Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nur Nedir? ve Nasıl bir Tefsirdir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 36885" data-attributes="member: 12"><p><strong>Anlamanın ölçüsü nedir?</strong></p><p></p><p>Acaba „Risale-i Nur’u okumak ve anlamaktan“ ne anlıyoruz? Risale-i Nur’u hakkıyla anlayabildiğimizin ölçüsü nedir? Hiç şüphesiz bu eserler Kur’ân’ın manevî bir tefsiri olduğundan, İlâhî ve dinî kavramları açıkladığından, onu hakkıyla anlamanın bir sonu ve sınırı olamaz. Ama hiç değilse belirli bir mesafe aldığımızı ve mânâsını kavradığımızı gösteren bazı ölçüler vardır. </p><p></p><p>Söz gelişi, altı bin sayfanın genelinde hangi konuların hangi bölümlerde bulunduğunu özet muhtevalarıyla bilmek çok önemlidir. Risalelerde geçen kelime ve terimlerin anlamlarına vakıf olmak ciddi bir aşamadır. Konular arasında irtibat kurmak, sentez yapmak, okurken başkasına açıklayabilmek de anlama yolunda mühim mesafeler alındığını gösterir. Ancak okumanın ve anlamanın ölçüsüne bir de bu eserlerin yazarı olan Bediüzzaman Hazretlerinin gözüyle bakalım. </p><p></p><p>Lem’alar’da yer alan İhlâs Risalesinde, „Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın, mühim, hakikatli bir âlimi olabilir“ ifadesi vardır. Bu çok ciddi bir iddiadır. Bir kimsenin bir senede „âlim“ olabilmesi; hedef açısından ciddi bir müjde, ancak ödenmesi gereken bedel bakımından da olağanüstü bir dikkat ve gayret demektir. Niçin? </p><p></p><p>Çünkü, âlim olmak, çok büyük ve çok muhteşem bir hedeftir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi, „Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Bu ümmetin âlimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibidir. Âlim, uykusu bile ibadet olan, yüzüne bakmak bile insana sevap kazandıran kimse“dir.Elbette âlim olmanın da mertebeleri vardır. Her âlim, bir İmam-ı Gazalî, bir İmam-ı Rabbanî olamaz. Ancak en alt mertebesinin bile çok büyük faziletleri ve meziyetleri vardır.Ayet ve hadislerde nice faziletleri sayılan âlimlik makamına ulaşmak için Üstad Hazretlerinin şartı, Risale-i Nur’u bir yıl okumaktır. </p><p></p><p>Risale-i Nur’u değil bir yıl, belki on yıldır okuyor olabiliriz. Ancak bir türlü âlim olamıyorsak, Üstadın müjdesi isabetsiz değil, bizim uygulamamız eksiktir.Evet, âlim olmak, hem de bu zamanın mühim ve hakikatli bir âlimi olmak için bir yıl okumak yeterlidir. Ancak iki önemli şart daha var: Kabul ederek ve anlayarak okumak.Demek Risale-i Nur’u anlamamızın derecesini ölçmede önemli bir kriter budur. Oysa bırakın Risale-i Nur’un âlimi olmayı, yıllardır okumaya çalıştığı halde temel kelime ve terimlerin anlamlarını bile bilmeyenimiz olmuştur. Bundan yirmi yıl önce, birlikte Risale okuduğumuz bir arkadaşımızın, bir ders esnasında, „Yahu, ihlâs ne demektir?“ sorusuyla karşılaşmıştık. Belki de o, bir hazine kadar geniş anlamı olan bu ıstılahın, çok derin ve kapsamlı anlamını kast ediyordu. Herşeye rağmen Risale-i Nur’u anlamanın ilk basamağı olan „kelime ve terim“ bilgisinde yeteri kadar mesafe alamadığımız bir gerçektir. </p><p></p><p>Evet, Risale-i Nur’u çok iyi okumak ve anlamak zorundayız. Ona her insan muhtaç. Ama biz de muhtacız ve öncelikli olarak anlamakla sorumlu ve görevli olan biziz. Çünkü elimizde ve tanıyoruz. Oysa bu eserleri anlamak bakımından çok dikkat çekici gerçeklerle yüz yüzeyiz. Nice kitaba, zor olduğu için başlayamamışızdır. Meselâ, Mesnevi-i Nuriye, İ. İ’caz ve Muhakemât gibi.Sadece bunlar mı? Kader risalesini, 2. Şua’yı, ism-i Hay ve Kayyum’u hakkıyla anlayabiliyor muyuz? </p><p></p><p>Bırakın onları, Küçük Sözler’i hakkıyla anlayabiliyor muyuz?Denizli’de Üstadın bedeline vefat eden Hasan Feyzi merhum, 6. Söz için „Beni benden aldı“ diyor. Onu okuyunca hayran oluyor, sarsılıyor, büyük bir etki altında kalıyor. Bize Küçük Sözler kolay anlaşılır ve sıradan gibi geliyor. </p><p></p><p>Hiç sanmıyorum. Eğer anlayıp yaşayabilseydik, ferdî hayatımızda olağanüstü inkılâplar olur, ülke ve dünya genelinde de yer yerinden oynardı. Elbette anlamanın dereceleri var ve büsbütün hissesiz kalmıyoruz. Çocuklar bile bir şeyler anlıyor. Üstelik Risale-i Nur’un iddiası, okuyan herkes kabiliyeti ve gayreti nisbetinde anlayabilir şeklinde. Hatta Üstad Hazretleri, İbn-i Sina’nın „Akıl bu yolda gidemez“ dediği haşir meselesini çok kolay ispatladığını yazıyor. Sa’d-ı Taftazanî’nin bir ciltte anlattığı Kader meselesini iki sayfada çözdüğünü belirtiyor.Bunlar gerçekten doğru şeyler. Ancak bir başka doğruyu da yukarıda anlatmış olduk. Yarım asrı aşkın bir zamandır şifahî (sözlü) bir kültür olarak devam eden Nurları okuma ve anlama faaliyetinin, sistemli bir şekilde yazıya dökülmesi, izahları ve şerhlerinin yapılarak Risale-i Nur’u anlama metodolojisinin ortaya konması gerekiyor. </p><p></p><p>Bu arada Risale-i Nur’u anlama konusunda sık sık sözü edilen dil problemi ve sadeleştirme tartışmaları açısından da meseleye bakmamız gerekir.Bu da ayrıca ele alınması gereken bir konudur. Ancak Risaleleri sadeleştirmek, anlamayı kolaylaştırmaz, aksine manayı kısırlaştırır. Zaten bir „terimler hazinesi“ olan Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi de mümkün değildir. Genelde Kur’anî ve İslâmî olan terimleri nasıl sadeleştireceksiniz? Söz gelişi, „tesbih, tahmid, tefekkür, arş, haşir, sırat“ gibi terimlerin Türkçesi var mı? Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını nasıl sadeleştireceksiniz? Bu kelimeleri anlamanın yolu kesinlikle sadeleştirmek olamaz. Ancak mânâlarını öğrenerek anlayabilirsiniz. </p><p></p><p>Risaleleri anlamada, kelimelere vakıf olmanın önemli bir yeri vardır mutlaka. Dil probleminin nasıl çözüleceği konusu, çok önemli bir meseledir ve mutlaka halledilmesi gerekir. Ancak onu anlamak için kelimeleri bilmek tek başıyla yeterli değildir. Çünkü bu eserler bir lügat değil, bütün İslâmî ilimleri ihtiva eden imanî bir tefsirdir. Bir kelimenin ilgili olduğu ilme göre hangi anlamı veya anlamları taşıdığını bilmek şarttır. Yarın Risale-i Nur’u anlamak için tespit ettiğimiz on formülü sıralamaya başlayalım</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 36885, member: 12"] [b]Anlamanın ölçüsü nedir?[/b] Acaba „Risale-i Nur’u okumak ve anlamaktan“ ne anlıyoruz? Risale-i Nur’u hakkıyla anlayabildiğimizin ölçüsü nedir? Hiç şüphesiz bu eserler Kur’ân’ın manevî bir tefsiri olduğundan, İlâhî ve dinî kavramları açıkladığından, onu hakkıyla anlamanın bir sonu ve sınırı olamaz. Ama hiç değilse belirli bir mesafe aldığımızı ve mânâsını kavradığımızı gösteren bazı ölçüler vardır. Söz gelişi, altı bin sayfanın genelinde hangi konuların hangi bölümlerde bulunduğunu özet muhtevalarıyla bilmek çok önemlidir. Risalelerde geçen kelime ve terimlerin anlamlarına vakıf olmak ciddi bir aşamadır. Konular arasında irtibat kurmak, sentez yapmak, okurken başkasına açıklayabilmek de anlama yolunda mühim mesafeler alındığını gösterir. Ancak okumanın ve anlamanın ölçüsüne bir de bu eserlerin yazarı olan Bediüzzaman Hazretlerinin gözüyle bakalım. Lem’alar’da yer alan İhlâs Risalesinde, „Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın, mühim, hakikatli bir âlimi olabilir“ ifadesi vardır. Bu çok ciddi bir iddiadır. Bir kimsenin bir senede „âlim“ olabilmesi; hedef açısından ciddi bir müjde, ancak ödenmesi gereken bedel bakımından da olağanüstü bir dikkat ve gayret demektir. Niçin? Çünkü, âlim olmak, çok büyük ve çok muhteşem bir hedeftir. Hadis-i şerifte belirtildiği gibi, „Âlimler, peygamberlerin varisleridir. Bu ümmetin âlimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibidir. Âlim, uykusu bile ibadet olan, yüzüne bakmak bile insana sevap kazandıran kimse“dir.Elbette âlim olmanın da mertebeleri vardır. Her âlim, bir İmam-ı Gazalî, bir İmam-ı Rabbanî olamaz. Ancak en alt mertebesinin bile çok büyük faziletleri ve meziyetleri vardır.Ayet ve hadislerde nice faziletleri sayılan âlimlik makamına ulaşmak için Üstad Hazretlerinin şartı, Risale-i Nur’u bir yıl okumaktır. Risale-i Nur’u değil bir yıl, belki on yıldır okuyor olabiliriz. Ancak bir türlü âlim olamıyorsak, Üstadın müjdesi isabetsiz değil, bizim uygulamamız eksiktir.Evet, âlim olmak, hem de bu zamanın mühim ve hakikatli bir âlimi olmak için bir yıl okumak yeterlidir. Ancak iki önemli şart daha var: Kabul ederek ve anlayarak okumak.Demek Risale-i Nur’u anlamamızın derecesini ölçmede önemli bir kriter budur. Oysa bırakın Risale-i Nur’un âlimi olmayı, yıllardır okumaya çalıştığı halde temel kelime ve terimlerin anlamlarını bile bilmeyenimiz olmuştur. Bundan yirmi yıl önce, birlikte Risale okuduğumuz bir arkadaşımızın, bir ders esnasında, „Yahu, ihlâs ne demektir?“ sorusuyla karşılaşmıştık. Belki de o, bir hazine kadar geniş anlamı olan bu ıstılahın, çok derin ve kapsamlı anlamını kast ediyordu. Herşeye rağmen Risale-i Nur’u anlamanın ilk basamağı olan „kelime ve terim“ bilgisinde yeteri kadar mesafe alamadığımız bir gerçektir. Evet, Risale-i Nur’u çok iyi okumak ve anlamak zorundayız. Ona her insan muhtaç. Ama biz de muhtacız ve öncelikli olarak anlamakla sorumlu ve görevli olan biziz. Çünkü elimizde ve tanıyoruz. Oysa bu eserleri anlamak bakımından çok dikkat çekici gerçeklerle yüz yüzeyiz. Nice kitaba, zor olduğu için başlayamamışızdır. Meselâ, Mesnevi-i Nuriye, İ. İ’caz ve Muhakemât gibi.Sadece bunlar mı? Kader risalesini, 2. Şua’yı, ism-i Hay ve Kayyum’u hakkıyla anlayabiliyor muyuz? Bırakın onları, Küçük Sözler’i hakkıyla anlayabiliyor muyuz?Denizli’de Üstadın bedeline vefat eden Hasan Feyzi merhum, 6. Söz için „Beni benden aldı“ diyor. Onu okuyunca hayran oluyor, sarsılıyor, büyük bir etki altında kalıyor. Bize Küçük Sözler kolay anlaşılır ve sıradan gibi geliyor. Hiç sanmıyorum. Eğer anlayıp yaşayabilseydik, ferdî hayatımızda olağanüstü inkılâplar olur, ülke ve dünya genelinde de yer yerinden oynardı. Elbette anlamanın dereceleri var ve büsbütün hissesiz kalmıyoruz. Çocuklar bile bir şeyler anlıyor. Üstelik Risale-i Nur’un iddiası, okuyan herkes kabiliyeti ve gayreti nisbetinde anlayabilir şeklinde. Hatta Üstad Hazretleri, İbn-i Sina’nın „Akıl bu yolda gidemez“ dediği haşir meselesini çok kolay ispatladığını yazıyor. Sa’d-ı Taftazanî’nin bir ciltte anlattığı Kader meselesini iki sayfada çözdüğünü belirtiyor.Bunlar gerçekten doğru şeyler. Ancak bir başka doğruyu da yukarıda anlatmış olduk. Yarım asrı aşkın bir zamandır şifahî (sözlü) bir kültür olarak devam eden Nurları okuma ve anlama faaliyetinin, sistemli bir şekilde yazıya dökülmesi, izahları ve şerhlerinin yapılarak Risale-i Nur’u anlama metodolojisinin ortaya konması gerekiyor. Bu arada Risale-i Nur’u anlama konusunda sık sık sözü edilen dil problemi ve sadeleştirme tartışmaları açısından da meseleye bakmamız gerekir.Bu da ayrıca ele alınması gereken bir konudur. Ancak Risaleleri sadeleştirmek, anlamayı kolaylaştırmaz, aksine manayı kısırlaştırır. Zaten bir „terimler hazinesi“ olan Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi de mümkün değildir. Genelde Kur’anî ve İslâmî olan terimleri nasıl sadeleştireceksiniz? Söz gelişi, „tesbih, tahmid, tefekkür, arş, haşir, sırat“ gibi terimlerin Türkçesi var mı? Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını nasıl sadeleştireceksiniz? Bu kelimeleri anlamanın yolu kesinlikle sadeleştirmek olamaz. Ancak mânâlarını öğrenerek anlayabilirsiniz. Risaleleri anlamada, kelimelere vakıf olmanın önemli bir yeri vardır mutlaka. Dil probleminin nasıl çözüleceği konusu, çok önemli bir meseledir ve mutlaka halledilmesi gerekir. Ancak onu anlamak için kelimeleri bilmek tek başıyla yeterli değildir. Çünkü bu eserler bir lügat değil, bütün İslâmî ilimleri ihtiva eden imanî bir tefsirdir. Bir kelimenin ilgili olduğu ilme göre hangi anlamı veya anlamları taşıdığını bilmek şarttır. Yarın Risale-i Nur’u anlamak için tespit ettiğimiz on formülü sıralamaya başlayalım [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Risale-i Nur Nedir? ve Nasıl bir Tefsirdir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst