Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247407" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Sayfa 95</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"><strong>Mukaddime</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Birkaç işaretle, başka yerlerde, yani Yirmi İkinci, On Dokuzuncu, Yirmi Altıncı Sözlerde izah edilen birkaç meseleye işaret ederiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>BİRİNCİ İŞARET</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hikâyedeki sersem adamın, o emin arkadaşıyla, üç hakikatleri var.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Birincisi:</strong> Nefs-i emmârem ile kalbimdir. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İkincisi: </strong>Felsefe şakirtleriyle Kur’ân-ı Hakîm tilmizleridir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Üçüncüsü:</strong>Ümmet-i İslâmiye ile millet-i küfriyedir. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Felsefe şakirtleri ve millet-i küfriye ve nefs-i emmârenin en müthiş dalâleti, Cenâb-ı Hakkı tanımamaktadır. Hikâyede nasıl emin adam demişti: “Bir harf kâtipsiz olmaz; bir kanun hâkimsiz olmaz.” Biz de deriz:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Nasıl ki bir kitap—bahusus öyle bir kitap ki, her kelimesi içinde küçük kalemle bir kitap yazılmış; her harfi içinde ince kalemle muntazam bir kaside yazılmış—kâtipsiz olmak son derece muhaldir. Öyle de, şu kâinat, nakkaşsız olmak, son derece muhal ender muhaldir. Zira bu kâinat öyle bir kitaptır ki, her sahifesi çok kitapları tazammun eder. Hattâ, her kelimesi içinde bir kitap vardır. Herbir harfi içinde bir kaside vardır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Yeryüzü bir sahifedir; ne kadar kitap içinde var. Bir ağaç bir kelimedir; ne kadar sahifesi vardır. Bir meyve bir harf, bir çekirdek bir noktadır. O noktada koca bir ağacın programı, fihristesi var.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, böyle bir kitap, evsâf-ı celâl ve cemâle, nihayetsiz kudret ve hikmete mâlik bir Zât-ı Zülcelâlin nakş-ı kalem-i kudreti olabilir. Demek, âlemin şuhuduyla bu iman lâzım gelir—illâ ki dalâletten sarhoş olmuş ola...</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem nasıl ki bir hane ustasız olmaz—bahusus öyle bir hane ki, harika san’atlarla,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>Cenâb-ı Hak: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>Kur’ân-ı Hakim: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>Zât-ı Zülcelâl: sonsuz yücelik ve haşmet sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</strong></td><td><strong>bahusus: özellikle</strong></td></tr><tr><td><strong>dalâlet: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</strong></td><td><strong>emin: güvenilir (bk. e-m-n)</strong></td></tr><tr><td><strong>evsaf-ı celâl ve cemâl: haşmet, yücelik ve güzellik vasıfları (bk. v-ṣ-f; c-l-l; c-m-l)</strong></td><td><strong>fihriste: indeks, içindekiler</strong></td></tr><tr><td><strong>hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td><td><strong>hane: ev</strong></td></tr><tr><td><strong>harika: hayranlık veren</strong></td><td><strong>hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>hâkim: hükmeden, idareci, yargılayan (bk. ḥ-k-m)</strong></td><td><strong>izah edilen: açıklanan</strong></td></tr><tr><td><strong>kaside: şiir</strong></td><td><strong>kudret: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</strong></td><td><strong>kâtip: yazıcı (bk. k-t-b)</strong></td></tr><tr><td><strong>millet-i küfriye: küfür milleti, kâfirler (bk. k-f-r)</strong></td><td><strong>muhal: imkansız</strong></td></tr><tr><td><strong>muhal ender muhal: imkansızlık içinde imkansızlık</strong></td><td><strong>mukaddime: başlangıç, giriş (bk. ḳ-d-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>muntazam: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)</strong></td><td><strong>mâlik: sahip (bk. m-l-k)</strong></td></tr><tr><td><strong>nakkaş: nakış yapan (bk. n-ḳ-ş)</strong></td><td><strong>nakş-ı kalem-i kudret: kudret kalemiyle yapılan nakış (bk. n-ḳ-ş; ḳ-d-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>nefs-i emmâre: insanı devamlı kötülüğe ve yasak şeylere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)</strong></td><td><strong>nihayetsiz: sonsuz</strong></td></tr><tr><td><strong>tazammun etmek: içine almak, içermek</strong></td><td><strong>tilmiz: talebe, öğrenci</strong></td></tr><tr><td><strong>âlem: dünya (bk. a-l-m)</strong></td><td><strong>ümmet-i İslâmiye: İslâm ümmeti, Müslümanlar (bk. s-l-m)</strong></td></tr><tr><td><strong>şakirt: talebe, öğrenci</strong></td><td><strong>şuhud: görülme (bk. ş-h-d)</strong></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247407, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Sayfa 95[/b] [CENTER][FONT=Tahoma][SIZE=3][B]Mukaddime[/B][/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma]Birkaç işaretle, başka yerlerde, yani Yirmi İkinci, On Dokuzuncu, Yirmi Altıncı Sözlerde izah edilen birkaç meseleye işaret ederiz. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]BİRİNCİ İŞARET[/B] [/FONT] [FONT=Tahoma] Hikâyedeki sersem adamın, o emin arkadaşıyla, üç hakikatleri var. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]Birincisi:[/B] Nefs-i emmârem ile kalbimdir. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]İkincisi: [/B]Felsefe şakirtleriyle Kur’ân-ı Hakîm tilmizleridir. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]Üçüncüsü:[/B]Ümmet-i İslâmiye ile millet-i küfriyedir. [/FONT] [FONT=Tahoma] Felsefe şakirtleri ve millet-i küfriye ve nefs-i emmârenin en müthiş dalâleti, Cenâb-ı Hakkı tanımamaktadır. Hikâyede nasıl emin adam demişti: “Bir harf kâtipsiz olmaz; bir kanun hâkimsiz olmaz.” Biz de deriz: [/FONT] [FONT=Tahoma] Nasıl ki bir kitap—bahusus öyle bir kitap ki, her kelimesi içinde küçük kalemle bir kitap yazılmış; her harfi içinde ince kalemle muntazam bir kaside yazılmış—kâtipsiz olmak son derece muhaldir. Öyle de, şu kâinat, nakkaşsız olmak, son derece muhal ender muhaldir. Zira bu kâinat öyle bir kitaptır ki, her sahifesi çok kitapları tazammun eder. Hattâ, her kelimesi içinde bir kitap vardır. Herbir harfi içinde bir kaside vardır. [/FONT] [FONT=Tahoma] Yeryüzü bir sahifedir; ne kadar kitap içinde var. Bir ağaç bir kelimedir; ne kadar sahifesi vardır. Bir meyve bir harf, bir çekirdek bir noktadır. O noktada koca bir ağacın programı, fihristesi var. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, böyle bir kitap, evsâf-ı celâl ve cemâle, nihayetsiz kudret ve hikmete mâlik bir Zât-ı Zülcelâlin nakş-ı kalem-i kudreti olabilir. Demek, âlemin şuhuduyla bu iman lâzım gelir—illâ ki dalâletten sarhoş olmuş ola... [/FONT] [FONT=Tahoma] Hem nasıl ki bir hane ustasız olmaz—bahusus öyle bir hane ki, harika san’atlarla, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]Cenâb-ı Hak: Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]Kur’ân-ı Hakim: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]Zât-ı Zülcelâl: sonsuz yücelik ve haşmet sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/B][/TD] [TD][B]bahusus: özellikle[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dalâlet: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/B][/TD] [TD][B]emin: güvenilir (bk. e-m-n)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]evsaf-ı celâl ve cemâl: haşmet, yücelik ve güzellik vasıfları (bk. v-ṣ-f; c-l-l; c-m-l)[/B][/TD] [TD][B]fihriste: indeks, içindekiler[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hakikat: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]hane: ev[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]harika: hayranlık veren[/B][/TD] [TD][B]hikmet: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâkim: hükmeden, idareci, yargılayan (bk. ḥ-k-m)[/B][/TD] [TD][B]izah edilen: açıklanan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kaside: şiir[/B][/TD] [TD][B]kudret: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]kâinat: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/B][/TD] [TD][B]kâtip: yazıcı (bk. k-t-b)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]millet-i küfriye: küfür milleti, kâfirler (bk. k-f-r)[/B][/TD] [TD][B]muhal: imkansız[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhal ender muhal: imkansızlık içinde imkansızlık[/B][/TD] [TD][B]mukaddime: başlangıç, giriş (bk. ḳ-d-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muntazam: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)[/B][/TD] [TD][B]mâlik: sahip (bk. m-l-k)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nakkaş: nakış yapan (bk. n-ḳ-ş)[/B][/TD] [TD][B]nakş-ı kalem-i kudret: kudret kalemiyle yapılan nakış (bk. n-ḳ-ş; ḳ-d-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nefs-i emmâre: insanı devamlı kötülüğe ve yasak şeylere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)[/B][/TD] [TD][B]nihayetsiz: sonsuz[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tazammun etmek: içine almak, içermek[/B][/TD] [TD][B]tilmiz: talebe, öğrenci[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âlem: dünya (bk. a-l-m)[/B][/TD] [TD][B]ümmet-i İslâmiye: İslâm ümmeti, Müslümanlar (bk. s-l-m)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şakirt: talebe, öğrenci[/B][/TD] [TD][B]şuhud: görülme (bk. ş-h-d)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst