Namaz kılmayana verilen dehşetli cezanın hikmeti nedir?

memluk

Hatim Sorumlusu
Namaz kılmayana verilen dehşetli cezanın hikmeti nedir?

Namaz, gurur ve kibri en fazla kıran ve insana kul olduğunu en güzel ders veren, kudsî bir ibadet. Önce kıbleye dönülür, nefsin değil Hakk’ın dilediği yöne teveccüh edilir. Tekbir ile başlanır; “En büyük ve mutlak büyük, ancak Allah’dır” denilir, nefse haddi bildirilir. Huzurda el bağlanır, itaatın ancak O’na olması gerektiği nefse ders verilir, benlik yerini taate bırakır. Allah’ın Sübhan olduğu beyan edilir. O’nun noksan sıfatlardan münezzeh ve kemâl sıfatlarla muttasıf olduğu zikredilir; nefse noksanı ve kusuru hatırlatılır. Hamd ile sürdürülür, medih ve senanın ancak Allah’a ait olduğu ilân edilir, nefis perişan olur. Yine tekbir ve rükû...

Nefsin beli bükülür... Yine tekbir ve secde. Gurur yere sürtülür... Nefis ezildikçe, kulluk inkişaf eder. Ve insan, enaniyetten uzaklaştığı nispette Hakk’a yakın olur. Namaz külli bir ibadettir. Hatta tüm ibadetlerin hulasası ve özetidir diyebiliriz. İslam'ın şartları, namazın içinde gizlidir.

Mesela; namazda iken bir şey yiyip içmememiz, oruca; eğilip kalkmamız bedenin zekatını vermeye, yani zekata; Kâbe'ye yönelip, hayalen Kâbe'yi gözlerimizin önüne getirmek hacca vs... Aynı zamanda Kâinattaki mevcudatın yapmış olduğu ibadetleri de namazımızda özetlemekteyiz.

Mesela ayakta duruşumuz ağaçlara; rükua gidişimiz, dört ayaklı hayvanların haline ve secdeye gitme durumumuzda, sürüngen hayvanların yapmış olduğu ibadetleri namazımızın içinde gösterek Kânattaki mevcudatın yapmış olduğu ibadetleri de bir manada hâl ve hareketlerimizle Cenab-ı Hakk'a takdim ediyoruz.

"Es salatu imadüddin" muktezâsınca "Namaz dinin direğidir." Yani bir çadır nasıl ki direksiz ayakta duramıyorsa, aynı şekilde dünyanın sigortası hükmünde olan namaz olmazsa bu dünyamız ayakta durmayacaktır.

Hakkıyla kılınan bir namaz, kişinin bir çok kötülüklere girmesine sed olacaktır.

Madem bu dünyaya gönderilişimizin gayesi Cenab-ı Hakk'ı tanımak ve ibadet etmektir.

Öyle ise Cenab-ı Hak, bir günde vermiş olduğu yirmi dört saatten bir saati istemekte ve namaz kılmamızı emretmektedir. İşte namazın sayılamayacak kadar özelliklerindendir ki, Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de ısrarla namaz kılmamızı istemekte ve kılmadığımız taktirde de tehdit etmektedir.

Eğer kişi, namazı inkar ederse, zaten dinden çıkar. Şayet gevşeklik ve tembellik gösterip kılmazsa, bu da cehennemle tehdit edilmekte ve aklı başa getirmektedir.
 

Þefkat_

Well-known member
Namaz kılmayana verilen dehşetli cezanın hikmeti nedir

Namaz kılmayana verilen dehşetli cezanın hikmeti nedir



Namaz, gurur ve kibri en fazla kıran ve insana kul olduğunu en güzel ders veren, kudsî bir ibadet. Önce kıbleye dönülür, nefsin değil Hakk’ın dilediği yöne teveccüh edilir. Tekbir ile başlanır; “En büyük ve mutlak büyük, ancak Allah’dır” denilir, nefse haddi bildirilir. Huzurda el bağlanır, itaatın ancak O’na olması gerektiği nefse ders verilir, benlik yerini taate bırakır. Allah’ın Sübhan olduğu beyan edilir. O’nun noksan sıfatlardan münezzeh ve kemâl sıfatlarla muttasıf olduğu zikredilir; nefse noksanı ve kusuru hatırlatılır. Hamd ile sürdürülür, medih ve senanın ancak Allah’a ait olduğu ilân edilir, nefis perişan olur. Yine tekbir ve rükû...

Nefsin beli bükülür... Yine tekbir ve secde. Gurur yere sürtülür... Nefis ezildikçe, kulluk inkişaf eder. Ve insan, enaniyetten uzaklaştığı nispette Hakk’a yakın olur. Namaz külli bir ibadettir. Hatta tüm ibadetlerin hulasası ve özetidir diyebiliriz. İslam'ın şartları, namazın içinde gizlidir.

Mesela; namazda iken bir şey yiyip içmememiz, oruca; eğilip kalkmamız bedenin zekatını vermeye, yani zekata; Kâbe'ye yönelip, hayalen Kâbe'yi gözlerimizin önüne getirmek hacca vs... Aynı zamanda Kâinattaki mevcudatın yapmış olduğu ibadetleri de namazımızda özetlemekteyiz.

Mesela ayakta duruşumuz ağaçlara; rükua gidişimiz, dört ayaklı hayvanların haline ve secdeye gitme durumumuzda, sürüngen hayvanların yapmış olduğu ibadetleri namazımızın içinde gösterek Kânattaki mevcudatın yapmış olduğu ibadetleri de bir manada hâl ve hareketlerimizle Cenab-ı Hakk'a takdim ediyoruz.

"Es salatu imadüddin" muktezâsınca "Namaz dinin direğidir." Yani bir çadır nasıl ki direksiz ayakta duramıyorsa, aynı şekilde dünyanın sigortası hükmünde olan namaz olmazsa bu dünyamız ayakta durmayacaktır.

Hakkıyla kılınan bir namaz, kişinin bir çok kötülüklere girmesine sed olacaktır.

Madem bu dünyaya gönderilişimizin gayesi Cenab-ı Hakk'ı tanımak ve ibadet etmektir.

Öyle ise Cenab-ı Hak, bir günde vermiş olduğu yirmi dört saatten bir saati istemekte ve namaz kılmamızı emretmektedir. İşte namazın sayılamayacak kadar özelliklerindendir ki, Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de ısrarla namaz kılmamızı istemekte ve kılmadığımız taktirde de tehdit etmektedir.

Eğer kişi, namazı inkar ederse, zaten dinden çıkar. Şayet gevşeklik ve tembellik gösterip kılmazsa, bu da cehennemle tehdit edilmekte ve aklı başa getirmektedir
Sorularla Risalei Nur.
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Evet, nasıl ki Fâtiha Kur’ân’a, insan kâinata fihristedir; namaz da hasenata fihristedir.
Çünkü namaz; savm, hac, zekât ve sair hakikatleri hâvi olduğu gibi, idrakli ve idraksiz mahlûkatın ihtiyarî ve fıtrî ibadetlerinin nümunelerine de şâmildir.
Meselâ secdede, rükûda, kıyamda olan melâikenin ibadetlerini, hem taş, ağaç ve hayvanların o ibadetlere benzeyen durumlarını andıran bir ibadettir.
 

Müekked

Well-known member
Evet, nasıl ki Fâtiha Kur’ân’a, insan kâinata fihristedir; namaz da hasenata fihristedir.
Çünkü namaz; savm, hac, zekât ve sair hakikatleri hâvi olduğu gibi, idrakli ve idraksiz mahlûkatın ihtiyarî ve fıtrî ibadetlerinin nümunelerine de şâmildir.
Meselâ secdede, rükûda, kıyamda olan melâikenin ibadetlerini, hem taş, ağaç ve hayvanların o ibadetlere benzeyen durumlarını andıran bir ibadettir.


Fatiha. Alemlerin Rabbi Terbiyecisi ne hamd ile başlar. Elhamdü lillahi rabbil alemin. Er rahmanir Rahîm.İle Rabbin Dünyada Rahmet sahibi olduğunu.Ahirette de müminlere Rahmetle bağışlayıp cennete koyacağını. Söyler. Maliki yevmid din. Din günü sahibi Allah. O gün kafirleri de ceza olarak yaptıkları karşılığında cehenneme atacağı tehdidinde bulunur. Buraya kadar gaybidir. Burdan sonra fatiha sanki Hak huzuruna erişmeye hazırlanmış gaybi ayetlerin peşin sıra. Allah ı görüyor gibi idraki devam eder. İyyake nabüdü. YAnlız sana ibadet ederiz. VE iyyake nasteîn. Yanlız senden yardım dileriz. İle de Hakk huzurunda. direk bir hitapta bulunur. ve devam eder...


KAinattaki herşey Allah ı tesbih eder. Taşlar belki "tak tak" der lisanlarınla düşerek. Leylek HAkk Hakk diye tesbih eder. Bir kedi Ya RAhim Ya RAhim diye tesbih eder. Bİr radyoyu uygun ayarlayınca camidde olsa konuşuyor. Buna benzer kainatta ne varsa kendi dilinde lisan eder. Belki bizler duymayız.

Bir ağaç dile gelse. Diyecek ki. Benim Rabbim Kerîm dir. Rahim dir. Rahman dır. Alim dir. Kadir dir. Rezzak dır..Bize bir çamurdan ne latif ve müzeyyen meyveler taktırmaktadır,.. Der de der...

Bizler de kıraatte ağaçlar gibi. Eğilirken rüku da hayvanatın dört ayak misali gibi... vs namazla tüm kainatın hamdini zişuur olarak. idrak edip nefsimize mukabil Hakka taat içinde sunuyoruz... İdrak eden etmeyen fıtri ve ihtiyari ibadetlerin numunelerinden şamil bir hal bir umum hal alıyoruz...Tüm hamdlerin şükrünü şuur ve akılla müşahede edip sunuyoruz...

Namaz iki vakit arasında verilen nimetlerin şükrüdür. Ayrıca şükrü hamdden ayıran husus. YAni bize ulaşmayan şükürlere müteşekkir olmak. Tüm kainatla alakadar olduğumz. Bir kuş şakımasından mutlu oluyoruz. Bir yıldızdan. Bir çiçekten.. Tatlı bir meyve.. Hatta güzel bir manzaradan içimize bin türlü menfezler açılıyor..Mutluluğa dair. İki vakit arasındaki tüm hamdlerin. Ulaşmamış şükürlerin. Ve kendi şükrümüzün yapılması çok elzemdir. Yapılmamasıda büyük bir cinayettir. Nankörlüktür. Hainlik ve alçaklıktır...
 
Üst