Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247689" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - İkinci Nokta - Sayfa 150</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">nümuneleri müşahede edilen ihsanatının daha şa’şaalı bir tarzda dar-ı saadette istimrarına ve bekàsına ve bu kısa hayat-ı dünyeviyede onları zevk ile gören ve muhabbet ile refakat eden müştakların, ebedde dahi refakatlerine ve beraber bulunmalarına icma’ ve ittifak ile şehadet ve delâlet ve işaret ederler.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem, yüzer mu’cizat-ı bâhirelerine ve âyât-ı kàtıalarına istinaden, başta Resûl-i Ekrem ve Kur’ân-ı Hakîmin olarak bütün nuranî ruhların sahipleri olan peygamberler ve bütün münevver kalblerin kutupları olan veliler ve bütün keskin ve nurlu akılların mâdenleri olan sıddıkînler, bütün suhuf-u Semâviyede ve kütüb‑ü mukaddesede senin çok tekrar ile ettiğin binler vaadlerine ve tehditlerine istinaden, hem senin kudret ve rahmet ve inâyet ve hikmet ve celâl ve cemâl gibi âhireti iktiza eden kudsî sıfatlarına ve şe’nlerine ve senin izzet-i celâline ve saltanat-ı rubûbiyetine itimaden, hem âhiretin izlerini ve tereşşuhatını bildiren hadsiz keşfiyatlarına ve müşahedelerine ve ilmelyakîn ve aynelyakîn derecesinde bulunan itikadlarına ve imanlarına binaen saadet-i ebediyeyi insanlara müjdeliyorlar. Ehl-i dalâlet için cehennem ve ehl-i hidâyet için cennet bulunduğunu haber verip ilân ediyorlar, kuvvetli iman edip şehadet ediyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ey Kadîr-i Hakîm! Ey Rahmân-ı Rahîm! Ey Sâdıku’l-Vâ’dil Kerîm! Ey izzet ve azamet ve celâl sahibi Kahhâr-ı Zülcelâl!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yapan ve herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kahhâr-ı Zülcelâl</strong>: sınırsız haşmet sahibi ve herşeye her zaman mutlak galip gelen ve kahretmeye gücü yeten Allah (bk. ḳ-h-r; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: içinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahmân-ı Rahîm</strong>: dünya ve âhirette, yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle davranan Allah (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Resûl-i Ekrem</strong>: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi, Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l; k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâdıku’l-Vâ’di’l-Kerîm</strong>: kullarına vaad ettiği şeylere sadık ve onlara karşı cömert olan Allah (bk. ṣ-d-ḳ; v-a-d; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aynelyakin</strong>: gözle görerek kesin bilgi edinme (bk. y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azamet</strong>: büyüklük, yücelik (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bekà</strong>: süreklilik, devamlılık (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>binaen</strong>: –dayanarak </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celâl</strong>: haşmet, görkem, heybet (bk. c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cemâl</strong>: güzellik (bk. c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: görüntü, yansıma (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dar-ı saadet</strong>: mutluluk yurdu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebed</strong>: sonsuzluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i dalâlet</strong>: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i hidayet</strong>: doğru yolda olanlar, iman nimetine ermiş olanlar (bk. h-d-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong>: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icma</strong>: fikir birliği (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihsanat</strong>: iyilikler, bağışlar, lütuflar (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilmelyakin</strong>: kesin bilgiye dayanarak, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öğrenme (bk. a-l-m; y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inayet</strong>: yardım, lütuf; bütün yararların, hikmetlerin ve faydaların kaynağı olan düzenlilik (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istimrar</strong>: devam etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istinaden</strong>: dayanarak (bk. s-n-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itikad</strong>: inanç</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itimaden</strong>: güvenerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ittifak</strong>: birleşme, birlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izzet</strong>: şeref, yücelik, üstünlük (bk. a-z-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izzet-i celâl</strong>: haşmet ve görkemin izzeti (bk. a-z-z; c-l-l) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keşfiyat</strong>: mânevî âlemlerde bazı olayları ve hakikatleri görme (bk. k-ş-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudsî</strong>: her türlü kusur ve noksandan yüce (bk. ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kutup</strong>: önder, rehber</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kütüb-ü mukaddese</strong>: mukaddes kitaplar; Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’ân-ı Kerim (bk. k-t-b; ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhabbet</strong>: sevgi (bk. ḥ-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizat-ı bâhire</strong>: ap açık mu’cizeler (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâden</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münevver</strong>: nurlu, aydınlanmış (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşahede</strong>: gözlemler (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müştak</strong>: arzulu, çok istekli, aşık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, parlak (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>refakat</strong>: arkadaşlık (bk. r-f-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonu olmayan, sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saltanat-ı Rububiyet</strong>: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suhuf-u Semâviye</strong>: bazı peygamberlere gelen sahifeler halindeki küçük kitaplar (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sıddıkîn</strong>: daima doğruluk üzere ve Allah’a ve peygambere sadakatte en ileride olanlar (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tereşşuhat</strong>: sızıntılar, izler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vaad</strong>: söz verme (bk. v-a-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>veli</strong>: Allah dostu (bk. v-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât-ı kàtıa</strong>: kesin deliller</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şa’şaalı</strong>: gösterişli, göz alıcı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şe’n</strong>: özellik, durum, hal (bk. ş-e-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247689, member: 1"] [b]Onuncu Söz - İkinci Nokta - Sayfa 150[/b] [FONT=Tahoma]nümuneleri müşahede edilen ihsanatının daha şa’şaalı bir tarzda dar-ı saadette istimrarına ve bekàsına ve bu kısa hayat-ı dünyeviyede onları zevk ile gören ve muhabbet ile refakat eden müştakların, ebedde dahi refakatlerine ve beraber bulunmalarına icma’ ve ittifak ile şehadet ve delâlet ve işaret ederler. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem, yüzer mu’cizat-ı bâhirelerine ve âyât-ı kàtıalarına istinaden, başta Resûl-i Ekrem ve Kur’ân-ı Hakîmin olarak bütün nuranî ruhların sahipleri olan peygamberler ve bütün münevver kalblerin kutupları olan veliler ve bütün keskin ve nurlu akılların mâdenleri olan sıddıkînler, bütün suhuf-u Semâviyede ve kütüb‑ü mukaddesede senin çok tekrar ile ettiğin binler vaadlerine ve tehditlerine istinaden, hem senin kudret ve rahmet ve inâyet ve hikmet ve celâl ve cemâl gibi âhireti iktiza eden kudsî sıfatlarına ve şe’nlerine ve senin izzet-i celâline ve saltanat-ı rubûbiyetine itimaden, hem âhiretin izlerini ve tereşşuhatını bildiren hadsiz keşfiyatlarına ve müşahedelerine ve ilmelyakîn ve aynelyakîn derecesinde bulunan itikadlarına ve imanlarına binaen saadet-i ebediyeyi insanlara müjdeliyorlar. Ehl-i dalâlet için cehennem ve ehl-i hidâyet için cennet bulunduğunu haber verip ilân ediyorlar, kuvvetli iman edip şehadet ediyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ey Kadîr-i Hakîm! Ey Rahmân-ı Rahîm! Ey Sâdıku’l-Vâ’dil Kerîm! Ey izzet ve azamet ve celâl sahibi Kahhâr-ı Zülcelâl! [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yapan ve herşeye gücü yeten, sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kahhâr-ı Zülcelâl[/B]: sınırsız haşmet sahibi ve herşeye her zaman mutlak galip gelen ve kahretmeye gücü yeten Allah (bk. ḳ-h-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: içinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Rahmân-ı Rahîm[/B]: dünya ve âhirette, yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle davranan Allah (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Resûl-i Ekrem[/B]: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi, Hz. Muhammed (a.s.m.) (bk. r-s-l; k-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sâdıku’l-Vâ’di’l-Kerîm[/B]: kullarına vaad ettiği şeylere sadık ve onlara karşı cömert olan Allah (bk. ṣ-d-ḳ; v-a-d; k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aynelyakin[/B]: gözle görerek kesin bilgi edinme (bk. y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azamet[/B]: büyüklük, yücelik (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bekà[/B]: süreklilik, devamlılık (bk. b-ḳ-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]binaen[/B]: –dayanarak [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]celâl[/B]: haşmet, görkem, heybet (bk. c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cemâl[/B]: güzellik (bk. c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: görüntü, yansıma (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dar-ı saadet[/B]: mutluluk yurdu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ebed[/B]: sonsuzluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i dalâlet[/B]: doğru ve hak yoldan sapmış, inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i hidayet[/B]: doğru yolda olanlar, iman nimetine ermiş olanlar (bk. h-d-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı dünyeviye[/B]: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]icma[/B]: fikir birliği (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihsanat[/B]: iyilikler, bağışlar, lütuflar (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilmelyakin[/B]: kesin bilgiye dayanarak, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde öğrenme (bk. a-l-m; y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]inayet[/B]: yardım, lütuf; bütün yararların, hikmetlerin ve faydaların kaynağı olan düzenlilik (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istimrar[/B]: devam etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istinaden[/B]: dayanarak (bk. s-n-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]itikad[/B]: inanç[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]itimaden[/B]: güvenerek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ittifak[/B]: birleşme, birlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izzet[/B]: şeref, yücelik, üstünlük (bk. a-z-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]izzet-i celâl[/B]: haşmet ve görkemin izzeti (bk. a-z-z; c-l-l) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]keşfiyat[/B]: mânevî âlemlerde bazı olayları ve hakikatleri görme (bk. k-ş-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kudret[/B]: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kudsî[/B]: her türlü kusur ve noksandan yüce (bk. ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kutup[/B]: önder, rehber[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kütüb-ü mukaddese[/B]: mukaddes kitaplar; Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’ân-ı Kerim (bk. k-t-b; ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhabbet[/B]: sevgi (bk. ḥ-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizat-ı bâhire[/B]: ap açık mu’cizeler (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mâden[/B]: kaynak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münevver[/B]: nurlu, aydınlanmış (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müşahede[/B]: gözlemler (bk. ş-h-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müştak[/B]: arzulu, çok istekli, aşık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, parlak (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]refakat[/B]: arkadaşlık (bk. r-f-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonu olmayan, sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saltanat-ı Rububiyet[/B]: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suhuf-u Semâviye[/B]: bazı peygamberlere gelen sahifeler halindeki küçük kitaplar (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sıddıkîn[/B]: daima doğruluk üzere ve Allah’a ve peygambere sadakatte en ileride olanlar (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tereşşuhat[/B]: sızıntılar, izler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vaad[/B]: söz verme (bk. v-a-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]veli[/B]: Allah dostu (bk. v-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyât-ı kàtıa[/B]: kesin deliller[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şa’şaalı[/B]: gösterişli, göz alıcı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şe’n[/B]: özellik, durum, hal (bk. ş-e-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst