Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Birinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 269559" data-attributes="member: 1"><p><strong>Otuz Birinci Söz - Sayfa 790</strong></p><p></p><p>Evet, âlem-i süflînin mânevî destgâhları ve küllî kanunları, avâlim-i ulviyededir. Ve mahşer-i masnuat olan küre-i arzın hadsiz mahlûkatının netâic-i amelleri ve cin ve insin semerât-ı ef’alleri, yine avâlim-i ulviyede temessül eder. Hattâ, hasenat Cennetin meyveleri suretine,<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1 seyyiat ise Cehennemin zakkumları şekline<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2 girdikleri, pek çok emârat ve pek çok rivâyâtın şehadetiyle ve hikmet-i kâinatın ve ism-i Hakîmin iktizasıyla beraber, Kur’ân-ı Hakîmin işârâtı gösteriyor.</p><p></p><p>Evet, zeminin yüzünde kesret o kadar intişar etmiş ve hilkat o kadar teşa’ub etmiş ki, bütün kâinatta münteşir umum masnuatın pek çok fevkinde ecnâs-ı mahlûkat ve esnaf-ı masnuat, küre-i zeminde bulunur, değişir, daima dolup boşalır. İşte şu cüz’iyat ve kesretin menbaları, madenleri, elbette küllî kanunlar ve küllî tecelliyât-ı esmâiyedir ki, o küllî kanunlar, o küllî tecellîler ve o muhit esmâların mazharları da bir derece basit ve sâfi ve herbiri bir âlemin arşı ve sakfı ve bir âlemin merkez-i tasarrufu hükmünde olan semâvâttır ki, o âlemlerin birisi de Sidretü’l-Müntehâdaki Cennetü’l-Me’vâdır.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />3 Yerdeki tesbihat ve tahmidat, o Cennetin meyveleri suretinde—Muhbir-i Sadıkın ihbarıyla—temessül ettiği sabittir.<img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />4</p><p></p><p>İşte, bu üç nokta gösteriyorlar ki, yerde olan netâic ve semerâtın mahzenleri oralardadır ve mahsulâtı o tarafa gider.</p><p></p><p>[NOT]Dipnot-1</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> bk. Yâsîn Sûresi, 36:55:57; Duhân Sûresi, 44:27, 55; Sâd Sûresi, 38:51; Tûr Sûresi, 52:22; Rahmân Sûresi, 55:52, 67; Vâkıa Sûresi, 56:32; Mü’minûn Sûresi, 23:19; Sâffât Sûresi, 37:42.</span></p><p>Dipnot-2</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> bk. Sâffât Sûresi, 37:62; Duhân Sûresi, 44:43; Vâkıa Sûresi, 56:52; Nebe Sûresi, 78:21-30.</span></p><p>Dipnot-3</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> bk. Necm Sûresi, 53:15.</span></p><p>Dipnot-4</p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"> bk. İbni Hibban, <em>es-Sahîh</em> 3:109; el-Hakim, <em>el-Müstedrek</em> 1:680; el-Beyhakî, <em>es-Sünenü’l-Kübrâ</em> 6:207; Ebû Ya’lâ, el-Müsned 4:165. </span>[/NOT]</p><p></p><p></p><table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cennetü’l-Me’vâ</strong>: Cennetin üçüncü katının ismi</td><td><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>Muhbir-i Sadık</strong>: doğru sözlü haber verici Peygamber Efendimiz (a.s.m.) (bk. ṣ-d-ḳ)</td><td><strong>Sidretü’l-Müntehâ</strong>: yedinci kat gökte olduğu rivâyet edilen ve Peygamberimizin (a.s.m.) ulaştığı en son makam</td></tr><tr><td><strong>arş</strong>: gök, semâ (bk. a-r-ş)</td><td><strong>avâlim-i ulviye</strong>: yüce âlemler (bk. a-l-m)</td></tr><tr><td><strong>cin ve ins</strong>: cinler ve insanlar</td><td><strong>cüz’iyat</strong>: ferdî şeyler (bk. c-z-e)</td></tr><tr><td><strong>destgâh</strong>: tezgâh, işyeri</td><td><strong>ecnâs-ı mahlûkat</strong>: yaratılanların cinsleri, türleri (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>emârat</strong>: işaretler, belirtiler</td><td><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>esnaf-ı masnuat</strong>: san’atlı yaratılmış varlıkların sınıfları (bk. ṣ-n-a)</td><td><strong>fevkinde</strong>: üstünde</td></tr><tr><td><strong>hadsiz</strong>: sayısız</td><td><strong>hasenat</strong>: iyilikler, sevaplar (bk. ḥ-s-n)</td></tr><tr><td><strong>hikmet-i kâinat</strong>: kâinatın yaratılmasındaki hikmet; herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m; k-v-n)</td><td><strong>hilkat</strong>: yaratılış (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>ihbar</strong>: haber verme</td><td><strong>iktiza</strong>: gerektirme</td></tr><tr><td><strong>intişar</strong>: yayılma</td><td><strong>ism-i Hakîm</strong>: Allah’ın herşeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi (bk. s-m-v; ḥ-k-m)</td></tr><tr><td><strong>işârât</strong>: işaretler</td><td><strong>kesret</strong>: çokluk (bk. k-s̱-r)</td></tr><tr><td><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</td><td><strong>küllî</strong>: genel ve kapsamlı (bk. k-l-l)</td></tr><tr><td><strong>küre-i arz</strong>: yerküre, dünya</td><td><strong>küre-i zemin</strong>: yerküre, dünya</td></tr><tr><td><strong>maden</strong>: kaynak</td><td><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</td></tr><tr><td><strong>mahsulât</strong>: ürünler</td><td><strong>mahzen</strong>: depo</td></tr><tr><td><strong>mahşer-i masnuat</strong>: sanat eseri varlıkların toplandığı yer (bk. ḥ-ş-r; ṣ-n-a)</td><td><strong>masnuât</strong>: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</td></tr><tr><td><strong>mazhar</strong>: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)</td><td><strong>menba</strong>: kaynak</td></tr><tr><td><strong>merkez-i tasarruf</strong>: iş ve faaliyet merkezi (bk. ṣ-r-f)</td><td><strong>muhit</strong>: kapsamlı, kuşatıcı</td></tr><tr><td><strong>münteşir</strong>: yayılmış olan</td><td><strong>netâic</strong>: neticeler, sonuçlar</td></tr><tr><td><strong>netâic-i amel</strong>: işin neticeleri</td><td><strong>rivâyât</strong>: rivâyetler, nakledilen şeyler</td></tr><tr><td><strong>sakf</strong>: çatı, tavan</td><td><strong>semerât</strong>: meyveler</td></tr><tr><td><strong>semerât-ı ef’al</strong>: fiillerin meyvesi, neticesi (bk. f-a-l)</td><td><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</td></tr><tr><td><strong>seyyiat</strong>: kötülükler, günahlar</td><td><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</td></tr><tr><td><strong>sâfi</strong>: saf, temiz (bk. ṣ-f-y)</td><td><strong>tahmidat</strong>: şükür ve övgüler (bk. ḥ-m-d)</td></tr><tr><td><strong>tecelliyât-ı esmâ</strong>: Cenâb-ı Allah’ın isimlerinin yansımaları, görüntüleri (bk. c-l-y; s-m-v)</td><td><strong>tecellî</strong>: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)</td></tr><tr><td><strong>temessül</strong>: görünme, belirme (bk. m-s̱-l)</td><td><strong>tesbihat</strong>: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ)</td></tr><tr><td><strong>teşa’ub</strong>: kısım ve bölümlere ayrılma</td><td><strong>umum</strong>: bütün</td></tr><tr><td><strong>zakkum</strong>: Cehennemde bir ağacın ismi</td><td><strong>zemin</strong>: yer</td></tr><tr><td><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</td><td><strong>âlem-i süflî</strong>: aşağı âlem, dünya (bk. a-l-m)</td></tr><tr><td><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 269559, member: 1"] [b]Otuz Birinci Söz - Sayfa 790[/b] Evet, âlem-i süflînin mânevî destgâhları ve küllî kanunları, avâlim-i ulviyededir. Ve mahşer-i masnuat olan küre-i arzın hadsiz mahlûkatının netâic-i amelleri ve cin ve insin semerât-ı ef’alleri, yine avâlim-i ulviyede temessül eder. Hattâ, hasenat Cennetin meyveleri suretine,[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 seyyiat ise Cehennemin zakkumları şekline[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2 girdikleri, pek çok emârat ve pek çok rivâyâtın şehadetiyle ve hikmet-i kâinatın ve ism-i Hakîmin iktizasıyla beraber, Kur’ân-ı Hakîmin işârâtı gösteriyor. Evet, zeminin yüzünde kesret o kadar intişar etmiş ve hilkat o kadar teşa’ub etmiş ki, bütün kâinatta münteşir umum masnuatın pek çok fevkinde ecnâs-ı mahlûkat ve esnaf-ı masnuat, küre-i zeminde bulunur, değişir, daima dolup boşalır. İşte şu cüz’iyat ve kesretin menbaları, madenleri, elbette küllî kanunlar ve küllî tecelliyât-ı esmâiyedir ki, o küllî kanunlar, o küllî tecellîler ve o muhit esmâların mazharları da bir derece basit ve sâfi ve herbiri bir âlemin arşı ve sakfı ve bir âlemin merkez-i tasarrufu hükmünde olan semâvâttır ki, o âlemlerin birisi de Sidretü’l-Müntehâdaki Cennetü’l-Me’vâdır.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]3 Yerdeki tesbihat ve tahmidat, o Cennetin meyveleri suretinde—Muhbir-i Sadıkın ihbarıyla—temessül ettiği sabittir.[IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]4 İşte, bu üç nokta gösteriyorlar ki, yerde olan netâic ve semerâtın mahzenleri oralardadır ve mahsulâtı o tarafa gider. [NOT]Dipnot-1 [FONT=Trebuchet MS] bk. Yâsîn Sûresi, 36:55:57; Duhân Sûresi, 44:27, 55; Sâd Sûresi, 38:51; Tûr Sûresi, 52:22; Rahmân Sûresi, 55:52, 67; Vâkıa Sûresi, 56:32; Mü’minûn Sûresi, 23:19; Sâffât Sûresi, 37:42.[/FONT] Dipnot-2 [FONT=Trebuchet MS] bk. Sâffât Sûresi, 37:62; Duhân Sûresi, 44:43; Vâkıa Sûresi, 56:52; Nebe Sûresi, 78:21-30.[/FONT] Dipnot-3 [FONT=Trebuchet MS] bk. Necm Sûresi, 53:15.[/FONT] Dipnot-4 [FONT=Trebuchet MS] bk. İbni Hibban, [I]es-Sahîh[/I] 3:109; el-Hakim, [I]el-Müstedrek[/I] 1:680; el-Beyhakî, [I]es-Sünenü’l-Kübrâ[/I] 6:207; Ebû Ya’lâ, el-Müsned 4:165. [/FONT][/NOT] [TABLE] <tbody>[TR] [TD][B]Cennetü’l-Me’vâ[/B]: Cennetin üçüncü katının ismi[/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Muhbir-i Sadık[/B]: doğru sözlü haber verici Peygamber Efendimiz (a.s.m.) (bk. ṣ-d-ḳ)[/TD] [TD][B]Sidretü’l-Müntehâ[/B]: yedinci kat gökte olduğu rivâyet edilen ve Peygamberimizin (a.s.m.) ulaştığı en son makam[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]arş[/B]: gök, semâ (bk. a-r-ş)[/TD] [TD][B]avâlim-i ulviye[/B]: yüce âlemler (bk. a-l-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]cin ve ins[/B]: cinler ve insanlar[/TD] [TD][B]cüz’iyat[/B]: ferdî şeyler (bk. c-z-e)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]destgâh[/B]: tezgâh, işyeri[/TD] [TD][B]ecnâs-ı mahlûkat[/B]: yaratılanların cinsleri, türleri (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]emârat[/B]: işaretler, belirtiler[/TD] [TD][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]esnaf-ı masnuat[/B]: san’atlı yaratılmış varlıkların sınıfları (bk. ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]fevkinde[/B]: üstünde[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hadsiz[/B]: sayısız[/TD] [TD][B]hasenat[/B]: iyilikler, sevaplar (bk. ḥ-s-n)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hikmet-i kâinat[/B]: kâinatın yaratılmasındaki hikmet; herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m; k-v-n)[/TD] [TD][B]hilkat[/B]: yaratılış (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ihbar[/B]: haber verme[/TD] [TD][B]iktiza[/B]: gerektirme[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]intişar[/B]: yayılma[/TD] [TD][B]ism-i Hakîm[/B]: Allah’ın herşeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi (bk. s-m-v; ḥ-k-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]işârât[/B]: işaretler[/TD] [TD][B]kesret[/B]: çokluk (bk. k-s̱-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/TD] [TD][B]küllî[/B]: genel ve kapsamlı (bk. k-l-l)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]küre-i arz[/B]: yerküre, dünya[/TD] [TD][B]küre-i zemin[/B]: yerküre, dünya[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]maden[/B]: kaynak[/TD] [TD][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahsulât[/B]: ürünler[/TD] [TD][B]mahzen[/B]: depo[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahşer-i masnuat[/B]: sanat eseri varlıkların toplandığı yer (bk. ḥ-ş-r; ṣ-n-a)[/TD] [TD][B]masnuât[/B]: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mazhar[/B]: görünme ve yansıma yeri (bk. ẓ-h-r)[/TD] [TD][B]menba[/B]: kaynak[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]merkez-i tasarruf[/B]: iş ve faaliyet merkezi (bk. ṣ-r-f)[/TD] [TD][B]muhit[/B]: kapsamlı, kuşatıcı[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]münteşir[/B]: yayılmış olan[/TD] [TD][B]netâic[/B]: neticeler, sonuçlar[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]netâic-i amel[/B]: işin neticeleri[/TD] [TD][B]rivâyât[/B]: rivâyetler, nakledilen şeyler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sakf[/B]: çatı, tavan[/TD] [TD][B]semerât[/B]: meyveler[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]semerât-ı ef’al[/B]: fiillerin meyvesi, neticesi (bk. f-a-l)[/TD] [TD][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]seyyiat[/B]: kötülükler, günahlar[/TD] [TD][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sâfi[/B]: saf, temiz (bk. ṣ-f-y)[/TD] [TD][B]tahmidat[/B]: şükür ve övgüler (bk. ḥ-m-d)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tecelliyât-ı esmâ[/B]: Cenâb-ı Allah’ın isimlerinin yansımaları, görüntüleri (bk. c-l-y; s-m-v)[/TD] [TD][B]tecellî[/B]: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]temessül[/B]: görünme, belirme (bk. m-s̱-l)[/TD] [TD][B]tesbihat[/B]: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]teşa’ub[/B]: kısım ve bölümlere ayrılma[/TD] [TD][B]umum[/B]: bütün[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]zakkum[/B]: Cehennemde bir ağacın ismi[/TD] [TD][B]zemin[/B]: yer[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/TD] [TD][B]âlem-i süflî[/B]: aşağı âlem, dünya (bk. a-l-m)[/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Otuz Birinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst