Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Birinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 269841" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Birinci Söz - Sayfa 795</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">vaziyette olduğumuz vakitte, biri gitse, o memleketin padişahından bir müjde getirse, o müjdeyle bize yabancı olanlar ahbap şekline girse; düşman gördüğümüz kimseler, kardeşler suretine dönse, o müthiş cenazeler, huşû ve huzûda, zikir ve tesbihte birer ibadetkâr şeklinde görünse; o yetimâne ağlayışlar, senâkârâne “Yaşasın”lar hükmüne girse; ve o ölümler ve o soymaklar, garatlar terhisat suretine dönse; kendi sürurumuzla beraber herkesin süruruna müşterek olsak, o müjde ne kadar mesrurâne olduğunu elbette anlarsın.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, Mirac-ı Ahmediyenin (a.s.m.) bir meyvesi olan nur-u imandan evvel şu kâinatın mevcudatı, nazar-ı dalâletle bakıldığı vakit, yabancı, muzır, müz’iç, muvahhiş; ve dağ gibi cirimler birer müthiş cenaze; ecel, herkesin başını kesip adem-âbâd kuyusuna atar; bütün sadâlar, firak ve zevâlden gelen vâveylâlar olduğu halde, dalâletin öyle tasvir ettiği hengâmda, meyve-i Mirac olan hakaik-i erkân-ı imaniye nasıl mevcudatı sana kardeş, dost ve Sâni-i Zülcelâline zâkir ve müsebbih;<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> ve mevt ve zevâl, bir nevi terhis ve vazifeden âzâd etmek;<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> ve sadâlar, birer tesbihat hakikatinde olduğunu sana gösterir. Bu hakikati tamam görmek istersen, İkinci ve Sekizinci Sözlere bak.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em>İkinci temsil: </em>Seninle biz sahrâ-yı kebir gibi bir mevkideyiz. Kum denizi fırtınasında, gece o kadar karanlık olduğundan, elimizi bile göremiyoruz. Kimsesiz, hâmisiz, aç ve susuz, meyus ve ümitsiz bir vaziyette olduğumuz dakikada, birden, bir zât, o karanlık perdesinden geçip, sonra gelip bir otomobil hediye getirse ve bizi bindirse, birden cennet-misal bir yerde istikbalimiz temin edilmiş, gayet merhametkâr bir hâmimiz bulunmuş, yiyecek ve içecek ihzar edilmiş bir yerde bizi koysa, ne kadar memnun oluruz, bilirsin.</span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Dipnot-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. Ra’d Sûresi, 12:13; İsrâ Sûresi, 17:44; Nûr Sûresi, 24:41; Zümer Sûresi, 39:75.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Dipnot-2</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">bk. Bakara Sûresi, 2:46, 156; Mü’minûn Sûresi, 23:160.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mirac-ı Ahmediye</strong>: Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk (bk. a-r-c; ḥ-m-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yapan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>adem-âbâd</strong>: yokluklarla dolu</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ahbap</strong>: sevgililer, dostlar (bk. ḥ-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cennet-misal</strong>: cennet gibi (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cirim</strong>: büyük cisim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ecel</strong>: ölüm zamanı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>firak</strong>: ayrılık (bk. f-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>garât</strong>: gasplar, yağmalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakaik-i erkân-ı imaniye</strong>: iman esaslarının hakikatleri (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-k-n; e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hengâm</strong>: zaman, an</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>huzû</strong>: Allah’ın büyüklüğünü düşünerek boyun eğme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>huşû</strong>: korkuyla karışık sevgiden gelen edepli hal</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâmi</strong>: koruyucu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ibadetkâr</strong>: ibâdet eden (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihzar</strong>: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istikbal</strong>: gelecek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>merhametkâr</strong>: merhametli, şefkatli (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mesrurâne</strong>: sevinçli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevki</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevt</strong>: ölüm (bk. m-v-t)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyus</strong>: ümitsiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyve-i Mirac</strong>: Mirac meyvesi (bk. a-r-c)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muvahhiş</strong>: korkutucu, vahşet verici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muzır</strong>: zararlı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müsebbih</strong>: tesbih eden; Allah’ı, yüce şanına lâyık ifadelerle anan (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müz’iç</strong>: rahatsız edici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşterek</strong>: ortak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar-ı dalâlet</strong>: inançsızlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nur-u iman</strong>: iman nuru (bk. n-v-r; e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sadâ</strong>: ses</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sahrâ-yı kebir</strong>: büyük çöl (bk. k-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>senâkârâne</strong>: överek ve medheder bir şekilde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sürur</strong>: mutluluk, sevinç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasvir</strong>: anlatma, ifade etme (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terhis</strong>: görevin sona ermesi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>terhisat</strong>: görevin sona ermesi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbih</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifade ile anma (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbihat</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vâveylâ</strong>: çığlık, feryad</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>yetimâne</strong>: yetim gibi, yetimce</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zevâl</strong>: gelip geçicilik, yokluk (bk. z-v-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zikir</strong>: Allah’ı anma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zâkir</strong>: zikreden, Allah’ı anan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âzâd</strong>: serbest bırakma</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 269841, member: 1"] [b]Otuz Birinci Söz - Sayfa 795[/b] [FONT=tahoma]vaziyette olduğumuz vakitte, biri gitse, o memleketin padişahından bir müjde getirse, o müjdeyle bize yabancı olanlar ahbap şekline girse; düşman gördüğümüz kimseler, kardeşler suretine dönse, o müthiş cenazeler, huşû ve huzûda, zikir ve tesbihte birer ibadetkâr şeklinde görünse; o yetimâne ağlayışlar, senâkârâne “Yaşasın”lar hükmüne girse; ve o ölümler ve o soymaklar, garatlar terhisat suretine dönse; kendi sürurumuzla beraber herkesin süruruna müşterek olsak, o müjde ne kadar mesrurâne olduğunu elbette anlarsın. İşte, Mirac-ı Ahmediyenin (a.s.m.) bir meyvesi olan nur-u imandan evvel şu kâinatın mevcudatı, nazar-ı dalâletle bakıldığı vakit, yabancı, muzır, müz’iç, muvahhiş; ve dağ gibi cirimler birer müthiş cenaze; ecel, herkesin başını kesip adem-âbâd kuyusuna atar; bütün sadâlar, firak ve zevâlden gelen vâveylâlar olduğu halde, dalâletin öyle tasvir ettiği hengâmda, meyve-i Mirac olan hakaik-i erkân-ı imaniye nasıl mevcudatı sana kardeş, dost ve Sâni-i Zülcelâline zâkir ve müsebbih;[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] ve mevt ve zevâl, bir nevi terhis ve vazifeden âzâd etmek;[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] ve sadâlar, birer tesbihat hakikatinde olduğunu sana gösterir. Bu hakikati tamam görmek istersen, İkinci ve Sekizinci Sözlere bak. [I]İkinci temsil: [/I]Seninle biz sahrâ-yı kebir gibi bir mevkideyiz. Kum denizi fırtınasında, gece o kadar karanlık olduğundan, elimizi bile göremiyoruz. Kimsesiz, hâmisiz, aç ve susuz, meyus ve ümitsiz bir vaziyette olduğumuz dakikada, birden, bir zât, o karanlık perdesinden geçip, sonra gelip bir otomobil hediye getirse ve bizi bindirse, birden cennet-misal bir yerde istikbalimiz temin edilmiş, gayet merhametkâr bir hâmimiz bulunmuş, yiyecek ve içecek ihzar edilmiş bir yerde bizi koysa, ne kadar memnun oluruz, bilirsin.[/FONT][FONT=tahoma] [NOT]Dipnot-1 bk. Ra’d Sûresi, 12:13; İsrâ Sûresi, 17:44; Nûr Sûresi, 24:41; Zümer Sûresi, 39:75. Dipnot-2 bk. Bakara Sûresi, 2:46, 156; Mü’minûn Sûresi, 23:160.[/NOT] [/FONT][FONT=tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Mirac-ı Ahmediye[/B]: Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk (bk. a-r-c; ḥ-m-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yapan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]adem-âbâd[/B]: yokluklarla dolu[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ahbap[/B]: sevgililer, dostlar (bk. ḥ-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cennet-misal[/B]: cennet gibi (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cirim[/B]: büyük cisim[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ecel[/B]: ölüm zamanı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]firak[/B]: ayrılık (bk. f-r-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]garât[/B]: gasplar, yağmalar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakaik-i erkân-ı imaniye[/B]: iman esaslarının hakikatleri (bk. ḥ-ḳ-ḳ; r-k-n; e-m-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hengâm[/B]: zaman, an[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]huzû[/B]: Allah’ın büyüklüğünü düşünerek boyun eğme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]huşû[/B]: korkuyla karışık sevgiden gelen edepli hal[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hâmi[/B]: koruyucu[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ibadetkâr[/B]: ibâdet eden (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihzar[/B]: hazırlama (bk. ḥ-ḍ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istikbal[/B]: gelecek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]merhametkâr[/B]: merhametli, şefkatli (bk. r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mesrurâne[/B]: sevinçli[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mevki[/B]: yer[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevt[/B]: ölüm (bk. m-v-t)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]meyus[/B]: ümitsiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]meyve-i Mirac[/B]: Mirac meyvesi (bk. a-r-c)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muvahhiş[/B]: korkutucu, vahşet verici[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muzır[/B]: zararlı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müsebbih[/B]: tesbih eden; Allah’ı, yüce şanına lâyık ifadelerle anan (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müz’iç[/B]: rahatsız edici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müşterek[/B]: ortak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nazar-ı dalâlet[/B]: inançsızlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nevi[/B]: tür[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nur-u iman[/B]: iman nuru (bk. n-v-r; e-m-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sadâ[/B]: ses[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sahrâ-yı kebir[/B]: büyük çöl (bk. k-b-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]senâkârâne[/B]: överek ve medheder bir şekilde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sürur[/B]: mutluluk, sevinç[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tasvir[/B]: anlatma, ifade etme (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]terhis[/B]: görevin sona ermesi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]terhisat[/B]: görevin sona ermesi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tesbih[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifade ile anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tesbihat[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vâveylâ[/B]: çığlık, feryad[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]yetimâne[/B]: yetim gibi, yetimce[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zevâl[/B]: gelip geçicilik, yokluk (bk. z-v-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zikir[/B]: Allah’ı anma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zâkir[/B]: zikreden, Allah’ı anan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âzâd[/B]: serbest bırakma[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Birinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst