Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247700" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - İkinci Nokta - Sayfa 157</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">istilzam edip kuvvetli bir surette âlem-i bekàya şehadet ve delâlet ederler. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Melâikenin vücudunu ve vazife-i ubûdiyetlerini ispat eden bütün deliller ve hadsiz müşahedeler mükâlemeler, dolayısıyla âlem-i ervahın ve âlem-i gaybın ve âlem-i bekànın ve âlem-i âhiretin ve ileride cin ve ins ile şenlendirilecek olan dâr-ı saadetin ve Cennet ve Cehennemin vücutlarına delâlet ederler. Çünkü melekler bu âlemleri izn-i İlâhî ile görebilirler ve girerler. Ve Hazret-i Cebrail gibi, insanlarla görüşen umum melâike-i mukarrebîn, mezkûr âlemlerin vücutlarını ve onlar, onlarda gezdiklerini müttefikan haber veriyorlar. Görmediğimiz Amerika kıtasının vücudunu, ondan gelenlerin ihbarıyla bedihî bildiğimiz gibi, yüz tevatür kuvvetinde bulunan melâike ihbaratıyla âlem-i bekànın ve dâr-ı âhiretin ve Cennet ve Cehennemin vücutlarına o kat’iyette iman etmek gerektir. Ve öyle de iman ederiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem, Yirmi Altıncı Söz olan Risale-i Kaderde iman-ı bil-kader rüknünü ispat eden bütün deliller, dolayısıyla haşre ve neşr-i suhufa ve mizan-ı ekberdeki muvazene-i a’mâle delâlet ederler. Çünkü, herşeyin mukadderatını gözümüz önünde nizam ve mizan levhalarında kaydetmek ve her zîhayatın sergüzeşt-i hayatiyelerini kuvve-i hafızalarında ve çekirdeklerinde ve sair elvâh-ı misâliyede yazmak ve her zîruhun, hususan insanların defter-i a’mâllerini elvâh-ı mahfuzada tesbit etmek, geçirmek, elbette öyle muhit bir kader ve hakîmâne bir takdir ve müdakkikane bir kayıt ve hafîzâne bir kitabet, ancak mahkeme-i kübrâda umumî</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Amerika</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hazret-i Cebrail</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Risale-i Kader</strong>: Kader Risalesi (Yirmi Altıncı Söz) (bk. r-s-l; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>a’mâl</strong>: ameller, işler ve davranışlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açıkça</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>defter-i amel</strong>: insanın iyi ve kötü işlerinin kaydedildiği defter </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dâr-ı saadet</strong>: mutluluk yurdu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dâr-ı âhiret</strong>: âhiret yurdu (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elvâh-ı mahfuza</strong>: herşeyin kaderinin muhafaza edildiği mânevî levhalar (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elvâh-ı misâliye</strong>: benzer tablolar (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hafîzâne</strong>: koruyup gözeten, saklayan (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakîmâne</strong>: hikmetli bir şekilde, herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşir</strong>: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hususan</strong>: özellikle</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihbar</strong>: haber verme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihbarat</strong>: haber vermeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iman etmek</strong>: inanmak (bk. e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iman-ı bil-kader</strong>: kadere iman (bk. e-m-n; ḳ-d-r) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istilzam etme</strong>: gerektirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izn-i İlâhî</strong>: Allah’ın izni (bk. e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’iyet</strong>: kesinlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitabet</strong>: yazım (bk. k-t-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kuvve-i hafıza</strong>: hafıza duygusu, bellek (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahkeme-i kübrâ</strong>: öldükten sonra âhirette Allah’ın huzurunda kurulacak olan büyük mahkeme (bk. ḥ-k-m; k-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melâike-i mukarrebîn</strong>: makam itibariyle Allah’a yakın olan melekler (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezkur</strong>: sözü geçen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mizan</strong>: ölçü, denge (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mizan-ı ekber</strong>: mahşer günü amellerin ölçüleceği büyük terazi (bk. v-z-n; k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhit</strong>: herşeyi kuşatan, kapsamlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukadderat</strong>: Allah tarafından takdir olunmuş işler, başa gelecek olaylar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene-i a’mâl</strong>: yapılan işlerin, amellerin tartılıp hesaplanması (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müdakkikane</strong>: dikkatlice, araştırıp inceleyerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mükâleme</strong>: karşılıklı konuşma (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müttefikan</strong>: ittifakla, fikir birliğiyle</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşahede</strong>: gözlem (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neşr-i suhuf</strong>: haşir zamanı amel defterlerinin meydana çıkarılıp herkesin hesabının görülmesi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nizam</strong>: düzen (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rükün</strong>: esas, şart (bk. r-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer, başka</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sergüzeşt-i hayatiye</strong>: hayat serüveni (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbit etmek</strong>: sağlam şekilde yerleştirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevatür</strong>: çeşitli kanallardan gelen ve doğruluğu kesin olarak kanıtlanan haber</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umumî</strong>: genel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vazife-i ubûdiyet</strong>: kulluk görevi (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîruh</strong>: ruh sahibi (bk. ẕî; r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i bekà</strong>: devamlı ve kalıcı olan âlem, âhiret (bk. a-l-m; b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i ervâh</strong>: ruhlar âlemi (bk. a-l-m; r-v-ḥ) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i gayb</strong>: görünmeyen, fakat varlığı kesin olan ve mahiyeti Allah tarafından bilinen başka dünyalar (bk. a-l-m; ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i âhiret</strong>: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247700, member: 1"] [b]Onuncu Söz - İkinci Nokta - Sayfa 157[/b] [FONT=Tahoma]istilzam edip kuvvetli bir surette âlem-i bekàya şehadet ve delâlet ederler. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Melâikenin vücudunu ve vazife-i ubûdiyetlerini ispat eden bütün deliller ve hadsiz müşahedeler mükâlemeler, dolayısıyla âlem-i ervahın ve âlem-i gaybın ve âlem-i bekànın ve âlem-i âhiretin ve ileride cin ve ins ile şenlendirilecek olan dâr-ı saadetin ve Cennet ve Cehennemin vücutlarına delâlet ederler. Çünkü melekler bu âlemleri izn-i İlâhî ile görebilirler ve girerler. Ve Hazret-i Cebrail gibi, insanlarla görüşen umum melâike-i mukarrebîn, mezkûr âlemlerin vücutlarını ve onlar, onlarda gezdiklerini müttefikan haber veriyorlar. Görmediğimiz Amerika kıtasının vücudunu, ondan gelenlerin ihbarıyla bedihî bildiğimiz gibi, yüz tevatür kuvvetinde bulunan melâike ihbaratıyla âlem-i bekànın ve dâr-ı âhiretin ve Cennet ve Cehennemin vücutlarına o kat’iyette iman etmek gerektir. Ve öyle de iman ederiz. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem, Yirmi Altıncı Söz olan Risale-i Kaderde iman-ı bil-kader rüknünü ispat eden bütün deliller, dolayısıyla haşre ve neşr-i suhufa ve mizan-ı ekberdeki muvazene-i a’mâle delâlet ederler. Çünkü, herşeyin mukadderatını gözümüz önünde nizam ve mizan levhalarında kaydetmek ve her zîhayatın sergüzeşt-i hayatiyelerini kuvve-i hafızalarında ve çekirdeklerinde ve sair elvâh-ı misâliyede yazmak ve her zîruhun, hususan insanların defter-i a’mâllerini elvâh-ı mahfuzada tesbit etmek, geçirmek, elbette öyle muhit bir kader ve hakîmâne bir takdir ve müdakkikane bir kayıt ve hafîzâne bir kitabet, ancak mahkeme-i kübrâda umumî [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Amerika[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hazret-i Cebrail[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Risale-i Kader[/B]: Kader Risalesi (Yirmi Altıncı Söz) (bk. r-s-l; ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]a’mâl[/B]: ameller, işler ve davranışlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: açıkça[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]defter-i amel[/B]: insanın iyi ve kötü işlerinin kaydedildiği defter [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dâr-ı saadet[/B]: mutluluk yurdu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dâr-ı âhiret[/B]: âhiret yurdu (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]elvâh-ı mahfuza[/B]: herşeyin kaderinin muhafaza edildiği mânevî levhalar (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]elvâh-ı misâliye[/B]: benzer tablolar (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hafîzâne[/B]: koruyup gözeten, saklayan (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakîmâne[/B]: hikmetli bir şekilde, herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşir[/B]: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hususan[/B]: özellikle[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihbar[/B]: haber verme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihbarat[/B]: haber vermeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iman etmek[/B]: inanmak (bk. e-m-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iman-ı bil-kader[/B]: kadere iman (bk. e-m-n; ḳ-d-r) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istilzam etme[/B]: gerektirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izn-i İlâhî[/B]: Allah’ın izni (bk. e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’iyet[/B]: kesinlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kitabet[/B]: yazım (bk. k-t-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kuvve-i hafıza[/B]: hafıza duygusu, bellek (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahkeme-i kübrâ[/B]: öldükten sonra âhirette Allah’ın huzurunda kurulacak olan büyük mahkeme (bk. ḥ-k-m; k-b-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]melâike-i mukarrebîn[/B]: makam itibariyle Allah’a yakın olan melekler (bk. m-l-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mezkur[/B]: sözü geçen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mizan[/B]: ölçü, denge (bk. v-z-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mizan-ı ekber[/B]: mahşer günü amellerin ölçüleceği büyük terazi (bk. v-z-n; k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhit[/B]: herşeyi kuşatan, kapsamlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukadderat[/B]: Allah tarafından takdir olunmuş işler, başa gelecek olaylar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene-i a’mâl[/B]: yapılan işlerin, amellerin tartılıp hesaplanması (bk. v-z-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müdakkikane[/B]: dikkatlice, araştırıp inceleyerek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mükâleme[/B]: karşılıklı konuşma (bk. k-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müttefikan[/B]: ittifakla, fikir birliğiyle[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müşahede[/B]: gözlem (bk. ş-h-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]neşr-i suhuf[/B]: haşir zamanı amel defterlerinin meydana çıkarılıp herkesin hesabının görülmesi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nizam[/B]: düzen (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rükün[/B]: esas, şart (bk. r-k-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer, başka[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sergüzeşt-i hayatiye[/B]: hayat serüveni (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesbit etmek[/B]: sağlam şekilde yerleştirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevatür[/B]: çeşitli kanallardan gelen ve doğruluğu kesin olarak kanıtlanan haber[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]umumî[/B]: genel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vazife-i ubûdiyet[/B]: kulluk görevi (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîruh[/B]: ruh sahibi (bk. ẕî; r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i bekà[/B]: devamlı ve kalıcı olan âlem, âhiret (bk. a-l-m; b-ḳ-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i ervâh[/B]: ruhlar âlemi (bk. a-l-m; r-v-ḥ) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i gayb[/B]: görünmeyen, fakat varlığı kesin olan ve mahiyeti Allah tarafından bilinen başka dünyalar (bk. a-l-m; ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i âhiret[/B]: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst