Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Osman nuri topbaş hoca efendiden sohbetler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 376030" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000">Tasavvuf, İlâhî Takdirden Râzı Olma Sanatıdır</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #8b0000"></span></span><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Şeyh Sâdî-i Şîrâzî uyanık bir kalb ile gâfil bir kalbi şöyle mukâyese eder: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">“İdrak sahipleri için ağaçlardaki her bir yaprak, mârifetullâh (yâni Cenâb-ı Hakk’ı kalben tanıyabilme) husûsunda mufassal bir kitaptır. Gâfiller için ise bütün ağaçlar tek bir yaprak bile değildir.” </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Mevlânâ Hazretleri de Mesnevî’sinde bir gâfilin hâlini şöyle ifâde eder: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Bir gün Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’a bir kimse yol arkadaşı olmuş. Be*raber giderlerken bu kimse, bir köşede bazı kemikler görmüş ve Hazret-i Îsâ’ya yalvarmış: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">“–Ne olur yâ Îsâ! Bildiğin ism-i âzam’ı bana da öğret de bu kemikleri diriltip kaldırayım.” </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Hazret-i Îsâ ise cevâben: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">“–O iş senin kârın değildir. İsm-i âzam’ı okuyup ölüyü diriltmek için yağmurlardan daha temiz bir nefes sâhibi, kullukta meleklerden daha anlayışlı bir ki*şi ol*mak gerek. İsm-i âzam, pâk bir lisân ve temiz bir kalb ister. Yâni öyle bir kimse ki, nef*si haram ile mülevves olmasın ve me*lâike gibi isyan ve günah*tan pâk ol*sun. Çünkü bir kimsenin nefsi pâk olursa; o kimsenin duâsı makbûl olur. Hak Teâlâ o kimse*yi hazînelerinin emîni eyler. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Meselâ farzedelim ki, sen, Hazret-i Mûsâ’nın asâsını elinde tutabilirsin. Fakat Mûsâ’daki kuvvet sende var mı ki, onu ejderha yapabilesin ve onu zap*tetmeye kâdir olabilesin. Hattâ Musâ’nın asâsı ejderha olunca kendisi bile korkmuştu da Cenâb-ı Hak ona: “Korkma Yâ Mûsâ!”[1] buyurmuştu. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">İşte bunun gibi, sende Îsâ’nın nefesi yokken ism-i a’zamı okuyup ezberlemenin sa*na ne faydası olur ki.” de*di. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Fakat gâfil, yine durmadı ve: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">“–Yâ Îsâ! Bu istîdat bende yoksa, bâri sen o kemiklerin üzerine oku!” dedi. </span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">Hazret-i Îsâ, bu ahmağın sözlerine karşılık olarak: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #006400">“Yâ Rabbî! Bu esrârın hikmeti nedir? Bu ahmağın bu derece cidâle meyli nedendir? Kendisinin kalbi ölü, başkasının cesedini diriltmeye çalışıyor. Hâlbuki ona dü*şen, asıl ölü olan kendisini ihyâ etmek. Kendisini diriltmek için duâ edeceğine, başkalarını ihyâya çalışıyor. Bu ne gaflettir!” diyerek hayretini ifâde etti.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 376030, member: 1004566"] [SIZE=4][COLOR=#8b0000]Tasavvuf, İlâhî Takdirden Râzı Olma Sanatıdır [/COLOR][/SIZE][SIZE=4][COLOR=#006400]Şeyh Sâdî-i Şîrâzî uyanık bir kalb ile gâfil bir kalbi şöyle mukâyese eder: “İdrak sahipleri için ağaçlardaki her bir yaprak, mârifetullâh (yâni Cenâb-ı Hakk’ı kalben tanıyabilme) husûsunda mufassal bir kitaptır. Gâfiller için ise bütün ağaçlar tek bir yaprak bile değildir.” Mevlânâ Hazretleri de Mesnevî’sinde bir gâfilin hâlini şöyle ifâde eder: Bir gün Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’a bir kimse yol arkadaşı olmuş. Be*raber giderlerken bu kimse, bir köşede bazı kemikler görmüş ve Hazret-i Îsâ’ya yalvarmış: “–Ne olur yâ Îsâ! Bildiğin ism-i âzam’ı bana da öğret de bu kemikleri diriltip kaldırayım.” Hazret-i Îsâ ise cevâben: “–O iş senin kârın değildir. İsm-i âzam’ı okuyup ölüyü diriltmek için yağmurlardan daha temiz bir nefes sâhibi, kullukta meleklerden daha anlayışlı bir ki*şi ol*mak gerek. İsm-i âzam, pâk bir lisân ve temiz bir kalb ister. Yâni öyle bir kimse ki, nef*si haram ile mülevves olmasın ve me*lâike gibi isyan ve günah*tan pâk ol*sun. Çünkü bir kimsenin nefsi pâk olursa; o kimsenin duâsı makbûl olur. Hak Teâlâ o kimse*yi hazînelerinin emîni eyler. Meselâ farzedelim ki, sen, Hazret-i Mûsâ’nın asâsını elinde tutabilirsin. Fakat Mûsâ’daki kuvvet sende var mı ki, onu ejderha yapabilesin ve onu zap*tetmeye kâdir olabilesin. Hattâ Musâ’nın asâsı ejderha olunca kendisi bile korkmuştu da Cenâb-ı Hak ona: “Korkma Yâ Mûsâ!”[1] buyurmuştu. İşte bunun gibi, sende Îsâ’nın nefesi yokken ism-i a’zamı okuyup ezberlemenin sa*na ne faydası olur ki.” de*di. Fakat gâfil, yine durmadı ve: “–Yâ Îsâ! Bu istîdat bende yoksa, bâri sen o kemiklerin üzerine oku!” dedi. Hazret-i Îsâ, bu ahmağın sözlerine karşılık olarak: “Yâ Rabbî! Bu esrârın hikmeti nedir? Bu ahmağın bu derece cidâle meyli nedendir? Kendisinin kalbi ölü, başkasının cesedini diriltmeye çalışıyor. Hâlbuki ona dü*şen, asıl ölü olan kendisini ihyâ etmek. Kendisini diriltmek için duâ edeceğine, başkalarını ihyâya çalışıyor. Bu ne gaflettir!” diyerek hayretini ifâde etti.[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Osman nuri topbaş hoca efendiden sohbetler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst