Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Osman nuri topbaş hoca efendiden sohbetler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 375945" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Son Nefes-I </strong></span></span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>Cenâb-ı Hak, bekâ sıfatını bu âlemde yalnız kendisine tahsis buyurmuştur. Onun için onun yüce zâtından başka her varlık fânîdir. Nitekim âyet-i kerîmede:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir...” (er-Rahmân, 26) buyurulmuştur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bunun tecellîsi de:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Her can, ölümü tadacaktır.” (el-Enbiyâ, 35) beyânı üzere ölüm iledir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bu itibarla bilhassa insanın her dâim bu gerçeği tefekkür ile yaşaması zarûrîdir. Bunun için bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.” (Kâf, 19)</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>İnsan ki, bu fânî dünyâya bir imtihan için gönderilmiştir. Dolayısıyla onun en büyük gâyesi, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanıp Dâru’s-selâm’a, yâni selâm ve saâdet evi olan cennete nâil olmaya çalışmak olmalıdır. Bunun da yolu:</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>“O gün ne mal fayda verir, ne evlâd!.. Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..” (eş-Şuarâ, 88-89) hakîkatinin muhtevâsına girebilmektir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bu da, nefs terbiyesi ile mümkündür. Nefs terbiyesinin özü de, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’e tam teslimiyet, bağlılık ve itâattir. Yâni yirmi üç senelik nebevî hayattan, daha doğrusu Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in gönül iklîminden hisse alabilmektir. Zîrâ Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’i Cebrâil -aleyhisselâm- vâsıtasıyla Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in kalbine indirmiştir. Dolayısıyla Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in bütün ibâdet, söz, davranış ve muâmelâtı, Kur’ân-ı Kerîm’in tefsiri mâhiyetindedir. Bu hakîkatler çerçevesinde Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in kalb âleminden lâyıkıyla nasip almak için, onu candan, maldan, ehl ü ıyâlden ve sâir her şeyden daha çok sevmek şarttır. Bu muhabbet kulu, Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetiyle yoğurur. Yâni ona muhabbet, Allâh’a muhabbet, Allâh’a muhabbet de ona muhabbettir. İşte vuslat için gönlün, bu kıvâma ulaşması zarûrîdir.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 375945, member: 1004566"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red][B]Son Nefes-I [/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]Cenâb-ı Hak, bekâ sıfatını bu âlemde yalnız kendisine tahsis buyurmuştur. Onun için onun yüce zâtından başka her varlık fânîdir. Nitekim âyet-i kerîmede: “Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir...” (er-Rahmân, 26) buyurulmuştur. Bunun tecellîsi de: “Her can, ölümü tadacaktır.” (el-Enbiyâ, 35) beyânı üzere ölüm iledir. Bu itibarla bilhassa insanın her dâim bu gerçeği tefekkür ile yaşaması zarûrîdir. Bunun için bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.” (Kâf, 19) İnsan ki, bu fânî dünyâya bir imtihan için gönderilmiştir. Dolayısıyla onun en büyük gâyesi, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanıp Dâru’s-selâm’a, yâni selâm ve saâdet evi olan cennete nâil olmaya çalışmak olmalıdır. Bunun da yolu: “O gün ne mal fayda verir, ne evlâd!.. Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..” (eş-Şuarâ, 88-89) hakîkatinin muhtevâsına girebilmektir. Bu da, nefs terbiyesi ile mümkündür. Nefs terbiyesinin özü de, Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’e tam teslimiyet, bağlılık ve itâattir. Yâni yirmi üç senelik nebevî hayattan, daha doğrusu Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in gönül iklîminden hisse alabilmektir. Zîrâ Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’i Cebrâil -aleyhisselâm- vâsıtasıyla Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in kalbine indirmiştir. Dolayısıyla Rasûlullâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in bütün ibâdet, söz, davranış ve muâmelâtı, Kur’ân-ı Kerîm’in tefsiri mâhiyetindedir. Bu hakîkatler çerçevesinde Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-’in kalb âleminden lâyıkıyla nasip almak için, onu candan, maldan, ehl ü ıyâlden ve sâir her şeyden daha çok sevmek şarttır. Bu muhabbet kulu, Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetiyle yoğurur. Yâni ona muhabbet, Allâh’a muhabbet, Allâh’a muhabbet de ona muhabbettir. İşte vuslat için gönlün, bu kıvâma ulaşması zarûrîdir.[/B][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Alimler ve Evliyalar
Osman nuri topbaş hoca efendiden sohbetler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst