Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247398" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onuncu Söz - Sayfa 89</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, şu dikkatli hıfz ve muhafaza, elbette bir muhasebe içindir. Şimdi, en âdi raiyetin en âdi muamelelerini ihmal etmeyen bir hâkim-i hafîz, hiç mümkün müdür ki, raiyetin en büyüklerinden en büyük amellerini muhafaza etmesin, muhasebe etmesin, mükâfat ve mücazat vermesin?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Halbuki, o zâtın izzetine ve gayretine dokunacak ve şe’n-i merhameti hiç kabul etmeyecek muameleler, o büyüklerden sudur ediyor; burada cezaya çarpmıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>SEKİZİNCİ SURET</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Gel, ondan gelen bu fermanları sana okuyacağım. Bak, mükerrer vaad ediyor ve şiddetli tehdit ediyor ki, “Sizleri oradan alıp makarr-ı saltanatıma getireceğim ve muti’leri mes’ud, âsileri mahpus edeceğim. O muvakkat yeri harap edip müebbed sarayları, zindanları hâvi diğer bir memleket kuracağım.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem o vaad ettiği şeyler ona gayet rahattır; raiyetine gayet mühimdir. Vaadinde hulf ise, izzet-i iktidarına gayet zıttır.<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><u></u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><u></u></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bak, ey sersem! Sen yalancı vehmini, hezeyancı aklını, aldatıcı nefsini tasdik ediyorsun. Ve hiçbir vechile hulf ve hilâfa mecburiyeti olmayan ve hiçbir cihetle hilâf haysiyetine yakışmayan ve bütün görünen işler sıdkına şehadet eden bir zâtı tekzip ediyorsun. Elbette büyük bir cezaya müstehak olursun. Misalin şuna benzer ki: Bir yolcu, güneşin ziyasından gözünü kapıyor, hayaline bakıyor; vehmi, bir yıldız böceği gibi, kafa fenerinin ışığıyla dehşetli yolunu tenvir etmek istiyor!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Madem vaad etmiş; yapacaktır. Halbuki, ifası ona çok rahat ve bize ve herşeye ve ona ve saltanatına pek çok lâzımdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek bir mahkeme-i kübrâ, bir saadet-i uzmâ vardır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> bk. Bakara Sûresi, 2:80; Âl-i İmran Sûresi, 3:9, 194; Ra’d Sûresi, 13:31; İbrahim Sûresi, 14:47; Hac Sûresi, 22:47; Rûm Sûresi, 30:6; Zümer Sûresi, 39:20.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><strong>amel: iş, davranış</strong></td><td><strong>cihet: yön, taraf</strong></td></tr><tr><td><strong>dehşetli: korkunç</strong></td><td><strong>ferman: buyruk</strong></td></tr><tr><td><strong>gayret: şeref, haysiyet (bk. ğ-y-r)</strong></td><td><strong>harap etmek: yıkıp yok etmek</strong></td></tr><tr><td><strong>haysiyet: şeref, itibar</strong></td><td><strong>hezeyancı: saçmalayan</strong></td></tr><tr><td><strong>hilâf: cayma, vaz geçme</strong></td><td><strong>hulf: sözünden dönme</strong></td></tr><tr><td><strong>hâkim-i hafîz: herşeye hükmeden ve herşeyi saklayıp koruyan Allah (bk. ḥ-k-m; ḥ-f-ẓ)</strong></td><td><strong>hâvi: içine alan</strong></td></tr><tr><td><strong>hıfz: saklama (bk. ḥ-f-ẓ)</strong></td><td><strong>ifa: yerine getirme</strong></td></tr><tr><td><strong>izzet: şeref, üstünlük, yücelik (bk. a-z-z)</strong></td><td><strong>izzet-i iktidar: gücün haysiyet ve şerefi (bk. a-z-z; ḳ-d-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>mahkeme-i kübrâ: öldükten sonra âhirette Allah’ın huzurunda kurulacak olan büyük mahkeme (bk. ḥ-k-m; k-b-r)</strong></td><td><strong>mahpus etmek: hapsetmek</strong></td></tr><tr><td><strong>makarr-ı saltanat: saltanat merkezi, başkent (bk. s-l-ṭ)</strong></td><td><strong>mes’ud: mutlu</strong></td></tr><tr><td><strong>misal: örnek (bk. m-s̱-l)</strong></td><td><strong>muamele: davranış, iş</strong></td></tr><tr><td><strong>muhafaza: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)</strong></td><td><strong>muhasebe: hesaba çekme, sorgulama</strong></td></tr><tr><td><strong>muti’: itaatkar, emre uyan</strong></td><td><strong>muvakkat: geçici</strong></td></tr><tr><td><strong>mücazat: ceza</strong></td><td><strong>müebbed: sonsuz (bk. e-b-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>mühim: önemli</strong></td><td><strong>mükerrer: tekrar tekrar, tekrarla</strong></td></tr><tr><td><strong>mükâfat: ödül</strong></td><td><strong>müstehak: layık (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)</strong></td><td><strong>raiyet: halk, vatandaş</strong></td></tr><tr><td><strong>saadet-i uzmâ: çok büyük mutluluk (bk. a-ẓ-m)</strong></td><td><strong>sudur etmek: çıkmak</strong></td></tr><tr><td><strong>sıdk: doğruluk (bk. ṣ-d-ḳ)</strong></td><td><strong>tasdik: doğrulama, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)</strong></td></tr><tr><td><strong>tekzip: yalanlama</strong></td><td><strong>tenvir: aydınlatma (bk. n-v-r)</strong></td></tr><tr><td><strong>vaad etmek: söz vermek (bk. v-a-d)</strong></td><td><strong>vecih: yön, şekil</strong></td></tr><tr><td><strong>vehm: kuruntu, zan</strong></td><td><strong>vehmî: olmadığı halde varmış gibi görünen</strong></td></tr><tr><td><strong>ziya: ışık</strong></td><td><strong>âdi: sıradan, basit</strong></td></tr><tr><td><strong>âsi: isyan eden</strong></td><td><strong>şehadet: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</strong></td></tr><tr><td><strong>şe’n-i merhamet: merhametin gereği (bk. ş-e-n; r-ḥ-m)</strong></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;"> <br /> </tbody></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247398, member: 1"] [b]Onuncu Söz - Sayfa 89[/b] [FONT=Tahoma]İşte, şu dikkatli hıfz ve muhafaza, elbette bir muhasebe içindir. Şimdi, en âdi raiyetin en âdi muamelelerini ihmal etmeyen bir hâkim-i hafîz, hiç mümkün müdür ki, raiyetin en büyüklerinden en büyük amellerini muhafaza etmesin, muhasebe etmesin, mükâfat ve mücazat vermesin? [/FONT] [FONT=Tahoma]Halbuki, o zâtın izzetine ve gayretine dokunacak ve şe’n-i merhameti hiç kabul etmeyecek muameleler, o büyüklerden sudur ediyor; burada cezaya çarpmıyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]SEKİZİNCİ SURET [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Gel, ondan gelen bu fermanları sana okuyacağım. Bak, mükerrer vaad ediyor ve şiddetli tehdit ediyor ki, “Sizleri oradan alıp makarr-ı saltanatıma getireceğim ve muti’leri mes’ud, âsileri mahpus edeceğim. O muvakkat yeri harap edip müebbed sarayları, zindanları hâvi diğer bir memleket kuracağım.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem o vaad ettiği şeyler ona gayet rahattır; raiyetine gayet mühimdir. Vaadinde hulf ise, izzet-i iktidarına gayet zıttır.[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1 [/U][/B][/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bak, ey sersem! Sen yalancı vehmini, hezeyancı aklını, aldatıcı nefsini tasdik ediyorsun. Ve hiçbir vechile hulf ve hilâfa mecburiyeti olmayan ve hiçbir cihetle hilâf haysiyetine yakışmayan ve bütün görünen işler sıdkına şehadet eden bir zâtı tekzip ediyorsun. Elbette büyük bir cezaya müstehak olursun. Misalin şuna benzer ki: Bir yolcu, güneşin ziyasından gözünü kapıyor, hayaline bakıyor; vehmi, bir yıldız böceği gibi, kafa fenerinin ışığıyla dehşetli yolunu tenvir etmek istiyor! [/FONT] [FONT=Tahoma]Madem vaad etmiş; yapacaktır. Halbuki, ifası ona çok rahat ve bize ve herşeye ve ona ve saltanatına pek çok lâzımdır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek bir mahkeme-i kübrâ, bir saadet-i uzmâ vardır. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma] Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] bk. Bakara Sûresi, 2:80; Âl-i İmran Sûresi, 3:9, 194; Ra’d Sûresi, 13:31; İbrahim Sûresi, 14:47; Hac Sûresi, 22:47; Rûm Sûresi, 30:6; Zümer Sûresi, 39:20.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody style="margin: 0px; padding: 0px;">[TR] [TD][B]amel: iş, davranış[/B][/TD] [TD][B]cihet: yön, taraf[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]dehşetli: korkunç[/B][/TD] [TD][B]ferman: buyruk[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]gayret: şeref, haysiyet (bk. ğ-y-r)[/B][/TD] [TD][B]harap etmek: yıkıp yok etmek[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]haysiyet: şeref, itibar[/B][/TD] [TD][B]hezeyancı: saçmalayan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hilâf: cayma, vaz geçme[/B][/TD] [TD][B]hulf: sözünden dönme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hâkim-i hafîz: herşeye hükmeden ve herşeyi saklayıp koruyan Allah (bk. ḥ-k-m; ḥ-f-ẓ)[/B][/TD] [TD][B]hâvi: içine alan[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]hıfz: saklama (bk. ḥ-f-ẓ)[/B][/TD] [TD][B]ifa: yerine getirme[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]izzet: şeref, üstünlük, yücelik (bk. a-z-z)[/B][/TD] [TD][B]izzet-i iktidar: gücün haysiyet ve şerefi (bk. a-z-z; ḳ-d-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mahkeme-i kübrâ: öldükten sonra âhirette Allah’ın huzurunda kurulacak olan büyük mahkeme (bk. ḥ-k-m; k-b-r)[/B][/TD] [TD][B]mahpus etmek: hapsetmek[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]makarr-ı saltanat: saltanat merkezi, başkent (bk. s-l-ṭ)[/B][/TD] [TD][B]mes’ud: mutlu[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]misal: örnek (bk. m-s̱-l)[/B][/TD] [TD][B]muamele: davranış, iş[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muhafaza: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)[/B][/TD] [TD][B]muhasebe: hesaba çekme, sorgulama[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]muti’: itaatkar, emre uyan[/B][/TD] [TD][B]muvakkat: geçici[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mücazat: ceza[/B][/TD] [TD][B]müebbed: sonsuz (bk. e-b-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mühim: önemli[/B][/TD] [TD][B]mükerrer: tekrar tekrar, tekrarla[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]mükâfat: ödül[/B][/TD] [TD][B]müstehak: layık (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]nefis: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)[/B][/TD] [TD][B]raiyet: halk, vatandaş[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]saadet-i uzmâ: çok büyük mutluluk (bk. a-ẓ-m)[/B][/TD] [TD][B]sudur etmek: çıkmak[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]sıdk: doğruluk (bk. ṣ-d-ḳ)[/B][/TD] [TD][B]tasdik: doğrulama, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]tekzip: yalanlama[/B][/TD] [TD][B]tenvir: aydınlatma (bk. n-v-r)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vaad etmek: söz vermek (bk. v-a-d)[/B][/TD] [TD][B]vecih: yön, şekil[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]vehm: kuruntu, zan[/B][/TD] [TD][B]vehmî: olmadığı halde varmış gibi görünen[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]ziya: ışık[/B][/TD] [TD][B]âdi: sıradan, basit[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]âsi: isyan eden[/B][/TD] [TD][B]şehadet: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/B][/TD] [/TR] [TR] [TD][B]şe’n-i merhamet: merhametin gereği (bk. ş-e-n; r-ḥ-m)[/B][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Onuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst