Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 270773" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz İkinci Söz - Sayfa 824</strong></p><p></p><p>umum masnuat kabza-i kudret ve ilmindedir ve adl ü hikmetinin mizanıyla ölçülüp ve tanzim edilir. Madem bütün envâ Onun kabza-i kudretindedir. Elbette, o envâın muntazam ve mükemmel fertleri ve âlemin küçük misal-i musağğarları ve envâ-ı kâinatın bilânçoları ve kitab-ı âlemin küçücük fihristeleri hükmünde olan cüz’î fertleri, bilbedâhe Onun kabza-i rububiyetinde ve icadındadır ve tedvir ve terbiyesindedir.</p><p></p><p>Madem herbir zîhayat, kabza-i tedbir ve terbiyesindedir. Elbette, o zîhayatın vücudunu teşkil eden hüceyrât ve küreyvât ve âzâ ve âsab, bilbedâhe Onun kabza-i ilim ve kudretindedir.</p><p></p><p>Madem herbir hüceyre ve kandaki herbir küreyvat Onun taht-ı emrindedir ve daire-i tasarrufundadır ve Onun kanunuyla hareket ederler. Elbette, bütün bunların madde-i esasiyesi ve bütün onlardaki nakş-ı san’ata ve nesc-i nakşa mekikler ve yaylar hükmünde olan zerrat dahi, bizzarure Onun kabza-i kudretinde ve daire-i ilmindedir. Ve Onun emriyle, izniyle, kuvvetiyle muntazam harekât yapar, mükemmel vezâif görür.</p><p></p><p>Madem herbir zerrenin hareketi ve vazife görmesi Onun kanunuyla, izniyle, emriyledir. Elbette, teşahhusât-ı vechiye ve herkesin yüzünde herkesten onu temyiz edecek birer alâmet-i farika bulunması ve simalar gibi seslerde, dillerde ayrı ayrı farklar bulunması, bilbedâhe, Onun ilim ve hikmetiyledir.</p><p></p><p>İşte, şu silsileye, mebde’ ve müntehâyı zikrederek işaret eden şu âyete bak:</p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ اِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰياَتٍ لِلْعَالِمِينَ </span></span><span style="font-family: 'Arial'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></span>Şimdi deriz: Ey ehl-i şirkin vekili! İşte, silsile-i kâinat kadar kuvvetli burhanlar,</p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p> “Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da Onun âyetlerindendir. İlim sahipleri için elbette bunda deliller vardır.” Rum Sûresi, 30:22.[/NOT]</p><p></p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>adl</strong>: adalet (bk. a-d-l)</td><td><strong>alâmet-i farika</strong>: ayırt edici işaret</td></tr><tr><td><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</td><td><strong>bizzarure</strong>: zorunlu olarak</td></tr><tr><td><strong>burhan</strong>: delil</td><td><strong>cüz’î</strong>: küçük (bk. c-z-e)</td></tr><tr><td><strong>daire-i ilim</strong>: ilim dairesi (bk. a-l-m)</td><td><strong>daire-i tasarruf</strong>: tasarruf ve kullanım dairesi (bk. ṣ-r-f)</td></tr><tr><td><strong>ehl-i şirk</strong>: Allah’a ortak koşanlar</td><td><strong>envâ</strong>: çeşitler, türler</td></tr><tr><td><strong>envâ-ı kâinat</strong>: var olan şeylerin türleri, varlıkların çeşitleri (bk. k-v-n)</td><td><strong>fihriste</strong>: indeks, içindekiler</td></tr><tr><td><strong>harekât</strong>: hareketler</td><td><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>hüceyrât</strong>: hücreler</td><td><strong>icad</strong>: yaratma, var etme (bk. v-c-d)</td></tr><tr><td><strong>kabza-i ilim ve kudret</strong>: kudreti ve ilmi altında bulundurması (bk. a-l-m; ḳ-d-r)</td><td><strong>kabza-i kudret</strong>: kudret eli (bk. ḳ-d-r)</td></tr><tr><td><strong>kabza-i rububiyet</strong>: terbiyesi ve idaresi altında bulundurma (bk. r-b-b)</td><td><strong>kabza-i tedbir</strong>: idaresi altında bulundurma (bk. d-b-r)</td></tr><tr><td><strong>kitab-ı âlem</strong>: âlem kitabı, kâinat (bk. k-t-b; a-l-m)</td><td><strong>küreyvat</strong>: kürecikler; alyuvar ve akyuvarlar</td></tr><tr><td><strong>madde-i esasiye</strong>: temel madde</td><td><strong>masnuat</strong>: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>mebde’</strong>: başlangıç</td><td><strong>mekik</strong>: nakış dokumada kullanılan âlet</td></tr><tr><td><strong>misal-i musağğar</strong>: küçültülmüş örnek (bk. m-s̱-l)</td><td><strong>mizan</strong>: ölçü (bk. v-z-n)</td></tr><tr><td><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</td><td><strong>müntehâ</strong>: son</td></tr><tr><td><strong>nakş-ı san’at</strong>: san’at işlemesi (bk. n-ḳ-ş; ṣ-n-a)</td><td><strong>nesc-i nakş</strong>: nakşın dokuması (bk. n-ḳ-ş)</td></tr><tr><td><strong>silsile</strong>: zincir</td><td><strong>silsile-i kâinat</strong>: kâinat halkası, varlıklar zinciri (bk. k-v-n)</td></tr><tr><td><strong>taht-ı emrinde</strong>: emri altında</td><td><strong>tanzim etmek</strong>: düzenlemek (bk. n-ẓ-m)</td></tr><tr><td><strong>tedvir</strong>: çekip çevirme, idare etme</td><td><strong>temyiz</strong>: ayırt etme</td></tr><tr><td><strong>teşahhusât-ı vechiye</strong>: yüze ait belirmeler, insanın simasındaki ayırdedilme özelliği</td><td><strong>teşkil eden</strong>: oluşturan</td></tr><tr><td><strong>umum</strong>: bütün</td><td><strong>vezâif</strong>: vazifeler</td></tr><tr><td><strong>vücud</strong>: beden (bk. v-c-d)</td><td><strong>zerre</strong>: atom, en küçük madde parçası</td></tr><tr><td><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük madde parçaları</td><td><strong>zîhayat</strong>: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</td></tr><tr><td><strong>âlem</strong>: kâinat, evren (bk. a-l-m)</td><td><strong>âsab</strong>: sinirler</td></tr><tr><td><strong>âzâ</strong>: âzalar, organlar</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 270773, member: 1"] [b]Otuz İkinci Söz - Sayfa 824[/b] umum masnuat kabza-i kudret ve ilmindedir ve adl ü hikmetinin mizanıyla ölçülüp ve tanzim edilir. Madem bütün envâ Onun kabza-i kudretindedir. Elbette, o envâın muntazam ve mükemmel fertleri ve âlemin küçük misal-i musağğarları ve envâ-ı kâinatın bilânçoları ve kitab-ı âlemin küçücük fihristeleri hükmünde olan cüz’î fertleri, bilbedâhe Onun kabza-i rububiyetinde ve icadındadır ve tedvir ve terbiyesindedir. Madem herbir zîhayat, kabza-i tedbir ve terbiyesindedir. Elbette, o zîhayatın vücudunu teşkil eden hüceyrât ve küreyvât ve âzâ ve âsab, bilbedâhe Onun kabza-i ilim ve kudretindedir. Madem herbir hüceyre ve kandaki herbir küreyvat Onun taht-ı emrindedir ve daire-i tasarrufundadır ve Onun kanunuyla hareket ederler. Elbette, bütün bunların madde-i esasiyesi ve bütün onlardaki nakş-ı san’ata ve nesc-i nakşa mekikler ve yaylar hükmünde olan zerrat dahi, bizzarure Onun kabza-i kudretinde ve daire-i ilmindedir. Ve Onun emriyle, izniyle, kuvvetiyle muntazam harekât yapar, mükemmel vezâif görür. Madem herbir zerrenin hareketi ve vazife görmesi Onun kanunuyla, izniyle, emriyledir. Elbette, teşahhusât-ı vechiye ve herkesin yüzünde herkesten onu temyiz edecek birer alâmet-i farika bulunması ve simalar gibi seslerde, dillerde ayrı ayrı farklar bulunması, bilbedâhe, Onun ilim ve hikmetiyledir. İşte, şu silsileye, mebde’ ve müntehâyı zikrederek işaret eden şu âyete bak: [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6][FONT=Traditional Arabic]وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ اِنَّ فِى ذٰلِكَ َلاٰياَتٍ لِلْعَالِمِينَ [/FONT][/SIZE][FONT=Arial][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/FONT] [/CENTER] [FONT=Trebuchet MS][FONT=Trebuchet MS] [/FONT][/FONT]Şimdi deriz: Ey ehl-i şirkin vekili! İşte, silsile-i kâinat kadar kuvvetli burhanlar, [NOT]Dipnot-1 “Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da Onun âyetlerindendir. İlim sahipleri için elbette bunda deliller vardır.” Rum Sûresi, 30:22.[/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]adl[/B]: adalet (bk. a-d-l)[/TD] [TD][B]alâmet-i farika[/B]: ayırt edici işaret[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/TD] [TD][B]bizzarure[/B]: zorunlu olarak[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]burhan[/B]: delil[/TD] [TD][B]cüz’î[/B]: küçük (bk. c-z-e)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]daire-i ilim[/B]: ilim dairesi (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]daire-i tasarruf[/B]: tasarruf ve kullanım dairesi (bk. ṣ-r-f)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ehl-i şirk[/B]: Allah’a ortak koşanlar[/TD] [TD][B]envâ[/B]: çeşitler, türler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]envâ-ı kâinat[/B]: var olan şeylerin türleri, varlıkların çeşitleri (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]fihriste[/B]: indeks, içindekiler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]harekât[/B]: hareketler[/TD] [TD][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hüceyrât[/B]: hücreler[/TD] [TD][B]icad[/B]: yaratma, var etme (bk. v-c-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kabza-i ilim ve kudret[/B]: kudreti ve ilmi altında bulundurması (bk. a-l-m; ḳ-d-r)[/TD] [TD][B]kabza-i kudret[/B]: kudret eli (bk. ḳ-d-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kabza-i rububiyet[/B]: terbiyesi ve idaresi altında bulundurma (bk. r-b-b)[/TD] [TD][B]kabza-i tedbir[/B]: idaresi altında bulundurma (bk. d-b-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kitab-ı âlem[/B]: âlem kitabı, kâinat (bk. k-t-b; a-l-m)[/TD] [TD][B]küreyvat[/B]: kürecikler; alyuvar ve akyuvarlar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]madde-i esasiye[/B]: temel madde[/TD] [TD][B]masnuat[/B]: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mebde’[/B]: başlangıç[/TD] [TD][B]mekik[/B]: nakış dokumada kullanılan âlet[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]misal-i musağğar[/B]: küçültülmüş örnek (bk. m-s̱-l)[/TD] [TD][B]mizan[/B]: ölçü (bk. v-z-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/TD] [TD][B]müntehâ[/B]: son[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nakş-ı san’at[/B]: san’at işlemesi (bk. n-ḳ-ş; ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]nesc-i nakş[/B]: nakşın dokuması (bk. n-ḳ-ş)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]silsile[/B]: zincir[/TD] [TD][B]silsile-i kâinat[/B]: kâinat halkası, varlıklar zinciri (bk. k-v-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]taht-ı emrinde[/B]: emri altında[/TD] [TD][B]tanzim etmek[/B]: düzenlemek (bk. n-ẓ-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tedvir[/B]: çekip çevirme, idare etme[/TD] [TD][B]temyiz[/B]: ayırt etme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]teşahhusât-ı vechiye[/B]: yüze ait belirmeler, insanın simasındaki ayırdedilme özelliği[/TD] [TD][B]teşkil eden[/B]: oluşturan[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]umum[/B]: bütün[/TD] [TD][B]vezâif[/B]: vazifeler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vücud[/B]: beden (bk. v-c-d)[/TD] [TD][B]zerre[/B]: atom, en küçük madde parçası[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük madde parçaları[/TD] [TD][B]zîhayat[/B]: hayat sahibi, canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlem[/B]: kâinat, evren (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]âsab[/B]: sinirler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âzâ[/B]: âzalar, organlar[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst