Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 249122" data-attributes="member: 1"><p><strong>Onbeşinci Söz - Sayfa 252</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem arzın şu mezkûr hikmetlerden neş’et eden sür’atli tahavvülü ve devamlı tagayyürü iktiza eder ki, sekenesi de ona göre mazhar-ı tahavvülât olsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem şu mahdut arz, hadsiz mucizât-ı kudrete mazhar olduğundandır ki, en mühim sekeneleri olan ins ve cinnin kuvâlarına, sair zîhayatlar gibi fıtrî bir had ve hulkî bir kayıt konulmadığı için, nihayetsiz terakki ve nihayetsiz tedennîye mazhar olmuşlar. Enbiyadan, evliyadan tut, ta nemrudlara, ta şeytanlara kadar, uzun bir meydan-ı imtihanları peyda olmuştur. Madem öyledir; elbette firavunlaşmış şeytanlar, hadsiz şeraretiyle semâya ve ehline taş atacaklar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><span style="color: red">DÖRDÜNCÜ BASAMAK</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bütün âlemlerin Rabbi ve Müdebbiri ve Hâlıkı olan Zât-ı Zülcelâlin, ahkâmları ayrı ayrı pek çok namları ve ünvanları ve Esmâ-i Hüsnâsı vardır. Meselâ, ashab-ı Nebî safında küffara karşı muharebe etmek için melâikeleri göndermesini iktiza eden hangi isim ve ünvan ise, o isim ve ünvan iktiza eder ki, melâike ile şeyâtin ortasında muharebe bulunsun ve ahyâr-ı semâviyyîn ve eşrâr-ı arzîn mabeynlerinde mübareze olsun. Evet, küffarın nüfus ve enfasları kabza-i kudretinde olan Kadîr-i Zülcelâl, bir emirle, bir sayha ile onları mahvetmiyor. Rububiyet-i âmme ünvanıyla, Hakîm ve Müdebbir ismiyle bir meydan-ı imtihan ve mübareze açıyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Temsilde hata olmasın, görüyoruz ki, nasıl ki bir padişahın daire-i hükûmeti itibarıyla ayrı ayrı pek çok ünvanları, isimleri bulunur. Meselâ daire-i adliye onu Hâkim-i Âdil ismiyle yad eder. Daire-i askeriye onu Kumandan-ı Âzam namıyla</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Esmâ-i Hüsnâ</strong>: Allah’ın en güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle, belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâkim-i Âdil</strong>: adaletle iş gören hükmedici, adaletli hükümdar (bk. ḥ-k-m; a-d-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeye gücü yeten, sonsuz kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kumandan-ı Âzam</strong>: her yere ve herşeye hükmeden en büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müdebbir</strong>: idare eden, ilmiyle herşeyin sonunu görüp, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rab</strong>: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahkâm</strong>: hükümler (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahyâr-ı semâviyyîn</strong>: göktekilerin hayırlıları, iyileri (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yer, dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ashab-ı Nebî</strong>: Peygamberimizin ashabı, arkadaşları (bk. n-b-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i adliye</strong>: adliye dairesi (bk. a-d-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i askeriye</strong>: askerlik dairesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>daire-i hükûmet</strong>: yönetim dairesi (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enfas</strong>: nefesler, hayatlar, canlar (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evliyalar</strong>: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşrâr-ı arzîn</strong>: yeryüzünün şerlileri, kötüleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>firavunlaşmak</strong>: kendisini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük görme (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtrî</strong>: yaratılıştan (bk. f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hulkî</strong>: yaratılıştan (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ins</strong>: insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabza-i kudret</strong>: kudret eli (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kayıt</strong>: sınır</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kuvâ</strong>: duygular, hisler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küffar</strong>: kâfirler, inkârcılar (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mabeyn</strong>: ara</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahdut</strong>: sınırlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahvetmek</strong>: yok etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar-ı tahavvülât</strong>: değişikliğe uğramış (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meydan-ı imtihan</strong>: imtihan meydanı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezkur</strong>: sözü geçen, anılan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muharebe</strong>: savaş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizât-ı kudret</strong>: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mübareze</strong>: mücadele, çatışma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mühim</strong>: önemli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nam</strong>: ad, isim, ünvan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nemrud</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neş’et eden</strong>: doğan, meydana çıkan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nüfus</strong>: nefisler (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>peyda olmak</strong>: var olmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rububiyet-i âmme</strong>: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer, başka</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sayha</strong>: sesleniş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sekene</strong>: sakinler, ikamet edenler (bk. s-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sema</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sür’at</strong>: hız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tagayyür</strong>: başkalaşma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahavvül</strong>: değişim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tedennî</strong>: alçalma, gerileme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakki</strong>: yükselme, ilerleme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>yad edilmek</strong>: anılmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya, evren (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeraret</strong>: şerlilik, kötülük</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şeyâtin</strong>: şeytanlar</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 249122, member: 1"] [b]Onbeşinci Söz - Sayfa 252[/b] [FONT=Tahoma]Hem arzın şu mezkûr hikmetlerden neş’et eden sür’atli tahavvülü ve devamlı tagayyürü iktiza eder ki, sekenesi de ona göre mazhar-ı tahavvülât olsun. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem şu mahdut arz, hadsiz mucizât-ı kudrete mazhar olduğundandır ki, en mühim sekeneleri olan ins ve cinnin kuvâlarına, sair zîhayatlar gibi fıtrî bir had ve hulkî bir kayıt konulmadığı için, nihayetsiz terakki ve nihayetsiz tedennîye mazhar olmuşlar. Enbiyadan, evliyadan tut, ta nemrudlara, ta şeytanlara kadar, uzun bir meydan-ı imtihanları peyda olmuştur. Madem öyledir; elbette firavunlaşmış şeytanlar, hadsiz şeraretiyle semâya ve ehline taş atacaklar. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][COLOR=red]DÖRDÜNCÜ BASAMAK[/COLOR] [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Bütün âlemlerin Rabbi ve Müdebbiri ve Hâlıkı olan Zât-ı Zülcelâlin, ahkâmları ayrı ayrı pek çok namları ve ünvanları ve Esmâ-i Hüsnâsı vardır. Meselâ, ashab-ı Nebî safında küffara karşı muharebe etmek için melâikeleri göndermesini iktiza eden hangi isim ve ünvan ise, o isim ve ünvan iktiza eder ki, melâike ile şeyâtin ortasında muharebe bulunsun ve ahyâr-ı semâviyyîn ve eşrâr-ı arzîn mabeynlerinde mübareze olsun. Evet, küffarın nüfus ve enfasları kabza-i kudretinde olan Kadîr-i Zülcelâl, bir emirle, bir sayha ile onları mahvetmiyor. Rububiyet-i âmme ünvanıyla, Hakîm ve Müdebbir ismiyle bir meydan-ı imtihan ve mübareze açıyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Temsilde hata olmasın, görüyoruz ki, nasıl ki bir padişahın daire-i hükûmeti itibarıyla ayrı ayrı pek çok ünvanları, isimleri bulunur. Meselâ daire-i adliye onu Hâkim-i Âdil ismiyle yad eder. Daire-i askeriye onu Kumandan-ı Âzam namıyla [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Esmâ-i Hüsnâ[/B]: Allah’ın en güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle, belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan Allah (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâkim-i Âdil[/B]: adaletle iş gören hükmedici, adaletli hükümdar (bk. ḥ-k-m; a-d-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık[/B]: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeye gücü yeten, sonsuz kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kumandan-ı Âzam[/B]: her yere ve herşeye hükmeden en büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Müdebbir[/B]: idare eden, ilmiyle herşeyin sonunu görüp, ona göre hikmetle iş yapan Allah (bk. d-b-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Rab[/B]: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah (bk. r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahkâm[/B]: hükümler (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ahyâr-ı semâviyyîn[/B]: göktekilerin hayırlıları, iyileri (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yer, dünya[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ashab-ı Nebî[/B]: Peygamberimizin ashabı, arkadaşları (bk. n-b-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i adliye[/B]: adliye dairesi (bk. a-d-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i askeriye[/B]: askerlik dairesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]daire-i hükûmet[/B]: yönetim dairesi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enfas[/B]: nefesler, hayatlar, canlar (bk. n-f-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evliyalar[/B]: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eşrâr-ı arzîn[/B]: yeryüzünün şerlileri, kötüleri[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]firavunlaşmak[/B]: kendisini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük görme (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fıtrî[/B]: yaratılıştan (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hulkî[/B]: yaratılıştan (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ins[/B]: insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kabza-i kudret[/B]: kudret eli (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kayıt[/B]: sınır[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kuvâ[/B]: duygular, hisler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küffar[/B]: kâfirler, inkârcılar (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mabeyn[/B]: ara[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahdut[/B]: sınırlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahvetmek[/B]: yok etmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar-ı tahavvülât[/B]: değişikliğe uğramış (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]meydan-ı imtihan[/B]: imtihan meydanı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mezkur[/B]: sözü geçen, anılan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muharebe[/B]: savaş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizât-ı kudret[/B]: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mübareze[/B]: mücadele, çatışma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mühim[/B]: önemli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nam[/B]: ad, isim, ünvan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nemrud[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]neş’et eden[/B]: doğan, meydana çıkan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nüfus[/B]: nefisler (bk. n-f-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]peyda olmak[/B]: var olmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rububiyet-i âmme[/B]: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer, başka[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sayha[/B]: sesleniş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sekene[/B]: sakinler, ikamet edenler (bk. s-k-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sema[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sür’at[/B]: hız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tagayyür[/B]: başkalaşma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahavvül[/B]: değişim[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tedennî[/B]: alçalma, gerileme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]terakki[/B]: yükselme, ilerleme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]yad edilmek[/B]: anılmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya, evren (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şeraret[/B]: şerlilik, kötülük[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şeyâtin[/B]: şeytanlar[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
On Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst