Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 247885" data-attributes="member: 1"><p><strong>On İkinci Söz - Sayfa 193</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">olan Kur’ân’ı, mânâsız nukuş zannederek mânâ cihetinde kıymetsizlikle tahkir etmiş olduğundan, o hâkim-i hakîm dahi onun eserini başına vurdu, huzurundan çıkardı.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra öteki hakperest, müdakkik âlimin eserine baktı. Gördü ki, gayet güzel ve nâfi bir tefsir ve gayet hakîmâne, mürşidâne bir teliftir. “Aferin, bârekâllah,” dedi. “İşte hikmet budur ve âlim ve hakîm, bunun sahibine derler. Öteki adam ise haddinden tecavüz etmiş bir san’atkârdır.” Sonra, onun eserine bir mükâfat olarak, herbir harfine mukabil, tükenmez hazinesinden on altın verilsin irade etti.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer temsili fehmettinse, bak, hakikatin yüzünü de gör:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Amma o müzeyyen Kur’ân ise, şu musannâ kâinattır. O hâkim ise, Hakîm-i Ezelîdir. Ve o iki adam ise, birisi, yani ecnebîsi, ilm-i felsefe ve hükemâsıdır. Diğeri Kur’ân ve şakirtleridir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, Kur’ân-ı Hakîm, şu Kur’ân-ı Azîm-i Kâinatın en âli bir müfessiridir ve en beliğ bir tercümanıdır. Evet, o Furkandır ki, şu kâinatın sahifelerinde ve zamanların yapraklarında kalem-i kudretle yazılan âyât-ı tekvîniyeyi cin ve inse ders verir. Hem herbiri birer harf-i mânidar olan mevcudata “mânâ-yı harfî“ nazarıyla, yani onlara Sâni hesabına bakar. “Ne kadar güzel yapılmış; ne kadar güzel bir surette Sâniinin cemâline delâlet ediyor” der. Ve bununla kâinatın hakikî güzelliğini gösteriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Amma, ilm-i hikmet dedikleri felsefe ise, huruf-u mevcudatın tezyinatında ve münasebatında dalmış ve sersemleşmiş, hakikatin yolunu şaşırmış. Şu kitab-ı kebirin hurufatına “mânâ-yı harfî“ ile, yani Allah hesabına bakmak lâzım gelirken, öyle etmeyip “mânâ-yı ismî“ ile, yani mevcudata mevcudat hesabına bakar,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Furkan</strong>: doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Kur’ân (bk. f-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm-i Ezelî</strong>: her işini hikmetle yapan ve varlığının başlangıcı olmayıp zamanla kayıtlı olmayan Allah (bk. ḥ-k-m; e-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Azîm-i Kâinat</strong>: büyük bir Kur’ân gibi derin mânâlar ifade eden kâinat (bk. a-ẓ-m; k-v-n) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: hikmetli Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni</strong>: herşeyi sanatlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beliğ</strong>: maksadını noksansız ve güzel sözlerle anlatabilen (bk. b-l-ğ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bârekâllah</strong>: Allah hayırlı ve bereketli kılsın (bk. b-r-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cemâl</strong>: güzellik (bk. c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cin ve ins</strong>: cinler ve insanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: işaret etme, delil olma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ecnebî</strong>: yabancı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehmetmek</strong>: anlamak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haddi tecavüz</strong>: sınırı aşma, ileri gitme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakperest</strong>: doğruluktan ayrılmayan, hakkı tutan (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakîmâne</strong>: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>harf-i mânidar</strong>: mânâlı harf (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huruf-u mevcudat</strong>: büyük bir kitap olan kâinatın harfleri hükmündeki varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâkim</strong>: hükümdar, hükmedici (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâkim-i hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yapan ve herşeye hükmeden (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hükemâ</strong>: filozof, felsefeci (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilm-i felsefe</strong>: felsefe ilmi (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilm-i hikmet</strong>: hikmet ilmi (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>irade etmek</strong>: dilemek, istemek (bk. r-v-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kalem-i kudret</strong>: varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlâhî güç (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı kebirin hurufatı</strong>: büyük bir kitap olan kâinatın harfleri hükmündeki varlıklar (bk. k-t-b; k-b-r) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukabil</strong>: karşılık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musannâ</strong>: sanatlı bir şekilde yapılmış (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânâ-yı harfî</strong>: bir şeyin kendisini değil de sanatkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânâ-yı ismî</strong>: bir şeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan mânâsı (bk. a-n-y; s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müdakkik</strong>: inceden inceye araştıran</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müfessir</strong>: yorumlayıcı (bk. f-s-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mükafat</strong>: ödül</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasebat</strong>: ilişkiler, bağlantılar (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mürşidâne</strong>: hak ve doğru yolu göstererek, irşad edici (bk. r-ş-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müzeyyen</strong>: süslenmiş (bk. z-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazarıyla</strong>: gözüyle, bakışıyla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nukuş</strong>: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nâfi</strong>: faydalı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, tarz (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahkir</strong>: hakaret etme, aşağılama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefsir</strong>: Kur’ân’ın mânâ bakımından izahı, yorumu (bk. f-s-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telif</strong>: yazılmış eser</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tezyinat</strong>: süslemeler (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âli</strong>: yüksek, yüce</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât-ı tekvîniye</strong>: kâinatta Allah’ın varlığına ve birliğine delil olan varlıklar (bk. k-v-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 247885, member: 1"] [b]On İkinci Söz - Sayfa 193[/b] [FONT=Tahoma]olan Kur’ân’ı, mânâsız nukuş zannederek mânâ cihetinde kıymetsizlikle tahkir etmiş olduğundan, o hâkim-i hakîm dahi onun eserini başına vurdu, huzurundan çıkardı. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra öteki hakperest, müdakkik âlimin eserine baktı. Gördü ki, gayet güzel ve nâfi bir tefsir ve gayet hakîmâne, mürşidâne bir teliftir. “Aferin, bârekâllah,” dedi. “İşte hikmet budur ve âlim ve hakîm, bunun sahibine derler. Öteki adam ise haddinden tecavüz etmiş bir san’atkârdır.” Sonra, onun eserine bir mükâfat olarak, herbir harfine mukabil, tükenmez hazinesinden on altın verilsin irade etti. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer temsili fehmettinse, bak, hakikatin yüzünü de gör: [/FONT] [FONT=Tahoma]Amma o müzeyyen Kur’ân ise, şu musannâ kâinattır. O hâkim ise, Hakîm-i Ezelîdir. Ve o iki adam ise, birisi, yani ecnebîsi, ilm-i felsefe ve hükemâsıdır. Diğeri Kur’ân ve şakirtleridir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, Kur’ân-ı Hakîm, şu Kur’ân-ı Azîm-i Kâinatın en âli bir müfessiridir ve en beliğ bir tercümanıdır. Evet, o Furkandır ki, şu kâinatın sahifelerinde ve zamanların yapraklarında kalem-i kudretle yazılan âyât-ı tekvîniyeyi cin ve inse ders verir. Hem herbiri birer harf-i mânidar olan mevcudata “mânâ-yı harfî“ nazarıyla, yani onlara Sâni hesabına bakar. “Ne kadar güzel yapılmış; ne kadar güzel bir surette Sâniinin cemâline delâlet ediyor” der. Ve bununla kâinatın hakikî güzelliğini gösteriyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Amma, ilm-i hikmet dedikleri felsefe ise, huruf-u mevcudatın tezyinatında ve münasebatında dalmış ve sersemleşmiş, hakikatin yolunu şaşırmış. Şu kitab-ı kebirin hurufatına “mânâ-yı harfî“ ile, yani Allah hesabına bakmak lâzım gelirken, öyle etmeyip “mânâ-yı ismî“ ile, yani mevcudata mevcudat hesabına bakar, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Furkan[/B]: doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Kur’ân (bk. f-r-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm-i Ezelî[/B]: her işini hikmetle yapan ve varlığının başlangıcı olmayıp zamanla kayıtlı olmayan Allah (bk. ḥ-k-m; e-z-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Azîm-i Kâinat[/B]: büyük bir Kur’ân gibi derin mânâlar ifade eden kâinat (bk. a-ẓ-m; k-v-n) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: hikmetli Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni[/B]: herşeyi sanatlı bir şekilde yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beliğ[/B]: maksadını noksansız ve güzel sözlerle anlatabilen (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bârekâllah[/B]: Allah hayırlı ve bereketli kılsın (bk. b-r-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cemâl[/B]: güzellik (bk. c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cin ve ins[/B]: cinler ve insanlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: işaret etme, delil olma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ecnebî[/B]: yabancı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fehmetmek[/B]: anlamak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haddi tecavüz[/B]: sınırı aşma, ileri gitme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakperest[/B]: doğruluktan ayrılmayan, hakkı tutan (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakîmâne[/B]: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]harf-i mânidar[/B]: mânâlı harf (bk. a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]huruf-u mevcudat[/B]: büyük bir kitap olan kâinatın harfleri hükmündeki varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâkim[/B]: hükümdar, hükmedici (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâkim-i hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yapan ve herşeye hükmeden (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hükemâ[/B]: filozof, felsefeci (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilm-i felsefe[/B]: felsefe ilmi (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ilm-i hikmet[/B]: hikmet ilmi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]irade etmek[/B]: dilemek, istemek (bk. r-v-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kalem-i kudret[/B]: varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlâhî güç (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı kebirin hurufatı[/B]: büyük bir kitap olan kâinatın harfleri hükmündeki varlıklar (bk. k-t-b; k-b-r) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukabil[/B]: karşılık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]musannâ[/B]: sanatlı bir şekilde yapılmış (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mânâ-yı harfî[/B]: bir şeyin kendisini değil de sanatkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mânâ-yı ismî[/B]: bir şeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan mânâsı (bk. a-n-y; s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müdakkik[/B]: inceden inceye araştıran[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müfessir[/B]: yorumlayıcı (bk. f-s-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mükafat[/B]: ödül[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münasebat[/B]: ilişkiler, bağlantılar (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mürşidâne[/B]: hak ve doğru yolu göstererek, irşad edici (bk. r-ş-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müzeyyen[/B]: süslenmiş (bk. z-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazarıyla[/B]: gözüyle, bakışıyla[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nukuş[/B]: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nâfi[/B]: faydalı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, tarz (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahkir[/B]: hakaret etme, aşağılama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tefsir[/B]: Kur’ân’ın mânâ bakımından izahı, yorumu (bk. f-s-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]telif[/B]: yazılmış eser[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tezyinat[/B]: süslemeler (bk. z-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âli[/B]: yüksek, yüce[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyât-ı tekvîniye[/B]: kâinatta Allah’ın varlığına ve birliğine delil olan varlıklar (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst