Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 279384" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 908</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Kadîr, Alîm, Semî’, Basîr olan Zât-ı Zülcelâle, nihayetsiz derecede âciz, câhil, sağır, kör, mümkün, miskin olan “tabiat<span style="font-family: 'Trebuchet MS'">“</span> namını verip nihayetsiz hata işlemek mi istersin? Hem güneş gibi parlak şu hakikati hangi kuvvetle söndürebilirsin, hangi perde-i gaflet altında saklayabilirsin?</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><em><span style="font-size: 22px"><strong>On Yedinci Pencere</strong></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><em><span style="font-size: 22px"><strong></strong></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><em></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><em></em></span><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">اِنَّ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ َلاٰيَاتٍ لِلْمُؤْمِنِينَ</span> </span></span><strong><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'MS Sans Serif'"><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Zeminin yüzünü yaz zamanında temâşâ edip görüyoruz ki: İcad-ı eşyada müşevveşiyeti iktiza eden ve intizamsızlığa sebep olan nihayetsiz sehâvet ve bir cûd-u mutlak, gayet derecede bir insicam ve intizam içinde görünüyor. İşte, zemin yüzünü tezyin eden bütün nebâtâtı gör.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hem mizansızlığı ve kabalığı iktiza eden, icad-ı eşyadaki sür’at-i mutlaka dahi kemâl-i mevzuniyet içinde görünüyor. İşte, zemin yüzünü süslendiren bütün meyvelere bak.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hem ehemmiyetsizliği, belki çirkinliği iktiza eden kesret-i mutlaka dahi, kemâl-i hüsn-ü san’at içinde görünüyor. İşte, yeryüzünü yaldızlayan bütün çiçeklere bak.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hem san’atsızlığı, basitliği iktiza eden, icad-ı eşyadaki suhulet-i mutlaka dahi, nihayetsiz derecede san’atkârlık ve maharet ve ihtimamkârlık içinde görünüyor. İşte, yeryüzündeki ağaç ve nebâtat cihâzâtının sandıkçaları ve programları ve tarihçe-i hayatlarının kutucukları hükmünde olan bütün tohumlara, çekirdeklere dikkatle bak.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hem ihtilâf ve ayrılığı iktiza eden uzaklık ve bu’d-u mutlak dahi bir ittifak-ı mutlak içinde görünüyor. İşte, bütün aktâr-ı zeminde zer’ edilen her nevi hububata bak.</span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Hem karışmayı ve bulaşmayı iktiza eden kemâl-i ihtilât, bilâkis, kemâl-i imtiyaz</span></p><p></p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> “Muhakkak ki, göklerde ve yerde, iman edenler için deliller vardır.” Câsiye Sûresi, 45:3.</span>[/NOT]</p><p></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Alîm</strong>: herşeyi hakkıyla bilen, sonsuz ilim sahibi Allah (bk. a-l-m)</td><td><strong>Basîr</strong>: herşeyi gören Allah (bk. b-ṣ-r)</td></tr><tr><td><strong>Kadîr</strong>: herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r)</td><td><strong>Semî’</strong>: herşeyi işiten Allah (bk. s-m-a)</td></tr><tr><td><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</td><td><strong>aktâr-ı zemin</strong>: yeryüzünün dört bir tarafı</td></tr><tr><td><strong>bilâkis</strong>: aksine, tersine</td><td><strong>bu’d-u mutlak</strong>: sınırsız uzaklık (bk. ṭ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>cihâzât</strong>: cihazlar, donanım</td><td><strong>cûd-u mutlak</strong>: sınırsız cömertlik (bk. c-v-d; ṭ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td><td><strong>hububat</strong>: tohumlar, taneli bitkiler</td></tr><tr><td><strong>icad-ı eşya</strong>: varlıkların yaratılması (bk. v-c-d)</td><td><strong>ihtilâf</strong>: farklılık</td></tr><tr><td><strong>ihtimamkârlık</strong>: dikkatle çalışma, özenle iş görme</td><td><strong>iktiza</strong>: gerektirme</td></tr><tr><td><strong>insicam</strong>: düzgün, uyumlu akış</td><td><strong>intizam</strong>: düzen (bk. n-ẓ-m)</td></tr><tr><td><strong>ittifak-ı mutlak</strong>: tam birliktelik (bk. ṭ-l-ḳ)</td><td><strong>kemâl-i hüsn-ü san’at</strong>: mükemmel san’at güzelliği (bk. k-m-l; ḥ-s-n; ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>kemâl-i ihtilât</strong>: tam bir karışıklık (bk. k-m-l)</td><td><strong>kemâl-i imtiyaz</strong>: tam bir farklılık, diğerlerinden ayrılma (bk. k-m-l)</td></tr><tr><td><strong>kemâl-i mevzuniyet</strong>: mükemmel bir ölçü ve denge (bk. k-m-l; v-z-n)</td><td><strong>kesret-i mutlak</strong>: sınırsız çokluk (bk. k-s̱-r; ṭ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>maharet</strong>: beceri, ustalık</td><td><strong>miskin</strong>: zavallı (bk. s-k-n)</td></tr><tr><td><strong>mizan</strong>: ölçü (bk. v-z-n)</td><td><strong>müşevveşiyet</strong>: karışıklık</td></tr><tr><td><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</td><td><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</td></tr><tr><td><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</td><td><strong>perde-i gaflet</strong>: gaflet perdesi (bk. ğ-f-l)</td></tr><tr><td><strong>sandıkça</strong>: küçük sandık</td><td><strong>sehâvet</strong>: cömertlik (bk. c-v-d)</td></tr><tr><td><strong>suhulet-i mutlaka</strong>: tam bir kolaylık (bk. ṭ-l-ḳ)</td><td><strong>sür’at-i mutlaka</strong>: son derece hız (bk. ṭ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>tabiat</strong>: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</td><td><strong>tarihçe-i hayat</strong>: hayatın özeti (bk. ḥ-y-y)</td></tr><tr><td><strong>temâşâ</strong>: seyretme</td><td><strong>tezyin</strong>: süsleme (bk. z-y-n)</td></tr><tr><td><strong>zemin</strong>: yer</td><td><strong>zer’ etme</strong>: ekme, dikme</td></tr><tr><td><strong>âciz</strong>: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 279384, member: 1"] [b]Otuz Üçüncü Söz - Sayfa 908[/b] [FONT=Trebuchet MS]Kadîr, Alîm, Semî’, Basîr olan Zât-ı Zülcelâle, nihayetsiz derecede âciz, câhil, sağır, kör, mümkün, miskin olan “tabiat[FONT=Trebuchet MS]“[/FONT] namını verip nihayetsiz hata işlemek mi istersin? Hem güneş gibi parlak şu hakikati hangi kuvvetle söndürebilirsin, hangi perde-i gaflet altında saklayabilirsin? [/FONT][CENTER][FONT=Trebuchet MS][I][SIZE=6][B]On Yedinci Pencere [/B][/SIZE] [/I][/FONT][FONT=Trebuchet MS][/FONT][SIZE=6][FONT=Traditional Arabic][FONT=trebuchet ms]اِنَّ فِى السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ َلاٰيَاتٍ لِلْمُؤْمِنِينَ[/FONT] [/FONT][/SIZE][B][FONT=Trebuchet MS][FONT=MS Sans Serif][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/FONT][/FONT][/B] [/CENTER] [FONT=Trebuchet MS] Zeminin yüzünü yaz zamanında temâşâ edip görüyoruz ki: İcad-ı eşyada müşevveşiyeti iktiza eden ve intizamsızlığa sebep olan nihayetsiz sehâvet ve bir cûd-u mutlak, gayet derecede bir insicam ve intizam içinde görünüyor. İşte, zemin yüzünü tezyin eden bütün nebâtâtı gör. [/FONT][FONT=Trebuchet MS]Hem mizansızlığı ve kabalığı iktiza eden, icad-ı eşyadaki sür’at-i mutlaka dahi kemâl-i mevzuniyet içinde görünüyor. İşte, zemin yüzünü süslendiren bütün meyvelere bak. [/FONT][FONT=Trebuchet MS]Hem ehemmiyetsizliği, belki çirkinliği iktiza eden kesret-i mutlaka dahi, kemâl-i hüsn-ü san’at içinde görünüyor. İşte, yeryüzünü yaldızlayan bütün çiçeklere bak. [/FONT][FONT=Trebuchet MS]Hem san’atsızlığı, basitliği iktiza eden, icad-ı eşyadaki suhulet-i mutlaka dahi, nihayetsiz derecede san’atkârlık ve maharet ve ihtimamkârlık içinde görünüyor. İşte, yeryüzündeki ağaç ve nebâtat cihâzâtının sandıkçaları ve programları ve tarihçe-i hayatlarının kutucukları hükmünde olan bütün tohumlara, çekirdeklere dikkatle bak. [/FONT][FONT=Trebuchet MS]Hem ihtilâf ve ayrılığı iktiza eden uzaklık ve bu’d-u mutlak dahi bir ittifak-ı mutlak içinde görünüyor. İşte, bütün aktâr-ı zeminde zer’ edilen her nevi hububata bak. [/FONT][FONT=Trebuchet MS]Hem karışmayı ve bulaşmayı iktiza eden kemâl-i ihtilât, bilâkis, kemâl-i imtiyaz[/FONT] [NOT]Dipnot-1 [FONT=Trebuchet MS] “Muhakkak ki, göklerde ve yerde, iman edenler için deliller vardır.” Câsiye Sûresi, 45:3.[/FONT][/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Alîm[/B]: herşeyi hakkıyla bilen, sonsuz ilim sahibi Allah (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]Basîr[/B]: herşeyi gören Allah (bk. b-ṣ-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Kadîr[/B]: herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]Semî’[/B]: herşeyi işiten Allah (bk. s-m-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/TD] [TD][B]aktâr-ı zemin[/B]: yeryüzünün dört bir tarafı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bilâkis[/B]: aksine, tersine[/TD] [TD][B]bu’d-u mutlak[/B]: sınırsız uzaklık (bk. ṭ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cihâzât[/B]: cihazlar, donanım[/TD] [TD][B]cûd-u mutlak[/B]: sınırsız cömertlik (bk. c-v-d; ṭ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [TD][B]hububat[/B]: tohumlar, taneli bitkiler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]icad-ı eşya[/B]: varlıkların yaratılması (bk. v-c-d)[/TD] [TD][B]ihtilâf[/B]: farklılık[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihtimamkârlık[/B]: dikkatle çalışma, özenle iş görme[/TD] [TD][B]iktiza[/B]: gerektirme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]insicam[/B]: düzgün, uyumlu akış[/TD] [TD][B]intizam[/B]: düzen (bk. n-ẓ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ittifak-ı mutlak[/B]: tam birliktelik (bk. ṭ-l-ḳ)[/TD] [TD][B]kemâl-i hüsn-ü san’at[/B]: mükemmel san’at güzelliği (bk. k-m-l; ḥ-s-n; ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kemâl-i ihtilât[/B]: tam bir karışıklık (bk. k-m-l)[/TD] [TD][B]kemâl-i imtiyaz[/B]: tam bir farklılık, diğerlerinden ayrılma (bk. k-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kemâl-i mevzuniyet[/B]: mükemmel bir ölçü ve denge (bk. k-m-l; v-z-n)[/TD] [TD][B]kesret-i mutlak[/B]: sınırsız çokluk (bk. k-s̱-r; ṭ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]maharet[/B]: beceri, ustalık[/TD] [TD][B]miskin[/B]: zavallı (bk. s-k-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mizan[/B]: ölçü (bk. v-z-n)[/TD] [TD][B]müşevveşiyet[/B]: karışıklık[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/TD] [TD][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/TD] [TD][B]perde-i gaflet[/B]: gaflet perdesi (bk. ğ-f-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sandıkça[/B]: küçük sandık[/TD] [TD][B]sehâvet[/B]: cömertlik (bk. c-v-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]suhulet-i mutlaka[/B]: tam bir kolaylık (bk. ṭ-l-ḳ)[/TD] [TD][B]sür’at-i mutlaka[/B]: son derece hız (bk. ṭ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tabiat[/B]: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/TD] [TD][B]tarihçe-i hayat[/B]: hayatın özeti (bk. ḥ-y-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]temâşâ[/B]: seyretme[/TD] [TD][B]tezyin[/B]: süsleme (bk. z-y-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zemin[/B]: yer[/TD] [TD][B]zer’ etme[/B]: ekme, dikme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âciz[/B]: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst