Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 268418" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 754</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">göre onlara tecellî eden esmânın hesabına ve şerefine olarak birer mânevî letâfet, birer mânevî nur, birer makam, birer mânevî ders almalarını gösteriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Elhasıl: </em></strong>Madem Sâni-i Hakîm herşey için o şeye münasip bir nokta-i kemâl ve ona lâyık bir mertebe-i feyz-i vücut tayin edip ve o şeye, o nokta-i kemâle sa’y edip gitmek için bir istidat vererek ona sevk ediyor. Ve bütün nebâtât ve hayvânâtta şu kanun-u rububiyet câri olmakla beraber, cemâdatta dahi câridir ki, âdi toprağa, elmas derecesine ve cevahir-i âliye mertebesine bir terakkiyat veriyor. Ve şu hakikatte muazzam bir <em>kanun-u rububiyetin</em> ucu görünüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem madem o Hâlık-ı Kerîm, tenasül kanun-u azîminde istihdam ettiği hayvânâta ücret olarak, birer maaş gibi, birer lezzet-i cüz’iye veriyor. Ve arı ve bülbül gibi, sair hidemât-ı Rabbâniyede istihdam olunan hayvanlara birer ücret-i kemâl verir; şevk ve lezzete medar birer makam veriyor. Ve şunda bir muazzam <em>kanun-u keremin</em> ucu görünüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem madem herşeyin hakikati, Cenâb-ı Hakkın bir isminin tecellîsine bakar, ona bağlıdır, ona âyinedir. O şey ne kadar güzel bir vaziyet alsa, o ismin şerefinedir; o isim öyle ister. O şey bilse, bilmese, o güzel vaziyet, hakikat nazarında matluptur. Ve şu hakikatten, gayet muazzam bir <em>kanun-u tahsin ve cemâlin</em> ucu görünüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem madem Fâtır-ı Kerîm, düstur-u kerem iktizasıyla, birşeye verdiği makamı ve kemâli, o şeyin müddeti ve ömrü bitmesiyle, o kemâli geriye almıyor. Belki, o zîkemâlin meyvelerini, neticelerini, mânevî hüviyetini ve mânâsını, ruhlu ise ruhunu ibkà ediyor. Meselâ, dünyada insanı mazhar ettiği kemâlâtın mânâlarını, meyvelerini ibkà ediyor. Hattâ, müteşekkir bir mü’minin yediği zâil meyvelerin şükrünü, hamdini, mücessem bir meyve-i Cennet suretinde tekrar ona veriyor. Ve şu hakikatte, muazzam bir <em>kanun-u rahmetin</em> ucu görünüyor.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Fâtır-ı Kerîm</strong>: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan ve herşeyi hârika, eşsiz sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık-ı Kerîm</strong>: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cemâdat</strong>: cansız varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevahir-i âliye</strong>: değerli taşlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câri</strong>: geçerli, yürürlükte</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>düstur-u kerem</strong>: cömertlik ve ikram prensibi (bk. k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek mahiyet, esas, içyüz (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat nazarı</strong>: gerçeği gören bakış (bk. ḥ-ḳ-ḳ; n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hamd</strong>: övgü, teşekkür (bk. ḥ-m-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hidemât-ı Rabbâniye</strong>: herşeyin Rabbi olan Allah’a yönelik hizmetler (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hüviyet</strong>: şahsiyet, kişilik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ibkà etmek</strong>: kalıcı ve devamlı hale getirmek (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istihdam</strong>: çalıştırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u azîm</strong>: büyük kanun (bk. ḳ-n-n; a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u kerem</strong>: cömertlik, bağış ve ikram kanunu (bk. ḳ-n-n; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u rahmet</strong>: rahmet kanunu (bk. ḳ-n-n; r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u rububiyet</strong>: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması kanunu (bk. ḳ-n-n; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u tahsin ve cemâl</strong>: güzellik kanunu (bk. ḳ-n-n; ḥ-s-n; c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl</strong>: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâfet</strong>: güzellik, hoşluk (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lezzet-i cüz’iye</strong>: küçük ve az lezzet (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>matlup</strong>: istenilen (bk. ṭ-l-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar</strong>: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar</strong>: dayanak, vesile</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mertebe</strong>: derece</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mertebe-i feyz-i vücut</strong>: varlığın en bereketli ve verimli hâle geldiği derece (bk. f-y-ḍ; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyve-i Cennet</strong>: Cennet meyvesi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muazzam</strong>: çok büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mücessem</strong>: cisimleşmiş, maddi yapısı olan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteşekkir</strong>: şükreden (bk. ş-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mü’min</strong>: imanlı, Allah’a inanan (bk. e-m-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nokta-i kemâl</strong>: mükemmellik noktası (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sa’y</strong>: çalışma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tayin etmek</strong>: belirlemek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecellî</strong>: yansıma (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tenasül</strong>: üreme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terakkiyat</strong>: ilerlemeler, yükselmeler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zâil</strong>: geçici, yok olucu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîkemâl</strong>: kemâl sahibi, mükemmel (bk. ẕî; k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, sıradan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ücret-i kemâl</strong>: varlıkların değişip mükemmelleşerek bir tür ücret kazanması (bk. k-m-l)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 268418, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 754[/b] [FONT=tahoma]göre onlara tecellî eden esmânın hesabına ve şerefine olarak birer mânevî letâfet, birer mânevî nur, birer makam, birer mânevî ders almalarını gösteriyor. [B][I]Elhasıl: [/I][/B]Madem Sâni-i Hakîm herşey için o şeye münasip bir nokta-i kemâl ve ona lâyık bir mertebe-i feyz-i vücut tayin edip ve o şeye, o nokta-i kemâle sa’y edip gitmek için bir istidat vererek ona sevk ediyor. Ve bütün nebâtât ve hayvânâtta şu kanun-u rububiyet câri olmakla beraber, cemâdatta dahi câridir ki, âdi toprağa, elmas derecesine ve cevahir-i âliye mertebesine bir terakkiyat veriyor. Ve şu hakikatte muazzam bir [I]kanun-u rububiyetin[/I] ucu görünüyor. Hem madem o Hâlık-ı Kerîm, tenasül kanun-u azîminde istihdam ettiği hayvânâta ücret olarak, birer maaş gibi, birer lezzet-i cüz’iye veriyor. Ve arı ve bülbül gibi, sair hidemât-ı Rabbâniyede istihdam olunan hayvanlara birer ücret-i kemâl verir; şevk ve lezzete medar birer makam veriyor. Ve şunda bir muazzam [I]kanun-u keremin[/I] ucu görünüyor. Hem madem herşeyin hakikati, Cenâb-ı Hakkın bir isminin tecellîsine bakar, ona bağlıdır, ona âyinedir. O şey ne kadar güzel bir vaziyet alsa, o ismin şerefinedir; o isim öyle ister. O şey bilse, bilmese, o güzel vaziyet, hakikat nazarında matluptur. Ve şu hakikatten, gayet muazzam bir [I]kanun-u tahsin ve cemâlin[/I] ucu görünüyor. Hem madem Fâtır-ı Kerîm, düstur-u kerem iktizasıyla, birşeye verdiği makamı ve kemâli, o şeyin müddeti ve ömrü bitmesiyle, o kemâli geriye almıyor. Belki, o zîkemâlin meyvelerini, neticelerini, mânevî hüviyetini ve mânâsını, ruhlu ise ruhunu ibkà ediyor. Meselâ, dünyada insanı mazhar ettiği kemâlâtın mânâlarını, meyvelerini ibkà ediyor. Hattâ, müteşekkir bir mü’minin yediği zâil meyvelerin şükrünü, hamdini, mücessem bir meyve-i Cennet suretinde tekrar ona veriyor. Ve şu hakikatte, muazzam bir [I]kanun-u rahmetin[/I] ucu görünüyor. [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Fâtır-ı Kerîm[/B]: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan ve herşeyi hârika, eşsiz sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; k-r-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık-ı Kerîm[/B]: sonsuz cömertlik ve ikram sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-r-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cemâdat[/B]: cansız varlıklar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cevahir-i âliye[/B]: değerli taşlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câri[/B]: geçerli, yürürlükte[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]düstur-u kerem[/B]: cömertlik ve ikram prensibi (bk. k-r-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek mahiyet, esas, içyüz (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat nazarı[/B]: gerçeği gören bakış (bk. ḥ-ḳ-ḳ; n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hamd[/B]: övgü, teşekkür (bk. ḥ-m-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hidemât-ı Rabbâniye[/B]: herşeyin Rabbi olan Allah’a yönelik hizmetler (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hüviyet[/B]: şahsiyet, kişilik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ibkà etmek[/B]: kalıcı ve devamlı hale getirmek (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istihdam[/B]: çalıştırma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u azîm[/B]: büyük kanun (bk. ḳ-n-n; a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u kerem[/B]: cömertlik, bağış ve ikram kanunu (bk. ḳ-n-n; k-r-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u rahmet[/B]: rahmet kanunu (bk. ḳ-n-n; r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u rububiyet[/B]: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması kanunu (bk. ḳ-n-n; r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u tahsin ve cemâl[/B]: güzellik kanunu (bk. ḳ-n-n; ḥ-s-n; c-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl[/B]: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]letâfet[/B]: güzellik, hoşluk (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]lezzet-i cüz’iye[/B]: küçük ve az lezzet (bk. c-z-e)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]matlup[/B]: istenilen (bk. ṭ-l-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar[/B]: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]medar[/B]: dayanak, vesile[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mertebe[/B]: derece[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mertebe-i feyz-i vücut[/B]: varlığın en bereketli ve verimli hâle geldiği derece (bk. f-y-ḍ; v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]meyve-i Cennet[/B]: Cennet meyvesi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muazzam[/B]: çok büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mücessem[/B]: cisimleşmiş, maddi yapısı olan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müteşekkir[/B]: şükreden (bk. ş-k-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mü’min[/B]: imanlı, Allah’a inanan (bk. e-m-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nokta-i kemâl[/B]: mükemmellik noktası (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sa’y[/B]: çalışma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tayin etmek[/B]: belirlemek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tecellî[/B]: yansıma (bk. c-l-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tenasül[/B]: üreme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]terakkiyat[/B]: ilerlemeler, yükselmeler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zâil[/B]: geçici, yok olucu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîkemâl[/B]: kemâl sahibi, mükemmel (bk. ẕî; k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âdi[/B]: basit, sıradan[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ücret-i kemâl[/B]: varlıkların değişip mükemmelleşerek bir tür ücret kazanması (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst