Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247595" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Mukaddime - Onuncu Hakikat - Sayfa 129</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">küllî muhatap ve cami’ bir âyine yapıp bütün hazâin-i rahmetinin müştemilâtını ona tattırsın, hem tarttırsın, hem tanıttırsın, kendini bütün esmâsıyla ona bildirsin, onu sevsin ve sevdirsin; sonra, o biçare insanı o ebedî memleketine göndermesin, o daimî saadetgâha davet edip mes’ud etmesin?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem hiç makul müdür ki, hattâ çekirdek kadar herbir mevcuda bir ağaç kadar vazife yükü yüklesin, çiçekleri kadar hikmetleri bindirsin, semereleri kadar maslahatları taksın da, bütün o vazifeye, o hikmetlere, o maslahatlara, dünyaya müteveccih yalnız bir çekirdek kadar gaye versin? Bir hardal kadar ehemmiyeti olmayan dünyevî bekàsını gaye yapsın? Ve bunları âlem-i mânâya çekirdekler ve âlem-i âhirete bir mezraa yapmasın, ta hakikî ve lâyık gayelerini versinler? Ve bu kadar mühim ihtifâlât-ı mühimmeyi gayesiz, boş, abes bıraksın; onların yüzünü âlem-i mânâya, âlem-i âhirete çevirmesin, ta asıl gayeleri ve lâyık meyvelerini göstersin?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Evet, hiç mümkün müdür ki, bu şeyleri böyle hilâf-ı hakikat yapmakla, kendi evsâf-ı hakikiyesi olan Hakîm, Kerîm, Âdil, Rahîmin zıtlarıyla—hâşâ, sümme hâşâ—muttasıf gösterip hikmet ve keremine, adl ve rahmetine delâlet eden bütün kâinatın hakaikını tekzip etsin, bütün mevcudatın şehadetlerini reddetsin, bütün masnuatın delâletlerini iptal etsin?</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hem hiç akıl kabul eder mi ki, insanın başına ve içindeki havassına saçları adedince vazifeler yükletsin de, yalnız bir saç hükmünde ona bir ücret-i dünyeviye versin? Adalet-i hakikiyesine zıt olarak ve hikmet-i hakikiyesine münafi, mânâsız iş yapsın?</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hem hiç mümkün müdür ki, bir ağaca taktığı neticeler, meyveler miktarınca herbir zîhayata, belki lisan gibi herbir uzvuna, belki herbir masnua o derece hikmetleri, maslahatları takmakla kendisinin bir Hakîm-i Mutlak olduğunu ispat</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle, belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm-i Mutlak</strong>: sınırsız hikmet sahibi, herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kerîm</strong>: sonsuz ikram ve cömertlik sahibi Allah (bk. k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahîm</strong>: sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>abes</strong>: anlamsız, faydasız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>adalet-i hakikiye</strong>: gerçek adalet (bk. a-d-l; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>adl</strong>: adalet (bk. a-d-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bekà</strong>: varlığın devamı (bk. b-ḳ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cami’</strong>: kapsayıcı (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daimî</strong>: devamlı, sürekli </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebedî</strong>: sonsuz (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evsaf-ı hakikiye</strong>: gerçek özellikler (bk. v-s-f; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakaik</strong>: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hardal</strong>: çok küçük tohumları olan bir bitki</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>havas</strong>: duyular, hisler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazâin-i rahmet</strong>: rahmet hazineleri (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet-i hakikiye</strong>: gerçek hikmet (bk. ḥ-k-m; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilâf-ı hakikat</strong>: gerçeğe aykırı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâşâ sümme hâşâ</strong>: asla ve asla, kesinlikle öyle değil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtifâlât-ı mühimme</strong>: önemli merasimler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kerem</strong>: lütuf, ikram, cömertlik (bk. k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küllî</strong>: büyük ve kapsamlı (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makul</strong>: akla uygun</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maslahat</strong>: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnu</strong>: sanat eseri varlık (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnuat</strong>: sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mes’ud</strong>: mutlu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezra</strong>: tarla </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muttasıf</strong>: vasıflı (bk. v-s-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münafi</strong>: zıt, aykırı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteveccih</strong>: yönelik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müştemilât</strong>: içindekiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadetgâh</strong>: mutluluk yeri</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semere</strong>: meyve</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekzip</strong>: yalanlama</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>uzuv</strong>: organ </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Âdil</strong>: sonsuz adalet sahibi, adaletle iş gören, herşeyin hakkını veren Allah (bk. a-d-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i mânâ</strong>: maddî gözle görünmeyen mânevî âlem (bk. a-l-m; a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i âhiret</strong>: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ücret-i dünyeviye</strong>: dünyaya ait ücret</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247595, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Mukaddime - Onuncu Hakikat - Sayfa 129[/b] [FONT=Tahoma]küllî muhatap ve cami’ bir âyine yapıp bütün hazâin-i rahmetinin müştemilâtını ona tattırsın, hem tarttırsın, hem tanıttırsın, kendini bütün esmâsıyla ona bildirsin, onu sevsin ve sevdirsin; sonra, o biçare insanı o ebedî memleketine göndermesin, o daimî saadetgâha davet edip mes’ud etmesin? [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem hiç makul müdür ki, hattâ çekirdek kadar herbir mevcuda bir ağaç kadar vazife yükü yüklesin, çiçekleri kadar hikmetleri bindirsin, semereleri kadar maslahatları taksın da, bütün o vazifeye, o hikmetlere, o maslahatlara, dünyaya müteveccih yalnız bir çekirdek kadar gaye versin? Bir hardal kadar ehemmiyeti olmayan dünyevî bekàsını gaye yapsın? Ve bunları âlem-i mânâya çekirdekler ve âlem-i âhirete bir mezraa yapmasın, ta hakikî ve lâyık gayelerini versinler? Ve bu kadar mühim ihtifâlât-ı mühimmeyi gayesiz, boş, abes bıraksın; onların yüzünü âlem-i mânâya, âlem-i âhirete çevirmesin, ta asıl gayeleri ve lâyık meyvelerini göstersin? [/FONT] [FONT=Tahoma][B]Evet, hiç mümkün müdür ki, bu şeyleri böyle hilâf-ı hakikat yapmakla, kendi evsâf-ı hakikiyesi olan Hakîm, Kerîm, Âdil, Rahîmin zıtlarıyla—hâşâ, sümme hâşâ—muttasıf gösterip hikmet ve keremine, adl ve rahmetine delâlet eden bütün kâinatın hakaikını tekzip etsin, bütün mevcudatın şehadetlerini reddetsin, bütün masnuatın delâletlerini iptal etsin?[/B] [/FONT] [FONT=Tahoma][B]Hem hiç akıl kabul eder mi ki, insanın başına ve içindeki havassına saçları adedince vazifeler yükletsin de, yalnız bir saç hükmünde ona bir ücret-i dünyeviye versin? Adalet-i hakikiyesine zıt olarak ve hikmet-i hakikiyesine münafi, mânâsız iş yapsın?[/B] [/FONT] [FONT=Tahoma][B]Hem hiç mümkün müdür ki, bir ağaca taktığı neticeler, meyveler miktarınca herbir zîhayata, belki lisan gibi herbir uzvuna, belki herbir masnua o derece hikmetleri, maslahatları takmakla kendisinin bir Hakîm-i Mutlak olduğunu ispat[/B] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle, belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm-i Mutlak[/B]: sınırsız hikmet sahibi, herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kerîm[/B]: sonsuz ikram ve cömertlik sahibi Allah (bk. k-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Rahîm[/B]: sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]abes[/B]: anlamsız, faydasız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]adalet-i hakikiye[/B]: gerçek adalet (bk. a-d-l; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]adl[/B]: adalet (bk. a-d-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bekà[/B]: varlığın devamı (bk. b-ḳ-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cami’[/B]: kapsayıcı (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]daimî[/B]: devamlı, sürekli [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ebedî[/B]: sonsuz (bk. e-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evsaf-ı hakikiye[/B]: gerçek özellikler (bk. v-s-f; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakaik[/B]: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hardal[/B]: çok küçük tohumları olan bir bitki[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]havas[/B]: duyular, hisler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazâin-i rahmet[/B]: rahmet hazineleri (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet-i hakikiye[/B]: gerçek hikmet (bk. ḥ-k-m; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hilâf-ı hakikat[/B]: gerçeğe aykırı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâşâ sümme hâşâ[/B]: asla ve asla, kesinlikle öyle değil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtifâlât-ı mühimme[/B]: önemli merasimler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kerem[/B]: lütuf, ikram, cömertlik (bk. k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]küllî[/B]: büyük ve kapsamlı (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan[/B]: dil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]makul[/B]: akla uygun[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maslahat[/B]: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]masnu[/B]: sanat eseri varlık (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]masnuat[/B]: sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mes’ud[/B]: mutlu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mezra[/B]: tarla [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muttasıf[/B]: vasıflı (bk. v-s-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münafi[/B]: zıt, aykırı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteveccih[/B]: yönelik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müştemilât[/B]: içindekiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saadetgâh[/B]: mutluluk yeri[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semere[/B]: meyve[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tekzip[/B]: yalanlama[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]uzuv[/B]: organ [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Âdil[/B]: sonsuz adalet sahibi, adaletle iş gören, herşeyin hakkını veren Allah (bk. a-d-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i mânâ[/B]: maddî gözle görünmeyen mânevî âlem (bk. a-l-m; a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i âhiret[/B]: âhiret âlemi (bk. a-l-m; e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ücret-i dünyeviye[/B]: dünyaya ait ücret[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst