Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 271061" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 843</strong></p><p></p><p>olan kemâlâtını ve sıfât ve esmâsının güzelliklerini kendine lâyık bir tarzda sever, muhabbet eder. Hem o kemâlâtın mazharları, âyineleri olan san’atını ve masnuatını ve mahlûkatının mehâsinini sever, muhabbet eder. Enbiyasını ve evliyasını, hususan Seyyidü’l-Mürselîn ve Sultanü’l-Evliya olan Habîb-i Ekremini sever. Yani, kendi cemâlini sevmesiyle, o cemâlin âyinesi olan Habîbini sever. Ve kendi esmâsını sevmesiyle, o esmânın mazhar-ı câmii ve zîşuuru olan o Habîbini ve ihvânını sever. Ve san’atını sevmesiyle, o san’atın dellâl ve teşhircisi olan o Habîbini ve emsalini sever. Ve masnuatını sevmesiyle, o masnuata karşı “Maşaallah, bârekâllah, ne kadar güzel yapılmışlar!” diyen ve takdir eden ve istihsan eden o Habîbini ve onun arkasında olanları sever. Ve mahlûkatının mehâsinini sevmesiyle, o mehâsin-i ahlâkın umumunu câmi’ olan o Habîb-i Ekremini ve onun etbâ ve ihvânını sever, muhabbet eder.</p><p></p><p><strong>ÜÇÜNCÜ REMİZ:</strong> Umum kâinattaki umum kemâlât, bir Zât-ı Zülcelâlin kemâlinin âyâtıdır ve cemâlinin işârâtıdır. Belki, hakikî kemâline nisbeten bütün kâinattaki hüsün ve kemâl ve cemâl, zayıf bir gölgedir. Şu hakikatin beş hüccetine icmâlen işaret ederiz.</p><p></p><p><strong>Birinci hüccet:</strong> Nasıl ki, mükemmel, muhteşem, münakkâş, müzeyyen bir saray mükemmel bir ustalık, bir dülgerliğe bilbedâhe delâlet eder. Ve mükemmel fiil olan o dülgerlik, o nakkâşlık, bizzarure, mükemmel bir fâile, bir ustaya, bir mühendise ve “nakkâş” ve “musavvir” gibi ünvan ve isimleriyle beraber delâlet eder. Ve mükemmel o isimler dahi, şüphesiz, o ustanın mükemmel, san’atkârâne sıfatına delâlet eder. Ve o kemâl-i san’at ve sıfat, bilbedâhe, o ustanın kemâl‑i istidadına ve kabiliyetine delâlet eder. Ve o kemâl-i istidat ve kabiliyet, bizzarure, o ustanın kemâl-i zâtına ve ulviyet-i mahiyetine delâlet eder.</p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Bârekâllah</strong>: Allah ne mübarek yaratmış (bk. b-r-k)</td><td><strong>Habîb</strong>: Allah’ın en sevdiği kul olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-b-b)</td></tr><tr><td><strong>Habîb-i Ekrem</strong>: Allah’ın sevgilisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-b-b; k-r-m)</td><td><strong>Maşallah</strong>: Allah dilemiş ve ne güzel yaratmış</td></tr><tr><td><strong>Seyyidü’l-Mürselîn</strong>: peygamberlerin efendisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l)</td><td><strong>Sultanü’l-Evliya</strong>: bütün velilerin sultanı olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. s-l-ṭ; v-l-y)</td></tr><tr><td><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</td><td><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</td></tr><tr><td><strong>bizzarure</strong>: zorunlu olarak</td><td><strong>cemâl</strong>: güzellik (bk. c-m-l)</td></tr><tr><td><strong>câmi’</strong>: kapsayan, içine alan (bk. c-m-a)</td><td><strong>dellâl</strong>: ilancı, duyurucu</td></tr><tr><td><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</td><td><strong>dülgerlik</strong>: yapı ustalığı</td></tr><tr><td><strong>emsâl</strong>: benzerler (bk. m-s̱-l)</td><td><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</td></tr><tr><td><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</td><td><strong>etbâ</strong>: tabi olanlar, uyanlar</td></tr><tr><td><strong>evliya</strong>: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)</td><td><strong>fâil</strong>: işi yapan (bk. f-a-l)</td></tr><tr><td><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td><td><strong>hakikî</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>hususan</strong>: özellikle</td><td><strong>hüccet</strong>: delil</td></tr><tr><td><strong>hüsün</strong>: güzellik (bk. ḥ-s-n)</td><td><strong>icmâlen</strong>: kısaca, özetle (bk. c-m-l)</td></tr><tr><td><strong>ihvân</strong>: kardeşler</td><td><strong>istihsan etmek</strong>: beğenmek (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>işârât</strong>: işaretler, belirtiler</td><td><strong>kemâl</strong>: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</td></tr><tr><td><strong>kemâl-i istidat ve kabiliyet</strong>: istidat ve kabiliyetin mükemmelliği (bk. k-m-l; a-d-d)</td><td><strong>kemâl-i san’at ve sıfat</strong>: san’at ve sıfattaki mükemmellik (bk. k-m-l; ṣ-n-a; v-ṣ-f)</td></tr><tr><td><strong>kemâl-i zât</strong>: zâtının mükemmelliği (bk. k-m-l)</td><td><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler, kusursuzluklar (bk. k-m-l)</td></tr><tr><td><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</td><td><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>masnuat</strong>: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</td><td><strong>mazhar</strong>: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)</td></tr><tr><td><strong>mazhar-ı câmi’</strong>: kapsamlı görünme yeri (bk. ẓ-h-r; c-m-a)</td><td><strong>mehâsin</strong>: güzellikler (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>mehâsin-i ahlâk</strong>: ahlâk güzellikleri (bk. ḥ-s-n; ḫ-l-ḳ)</td><td><strong>muhabbet etmek</strong>: sevmek (bk. ḥ-b-b)</td></tr><tr><td><strong>musavvir</strong>: şekil ve suret verici (bk. ṣ-v-r)</td><td><strong>münakkaş</strong>: nakışlı (bk. n-ḳ-ş)</td></tr><tr><td><strong>müzeyyen</strong>: süslü (bk. z-y-n)</td><td><strong>nakkaş</strong>: işleme ustası (bk. n-ḳ-ş)</td></tr><tr><td><strong>nakkaşlık</strong>: işleme ustalığı (bk. n-ḳ-ş)</td><td><strong>nisbeten</strong>: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)</td></tr><tr><td><strong>remiz</strong>: işaret</td><td><strong>san’atkârâne</strong>: san’atkâra yakışır şekilde (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>sıfât</strong>: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)</td><td><strong>teşhirci</strong>: sergileyici</td></tr><tr><td><strong>ulviyet-i mahiyet</strong>: mahiyetin yüceliği</td><td><strong>umum</strong>: bütün</td></tr><tr><td><strong>zîşuur</strong>: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)</td><td><strong>âyât</strong>: âyetler, deliller</td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 271061, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 843[/b] olan kemâlâtını ve sıfât ve esmâsının güzelliklerini kendine lâyık bir tarzda sever, muhabbet eder. Hem o kemâlâtın mazharları, âyineleri olan san’atını ve masnuatını ve mahlûkatının mehâsinini sever, muhabbet eder. Enbiyasını ve evliyasını, hususan Seyyidü’l-Mürselîn ve Sultanü’l-Evliya olan Habîb-i Ekremini sever. Yani, kendi cemâlini sevmesiyle, o cemâlin âyinesi olan Habîbini sever. Ve kendi esmâsını sevmesiyle, o esmânın mazhar-ı câmii ve zîşuuru olan o Habîbini ve ihvânını sever. Ve san’atını sevmesiyle, o san’atın dellâl ve teşhircisi olan o Habîbini ve emsalini sever. Ve masnuatını sevmesiyle, o masnuata karşı “Maşaallah, bârekâllah, ne kadar güzel yapılmışlar!” diyen ve takdir eden ve istihsan eden o Habîbini ve onun arkasında olanları sever. Ve mahlûkatının mehâsinini sevmesiyle, o mehâsin-i ahlâkın umumunu câmi’ olan o Habîb-i Ekremini ve onun etbâ ve ihvânını sever, muhabbet eder. [B]ÜÇÜNCÜ REMİZ:[/B] Umum kâinattaki umum kemâlât, bir Zât-ı Zülcelâlin kemâlinin âyâtıdır ve cemâlinin işârâtıdır. Belki, hakikî kemâline nisbeten bütün kâinattaki hüsün ve kemâl ve cemâl, zayıf bir gölgedir. Şu hakikatin beş hüccetine icmâlen işaret ederiz. [B]Birinci hüccet:[/B] Nasıl ki, mükemmel, muhteşem, münakkâş, müzeyyen bir saray mükemmel bir ustalık, bir dülgerliğe bilbedâhe delâlet eder. Ve mükemmel fiil olan o dülgerlik, o nakkâşlık, bizzarure, mükemmel bir fâile, bir ustaya, bir mühendise ve “nakkâş” ve “musavvir” gibi ünvan ve isimleriyle beraber delâlet eder. Ve mükemmel o isimler dahi, şüphesiz, o ustanın mükemmel, san’atkârâne sıfatına delâlet eder. Ve o kemâl-i san’at ve sıfat, bilbedâhe, o ustanın kemâl‑i istidadına ve kabiliyetine delâlet eder. Ve o kemâl-i istidat ve kabiliyet, bizzarure, o ustanın kemâl-i zâtına ve ulviyet-i mahiyetine delâlet eder. [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Bârekâllah[/B]: Allah ne mübarek yaratmış (bk. b-r-k)[/TD] [TD][B]Habîb[/B]: Allah’ın en sevdiği kul olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-b-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Habîb-i Ekrem[/B]: Allah’ın sevgilisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-b-b; k-r-m)[/TD] [TD][B]Maşallah[/B]: Allah dilemiş ve ne güzel yaratmış[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Seyyidü’l-Mürselîn[/B]: peygamberlerin efendisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l)[/TD] [TD][B]Sultanü’l-Evliya[/B]: bütün velilerin sultanı olan Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. s-l-ṭ; v-l-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/TD] [TD][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bizzarure[/B]: zorunlu olarak[/TD] [TD][B]cemâl[/B]: güzellik (bk. c-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]câmi’[/B]: kapsayan, içine alan (bk. c-m-a)[/TD] [TD][B]dellâl[/B]: ilancı, duyurucu[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/TD] [TD][B]dülgerlik[/B]: yapı ustalığı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]emsâl[/B]: benzerler (bk. m-s̱-l)[/TD] [TD][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/TD] [TD][B]etbâ[/B]: tabi olanlar, uyanlar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]evliya[/B]: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)[/TD] [TD][B]fâil[/B]: işi yapan (bk. f-a-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [TD][B]hakikî[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hususan[/B]: özellikle[/TD] [TD][B]hüccet[/B]: delil[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hüsün[/B]: güzellik (bk. ḥ-s-n)[/TD] [TD][B]icmâlen[/B]: kısaca, özetle (bk. c-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihvân[/B]: kardeşler[/TD] [TD][B]istihsan etmek[/B]: beğenmek (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]işârât[/B]: işaretler, belirtiler[/TD] [TD][B]kemâl[/B]: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kemâl-i istidat ve kabiliyet[/B]: istidat ve kabiliyetin mükemmelliği (bk. k-m-l; a-d-d)[/TD] [TD][B]kemâl-i san’at ve sıfat[/B]: san’at ve sıfattaki mükemmellik (bk. k-m-l; ṣ-n-a; v-ṣ-f)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kemâl-i zât[/B]: zâtının mükemmelliği (bk. k-m-l)[/TD] [TD][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler, kusursuzluklar (bk. k-m-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]masnuat[/B]: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]mazhar[/B]: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mazhar-ı câmi’[/B]: kapsamlı görünme yeri (bk. ẓ-h-r; c-m-a)[/TD] [TD][B]mehâsin[/B]: güzellikler (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mehâsin-i ahlâk[/B]: ahlâk güzellikleri (bk. ḥ-s-n; ḫ-l-ḳ)[/TD] [TD][B]muhabbet etmek[/B]: sevmek (bk. ḥ-b-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]musavvir[/B]: şekil ve suret verici (bk. ṣ-v-r)[/TD] [TD][B]münakkaş[/B]: nakışlı (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]müzeyyen[/B]: süslü (bk. z-y-n)[/TD] [TD][B]nakkaş[/B]: işleme ustası (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nakkaşlık[/B]: işleme ustalığı (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [TD][B]nisbeten[/B]: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]remiz[/B]: işaret[/TD] [TD][B]san’atkârâne[/B]: san’atkâra yakışır şekilde (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sıfât[/B]: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)[/TD] [TD][B]teşhirci[/B]: sergileyici[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ulviyet-i mahiyet[/B]: mahiyetin yüceliği[/TD] [TD][B]umum[/B]: bütün[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zîşuur[/B]: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)[/TD] [TD][B]âyât[/B]: âyetler, deliller[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst