Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249142" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onbeşinci Söz - Sayfa 265</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Amma inkâr ise, o adem-i kabul değil, belki o kabul-ü ademdir, bir hükümdür. Onun aklı hareket etmeye mecburdur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">O halde, senin gibi bir şeytan, onun aklını elinden alır, sonra inkârı ona yutturur. Hem, ey Şeytan, bâtılı hak ve muhali mümkün gösteren gaflet ve dalâlet ve safsata ve inat ve muğâlata ve mükâbere ve iğfal ve görenek gibi şeytanî desiselerle, çok muhâlâtı intaç eden inkâr ve küfrü, o bedbaht, insan suretindeki hayvanlara yutturmuşsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Rabian:</em> Hem, Kur’ân’ı kelâm-ı beşer farz etmek, lâzım gelir ki, âlem-i insaniyetin semâvâtında yıldızlar gibi parlayan asfiyalara, sıddıkînlere, aktablara bilmüşahede rehberlik eden ve bilbedâhe mütemadiyen hak ve hakkaniyeti, sıdk ve sadakati, emn ve emaneti umum tabakat-ı ehl-i kemâle talim eden ve erkân-ı imaniyenin hakaikiyle ve erkân-ı İslâmiyenin desâtiriyle iki cihanın saadetini temin eden ve bu icraatının şehadetiyle bizzarure hak ve hâlis ve sâfi hakikat ve gayet doğru ve pek ciddî olmak lâzım gelen bir kitabı, kendi evsâfının ve tesirâtının ve envârının zıddıyla muttasıf tasavvur edip—hâşâ, sümme hâşâ—bir sahtekârın tasniat ve iftiralarının mecmuası nazarıyla bakmak, sofestaîleri ve şeytanları dahi utandıracak ve titretecek şenî bir hezeyan-ı küfrî olmakla beraber; izhar ettiği din ve şeriat-ı İslâmiyenin şehadetiyle ve müddet-i hayatında gösterdiği bil’ittifak fevkalâde takvâsının ve hâlis ve sâfi ubûdiyetinin delâletiyle ve</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>adem-i kabul</strong>: kabul etmeme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aktab</strong>: kutuplar, büyük velilerden zamanının en büyük mürşidi olan kimseler </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>asfiya</strong>: Hz. Peygamberin çizgisinde yaşayan ilim ve takvâ sahibi büyük zatlar (bk. ṣ-f-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedbaht</strong>: talihsiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilmüşahede</strong>: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bil’ittifak</strong>: ittifakla, hep birlikte</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bizzarure</strong>: zorunlu olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bâtıl</strong>: gerçek dışı, sahte, yalan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihan</strong>: dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>desise</strong>: hile, aldatma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>desâtir</strong>: düsturlar, prensipler, kurallar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emn ve emanet</strong>: güven ve güvenilirlik (bk. e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâr</strong>: nurlar (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>erkân-ı imaniye</strong>: imanın esasları, şartları (bk. r-k-n; e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>erkân-ı İslâmiye</strong>: İslâmın esasları, şartları (bk. r-k-n; s-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evsâf</strong>: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>farz etmek</strong>: varsaymak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkalâde</strong>: olağanüstü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaflet</strong>: umursamazlık, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma (bk. ğ-f-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hak</strong>: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakaik</strong>: gerçek mahiyetler, asıl ve esaslar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakkaniyet</strong>: hak oluş, doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hezeyan-ı küfrî</strong>: küfür saçmalaması (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâlis</strong>: katıksız, saf, samimi (bk. ḫ-l-ṣ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâşâ</strong>: asla öyle değil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüküm</strong>: yargı, kesin bir karara varma (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inkâr</strong>: inanmama, yok sayma (bk. n-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intaç etmek</strong>: sonuç vermek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izhar etmek</strong>: ortaya çıkarmak (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iğfal</strong>: gaflete düşürerek kandırma, aldatma (bk. ğ-f-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabul-ü adem</strong>: yokluğunu kabul etme, inkâr</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm-ı beşer</strong>: insan sözü (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küfür</strong>: inkâr, inançsızlık (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mecmua</strong>: topluluk (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız, olmayacak şey</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhâlât</strong>: imkansız, olmayacak şeyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muttasıf</strong>: vasıflanmış (bk. v-ṣ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muğâlata</strong>: karşısındakini yanıltma, yanlışa sevketme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müddet-i hayat</strong>: hayat süresi (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mükâbere</strong>: büyüklük taslayarak doğruyu kabul etmeme (bk. k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mümkün</strong>: olabilir (bk. m-k-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütemadiyen</strong>: sürekli olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazarıyla</strong>: gözüyle, bakışıyla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rabian</strong>: dördüncü olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet</strong>: mutluluk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sadakat</strong>: bağlılık (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>safsata</strong>: yalan yanlış, uydurma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sofestâî</strong>: Yaratıcıyı kabul etmemek için herşeyi, hatta kendisini dahi inkâr eden</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sâfi</strong>: temiz, arınmış (bk. ṣ-f-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sıddıkîn</strong>: daima doğruluk üzere ve Allah’a ve peygambere sadakatte en ileride olanlar (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sıdk</strong>: doğruluk (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat-ı ehl-i kemâl</strong>: olgunluk ve fazilet sahibi insanların tabakaları (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takvâ</strong>: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma (bk. v-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>talim etmek</strong>: öğretmek (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasavvur</strong>: düşünme, hayal etme (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasniat</strong>: uydurma şeyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesirât</strong>: tesirler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: kulluk (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i insaniyet</strong>: insanlık âlemi (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şenî</strong>: kötü, çirkin, alçakça</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeriat-ı İslâmiye</strong>: İslâm şeriatı; Allah tarafından bildirilen emir ve yasaklara dayanan hükümlerin hepsi, İslâm (bk. ş-r-a; s-l-m)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249142, member: 1"] [b]Onbeşinci Söz - Sayfa 265[/b] [FONT=Tahoma]Amma inkâr ise, o adem-i kabul değil, belki o kabul-ü ademdir, bir hükümdür. Onun aklı hareket etmeye mecburdur. [/FONT] [FONT=Tahoma]O halde, senin gibi bir şeytan, onun aklını elinden alır, sonra inkârı ona yutturur. Hem, ey Şeytan, bâtılı hak ve muhali mümkün gösteren gaflet ve dalâlet ve safsata ve inat ve muğâlata ve mükâbere ve iğfal ve görenek gibi şeytanî desiselerle, çok muhâlâtı intaç eden inkâr ve küfrü, o bedbaht, insan suretindeki hayvanlara yutturmuşsun. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Rabian:[/I] Hem, Kur’ân’ı kelâm-ı beşer farz etmek, lâzım gelir ki, âlem-i insaniyetin semâvâtında yıldızlar gibi parlayan asfiyalara, sıddıkînlere, aktablara bilmüşahede rehberlik eden ve bilbedâhe mütemadiyen hak ve hakkaniyeti, sıdk ve sadakati, emn ve emaneti umum tabakat-ı ehl-i kemâle talim eden ve erkân-ı imaniyenin hakaikiyle ve erkân-ı İslâmiyenin desâtiriyle iki cihanın saadetini temin eden ve bu icraatının şehadetiyle bizzarure hak ve hâlis ve sâfi hakikat ve gayet doğru ve pek ciddî olmak lâzım gelen bir kitabı, kendi evsâfının ve tesirâtının ve envârının zıddıyla muttasıf tasavvur edip—hâşâ, sümme hâşâ—bir sahtekârın tasniat ve iftiralarının mecmuası nazarıyla bakmak, sofestaîleri ve şeytanları dahi utandıracak ve titretecek şenî bir hezeyan-ı küfrî olmakla beraber; izhar ettiği din ve şeriat-ı İslâmiyenin şehadetiyle ve müddet-i hayatında gösterdiği bil’ittifak fevkalâde takvâsının ve hâlis ve sâfi ubûdiyetinin delâletiyle ve [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]adem-i kabul[/B]: kabul etmeme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]aktab[/B]: kutuplar, büyük velilerden zamanının en büyük mürşidi olan kimseler [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]asfiya[/B]: Hz. Peygamberin çizgisinde yaşayan ilim ve takvâ sahibi büyük zatlar (bk. ṣ-f-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedbaht[/B]: talihsiz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bilmüşahede[/B]: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bil’ittifak[/B]: ittifakla, hep birlikte[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bizzarure[/B]: zorunlu olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bâtıl[/B]: gerçek dışı, sahte, yalan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihan[/B]: dünya[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]desise[/B]: hile, aldatma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]desâtir[/B]: düsturlar, prensipler, kurallar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emn ve emanet[/B]: güven ve güvenilirlik (bk. e-m-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]envâr[/B]: nurlar (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]erkân-ı imaniye[/B]: imanın esasları, şartları (bk. r-k-n; e-m-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]erkân-ı İslâmiye[/B]: İslâmın esasları, şartları (bk. r-k-n; s-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evsâf[/B]: vasıflar, özellikler (bk. v-ṣ-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]farz etmek[/B]: varsaymak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fevkalâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gaflet[/B]: umursamazlık, âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranma (bk. ğ-f-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hak[/B]: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakaik[/B]: gerçek mahiyetler, asıl ve esaslar (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakkaniyet[/B]: hak oluş, doğruluk (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hezeyan-ı küfrî[/B]: küfür saçmalaması (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâlis[/B]: katıksız, saf, samimi (bk. ḫ-l-ṣ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâşâ[/B]: asla öyle değil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hüküm[/B]: yargı, kesin bir karara varma (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]inkâr[/B]: inanmama, yok sayma (bk. n-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]intaç etmek[/B]: sonuç vermek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]izhar etmek[/B]: ortaya çıkarmak (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iğfal[/B]: gaflete düşürerek kandırma, aldatma (bk. ğ-f-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kabul-ü adem[/B]: yokluğunu kabul etme, inkâr[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm-ı beşer[/B]: insan sözü (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küfür[/B]: inkâr, inançsızlık (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mecmua[/B]: topluluk (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: imkansız, olmayacak şey[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhâlât[/B]: imkansız, olmayacak şeyler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muttasıf[/B]: vasıflanmış (bk. v-ṣ-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muğâlata[/B]: karşısındakini yanıltma, yanlışa sevketme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müddet-i hayat[/B]: hayat süresi (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mükâbere[/B]: büyüklük taslayarak doğruyu kabul etmeme (bk. k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mümkün[/B]: olabilir (bk. m-k-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mütemadiyen[/B]: sürekli olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazarıyla[/B]: gözüyle, bakışıyla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rabian[/B]: dördüncü olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saadet[/B]: mutluluk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sadakat[/B]: bağlılık (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]safsata[/B]: yalan yanlış, uydurma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sofestâî[/B]: Yaratıcıyı kabul etmemek için herşeyi, hatta kendisini dahi inkâr eden[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sâfi[/B]: temiz, arınmış (bk. ṣ-f-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sıddıkîn[/B]: daima doğruluk üzere ve Allah’a ve peygambere sadakatte en ileride olanlar (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sıdk[/B]: doğruluk (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat-ı ehl-i kemâl[/B]: olgunluk ve fazilet sahibi insanların tabakaları (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takvâ[/B]: Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma (bk. v-ḳ-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]talim etmek[/B]: öğretmek (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasavvur[/B]: düşünme, hayal etme (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasniat[/B]: uydurma şeyler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesirât[/B]: tesirler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i insaniyet[/B]: insanlık âlemi (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şenî[/B]: kötü, çirkin, alçakça[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şeriat-ı İslâmiye[/B]: İslâm şeriatı; Allah tarafından bildirilen emir ve yasaklara dayanan hükümlerin hepsi, İslâm (bk. ş-r-a; s-l-m)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst