. Meşhur böyle bir söz var ki, [B][SIZE=6][FONT=times new roman]سِنَةُ الْفِرَاقِ سَنَةٌ وَسَنَةُ الْوِصَالِ سِنَةٌ[/FONT][/SIZE][/B] Yani, “Firâkın bir saniyesi bir sene kadar uzundur ve visâlin bir senesi bir saniye kadar kısadır.” Ben bu fıkranın bütün bütün aksine diyorum ki: Visal, yani, Bâkî-i Zülcelâlin rızası dairesinde livechillâh bir saniye visal, değil yalnız böyle bir sene, belki daimî bir pencere-i visaldir. Gaflet ve dalâlet firâkı içinde değil bir sene, belki bin sene, bir saniye hükmündedir. O sözden daha meşhur şu söz var:[/FONT][FONT=tahoma] [B][SIZE=6][FONT=times new roman]اَرْضُ الْفَلاَةِ مَعَ اْلاَعْدَاۤءِ فِنْجَانٌ سَمُّ الْخِيَاطِ مَعَ اْلاَحْبَابِ مَيْدَانٌ[/FONT][/SIZE][/B] [IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/FONT] [FONT=tahoma]hükmümüzü teyid ediyor. Meşhur evvelki sözün sahih bir mânâsı budur ki: Fâni mevcudatın visâli madem fânidir; ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi bir saniye gibi geçer, hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olur. Bekàyı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise, saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünkü firâkın meydanı geniştir. Bekàyı isteyen bir kalbe, firak, çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel firakla doludur. Şu mesele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànıncilvesine mazhar olur. Dipnot-1 bk. Tevbe Sûresi, 9:111. Dipnot-2 Düşmanla beraber sahrâ, bir fincan kadar dar; ahbapla beraber iğne deliği, bir meydan kadar geniştir. bk. İbnü’l-Cevzî, el-Müdhiş: 1:385; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ: 2:246. [/FONT][/BILGI] [DIKKAT][COLOR=#ff0000][B]Soru 1:[/B][/COLOR] "[FONT=tahoma]Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir." hakikatini Bediüzzaman Said Nursi r.a. nasıl açıklamaktadır? [/FONT] [COLOR=#ff0000][B]Soru 2:[/B][/COLOR][FONT=tahoma]Bu dünyadaki fani ömür baki bir ömrü nasıl tazammun eder? [/FONT] [B][COLOR=#ff0000]Soru 3:[/COLOR][/B] Bir saniye nasıl bir sene ve bir sene nasıl bir saniye olabilir? Bu kıyaslama ile anlatılmak istenileni açıklar mısınız? [B][COLOR=#ff0000]Soru 4:[/COLOR][/B] Visal ve Firakı açıklar mısınız? [COLOR=#ff0000][B]Soru 5: [/B][/COLOR]Fani faydasız kısa ömrümüzü nasıl baki faydalı ve meyvedar yapabiliriz?[/DIKKAT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Soru Cevap
Risale-i Nur Soru Cevap 19 : Üçüncü Lem'a (Üçüncü Bölüm)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst