Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 268042" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 737</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">enaniyet tecemmüd eder. Sonra isyanla tekeddür eder, şeffafiyetini kaybeder. Sonra gittikçe kalınlaşıp sahibini yutar. Nev-i insanın efkârıyla şişer. Sonra sair insanları, hattâ esbabı kendine ve nefsine kıyas edip, onlara—kabul etmedikleri ve teberrî ettikleri halde—birer firavunluk verir. İşte o vakit Hâlık-ı Zülcelâlin evâmirine karşı mübareze vaziyetini alır, <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">مَنْ يُحْىِ الْعِظَامَ وَهِىَ رَمِيمٌ</span></span> der, meydan okur gibi Kadîr-i Mutlakı acz ile itham eder. Hattâ, Hâlık-ı Zülcelâlin evsâfına müdahale eder; işine gelmeyenleri ve nefs-i emmârenin firavunluğunun hoşuna gitmeyenleri ya red, ya inkâr, ya tahrif eder. Ezcümle:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Felâsifenin bir taifesi, Cenâb-ı Hakka “mûcib-i bizzat“ demişler, ihtiyarını nefyetmişler, ihtiyarını ispat eden bütün kâinatın nihayetsiz şehadetlerini tekzip etmişler. Feyâ sübhanallah! Şu kâinatta zerreden şemse kadar bütün mevcudat, taayyünatlarıyla, intizamatıyla, hikmetleriyle, mizanlarıyla Sâniin ihtiyarını gösterdikleri halde, şu kör olası felsefenin gözü görmüyor! Hem bir kısım felasife “Cüz’iyâta ilm-i İlâhî taallûk etmiyor”<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> diye ilm-i İlâhînin azametli ihatasını nefyedip, bütün mevcudatın şehâdât-ı sâdıkalarını reddetmişler. Hem felsefe esbaba tesir verip tabiat eline icad verir. Yirmi İkinci Sözde kat’î bir surette ispat edildiği gibi, herşeyde Hâlık-ı Külli Şeye<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3</u></strong> has, parlak sikkeyi görmeyip âciz, câmid, şuursuz, kör ve iki eli tesadüf ve kuvvet gibi iki körün elinde olan tabiata masdariyet verip, binler hikmet-i âliyeyi ifade eden ve herbiri birer mektubât-ı Samedâniye hükmünde olan mevcudatın bir kısmını ona mal eder. Hem, Onuncu</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">“Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” Yâsin Sûresi, 36:78.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-2</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. el-Gazâlî, <em>el-Munkızü Mine’d-Dalâl</em> s. 46.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-3</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. En’am Sûresi, 6:102.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık-ı Külli Şey</strong>: herşeyin yaratıcısı olan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kadîr-i Mutlak</strong>: sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni</strong>: herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>acz</strong>: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azametli</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cüz’iyât</strong>: küçük ve ferdî şeyler (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>efkâr</strong>: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enaniyet</strong>: benlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebepler (bk. s-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evsâf</strong>: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evâmir</strong>: emirler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ezcümle</strong>: meselâ, özetle</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>felasife</strong>: felsefeler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>felâsif</strong>: felsefeciler, filozoflar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>feyâ sübhanallah</strong>: ey her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah mânâsında bir şeyin tuhaflığını bildirmek için şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>firavunluk</strong>: kendini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük görme (bk. bilgiler-Firavun)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>has</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet-i âliye</strong>: yüce ve yüksek gaye (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>icad</strong>: yaratma, var etme (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihata</strong>: kapsama, herşeyi kuşatma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihtiyar</strong>: irade, dileme, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ilm-i İlâhî</strong>: Allah’ın ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkâr</strong>: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intizamat</strong>: düzenlilikler (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itham etmek</strong>: suçlamak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>masdariyet</strong>: kaynaklık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mektubât-ı Samedâniye</strong>: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mizan</strong>: ölçü, denge (bk. v-z-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mûcib-i bizzat</strong>: iradesiyle değil de varlığı icabı herşeyi yapmaya mecbur olan (bk. c-v-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mübareze</strong>: karşı koyma, çarpışma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müdahale etmek</strong>: karışmak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefis</strong>: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefs-i emmâre</strong>: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefyetmek</strong>: inkâr etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nev-i insan</strong>: insanlık, insan türü</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sikke</strong>: mâdenî şeyler üzerine vurulan mühür, işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taallûk etmek</strong>: ilgili olmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taayyünat</strong>: belirlenmeler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahrif</strong>: değiştirme, bozma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taife</strong>: topluluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teberrî etmek</strong>: uzaklaşmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tecemmüd</strong>: donma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tekeddür</strong>: bulanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tekzip etmek</strong>: yalanlamak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesadüf</strong>: rastlantı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom, en küçük madde parçası</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şeffafiyet</strong>: şeffaflık, saydamlık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şehâdât-ı sâdıka</strong>: doğru şahitlikler (bk. ş-h-d; s-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuursuz</strong>: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 268042, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 737[/b] [FONT=tahoma]enaniyet tecemmüd eder. Sonra isyanla tekeddür eder, şeffafiyetini kaybeder. Sonra gittikçe kalınlaşıp sahibini yutar. Nev-i insanın efkârıyla şişer. Sonra sair insanları, hattâ esbabı kendine ve nefsine kıyas edip, onlara—kabul etmedikleri ve teberrî ettikleri halde—birer firavunluk verir. İşte o vakit Hâlık-ı Zülcelâlin evâmirine karşı mübareze vaziyetini alır, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [SIZE=6][FONT=trebuchet ms]مَنْ يُحْىِ الْعِظَامَ وَهِىَ رَمِيمٌ[/FONT][/SIZE] der, meydan okur gibi Kadîr-i Mutlakı acz ile itham eder. Hattâ, Hâlık-ı Zülcelâlin evsâfına müdahale eder; işine gelmeyenleri ve nefs-i emmârenin firavunluğunun hoşuna gitmeyenleri ya red, ya inkâr, ya tahrif eder. Ezcümle: Felâsifenin bir taifesi, Cenâb-ı Hakka “mûcib-i bizzat“ demişler, ihtiyarını nefyetmişler, ihtiyarını ispat eden bütün kâinatın nihayetsiz şehadetlerini tekzip etmişler. Feyâ sübhanallah! Şu kâinatta zerreden şemse kadar bütün mevcudat, taayyünatlarıyla, intizamatıyla, hikmetleriyle, mizanlarıyla Sâniin ihtiyarını gösterdikleri halde, şu kör olası felsefenin gözü görmüyor! Hem bir kısım felasife “Cüz’iyâta ilm-i İlâhî taallûk etmiyor”[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] diye ilm-i İlâhînin azametli ihatasını nefyedip, bütün mevcudatın şehâdât-ı sâdıkalarını reddetmişler. Hem felsefe esbaba tesir verip tabiat eline icad verir. Yirmi İkinci Sözde kat’î bir surette ispat edildiği gibi, herşeyde Hâlık-ı Külli Şeye[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3[/U][/B] has, parlak sikkeyi görmeyip âciz, câmid, şuursuz, kör ve iki eli tesadüf ve kuvvet gibi iki körün elinde olan tabiata masdariyet verip, binler hikmet-i âliyeyi ifade eden ve herbiri birer mektubât-ı Samedâniye hükmünde olan mevcudatın bir kısmını ona mal eder. Hem, Onuncu [NOT]Dipnot-1 “Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” Yâsin Sûresi, 36:78. Dipnot-2 bk. el-Gazâlî, [I]el-Munkızü Mine’d-Dalâl[/I] s. 46. Dipnot-3 bk. En’am Sûresi, 6:102.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık-ı Külli Şey[/B]: herşeyin yaratıcısı olan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; k-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Kadîr-i Mutlak[/B]: sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni[/B]: herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]acz[/B]: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]azametli[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cüz’iyât[/B]: küçük ve ferdî şeyler (bk. c-z-e)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]efkâr[/B]: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]enaniyet[/B]: benlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]esbab[/B]: sebepler (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]evsâf[/B]: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]evâmir[/B]: emirler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ezcümle[/B]: meselâ, özetle[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]felasife[/B]: felsefeler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]felâsif[/B]: felsefeciler, filozoflar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]feyâ sübhanallah[/B]: ey her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah mânâsında bir şeyin tuhaflığını bildirmek için şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]firavunluk[/B]: kendini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük görme (bk. bilgiler-Firavun)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]has[/B]: özel[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, anlamlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet-i âliye[/B]: yüce ve yüksek gaye (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]icad[/B]: yaratma, var etme (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ihata[/B]: kapsama, herşeyi kuşatma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihtiyar[/B]: irade, dileme, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ilm-i İlâhî[/B]: Allah’ın ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inkâr[/B]: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]intizamat[/B]: düzenlilikler (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]itham etmek[/B]: suçlamak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]masdariyet[/B]: kaynaklık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mektubât-ı Samedâniye[/B]: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mizan[/B]: ölçü, denge (bk. v-z-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mûcib-i bizzat[/B]: iradesiyle değil de varlığı icabı herşeyi yapmaya mecbur olan (bk. c-v-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mübareze[/B]: karşı koyma, çarpışma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müdahale etmek[/B]: karışmak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefis[/B]: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nefs-i emmâre[/B]: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefyetmek[/B]: inkâr etmek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nev-i insan[/B]: insanlık, insan türü[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sikke[/B]: mâdenî şeyler üzerine vurulan mühür, işaret[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]taallûk etmek[/B]: ilgili olmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]taayyünat[/B]: belirlenmeler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tahrif[/B]: değiştirme, bozma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]taife[/B]: topluluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teberrî etmek[/B]: uzaklaşmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tecemmüd[/B]: donma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tekeddür[/B]: bulanma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tekzip etmek[/B]: yalanlamak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tesadüf[/B]: rastlantı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerre[/B]: atom, en küçük madde parçası[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz (bk. a-c-z)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şeffafiyet[/B]: şeffaflık, saydamlık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şehâdât-ı sâdıka[/B]: doğru şahitlikler (bk. ş-h-d; s-d-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şuursuz[/B]: bilinçsiz, idraksiz (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst