Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Nübüvvet Hakkında
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 354334" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Nübüvvet Hakkında - Sayfa: 238</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Müteşabihat dahi ince ve müşkil istiarelerin bir kısmıdır. Zira müteşabihat, ince hakikatlere suretlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">“Kur’ân’da müşkilât vardır” dedikleri birinci şüphenin ikinci kısmına cevap:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">İşkâl dedikleri şey ya üslûbun pek yüksek ve muhtasar olmasıyla mânânın çok derin ve inceliğinden ileri gelir; Kur’ân’ın müşkilâtı bu kabildendir. Veya ibarede karışık ve düğümlü noktaların bulunmasından neş’et eder; Kur’ân-ı Kerim, bu kısım müşkilâttan müberrâ ve münezzehtir. Acaba cumhurun zihninden uzak ve pek derin hakikatleri kolay ve kısa bir suretle avâm-ı nâsın fehimlerine yakınlaştırmak ayn-ı belâgat değil midir? Belâgat, mukteza-yı hali müraattan ibaret değil midir? Hey gözlerin kör olsun herif! </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">“Yaratılışa ve maddiyata dair meselelerde Kur’ân müphem geçmiştir” dedikleri ikinci şüphelerine cevap, şöyle ki:</span></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><strong></strong></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Şecere-i âlemde, meylül-istikmâl vardır. Yani, kâinatın, bir ağaç gibi, bütün zerrâtı ve eczası kemâle meyleder ve kemâle doğru yürümektedirler. O umumî meylü’l-istikmâlden ayrı olarak, insanda da meylü’t-terakki vardır. Bu meylü’t-terakki çekirdek gibidir; neşvünemâsı pek çok tecrübeler vasıtasıyla olur ve çok fikirlerin mahsulü olan neticelerin içtimâıyla teşekkül ve tevessü etmekle fünunu intaç eder. Bu fünun da, mürettebedir. Yani her ikinci fen, birincisinin neticesidir. Birincisi olmasa, o olamaz. Birincisinin ona mukaddeme ve ulûm-u mütearife hükmünde olması şarttır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Buna binaen, bundan on asır evvel gelen insanlara fünun-u hâzırayı ders vermek veya garip meselelerden bahsetmek, onların zihinlerini şaşırtmaktan ve o insanları safsatalara atmaktan gayrı bir faide vermezdi. Meselâ, Kur’ân-ı Kerim, “Ey insanlar! Şemsin sükûnuna, arzın hareketine<strong><u><strong><u>HAŞİYE-1</u></strong></u></strong> ve bir katre su içinde</span></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p>[NOT]<strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px">Haşiye-1 </span></span></strong><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"> Hasta halimde, nevm ile yakaza arasında ihtar edilen bir nüktedir. Şemsin, yerinde, Mevlevî-vâri yaptığı semâvî hareketi, kuvve-i cazibeyi tevlit etmek içindir, kuvve-i cazibe de manzume-i şemsiye ile anılan güneşe bağlı yıldızları düşmek tehlikesinden kurtarmak içindir. Demek şemsin mihverinde dairevâri cereyan ve hareketi olmasa yıldızlar düşerler (Said Nursî).[Muhterem Müellif, diğer bir risalesinde şöyle diyor: Evet, güneş bir meyvedardır, silkinir, tâ düşmesin seyyar olan yemişleri. Eğer sükûnuyla sükûnet eylese, cezbe kaçar, ağlar fezada muntazam meczupları (Mütercim)].</span></span></p><p>[/NOT]<span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>Mevlevî-vâri</strong>: Mevlevîlik tarikatına mensup kimselerin döndüğü gibi</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>arz</strong>: yeryüzü, dünya</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>avâm-ı nas</strong>: sıradan halk tabakası</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ayn-ı belâgat</strong>: belâtın ta kendisi</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>belâğat</strong>: sözün düzgün, kusursuz, hâlin ve makamın icabına göre söylenmesi</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>binaen</strong>: -dayanarak </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>cumhur</strong>: çoğunluk, halk</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ecza</strong>: cüzler, parçalar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>fehim</strong>: anlayış, kavrayış</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>fünun</strong>: fenler; ilimler, san’atlar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>fünun-u hazıra</strong>: günümüz ilimleri, pozitif ilimler</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ihtar</strong>: hatırlatma, uyarma, ikaz</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>intaç</strong>: netice verme, meydana getirme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>içtima</strong>: toplanma, bir araya gelme</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>işkâl</strong>: sözün kendisinde bulunan bir incelik, derinlik sebebiyle veya bir edebi san’attan dolayı mânâsı, düşünülmeden anlaşılamayacak derecede kapalılık</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kabil</strong>: tür, çeşit, gibi</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>katre</strong>: damla</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kemâl</strong>: olgunluk</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>kuvve-i câzibe</strong>: çekim gücü </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mahsul</strong>: ürün</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>meylül-istikmâl</strong>: olgunluğa ulaşma meyli, eğilimi</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>meylü’t-terakki</strong>: ilerleme meyli, yükselme eğilimi, </span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>muhtasar</strong>: kısa, özet</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mukaddeme</strong>: hazırlık</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mukteza-yı hal</strong>: hâlin gereği</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müberrâ</strong>: arınmış, uzak</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>münezzeh</strong>: arınmış, kusur ve eksiklikten yüce</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müphem</strong>: belirsiz, üstü kapalı</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müraat</strong>: riayet etme, gözetme, uyma</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>mürettep</strong>: sonraki bir öncekine bağlı; bağlantılı, dizili</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müteşâbihât</strong>: Kur’ân ve hadîste temsil ve benzetmelerle açıklanan, anlaşılması zor, çok yüksek hakikatler</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müşkil istiare</strong>: kapalı istiare; içinde “kendisine benzetilen”in bizzat yer almadığı ancak ona işaret edilen bir istiare</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>müşkilât</strong>: kendisinde bulunan bir incelik, derinlik sebebiyle veya bir edebi san’attan dolayı mânâsı, düşünülmeden anlaşılamayacak derecede kapalı olan sözler</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nevm</strong>: uyku</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>neşvünemâ</strong>: büyüme ve gelişme</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>neş’et etmek</strong>: doğmak, meydana gelmek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>nükte</strong>: ince ve derin mânâ</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>safsata</strong>: yalan ve uydurma şey, saçmalık</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>semâvî</strong>: gökle ilgili</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>sükûn</strong>: hareketsiz durma; sâkinlik</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>tevessü</strong>: genişleme, yayılma</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>tevlit etmek</strong>: doğurmak, meydana getirmek</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>teşekkül</strong>: oluşum</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>ulûm-u müteârife</strong>: yaygın, herkesçe bilinen ilimler</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>umumî</strong>: genel</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>yakaza</strong>: uyanıklık hali</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>zerrât</strong>: atomlar, en küçük parçalar</span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>üslûp</strong>: ifade ve anlatım tarzı</span></span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>şecere-i âlem</strong>: âlem ağacı, bir ağaca benzeyen kâinat </span></span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"><strong>şems</strong>: güneş</span></span></td><td></td></tr></table><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 10px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 354334, member: 27"] [b]Cevap: Nübüvvet Hakkında - Sayfa: 238[/b] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Müteşabihat dahi ince ve müşkil istiarelerin bir kısmıdır. Zira müteşabihat, ince hakikatlere suretlerdir. “Kur’ân’da müşkilât vardır” dedikleri birinci şüphenin ikinci kısmına cevap:[/SIZE][/FONT] [FONT=tahoma][SIZE=2]İşkâl dedikleri şey ya üslûbun pek yüksek ve muhtasar olmasıyla mânânın çok derin ve inceliğinden ileri gelir; Kur’ân’ın müşkilâtı bu kabildendir. Veya ibarede karışık ve düğümlü noktaların bulunmasından neş’et eder; Kur’ân-ı Kerim, bu kısım müşkilâttan müberrâ ve münezzehtir. Acaba cumhurun zihninden uzak ve pek derin hakikatleri kolay ve kısa bir suretle avâm-ı nâsın fehimlerine yakınlaştırmak ayn-ı belâgat değil midir? Belâgat, mukteza-yı hali müraattan ibaret değil midir? Hey gözlerin kör olsun herif! [/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][B][FONT=tahoma][SIZE=2]“Yaratılışa ve maddiyata dair meselelerde Kur’ân müphem geçmiştir” dedikleri ikinci şüphelerine cevap, şöyle ki: [/SIZE][/FONT] [/B][/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Şecere-i âlemde, meylül-istikmâl vardır. Yani, kâinatın, bir ağaç gibi, bütün zerrâtı ve eczası kemâle meyleder ve kemâle doğru yürümektedirler. O umumî meylü’l-istikmâlden ayrı olarak, insanda da meylü’t-terakki vardır. Bu meylü’t-terakki çekirdek gibidir; neşvünemâsı pek çok tecrübeler vasıtasıyla olur ve çok fikirlerin mahsulü olan neticelerin içtimâıyla teşekkül ve tevessü etmekle fünunu intaç eder. Bu fünun da, mürettebedir. Yani her ikinci fen, birincisinin neticesidir. Birincisi olmasa, o olamaz. Birincisinin ona mukaddeme ve ulûm-u mütearife hükmünde olması şarttır.[/SIZE][/FONT] [/FONT][FONT=Trebuchet MS][FONT=tahoma][SIZE=2]Buna binaen, bundan on asır evvel gelen insanlara fünun-u hâzırayı ders vermek veya garip meselelerden bahsetmek, onların zihinlerini şaşırtmaktan ve o insanları safsatalara atmaktan gayrı bir faide vermezdi. Meselâ, Kur’ân-ı Kerim, “Ey insanlar! Şemsin sükûnuna, arzın hareketine[B][U][B][U]HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B] ve bir katre su içinde[/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT] [NOT][B][FONT=tahoma][SIZE=2]Haşiye-1 [/SIZE][/FONT][/B][FONT=tahoma][SIZE=2] Hasta halimde, nevm ile yakaza arasında ihtar edilen bir nüktedir. Şemsin, yerinde, Mevlevî-vâri yaptığı semâvî hareketi, kuvve-i cazibeyi tevlit etmek içindir, kuvve-i cazibe de manzume-i şemsiye ile anılan güneşe bağlı yıldızları düşmek tehlikesinden kurtarmak içindir. Demek şemsin mihverinde dairevâri cereyan ve hareketi olmasa yıldızlar düşerler (Said Nursî).[Muhterem Müellif, diğer bir risalesinde şöyle diyor: Evet, güneş bir meyvedardır, silkinir, tâ düşmesin seyyar olan yemişleri. Eğer sükûnuyla sükûnet eylese, cezbe kaçar, ağlar fezada muntazam meczupları (Mütercim)].[/SIZE][/FONT] [/NOT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][FONT=tahoma][/FONT][FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT][TABLE] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]Mevlevî-vâri[/B]: Mevlevîlik tarikatına mensup kimselerin döndüğü gibi[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]arz[/B]: yeryüzü, dünya[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]avâm-ı nas[/B]: sıradan halk tabakası[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ayn-ı belâgat[/B]: belâtın ta kendisi[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]belâğat[/B]: sözün düzgün, kusursuz, hâlin ve makamın icabına göre söylenmesi[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]binaen[/B]: -dayanarak [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]cumhur[/B]: çoğunluk, halk[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ecza[/B]: cüzler, parçalar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]fehim[/B]: anlayış, kavrayış[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]fünun[/B]: fenler; ilimler, san’atlar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]fünun-u hazıra[/B]: günümüz ilimleri, pozitif ilimler[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ihtar[/B]: hatırlatma, uyarma, ikaz[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]intaç[/B]: netice verme, meydana getirme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]içtima[/B]: toplanma, bir araya gelme[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]işkâl[/B]: sözün kendisinde bulunan bir incelik, derinlik sebebiyle veya bir edebi san’attan dolayı mânâsı, düşünülmeden anlaşılamayacak derecede kapalılık[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kabil[/B]: tür, çeşit, gibi[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]katre[/B]: damla[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kemâl[/B]: olgunluk[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]kuvve-i câzibe[/B]: çekim gücü [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mahsul[/B]: ürün[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]meylül-istikmâl[/B]: olgunluğa ulaşma meyli, eğilimi[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]meylü’t-terakki[/B]: ilerleme meyli, yükselme eğilimi, [/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]muhtasar[/B]: kısa, özet[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mukaddeme[/B]: hazırlık[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mukteza-yı hal[/B]: hâlin gereği[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müberrâ[/B]: arınmış, uzak[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]münezzeh[/B]: arınmış, kusur ve eksiklikten yüce[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müphem[/B]: belirsiz, üstü kapalı[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müraat[/B]: riayet etme, gözetme, uyma[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]mürettep[/B]: sonraki bir öncekine bağlı; bağlantılı, dizili[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müteşâbihât[/B]: Kur’ân ve hadîste temsil ve benzetmelerle açıklanan, anlaşılması zor, çok yüksek hakikatler[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müşkil istiare[/B]: kapalı istiare; içinde “kendisine benzetilen”in bizzat yer almadığı ancak ona işaret edilen bir istiare[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]müşkilât[/B]: kendisinde bulunan bir incelik, derinlik sebebiyle veya bir edebi san’attan dolayı mânâsı, düşünülmeden anlaşılamayacak derecede kapalı olan sözler[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nevm[/B]: uyku[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]neşvünemâ[/B]: büyüme ve gelişme[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]neş’et etmek[/B]: doğmak, meydana gelmek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]nükte[/B]: ince ve derin mânâ[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]safsata[/B]: yalan ve uydurma şey, saçmalık[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]semâvî[/B]: gökle ilgili[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]sükûn[/B]: hareketsiz durma; sâkinlik[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]tevessü[/B]: genişleme, yayılma[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]tevlit etmek[/B]: doğurmak, meydana getirmek[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]teşekkül[/B]: oluşum[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]ulûm-u müteârife[/B]: yaygın, herkesçe bilinen ilimler[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]umumî[/B]: genel[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]yakaza[/B]: uyanıklık hali[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]zerrât[/B]: atomlar, en küçük parçalar[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]üslûp[/B]: ifade ve anlatım tarzı[/SIZE][/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]şecere-i âlem[/B]: âlem ağacı, bir ağaca benzeyen kâinat [/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][SIZE=2][B]şems[/B]: güneş[/SIZE][/FONT][/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=tahoma][SIZE=2] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
İşaratü'l İcâz
Nübüvvet Hakkında
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst