Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 174263" data-attributes="member: 15919"><p><strong>Efendimiz(S.A.V) in Cesareti</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Efendimiz (S.A.V) in C</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>esareti</strong></span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Peygamber Efendimiz (s.a.s.), yumuşak huylu olduğu kadar cesurdu, yiğit ve kahramandı. Peygamberlik vazifesini ifa ederken karşılaştığı hâdiseler önündeki tavırlarında bu niteliği görmek mümkündür. Mekke döneminde İslâm’ı tebliğden alıkoymak için, O’na akla gelmedik engeller çıkarılmıştır. Fakat O, bunların hiçbirinden yılmamış, Allah’ına güvenerek çıktığı tebliğ yolunda kahramanca yürümüştür. O’nun sabrını, tahammülünü, cesaret ve kahramanlığını beşerî tehditler ve vaatler kaybettirememiştir. O, yoluna dikenler, sırtına deve işkembesi atıldığı zaman da, kendisine hükümdarlık zenginlik ve başkaca maddî imkânlar teklif olunduğu zaman da yolundan asla dönmemiş, azminde zerre kadar bir sarsılma meydana gelmemiştir. Allah için, İslâm için girdiği kavgalarda tam bir yiğit olarak görünmüştür.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Nitekim Hz. Ali (r.a) diyor ki: <span style="color: red">“Savaşlarda Hz. Peygamber (s.a.s.) kadar düşmana yaklaşan bir kimse bulunmazdı. Birçok defalar savaş kızışıp başımız sıkıntıya gelince Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’e sığınırdık.”</span> Hz. Enes (r.a) de: <span style="color: red">“Başımız dara düşünce Allah’ın Rasûlü ile korunurduk.” </span>diyor. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Yine Hz. Enes b. Mâlik (r.a) nakleder:</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Rasûlullâh (s.a.s.) insanların en güzeli idi, insanların en cömerdi idi, insanların en cesuru idi. Bir gece Medine halkı duydukları bir sesten fena hâlde korkmuşlar ve sesin geldiği yöne gitmişlerdi. Peygamber (s.a.s.) ise ashabını korkutan bu sesi işitince eline kılıcını alarak Ebu Talha’nın eğersiz atına binmiş ve Medine’yi dolaşıp hâdiseyi incelemiş, bu esnada Medineliler geride kalmıştı. Nihayet Rasûlullâh (s.a.s.), Ebu Talha’nın atı üzerinde ve kılıcı boynunda olarak geri döndü. Yolda Medine halkıyla karşılaştı. Onlara şöyle dedi: “Endişe edecek bir şey yok, neden korkuyorsunuz?” <span style="color: #0000ff">(1)</span> </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Uhud Savaşı’nda, İslâm ordusu birinci safhada Peygamberimiz (s.a.s.)’in harp taktiklerine uyarak üstünlük sağlamıştı fakat daha sonra kesin sonucu almadan ganimet toplamaya girişince ve yerlerini terk etmemeleri gereken okçular da ganimet toplama işine koşunca düşman süvari birliği arkadan kuşatmış, böylece Müslümanlar iki ateş altında kalmışlardı. Bu safhada Müslümanlar 70 şehid verdikleri hâlde; Peygamberimiz (s.a.s.) emir komutayı elinde bulundurdu ve büyük bir soğukkanlılıkla İslâm ordusunu çevresine topladı. Başarılı bir savunma ile düşmanı durdurdu. Peşinden de inkârcıları Mekke istikametinde günlerce takip etti. Peygamberimiz (s.a.s.) öyle bir kahramanlık ve cesaret ortaya koydu ki, müşrik ordusu geri dönerek yeniden savaşmayı göze alamadı.</strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hevazin muharebesinde, İslâm ordusu Huneyn geçidine geldiğinde düşman okçularının hücumuna uğramıştı. İslâm askerlerinin bu anî saldırıdan korunmak üzere siper aradıkları bir sırada, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) sarsılmaz bir kaya gibi metanet göstermiş, savaş alanından bir adım bile gerilememiştir. Katırını düşmana doğru sürerek İslâm askerlerine <span style="color: red">“Nereye kaçıyorsunuz, ben Allah’ın Rasûlu’yum, Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’im”</span> diyerek ordusunu toparlamış ve zafere ulaşmayı başarmıştır. </strong></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'">Nitekim bir görgü tanığı şöyle diyor: <span style="color: red">“Şehadet ederim ki Hz. Peygamber (s.a.s.) bir adım bile gerilemedi. Savaş vahşî bir yangın gibi yayıldığı zaman, hepimiz Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’in çevresine sığındık. O’nun yanında durmak en büyük cesaret sayılıyordu.”</span></span></strong></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: teal"><strong>(1) Müslim, Fedâil, 48; İbn Sa’d, I, 373.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 174263, member: 15919"] [b]Efendimiz(S.A.V) in Cesareti[/b] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]Efendimiz (S.A.V) in C[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Century Gothic][SIZE=4][COLOR=red][B]esareti[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Peygamber Efendimiz (s.a.s.), yumuşak huylu olduğu kadar cesurdu, yiğit ve kahramandı. Peygamberlik vazifesini ifa ederken karşılaştığı hâdiseler önündeki tavırlarında bu niteliği görmek mümkündür. Mekke döneminde İslâm’ı tebliğden alıkoymak için, O’na akla gelmedik engeller çıkarılmıştır. Fakat O, bunların hiçbirinden yılmamış, Allah’ına güvenerek çıktığı tebliğ yolunda kahramanca yürümüştür. O’nun sabrını, tahammülünü, cesaret ve kahramanlığını beşerî tehditler ve vaatler kaybettirememiştir. O, yoluna dikenler, sırtına deve işkembesi atıldığı zaman da, kendisine hükümdarlık zenginlik ve başkaca maddî imkânlar teklif olunduğu zaman da yolundan asla dönmemiş, azminde zerre kadar bir sarsılma meydana gelmemiştir. Allah için, İslâm için girdiği kavgalarda tam bir yiğit olarak görünmüştür.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Nitekim Hz. Ali (r.a) diyor ki: [COLOR=red]“Savaşlarda Hz. Peygamber (s.a.s.) kadar düşmana yaklaşan bir kimse bulunmazdı. Birçok defalar savaş kızışıp başımız sıkıntıya gelince Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’e sığınırdık.”[/COLOR] Hz. Enes (r.a) de: [COLOR=red]“Başımız dara düşünce Allah’ın Rasûlü ile korunurduk.” [/COLOR]diyor. [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Yine Hz. Enes b. Mâlik (r.a) nakleder:[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Rasûlullâh (s.a.s.) insanların en güzeli idi, insanların en cömerdi idi, insanların en cesuru idi. Bir gece Medine halkı duydukları bir sesten fena hâlde korkmuşlar ve sesin geldiği yöne gitmişlerdi. Peygamber (s.a.s.) ise ashabını korkutan bu sesi işitince eline kılıcını alarak Ebu Talha’nın eğersiz atına binmiş ve Medine’yi dolaşıp hâdiseyi incelemiş, bu esnada Medineliler geride kalmıştı. Nihayet Rasûlullâh (s.a.s.), Ebu Talha’nın atı üzerinde ve kılıcı boynunda olarak geri döndü. Yolda Medine halkıyla karşılaştı. Onlara şöyle dedi: “Endişe edecek bir şey yok, neden korkuyorsunuz?” [COLOR=#0000ff](1)[/COLOR] [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Uhud Savaşı’nda, İslâm ordusu birinci safhada Peygamberimiz (s.a.s.)’in harp taktiklerine uyarak üstünlük sağlamıştı fakat daha sonra kesin sonucu almadan ganimet toplamaya girişince ve yerlerini terk etmemeleri gereken okçular da ganimet toplama işine koşunca düşman süvari birliği arkadan kuşatmış, böylece Müslümanlar iki ateş altında kalmışlardı. Bu safhada Müslümanlar 70 şehid verdikleri hâlde; Peygamberimiz (s.a.s.) emir komutayı elinde bulundurdu ve büyük bir soğukkanlılıkla İslâm ordusunu çevresine topladı. Başarılı bir savunma ile düşmanı durdurdu. Peşinden de inkârcıları Mekke istikametinde günlerce takip etti. Peygamberimiz (s.a.s.) öyle bir kahramanlık ve cesaret ortaya koydu ki, müşrik ordusu geri dönerek yeniden savaşmayı göze alamadı.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Century Gothic][SIZE=4][B]Hevazin muharebesinde, İslâm ordusu Huneyn geçidine geldiğinde düşman okçularının hücumuna uğramıştı. İslâm askerlerinin bu anî saldırıdan korunmak üzere siper aradıkları bir sırada, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) sarsılmaz bir kaya gibi metanet göstermiş, savaş alanından bir adım bile gerilememiştir. Katırını düşmana doğru sürerek İslâm askerlerine [COLOR=red]“Nereye kaçıyorsunuz, ben Allah’ın Rasûlu’yum, Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed’im”[/COLOR] diyerek ordusunu toparlamış ve zafere ulaşmayı başarmıştır. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][B][FONT=Century Gothic]Nitekim bir görgü tanığı şöyle diyor: [COLOR=red]“Şehadet ederim ki Hz. Peygamber (s.a.s.) bir adım bile gerilemedi. Savaş vahşî bir yangın gibi yayıldığı zaman, hepimiz Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’in çevresine sığındık. O’nun yanında durmak en büyük cesaret sayılıyordu.”[/COLOR][/FONT][/B][/SIZE] [FONT=Century Gothic][COLOR=teal][B](1) Müslim, Fedâil, 48; İbn Sa’d, I, 373.[/B][/COLOR][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Sünneti
Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in Örnek Ahlakı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst