Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247662" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Mukaddime - Hatime - Sayfa 139</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem <strong>imtisal</strong> sırrıyla, bir kumandan birtek neferi bir arş emriyle tahrik ettiği gibi, bir koca orduyu da aynı kelime ile tahrik eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem <strong>muvazene</strong> sırrıyla, cevv-i fezada bir terazi—ki, öyle hakikî, hassas ve o derece büyük farz edelim ki, iki ceviz terazinin iki gözüne konulsa hisseder; ve iki güneşi de istiab edip tartar—o iki kefesinde bulunan iki cevizi birini semâvâta, birini yere indiren aynı kuvvetle, iki şems bulunsa birini Arşa, diğerini ferşe kaldırır, indirir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Madem şu âdi, nâkıs, fâni mümkinatta nuraniyet ve şeffâfiyet ve intizam ve imtisal ve muvazene sırlarıyla en büyük şey en küçük şeye müsavi olur. Hadsiz, hesapsız şeyler birtek şeye müsavi görünür. Elbette, Kadîr-i Mutlakın zâtî ve nihayetsiz ve gayet kemâlde olan kudretinin nuranî tecelliyâtı ve melekûtiyet-i eşyanın şeffâfiyeti ve hikmet ve kaderin intizâmâtı ve eşyanın evâmir-i tekvîniyesine kemâl-i imtisali ve mümkinatın vücut ve ademinin müsavatından ibaret olan imkânındaki muvazenesi sırlarıyla, az çok, büyük küçük Ona müsavi olduğu gibi, bütün insanları birtek insan gibi bir sayha ile haşre getirebilir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem birşeyin kuvvet ve zaafça meratibi, o şeyin içine zıddının müdahalesidir. Meselâ hararetin derecatı, soğuğun müdahalesidir. Güzelliğin meratibi, çirkinliğin müdahalesidir. Ziyanın tabakatı, karanlığın müdahalesidir. Fakat birşey zâtî olsa, ârızî olmazsa, onun zıddı ona müdahale edemez. Çünkü cem-i zıddeyn lâzım gelir. Bu ise muhaldir. Demek, asıl, zâtî olan birşeyde meratip yoktur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Madem Kadîr-i Mutlakın kudreti zâtîdir, mümkinat gibi ârızî değildir ve kemâl-i mutlaktadır. Onun zıddı olan acz ise, muhaldir ki tedahül etsin. Demek, bir baharı halk etmek, Zât-ı Zülcelâline bir çiçek kadar ehvendir. Eğer esbaba isnad edilse, bir çiçek bir bahar kadar ağır olur. Hem bütün insanları ihyâ edip haşretmek, bir nefsin ihyâsı gibi kolaydır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Arş</strong>: göğün en yüksek katı (bk. a-r-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Mutlak</strong>: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acz</strong>: güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>adem</strong>: yokluk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arş</strong>: haydi!</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cem-i zıddeyn</strong>: iki zıddın bir arada olması (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cevv-i feza</strong>: uzay boşluğu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derecat</strong>: dereceler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehven</strong>: kolay</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebepler (bk. s-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir-i tekvîniye</strong>: yaratılışa ait emirler (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>farz etmek</strong>: varsaymak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ferş</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fâni</strong>: geçici, ölümlü (bk. f-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakiki</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hararet</strong>: sıcaklık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşir</strong>: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihyâ</strong>: diriltme, hayat verme (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imkân</strong>: mümkün olma, olabilirlik (bk. m-k-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imtisal</strong>: uyma, tabi olma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizâmât</strong>: düzenlilikler (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>isnad</strong>: dayandırma (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istiab</strong>: içine alma, kaplama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek şeyleri olmadan önce takdir edip planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i imtisal</strong>: tam ve mükemmel bir şekilde emre uyma (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i mutlak</strong>: her yönüyle ve kesin mükemmellik (bk. k-m-l; ṭ-l-ḳ) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melekûtiyet-i eşya</strong>: eşyanın iç yüzü, esas mahiyeti (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meratib</strong>: mertebeler, dereceler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene</strong>: denge (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müdahale</strong>: karışma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mümkinat</strong>: olması imkan dahilinde olan, varlığı Allah’ın var etmesine bağlı olan şeyler (bk. m-k-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müsavat</strong>: eşitlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müsavi</strong>: eşit, denk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefis</strong>: ferd, kişi (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuraniyet</strong>: nurlu oluş, parlaklık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, parlak (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nâkıs</strong>: eksik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sayha</strong>: ses, sesleniş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat</strong>: tabakalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahrik</strong>: harekete geçirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecelliyât</strong>: tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tedahül etmek</strong>: iç içe olmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücut</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zaaf</strong>: zayıflık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zâtî</strong>: kendisinden olan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, sıradan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ârızî</strong>: kendisinden olmayan, ilinti</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeffâfiyet</strong>: şeffaflık, saydam olma </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şems</strong>: güneş</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247662, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Mukaddime - Hatime - Sayfa 139[/b] [FONT=Tahoma]Hem [B]imtisal[/B] sırrıyla, bir kumandan birtek neferi bir arş emriyle tahrik ettiği gibi, bir koca orduyu da aynı kelime ile tahrik eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem [B]muvazene[/B] sırrıyla, cevv-i fezada bir terazi—ki, öyle hakikî, hassas ve o derece büyük farz edelim ki, iki ceviz terazinin iki gözüne konulsa hisseder; ve iki güneşi de istiab edip tartar—o iki kefesinde bulunan iki cevizi birini semâvâta, birini yere indiren aynı kuvvetle, iki şems bulunsa birini Arşa, diğerini ferşe kaldırır, indirir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Madem şu âdi, nâkıs, fâni mümkinatta nuraniyet ve şeffâfiyet ve intizam ve imtisal ve muvazene sırlarıyla en büyük şey en küçük şeye müsavi olur. Hadsiz, hesapsız şeyler birtek şeye müsavi görünür. Elbette, Kadîr-i Mutlakın zâtî ve nihayetsiz ve gayet kemâlde olan kudretinin nuranî tecelliyâtı ve melekûtiyet-i eşyanın şeffâfiyeti ve hikmet ve kaderin intizâmâtı ve eşyanın evâmir-i tekvîniyesine kemâl-i imtisali ve mümkinatın vücut ve ademinin müsavatından ibaret olan imkânındaki muvazenesi sırlarıyla, az çok, büyük küçük Ona müsavi olduğu gibi, bütün insanları birtek insan gibi bir sayha ile haşre getirebilir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem birşeyin kuvvet ve zaafça meratibi, o şeyin içine zıddının müdahalesidir. Meselâ hararetin derecatı, soğuğun müdahalesidir. Güzelliğin meratibi, çirkinliğin müdahalesidir. Ziyanın tabakatı, karanlığın müdahalesidir. Fakat birşey zâtî olsa, ârızî olmazsa, onun zıddı ona müdahale edemez. Çünkü cem-i zıddeyn lâzım gelir. Bu ise muhaldir. Demek, asıl, zâtî olan birşeyde meratip yoktur. [/FONT] [FONT=Tahoma]Madem Kadîr-i Mutlakın kudreti zâtîdir, mümkinat gibi ârızî değildir ve kemâl-i mutlaktadır. Onun zıddı olan acz ise, muhaldir ki tedahül etsin. Demek, bir baharı halk etmek, Zât-ı Zülcelâline bir çiçek kadar ehvendir. Eğer esbaba isnad edilse, bir çiçek bir bahar kadar ağır olur. Hem bütün insanları ihyâ edip haşretmek, bir nefsin ihyâsı gibi kolaydır. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Arş[/B]: göğün en yüksek katı (bk. a-r-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Mutlak[/B]: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]acz[/B]: güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]adem[/B]: yokluk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arş[/B]: haydi![/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cem-i zıddeyn[/B]: iki zıddın bir arada olması (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cevv-i feza[/B]: uzay boşluğu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]derecat[/B]: dereceler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehven[/B]: kolay[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esbab[/B]: sebepler (bk. s-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir-i tekvîniye[/B]: yaratılışa ait emirler (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]farz etmek[/B]: varsaymak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ferş[/B]: yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fâni[/B]: geçici, ölümlü (bk. f-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakiki[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hararet[/B]: sıcaklık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haşir[/B]: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihyâ[/B]: diriltme, hayat verme (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]imkân[/B]: mümkün olma, olabilirlik (bk. m-k-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]imtisal[/B]: uyma, tabi olma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]intizâmât[/B]: düzenlilikler (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]isnad[/B]: dayandırma (bk. s-n-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istiab[/B]: içine alma, kaplama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek şeyleri olmadan önce takdir edip planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl[/B]: mükemmellik (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i imtisal[/B]: tam ve mükemmel bir şekilde emre uyma (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i mutlak[/B]: her yönüyle ve kesin mükemmellik (bk. k-m-l; ṭ-l-ḳ) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]melekûtiyet-i eşya[/B]: eşyanın iç yüzü, esas mahiyeti (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meratib[/B]: mertebeler, dereceler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: imkansız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene[/B]: denge (bk. v-z-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müdahale[/B]: karışma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mümkinat[/B]: olması imkan dahilinde olan, varlığı Allah’ın var etmesine bağlı olan şeyler (bk. m-k-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müsavat[/B]: eşitlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müsavi[/B]: eşit, denk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nefis[/B]: ferd, kişi (bk. n-f-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuraniyet[/B]: nurlu oluş, parlaklık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, parlak (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nâkıs[/B]: eksik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sayha[/B]: ses, sesleniş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat[/B]: tabakalar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahrik[/B]: harekete geçirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tecelliyât[/B]: tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tedahül etmek[/B]: iç içe olmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vücut[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zaaf[/B]: zayıflık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zâtî[/B]: kendisinden olan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âdi[/B]: basit, sıradan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ârızî[/B]: kendisinden olmayan, ilinti[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şeffâfiyet[/B]: şeffaflık, saydam olma [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şems[/B]: güneş[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst