Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 267700" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuzuncu Söz - Sayfa 728</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, ene ince bir elif, bir tel, farazî bir hat iken, mahiyeti bilinmezse, tesettür toprağı altında neşvünemâ bulur, gittikçe kalınlaşır, vücud-u insanın her tarafına yayılır. Koca bir ejderha gibi, vücud-u insanı bel’ eder. Bütün o insan, bütün letâifiyle adeta ene olur. Sonra, nev’in enaniyeti de bir asabiyet-i nev’iye ve milliye cihetiyle o enaniyete kuvvet verip, o ene, o enaniyet-i nev’iyeye istinad ederek, şeytan gibi, Sâni-i Zülcelâlin evâmirine karşı mübareze eder.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> Sonra, kıyas‑ı binnefis suretiyle, herkesi, hattâ herşeyi kendine kıyas edip, Cenâb-ı Hakkın mülkünü onlara ve esbaba taksim eder, gayet azîm bir şirke düşer,</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> <span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ</span></span> meâlini gösterir. Evet, nasıl mîrî malından kırk parayı çalan bir adam, bütün hazır arkadaşlarını birer dirhem almasını kabul ile hazmedebilir. Öyle de, “Kendime mâlikim” diyen adam, “Herşey kendine mâliktir” demeye ve itikad etmeye mecburdur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, ene, şu hâinâne vaziyetinde iken, cehl-i mutlaktadır. Binler fünunu bilse de, cehl-i mürekkeple bir eçheldir. Çünkü duyguları, efkârları kâinatın envâr-ı marifetini getirdiği vakit, nefsinde onu tasdik edecek, ışıklandıracak ve idame edecek bir madde bulmadığı için, sönerler. Gelen herşey nefsindeki renklerle boyalanır. Mahz-ı hikmet gelse, nefsinde abesiyet-i mutlaka suretini alır. Çünkü, şu haldeki enenin rengi, şirk ve ta’tildir, Allah’ı inkârdır. Bütün kâinat parlak âyetlerle dolsa, o enedeki karanlıklı bir nokta, onları nazarda söndürür, göstermez.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3</u></strong> On Birinci Sözde, mahiyet-i insaniyenin ve mahiyet-i insaniyedeki enaniyetin, mânâ-yı harfî cihetiyle ne kadar hassas bir mizan ve doğru bir mikyas ve</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. A’râf Sûresi, 7:12; Hicr Sûresi, 15:32-33; Sâd Sûresi, 38:75-76.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-2</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">“Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.” Lokman Sûresi, 31:13.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-3</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. Bakara Sûresi, 2:171; Âl-i İmran Sûresi, 3:70; En’âm Sûresi, 6:7; A’râf Sûresi, 7:146; Yûnus, Sûresi, 10:101; Yûsuf Sûresi, 12:105; Nahl Sûresi, 16:83; Neml Sûresi, 27:14.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>abesiyet-i mutlaka</strong>: her yönüyle gayesizlik ve saçmalık (bk. ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>asabiyet-i nev’iye ve milliye</strong>: kavim ve tür milliyetçiliği</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>azîm</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bel’</strong>: yutma, ortadan kaldırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cehl-i mutlak</strong>: tam bilgisizlik (bk. ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cehl-i mürekkep</strong>: bilmediğinden habersiz kimsenin cehaleti</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dirhem</strong>: yaklaşık üç grama denk olan bir ağırlık ölçüsü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>efkâr</strong>: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ejderha</strong>: büyük yılan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enaniyet</strong>: benlik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enaniyet-i nev’iye</strong>: taraftarlarının enaniyet ve gururu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ene</strong>: ben, benlik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>envâr-ı marifet</strong>: bilme ve tanıma nurları (bk. n-v-r; a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebepler (bk. s-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evâmir</strong>: emirler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>eçhel</strong>: çok cahil</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>farazî</strong>: var sayılmış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fünun</strong>: fenler, bilimler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâinâne</strong>: hâince</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>idame etmek</strong>: devam ettirmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkâr</strong>: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istinad</strong>: dayanma (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itikad etmek</strong>: inanmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kıyas-ı binnefis</strong>: kendini kıyaslama (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâif</strong>: lâtifeler, insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: özellik, nitelik, esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahiyet-i insaniye</strong>: insanın mahiyeti, aslı ve donanımı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahz-ı hikmet</strong>: hikmetin ta kendisi (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meâl</strong>: açıklama, anlam</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mikyas</strong>: ölçek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mizan</strong>: ölçü (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânâ-yı harfî</strong>: bir şeyin kendisini değil de sanatkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mîrî</strong>: devlete ait</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mübareze</strong>: karşı koyma, çarpışma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mülk</strong>: sahip olunan ve hükmedilen şeyler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefs</strong>: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nev’</strong>: tür</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>neşvünemâ</strong>: büyüyüp gelişme </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taksim etmek</strong>: bölüştürmek, paylaştırmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasdik etmek</strong>: doğrulamak, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ta’til</strong>: Allah’ı inkâr etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesettür</strong>: örtünme, gizlenme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud-u insan</strong>: insan vücudu, beden (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şirk</strong>: Allah’a ortak koşma</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 267700, member: 1"] [b]Otuzuncu Söz - Sayfa 728[/b] [FONT=tahoma]Evet, ene ince bir elif, bir tel, farazî bir hat iken, mahiyeti bilinmezse, tesettür toprağı altında neşvünemâ bulur, gittikçe kalınlaşır, vücud-u insanın her tarafına yayılır. Koca bir ejderha gibi, vücud-u insanı bel’ eder. Bütün o insan, bütün letâifiyle adeta ene olur. Sonra, nev’in enaniyeti de bir asabiyet-i nev’iye ve milliye cihetiyle o enaniyete kuvvet verip, o ene, o enaniyet-i nev’iyeye istinad ederek, şeytan gibi, Sâni-i Zülcelâlin evâmirine karşı mübareze eder.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] Sonra, kıyas‑ı binnefis suretiyle, herkesi, hattâ herşeyi kendine kıyas edip, Cenâb-ı Hakkın mülkünü onlara ve esbaba taksim eder, gayet azîm bir şirke düşer, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] [SIZE=6][FONT=trebuchet ms]اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ[/FONT][/SIZE] meâlini gösterir. Evet, nasıl mîrî malından kırk parayı çalan bir adam, bütün hazır arkadaşlarını birer dirhem almasını kabul ile hazmedebilir. Öyle de, “Kendime mâlikim” diyen adam, “Herşey kendine mâliktir” demeye ve itikad etmeye mecburdur. İşte, ene, şu hâinâne vaziyetinde iken, cehl-i mutlaktadır. Binler fünunu bilse de, cehl-i mürekkeple bir eçheldir. Çünkü duyguları, efkârları kâinatın envâr-ı marifetini getirdiği vakit, nefsinde onu tasdik edecek, ışıklandıracak ve idame edecek bir madde bulmadığı için, sönerler. Gelen herşey nefsindeki renklerle boyalanır. Mahz-ı hikmet gelse, nefsinde abesiyet-i mutlaka suretini alır. Çünkü, şu haldeki enenin rengi, şirk ve ta’tildir, Allah’ı inkârdır. Bütün kâinat parlak âyetlerle dolsa, o enedeki karanlıklı bir nokta, onları nazarda söndürür, göstermez.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3[/U][/B] On Birinci Sözde, mahiyet-i insaniyenin ve mahiyet-i insaniyedeki enaniyetin, mânâ-yı harfî cihetiyle ne kadar hassas bir mizan ve doğru bir mikyas ve [NOT]Dipnot-1 bk. A’râf Sûresi, 7:12; Hicr Sûresi, 15:32-33; Sâd Sûresi, 38:75-76. Dipnot-2 “Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür.” Lokman Sûresi, 31:13. Dipnot-3 bk. Bakara Sûresi, 2:171; Âl-i İmran Sûresi, 3:70; En’âm Sûresi, 6:7; A’râf Sûresi, 7:146; Yûnus, Sûresi, 10:101; Yûsuf Sûresi, 12:105; Nahl Sûresi, 16:83; Neml Sûresi, 27:14.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın ta kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]abesiyet-i mutlaka[/B]: her yönüyle gayesizlik ve saçmalık (bk. ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]asabiyet-i nev’iye ve milliye[/B]: kavim ve tür milliyetçiliği[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]azîm[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bel’[/B]: yutma, ortadan kaldırma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cehl-i mutlak[/B]: tam bilgisizlik (bk. ṭ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cehl-i mürekkep[/B]: bilmediğinden habersiz kimsenin cehaleti[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dirhem[/B]: yaklaşık üç grama denk olan bir ağırlık ölçüsü[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]efkâr[/B]: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ejderha[/B]: büyük yılan[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]enaniyet[/B]: benlik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]enaniyet-i nev’iye[/B]: taraftarlarının enaniyet ve gururu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ene[/B]: ben, benlik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]envâr-ı marifet[/B]: bilme ve tanıma nurları (bk. n-v-r; a-r-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]esbab[/B]: sebepler (bk. s-b-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]evâmir[/B]: emirler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]eçhel[/B]: çok cahil[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]farazî[/B]: var sayılmış[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fünun[/B]: fenler, bilimler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hâinâne[/B]: hâince[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]idame etmek[/B]: devam ettirmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inkâr[/B]: kabul etmeme, inanmama (bk. n-k-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istinad[/B]: dayanma (bk. s-n-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]itikad etmek[/B]: inanmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kıyas-ı binnefis[/B]: kendini kıyaslama (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]letâif[/B]: lâtifeler, insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahiyet[/B]: özellik, nitelik, esas[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahiyet-i insaniye[/B]: insanın mahiyeti, aslı ve donanımı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahz-ı hikmet[/B]: hikmetin ta kendisi (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]meâl[/B]: açıklama, anlam[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mikyas[/B]: ölçek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mizan[/B]: ölçü (bk. v-z-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mânâ-yı harfî[/B]: bir şeyin kendisini değil de sanatkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mîrî[/B]: devlete ait[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mübareze[/B]: karşı koyma, çarpışma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mülk[/B]: sahip olunan ve hükmedilen şeyler (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nazar[/B]: bakış (bk. n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefs[/B]: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nev’[/B]: tür[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]neşvünemâ[/B]: büyüyüp gelişme [/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]taksim etmek[/B]: bölüştürmek, paylaştırmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tasdik etmek[/B]: doğrulamak, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ta’til[/B]: Allah’ı inkâr etmek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tesettür[/B]: örtünme, gizlenme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücud-u insan[/B]: insan vücudu, beden (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şirk[/B]: Allah’a ortak koşma[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst