Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249138" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onbeşinci Söz - Sayfa 262</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem bir sinek, bir sene tamamen tavus suretini tasannusuz temâşâ ehline göstersin? Hem sahtekâr, âmi bir nefer, namdar, âli bir müşirin tavrını takınsın, makamında otursun, çok zaman öyle kalsın, hilesini ihsas etmesin? Hem müfteri, yalancı, itikadsız bir adam, müddet-i ömründe daima en sadık, en emin, en mutekid bir zâtın keyfiyetini ve vaziyetini en müdakkik nazarlara karşı telâşsız göstersin, dâhilerin nazarında tasannuu saklansın? Bu ise yüz derece muhaldir; ona hiçbir zîakıl mümkün diyemez. Ve öyle de farz etmek, bedihî bir muhali vaki farz etmek gibi bir hezeyandır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Aynen öyle de, Kur’ân’ı kelâm-ı beşer farz etmek, lâzım gelir ki, âlem-i İslâmın semâsında bilmüşahede pek parlak ve daima envâr-ı hakaiki neşreden bir yıldız-ı hakikat, belki bir şems-i kemâlât telâkki edilen Kitab-ı Mübînin—hâşâ—mahiyeti bir yıldız böceği hükmünde tasannucu bir beşerin hurafatlı bir düzmesi olsun. Ve en yakınında olanlar ve dikkatle ona bakanlar farkında bulunmasın. Ve onu daima âli ve menba-ı hakaik bir yıldız bilsin. Bu ise yüz derece muhal olmakla beraber, sen ey Şeytan, yüz derece şeytanette ileri gitsen, buna imkân verdiremezsin, bozulmamış hiçbir aklı kandıramazsın. Yalnız mânen pek uzaktan baktırmakla aldatıyorsun; yıldızı, yıldız böceği gibi küçük gösteriyorsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Salisen:</em> Hem, Kur’ân’ı beşer kelâmı farz etmek, lâzım gelir ki, âsârıyla, tesirâtıyla, netâiciyle âlem-i insaniyetin bilmüşahede en ruhlu ve hayatfeşan, en hakikatli ve saadetresan, en cemiyetli ve mucizbeyan, âli meziyetleriyle yaldızlı bir Furkanın gizli hakikati—hâşâ—muavenetsiz, ilimsiz birtek insanın sahtekâr, âdi fikrinin tasniâtı olsun ve yakından onu temâşâ eden ve merakla dikkat eden büyük zekâlar, ulvî dehâlar onda hiçbir zaman, hiçbir cihette sahtekârlık ve tasannu eserini görmesin; daima ciddiyeti, samimiyeti, ihlâsı bulsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Furkan</strong>: doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Kur’ân (bk. f-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kitâb-ı Mübîn</strong>: herşeyi açıkça beyan eden kitap, Kur’ân-ı Kerim (bk. k-t-b; b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: ap açık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer kelâmı</strong>: insan sözü (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilmüşahede</strong>: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cemiyetli</strong>: geniş kapsamlı (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön, taraf</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dehâ</strong>: olağanüstü zeka ve akıl sahibi kimse</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dâhi</strong>: son derece zeki; dehâ ve hikmet sahibi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emin</strong>: güvenilir (bk. e-m-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâr-ı hakaik</strong>: hakikat nurları (bk. n-v-r; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>farz etmek</strong>: varsaymak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikatli</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayatfeşan</strong>: hayat saçan (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hezeyan</strong>: saçmalama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurafat</strong>: batıl inanışlar; mânâsız sözler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâşâ</strong>: asla, kesinlikle öyle değil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihlâs</strong>: içtenlik, samimiyet; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözetme (bk. ḫ-l-ṣ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihsas</strong>: hissettirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itikadsız</strong>: inançsız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm-ı beşer</strong>: insan sözü (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: özellik, nitelik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: özellik, nitelik, esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menba-ı hakaik</strong>: hakikatlerin kaynağı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muavenetsiz</strong>: yardımsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: olması imkansız şey</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mutekid</strong>: inanmış, dindar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizbeyan</strong>: açıklama ve anlatış tarzı mu’cize olan (bk. a-c-z; b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânen</strong>: mânevî olarak (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müdakkik</strong>: dikkatli, inceden inceye araştıran</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müddet-i ömür</strong>: ömür süresi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müfteri</strong>: iftiracı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşir</strong>: mareşal</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>namdar</strong>: şan ve şöhret sahibi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>netâic</strong>: neticeler, sonuçlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neşretmek</strong>: yaymak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadetresan</strong>: mutluluğa ulaştıran</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sadık</strong>: doğru, dürüst (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>salisen</strong>: üçüncü olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasannu</strong>: yapmacık hareket, zorla birşeyi daha iyi göstermeye çalışma (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasniât</strong>: uydurmalar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telâkki etmek</strong>: kabul etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temâşâ eden</strong>: hayranlıkla seyreden</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temâşâ ehli</strong>: gözlemci, gözetleyen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesirât</strong>: tesirler, etkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüksek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vaki</strong>: olmuş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>yıldız-ı hakikat</strong>: hakikat yıldızı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîakıl</strong>: akıl sahibi (bk. ẕî)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i insaniyet</strong>: insanlık âlemi (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i İslâm</strong>: İslâm dünyası (bk. a-l-m; s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce, yüksek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âmi</strong>: basit, sıradan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsâr</strong>: eserler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şems-i kemâlât</strong>: kemâlât güneşi, her türlü mükemmelliğin kaynağı (bk. k-m-l)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249138, member: 1"] [b]Onbeşinci Söz - Sayfa 262[/b] [FONT=Tahoma]Hem bir sinek, bir sene tamamen tavus suretini tasannusuz temâşâ ehline göstersin? Hem sahtekâr, âmi bir nefer, namdar, âli bir müşirin tavrını takınsın, makamında otursun, çok zaman öyle kalsın, hilesini ihsas etmesin? Hem müfteri, yalancı, itikadsız bir adam, müddet-i ömründe daima en sadık, en emin, en mutekid bir zâtın keyfiyetini ve vaziyetini en müdakkik nazarlara karşı telâşsız göstersin, dâhilerin nazarında tasannuu saklansın? Bu ise yüz derece muhaldir; ona hiçbir zîakıl mümkün diyemez. Ve öyle de farz etmek, bedihî bir muhali vaki farz etmek gibi bir hezeyandır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Aynen öyle de, Kur’ân’ı kelâm-ı beşer farz etmek, lâzım gelir ki, âlem-i İslâmın semâsında bilmüşahede pek parlak ve daima envâr-ı hakaiki neşreden bir yıldız-ı hakikat, belki bir şems-i kemâlât telâkki edilen Kitab-ı Mübînin—hâşâ—mahiyeti bir yıldız böceği hükmünde tasannucu bir beşerin hurafatlı bir düzmesi olsun. Ve en yakınında olanlar ve dikkatle ona bakanlar farkında bulunmasın. Ve onu daima âli ve menba-ı hakaik bir yıldız bilsin. Bu ise yüz derece muhal olmakla beraber, sen ey Şeytan, yüz derece şeytanette ileri gitsen, buna imkân verdiremezsin, bozulmamış hiçbir aklı kandıramazsın. Yalnız mânen pek uzaktan baktırmakla aldatıyorsun; yıldızı, yıldız böceği gibi küçük gösteriyorsun. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Salisen:[/I] Hem, Kur’ân’ı beşer kelâmı farz etmek, lâzım gelir ki, âsârıyla, tesirâtıyla, netâiciyle âlem-i insaniyetin bilmüşahede en ruhlu ve hayatfeşan, en hakikatli ve saadetresan, en cemiyetli ve mucizbeyan, âli meziyetleriyle yaldızlı bir Furkanın gizli hakikati—hâşâ—muavenetsiz, ilimsiz birtek insanın sahtekâr, âdi fikrinin tasniâtı olsun ve yakından onu temâşâ eden ve merakla dikkat eden büyük zekâlar, ulvî dehâlar onda hiçbir zaman, hiçbir cihette sahtekârlık ve tasannu eserini görmesin; daima ciddiyeti, samimiyeti, ihlâsı bulsun. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Furkan[/B]: doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Kur’ân (bk. f-r-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kitâb-ı Mübîn[/B]: herşeyi açıkça beyan eden kitap, Kur’ân-ı Kerim (bk. k-t-b; b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: ap açık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer kelâmı[/B]: insan sözü (bk. k-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bilmüşahede[/B]: gözle görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cemiyetli[/B]: geniş kapsamlı (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön, taraf[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dehâ[/B]: olağanüstü zeka ve akıl sahibi kimse[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dâhi[/B]: son derece zeki; dehâ ve hikmet sahibi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emin[/B]: güvenilir (bk. e-m-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]envâr-ı hakaik[/B]: hakikat nurları (bk. n-v-r; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]farz etmek[/B]: varsaymak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikatli[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayatfeşan[/B]: hayat saçan (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hezeyan[/B]: saçmalama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hurafat[/B]: batıl inanışlar; mânâsız sözler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâşâ[/B]: asla, kesinlikle öyle değil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihlâs[/B]: içtenlik, samimiyet; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözetme (bk. ḫ-l-ṣ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihsas[/B]: hissettirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]itikadsız[/B]: inançsız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm-ı beşer[/B]: insan sözü (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: özellik, nitelik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet[/B]: özellik, nitelik, esas[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]menba-ı hakaik[/B]: hakikatlerin kaynağı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muavenetsiz[/B]: yardımsız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: olması imkansız şey[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mutekid[/B]: inanmış, dindar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizbeyan[/B]: açıklama ve anlatış tarzı mu’cize olan (bk. a-c-z; b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mânen[/B]: mânevî olarak (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müdakkik[/B]: dikkatli, inceden inceye araştıran[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müddet-i ömür[/B]: ömür süresi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müfteri[/B]: iftiracı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müşir[/B]: mareşal[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]namdar[/B]: şan ve şöhret sahibi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazar[/B]: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]netâic[/B]: neticeler, sonuçlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]neşretmek[/B]: yaymak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadetresan[/B]: mutluluğa ulaştıran[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sadık[/B]: doğru, dürüst (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]salisen[/B]: üçüncü olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasannu[/B]: yapmacık hareket, zorla birşeyi daha iyi göstermeye çalışma (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasniât[/B]: uydurmalar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]telâkki etmek[/B]: kabul etmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]temâşâ eden[/B]: hayranlıkla seyreden[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temâşâ ehli[/B]: gözlemci, gözetleyen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesirât[/B]: tesirler, etkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ulvî[/B]: yüksek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vaki[/B]: olmuş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]yıldız-ı hakikat[/B]: hakikat yıldızı (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîakıl[/B]: akıl sahibi (bk. ẕî)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i insaniyet[/B]: insanlık âlemi (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i İslâm[/B]: İslâm dünyası (bk. a-l-m; s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âli[/B]: yüce, yüksek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âmi[/B]: basit, sıradan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âsâr[/B]: eserler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şems-i kemâlât[/B]: kemâlât güneşi, her türlü mükemmelliğin kaynağı (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst