Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247713" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Zeylin İkinci Parçası - Sayfa 165</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Nasıl ki bir ağacın çekirdek-i aslîsi ve kökü ve müntehâsında ve meyvelerindeki çekirdekleri dahi, aynen ağaç gibi, bir nevi hayata mazhardırlar, belki ağacın kavânin-i hayatiyesinden daha ince kavânin-i hayatı taşıyorlar. Hem nasıl ki bu hazır bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlarda bırakacağı çekirdekler, kökler, bu bahar gibi cilve-i hayatı taşıyorlar ve kavânin-i hayatiyeye tâbidirler. Aynen öyle de, şecere-i kâinatın bütün dal ve budaklarıyla herbirinin bir mazisi ve müstakbeli var; geçmiş ve gelecek tavırlarından ve vaziyetlerinden müteşekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cüz’ünün ilm-i İlâhiyede muhtelif tavırlarla müteaddit vücutları bir silsile-i vücud-u ilmî teşkil eder. Ve vücud-u hâricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, âlem-i gaybın bir nev’i olan âlem-i ervah, ayn-ı hayat ve madde-i hayat ve hayatın cevherleri ve zâtları olan ervah ile dolu olması, elbette mazi ve müstakbel denilen âlem-i gaybın bir diğer nev’i de ve ikinci kısmı dahi, cilve-i hayata mazhariyetini ister ve istilzam eder. Hem bir şeyin vücud-u ilmîsindeki intizam-ı ekmeli ve mânidar vaziyetleri ve canlı meyveleri, tavırları, bir nevi hayat-ı mâneviyeye mazhariyetini gösterir. Evet, hayat-ı ezeliye güneşinin ziyası olan bu gibi cilve-i hayat, elbette yalnız bu âlem-i şehadete ve bu zaman-ı hazıra ve bu vücud-u hâricîye münhasır olamaz. Belki herbir âlem, kabiliyetine göre, o ziyanın cilvesine mazhardır. Ve kâinat, bütün âlemleriyle o cilve ile hayattar ve ziyadardır. Yoksa, nazar-ı dalâletin gördüğü gibi muvakkat ve zâhirî bir hayat altında herbir âlem, büyük ve müthiş birer cenaze ve karanlıklı birer virane âlem olacaktı.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, kadere ve kazâya iman rüknünün dahi, geniş bir vecihte sırr-ı hayatla</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ayn-ı hayat</strong>: hayatın kendisi (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cevher</strong>: öz, esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve-i hayat</strong>: hayat görüntüsü, yansıması (bk. c-l-y; ḥ-y-y) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz</strong>: parça (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elvâh-ı kaderiye</strong>: kader çizgilerini içeren levhalar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ervah</strong>: ruhlar (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>güz</strong>: sonbahar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı ezeliye</strong>: başlangıcı olmayan devamlı hayat (bk. ḥ-y-y; e-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı mâneviye</strong>: maddî olmayan hayat (bk. ḥ-y-y; a-n-y) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı umumiye</strong>: umuma ait, genel hayat (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayattar</strong>: canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilm-i İlâhiye</strong>: Allah’ın herşeyi kuşatan sınırsız ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizam-ı ekmel</strong>: çok mükemmel düzen (bk. n-ẓ-m; k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istilzam</strong>: gerektirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavânin-i hayatiye</strong>: hayat kanunları (bk. ḳ-n-n; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kazâ</strong>: olacağı Cenab-ı Hak tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>madde-i hayat</strong>: hayat maddesi (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhariyet</strong>: sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazi</strong>: geçmiş zaman</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukadderât-ı hayatiye</strong>: kader kalemiyle yazılmış hayat programı (bk. ḳ-d-r; ḥ-y-y) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvakkat</strong>: geçici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânidar</strong>: anlamlı (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münhasır</strong>: ait, sınırlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müntehâ</strong>: uç, son nokta</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müstakbel</strong>: gelecek zaman</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteaddit</strong>: birçok, çeşitli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteşekkil</strong>: oluşmuş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı dalâlet</strong>: inançsızlık ve sapkınlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev</strong>: çeşit, tür</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: çeşit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rükün</strong>: esas, şart (bk. r-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>silsile</strong>: zincir</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>silsile-i vücud-u ilmî</strong>: ilim halinde olan varlıklar zinciri (bk. v-c-d; a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sırr-ı hayat</strong>: hayatın sırrı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşkil etme</strong>: oluşturma, meydana getirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tâbi</strong>: ait, uyan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vecih</strong>: tarz, şekil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>virane</strong>: harap</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücud-u haricî</strong>: ortaya çıkan, görünen varlık (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücud-u ilmî</strong>: ilim halinde olan varlık (bk. v-c-d; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücut</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zaman-ı hazır</strong>: şimdiki zaman</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziyadar</strong>: ışıklı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zâhirî</strong>: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i ervah</strong>: ruhlar âlemi (bk. a-l-m; r-v-ḥ) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i gayb</strong>: görünmeyen, fakat varlığı kesin olan ve mahiyeti Allah tarafından bilinen başka dünyalar (bk. a-l-m; ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i şehadet</strong>: görünen âlem (bk. a-l-m; ş-h-d) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>çekirdek-i aslî</strong>: asıl çekirdek, tohum</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şecere-i kâinat</strong>: kâinat ağacı (bk. k-v-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247713, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Zeylin İkinci Parçası - Sayfa 165[/b] [FONT=Tahoma]Nasıl ki bir ağacın çekirdek-i aslîsi ve kökü ve müntehâsında ve meyvelerindeki çekirdekleri dahi, aynen ağaç gibi, bir nevi hayata mazhardırlar, belki ağacın kavânin-i hayatiyesinden daha ince kavânin-i hayatı taşıyorlar. Hem nasıl ki bu hazır bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlarda bırakacağı çekirdekler, kökler, bu bahar gibi cilve-i hayatı taşıyorlar ve kavânin-i hayatiyeye tâbidirler. Aynen öyle de, şecere-i kâinatın bütün dal ve budaklarıyla herbirinin bir mazisi ve müstakbeli var; geçmiş ve gelecek tavırlarından ve vaziyetlerinden müteşekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cüz’ünün ilm-i İlâhiyede muhtelif tavırlarla müteaddit vücutları bir silsile-i vücud-u ilmî teşkil eder. Ve vücud-u hâricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, âlem-i gaybın bir nev’i olan âlem-i ervah, ayn-ı hayat ve madde-i hayat ve hayatın cevherleri ve zâtları olan ervah ile dolu olması, elbette mazi ve müstakbel denilen âlem-i gaybın bir diğer nev’i de ve ikinci kısmı dahi, cilve-i hayata mazhariyetini ister ve istilzam eder. Hem bir şeyin vücud-u ilmîsindeki intizam-ı ekmeli ve mânidar vaziyetleri ve canlı meyveleri, tavırları, bir nevi hayat-ı mâneviyeye mazhariyetini gösterir. Evet, hayat-ı ezeliye güneşinin ziyası olan bu gibi cilve-i hayat, elbette yalnız bu âlem-i şehadete ve bu zaman-ı hazıra ve bu vücud-u hâricîye münhasır olamaz. Belki herbir âlem, kabiliyetine göre, o ziyanın cilvesine mazhardır. Ve kâinat, bütün âlemleriyle o cilve ile hayattar ve ziyadardır. Yoksa, nazar-ı dalâletin gördüğü gibi muvakkat ve zâhirî bir hayat altında herbir âlem, büyük ve müthiş birer cenaze ve karanlıklı birer virane âlem olacaktı. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, kadere ve kazâya iman rüknünün dahi, geniş bir vecihte sırr-ı hayatla [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ayn-ı hayat[/B]: hayatın kendisi (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cevher[/B]: öz, esas[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cilve-i hayat[/B]: hayat görüntüsü, yansıması (bk. c-l-y; ḥ-y-y) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cüz[/B]: parça (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]elvâh-ı kaderiye[/B]: kader çizgilerini içeren levhalar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ervah[/B]: ruhlar (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]güz[/B]: sonbahar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı ezeliye[/B]: başlangıcı olmayan devamlı hayat (bk. ḥ-y-y; e-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı mâneviye[/B]: maddî olmayan hayat (bk. ḥ-y-y; a-n-y) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı umumiye[/B]: umuma ait, genel hayat (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayattar[/B]: canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilm-i İlâhiye[/B]: Allah’ın herşeyi kuşatan sınırsız ilmi (bk. a-l-m; e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]intizam-ı ekmel[/B]: çok mükemmel düzen (bk. n-ẓ-m; k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istilzam[/B]: gerektirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kavânin-i hayatiye[/B]: hayat kanunları (bk. ḳ-n-n; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kazâ[/B]: olacağı Cenab-ı Hak tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]madde-i hayat[/B]: hayat maddesi (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: sahip (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhariyet[/B]: sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazi[/B]: geçmiş zaman[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mukadderât-ı hayatiye[/B]: kader kalemiyle yazılmış hayat programı (bk. ḳ-d-r; ḥ-y-y) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muvakkat[/B]: geçici[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mânidar[/B]: anlamlı (bk. a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münhasır[/B]: ait, sınırlı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müntehâ[/B]: uç, son nokta[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müstakbel[/B]: gelecek zaman[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müteaddit[/B]: birçok, çeşitli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteşekkil[/B]: oluşmuş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı dalâlet[/B]: inançsızlık ve sapkınlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev[/B]: çeşit, tür[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: çeşit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rükün[/B]: esas, şart (bk. r-k-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]silsile[/B]: zincir[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]silsile-i vücud-u ilmî[/B]: ilim halinde olan varlıklar zinciri (bk. v-c-d; a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sırr-ı hayat[/B]: hayatın sırrı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşkil etme[/B]: oluşturma, meydana getirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tâbi[/B]: ait, uyan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vecih[/B]: tarz, şekil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]virane[/B]: harap[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vücud-u haricî[/B]: ortaya çıkan, görünen varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vücud-u ilmî[/B]: ilim halinde olan varlık (bk. v-c-d; a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vücut[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zaman-ı hazır[/B]: şimdiki zaman[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziyadar[/B]: ışıklı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zâhirî[/B]: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i ervah[/B]: ruhlar âlemi (bk. a-l-m; r-v-ḥ) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i gayb[/B]: görünmeyen, fakat varlığı kesin olan ve mahiyeti Allah tarafından bilinen başka dünyalar (bk. a-l-m; ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i şehadet[/B]: görünen âlem (bk. a-l-m; ş-h-d) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]çekirdek-i aslî[/B]: asıl çekirdek, tohum[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şecere-i kâinat[/B]: kâinat ağacı (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst