Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Ortadoğunun Bediüzzamanı olsaydı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ali Said" data-source="post: 141633" data-attributes="member: 8283"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>Ne kadar cesaret o kadar özgürlük</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Türkiyemizde çoğunluğun din özgürlüğü olmadığından yakınanlar bu yazıyı okumalılar. Özgürlüğün verilmediğini alındığını anlamak için tarihçi olmaya gerek yok. Biraz psikoloji bilgisi, biraz hayat bilgisi yeterlidir.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>Son yüzyıla Psikohistorik yorum</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Özgürlükler tarihi 100 yıl önce Osmanlı coğrafyasında yaşananlarla bugün yaşananlar arasında pekçok benzerlikler taşıdığını gösteriyor. Psikohistori olarak tanımlanan yeni bilim dalında yaşanan tarihi olayların psikolojik arka plan dinamiğinin önemini vurgulanmaktadır.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Bundan 100 yıl önce Osmanlı’nın zor günleri idi. İttihat Terakki’ciler, Ahrarlar (Liberaller), Statükocular ve Volkan’cılar vardı.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Statükocular kurulu düzeni devam ettirmek için ‘İstibdat’ı yöntem olarak kullanıyorlardı. İttihatçıların özgürlük diye bir dertleri yoktu güç ve iktidar odaklı bir hareketti. Volkancılar geleneksel Müslümanlığı tavizsiz istiyorlardı. Ahrarlar Fransız İhtilalini İngilizler gibi yorumluyorlardı. İttihatçılar ise Fransız ihtilalini Napolyon gibi yorumluyorlardı.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">O tarihlerde küçük bir grup vardı. Mehmet Akif, Eşref Edip ve Bediüzzaman gibi mütefekkirlerden oluşan bu topluluk şunu savunuyordu: ‘Meşrutiyet’i meşrua’ yani dindar bir meşrutiyet anlayışı. Avrupa’da başlayan Fransız ihtilali ile vücut bulan hürriyet rüzgarlarına karşı çıkmak yerine olumlu yönlerini alıp bizim değerlerimiz ile kaynaştırmak isteyen bir hareket başlatmak istemişlerdi.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">O tarihlerde bu kişilerin Kürt ırkçıları, Türk ırkçılarına karşı Anadolu’nun birleşmesinde halkı ikna etmekte kurtuluş savaşı öncesi çok hizmetleri olmuştu. Aynı tarihlerde Ortadoğu’da yoğun faaliyeti olan gizli servisler İngilizler ve Fransızlardı. Balkan kökenli Mehmet Akif, Kürt Kökenli Bediüzzaman gibi Arap kökenli bir alimin olmaması İngiliz ve Fransız ajanlarının işini kolaylaştırmıştı. </span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Dünyadaki ulus devlet ve ırklar hiyerarşisi rüzgarı Osmanlıya da geldi. Jöntürkler konjonktürel rüzgarla hızla ilerlediler. Türk ırkçılığının hakimiyeti güçlendi. Ancak özgürlükler artmadı daha da azaldı.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>‘Şer’i hükümleri zorla kabul ettirmek şer’i mi?’ tartışması</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Hatta Sultan Abdülhamit şefkatli bir Sultan olduğu halde otoritenin dozunu zaman zaman kaçırmıştı, belki mecbur kalmıştı. Sonunda İngilizlerin fitne siyaseti ile bugüne kadar gelen provokasyonlar tarihi başladı. 31 Mart 1909 olayı oldu.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Abdülhamit’in diktatör olmadığı anlaşıldı. Rivayete göre yaptığı manevi istişare ile daha fazla sertleşirse zalim olacağını gördü, iç savaş başlatmak istemedi ve askerlerini kullanmadı. Adalet eksenli davrandı.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Aslında Abdülhamit’in davranışı ‘Şer’i hükümleri zorla kabul ettirmenin şer’i olmadığı’nı savunanların davranışı idi. Güç odaklı değil adalet odaklı yönetim anlayışı. ‘Ben Kur’anın izin verdiği ölçüde elimden geleni yaptım, insanlar zorla iyi, doğru ve güzele götürülmez.’ Anlayışı aslında Osmanlı laikliği demektir. Halkın inisiyatifine ve iradesine kontrolu bırakmaktır. Rızaya dayalı yönetimi anlamaktır. Merhum Abdülhamit gerçekten büyük adammış.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>İran ve Osmanlı benzerliği</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Yukarda özetlediğim dengeleri kışkırtan İngiliz siyaseti İran’da çalışıyor. İç savaş çıkarmak istiyor. Demokratik refleksler geliştirilmezse İran Osmanlı’nın son dönemi gibi olabilir.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">İran Rıza Şah örneği ile satüko ile batıcılığı birleştirdi. Ancak statüko çok sertleştiği için zıddını doğurdu ve mevcut rejim ortaya çıktı. Türkiye ise demokrasiye geçişle radikal ve marjinal hareketleri önledi.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Gazetelerde üç İranlı futbolcu bileklerine yeşil bant taktıkları için takımdan ihraç edilmişler. Hiç adalet odaklı olmayan, düşünce özgürlüğünü tanımayan bir asabiyet…</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Tam İngiliz gizli servislerinin yalan belgelerle toplumu birbirine düşürmek için çalışmalarına müsait zemin. Oyun bozmanın çözümü daha çok diyalog, daha çok özgürlük, daha çok adalet. İnşallah İran toplumu ve yönetimi bu oyunu bozar.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>“Ne kadar o kadar” metaforu</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Halk Jargonunda güzel bir deyiş vardır. “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” şeklinde. Buna</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">“Ne kadar korku, o kadar bunalım,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar özgüven, o kadar başarı,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar cesaret, o kadar özgürlük, </span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar vatanseverlik, o kadar güçlülük,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar adalet, o kadar huzur,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar sosyal sermaye, o kadar toplumsal barış</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar çaba, o kadar şans,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar emek, o kadar ücret, </span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar sabır, o kadar zafer,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar inanç, o kadar sebat,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar hayal, o kadar keşif,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar ümit, o kadar motivasyon,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar şükür, o kadar dinginlik</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar tenbellik, o kadar esaret</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar samimiyet, o kadar ikna</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar iyi niyet, o kadar gerçek dost</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar empati, o kadar anlaşılmak </span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar sevgi, o kadar dostluk</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar dua, o kadar yardım</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar iyilik, o kadar sevilmek</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar bencillik, o kadar yalnızlık</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar dürüstlük, o kadar güven</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar bilgi, o kadar güçlü olmak</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar veri, o kadar doğru karar</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar sezgi, o kadar buluş</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar merhamet, o kadar sükunet</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar kanaat, o kadar zenginlik</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar çıkarcılık, o kadar çatışma</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar saygı, o kadar itibar</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar haddini bilmek, o kadar mutluluk</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar hesabını bilmek, o kadar varlık</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar cömertlik, o kadar soyluluk</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar uygulama, o kadar karakter</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar doğallık, o kadar dengelilik</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar çile, o kadar dayanıklılık</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar merak, o kadar ilim</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar hayret, o kadar öğrenme</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar ilkeli olmak, o kadar onurlu olmak</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar düzenlilik, o kadar sonuç,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ne kadar dikkat, o kadar isabet,</span></strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"> ve sonuç olarak ne kadar erdemlilik o kadar insanlık ...” gibi ilaveler yapabiliriz.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px"><strong>Konuşulmayan gerçekler zehire dönüşür</strong></span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Alman Filozof Nietzche’nin (1844-1900) fena ve fani sözleri ile birlikte baki ve güzel sözleri de var. “Konuşulmayan gerçekler zehire dönüşür” sözü ona aittir. Tıpkı duygularını bastıran insanların vücut kimyalarının bozulması gibi… Duygularını bastıran toplumlar da kendilerini zehirliyorlar ve gelişemiyorlar.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Yukarıda dile getirdiğim ‘ne kadar o kadar’ metaforunu bizim kültürümüzde olumsuzluğun çok konuşulması ve başkalarına faydalı olma değerinin gerilemesi, gelişmiş toplumlara karşısında özgüvenimizin düşüklüğü, canlanma ve özüne dönme motivasyonun son iki yüz yıldır düşmeye devam etmesi nedeniyle yazdım.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Önce kendimden başlayarak nasıl tarih yazmış atalarımızın tenbel evlatları olmaktan kurtuluruz diye yazdım. Neden bizi ezenlere yeter diyemiyoruzu aşmak için yazdım. Çoğunluğun din özgürlüğü düşünce özgürlüğü için yazdım.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Haksızlığa boyun eğmeyi saygı zanneden, haksızlığa ses çıkarmamayı itaat zanneden, neme lazım demeyi menfaat zanneden insanlar gelecek kuşaklarımızın ümitlerini çalıyorlar. Ortaasya’dan Avrupa’nın ortalarına giden motivasyon demokratik refleksini vermeli. Herkes kendi alanını temizlemeli.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Necip Fazıl ‘Ey ehl-i vatan kalk dediler, kalktım birde baktım ki yerime oturmuşlar’ demişti. Öyle olsa bile canlanalım artık. Özgürlülük ve erdemlilik emek, bedel ve yatırım isteyen değerlerdir.</span></strong></span></p><p> </p><p> <span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><span style="font-size: 10px">Vakit</span></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ali Said, post: 141633, member: 8283"] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]Ne kadar cesaret o kadar özgürlük[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Türkiyemizde çoğunluğun din özgürlüğü olmadığından yakınanlar bu yazıyı okumalılar. Özgürlüğün verilmediğini alındığını anlamak için tarihçi olmaya gerek yok. Biraz psikoloji bilgisi, biraz hayat bilgisi yeterlidir.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]Son yüzyıla Psikohistorik yorum[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Özgürlükler tarihi 100 yıl önce Osmanlı coğrafyasında yaşananlarla bugün yaşananlar arasında pekçok benzerlikler taşıdığını gösteriyor. Psikohistori olarak tanımlanan yeni bilim dalında yaşanan tarihi olayların psikolojik arka plan dinamiğinin önemini vurgulanmaktadır.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Bundan 100 yıl önce Osmanlı’nın zor günleri idi. İttihat Terakki’ciler, Ahrarlar (Liberaller), Statükocular ve Volkan’cılar vardı.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Statükocular kurulu düzeni devam ettirmek için ‘İstibdat’ı yöntem olarak kullanıyorlardı. İttihatçıların özgürlük diye bir dertleri yoktu güç ve iktidar odaklı bir hareketti. Volkancılar geleneksel Müslümanlığı tavizsiz istiyorlardı. Ahrarlar Fransız İhtilalini İngilizler gibi yorumluyorlardı. İttihatçılar ise Fransız ihtilalini Napolyon gibi yorumluyorlardı.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]O tarihlerde küçük bir grup vardı. Mehmet Akif, Eşref Edip ve Bediüzzaman gibi mütefekkirlerden oluşan bu topluluk şunu savunuyordu: ‘Meşrutiyet’i meşrua’ yani dindar bir meşrutiyet anlayışı. Avrupa’da başlayan Fransız ihtilali ile vücut bulan hürriyet rüzgarlarına karşı çıkmak yerine olumlu yönlerini alıp bizim değerlerimiz ile kaynaştırmak isteyen bir hareket başlatmak istemişlerdi.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]O tarihlerde bu kişilerin Kürt ırkçıları, Türk ırkçılarına karşı Anadolu’nun birleşmesinde halkı ikna etmekte kurtuluş savaşı öncesi çok hizmetleri olmuştu. Aynı tarihlerde Ortadoğu’da yoğun faaliyeti olan gizli servisler İngilizler ve Fransızlardı. Balkan kökenli Mehmet Akif, Kürt Kökenli Bediüzzaman gibi Arap kökenli bir alimin olmaması İngiliz ve Fransız ajanlarının işini kolaylaştırmıştı. [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Dünyadaki ulus devlet ve ırklar hiyerarşisi rüzgarı Osmanlıya da geldi. Jöntürkler konjonktürel rüzgarla hızla ilerlediler. Türk ırkçılığının hakimiyeti güçlendi. Ancak özgürlükler artmadı daha da azaldı.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]‘Şer’i hükümleri zorla kabul ettirmek şer’i mi?’ tartışması[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Hatta Sultan Abdülhamit şefkatli bir Sultan olduğu halde otoritenin dozunu zaman zaman kaçırmıştı, belki mecbur kalmıştı. Sonunda İngilizlerin fitne siyaseti ile bugüne kadar gelen provokasyonlar tarihi başladı. 31 Mart 1909 olayı oldu.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Abdülhamit’in diktatör olmadığı anlaşıldı. Rivayete göre yaptığı manevi istişare ile daha fazla sertleşirse zalim olacağını gördü, iç savaş başlatmak istemedi ve askerlerini kullanmadı. Adalet eksenli davrandı.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Aslında Abdülhamit’in davranışı ‘Şer’i hükümleri zorla kabul ettirmenin şer’i olmadığı’nı savunanların davranışı idi. Güç odaklı değil adalet odaklı yönetim anlayışı. ‘Ben Kur’anın izin verdiği ölçüde elimden geleni yaptım, insanlar zorla iyi, doğru ve güzele götürülmez.’ Anlayışı aslında Osmanlı laikliği demektir. Halkın inisiyatifine ve iradesine kontrolu bırakmaktır. Rızaya dayalı yönetimi anlamaktır. Merhum Abdülhamit gerçekten büyük adammış.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]İran ve Osmanlı benzerliği[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Yukarda özetlediğim dengeleri kışkırtan İngiliz siyaseti İran’da çalışıyor. İç savaş çıkarmak istiyor. Demokratik refleksler geliştirilmezse İran Osmanlı’nın son dönemi gibi olabilir.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]İran Rıza Şah örneği ile satüko ile batıcılığı birleştirdi. Ancak statüko çok sertleştiği için zıddını doğurdu ve mevcut rejim ortaya çıktı. Türkiye ise demokrasiye geçişle radikal ve marjinal hareketleri önledi.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Gazetelerde üç İranlı futbolcu bileklerine yeşil bant taktıkları için takımdan ihraç edilmişler. Hiç adalet odaklı olmayan, düşünce özgürlüğünü tanımayan bir asabiyet…[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Tam İngiliz gizli servislerinin yalan belgelerle toplumu birbirine düşürmek için çalışmalarına müsait zemin. Oyun bozmanın çözümü daha çok diyalog, daha çok özgürlük, daha çok adalet. İnşallah İran toplumu ve yönetimi bu oyunu bozar.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]“Ne kadar o kadar” metaforu[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Halk Jargonunda güzel bir deyiş vardır. “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” şeklinde. Buna[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]“Ne kadar korku, o kadar bunalım,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar özgüven, o kadar başarı,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar cesaret, o kadar özgürlük, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar vatanseverlik, o kadar güçlülük,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar adalet, o kadar huzur,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar sosyal sermaye, o kadar toplumsal barış[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar çaba, o kadar şans,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar emek, o kadar ücret, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar sabır, o kadar zafer,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar inanç, o kadar sebat,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar hayal, o kadar keşif,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar ümit, o kadar motivasyon,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar şükür, o kadar dinginlik[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar tenbellik, o kadar esaret[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar samimiyet, o kadar ikna[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar iyi niyet, o kadar gerçek dost[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar empati, o kadar anlaşılmak [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar sevgi, o kadar dostluk[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar dua, o kadar yardım[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar iyilik, o kadar sevilmek[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar bencillik, o kadar yalnızlık[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar dürüstlük, o kadar güven[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar bilgi, o kadar güçlü olmak[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar veri, o kadar doğru karar[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar sezgi, o kadar buluş[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar merhamet, o kadar sükunet[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar kanaat, o kadar zenginlik[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar çıkarcılık, o kadar çatışma[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar saygı, o kadar itibar[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar haddini bilmek, o kadar mutluluk[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar hesabını bilmek, o kadar varlık[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar cömertlik, o kadar soyluluk[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar uygulama, o kadar karakter[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar doğallık, o kadar dengelilik[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar çile, o kadar dayanıklılık[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar merak, o kadar ilim[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar hayret, o kadar öğrenme[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar ilkeli olmak, o kadar onurlu olmak[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar düzenlilik, o kadar sonuç,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ne kadar dikkat, o kadar isabet,[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] ve sonuç olarak ne kadar erdemlilik o kadar insanlık ...” gibi ilaveler yapabiliriz.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2][B]Konuşulmayan gerçekler zehire dönüşür[/B][/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Alman Filozof Nietzche’nin (1844-1900) fena ve fani sözleri ile birlikte baki ve güzel sözleri de var. “Konuşulmayan gerçekler zehire dönüşür” sözü ona aittir. Tıpkı duygularını bastıran insanların vücut kimyalarının bozulması gibi… Duygularını bastıran toplumlar da kendilerini zehirliyorlar ve gelişemiyorlar.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Yukarıda dile getirdiğim ‘ne kadar o kadar’ metaforunu bizim kültürümüzde olumsuzluğun çok konuşulması ve başkalarına faydalı olma değerinin gerilemesi, gelişmiş toplumlara karşısında özgüvenimizin düşüklüğü, canlanma ve özüne dönme motivasyonun son iki yüz yıldır düşmeye devam etmesi nedeniyle yazdım.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Önce kendimden başlayarak nasıl tarih yazmış atalarımızın tenbel evlatları olmaktan kurtuluruz diye yazdım. Neden bizi ezenlere yeter diyemiyoruzu aşmak için yazdım. Çoğunluğun din özgürlüğü düşünce özgürlüğü için yazdım.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Haksızlığa boyun eğmeyi saygı zanneden, haksızlığa ses çıkarmamayı itaat zanneden, neme lazım demeyi menfaat zanneden insanlar gelecek kuşaklarımızın ümitlerini çalıyorlar. Ortaasya’dan Avrupa’nın ortalarına giden motivasyon demokratik refleksini vermeli. Herkes kendi alanını temizlemeli.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Necip Fazıl ‘Ey ehl-i vatan kalk dediler, kalktım birde baktım ki yerime oturmuşlar’ demişti. Öyle olsa bile canlanalım artık. Özgürlülük ve erdemlilik emek, bedel ve yatırım isteyen değerlerdir.[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2] [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=2]Vakit[/SIZE][/B][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Ortadoğunun Bediüzzamanı olsaydı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst