Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Muhakemat
Muhakemat 6. Ders - Mazide Nazarî Olan Bir Şey, Müstakbelde Bedihî Olabilir..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 392654" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ</span></span></p><p><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"></span></span><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Eser:</strong> Muhakemat/Birinci Makale (Unsur'u-l Hakikat)/İkinci Mukaddeme</p><p><strong>Konu:</strong> Mazide Dahilerin Bile Bilemediği Şeylerin, Günümüzde Avama Dahi Malum Olması</p><p></p><p></p><p><strong>Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor. </strong></p><p></p><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul">Derslerimize herkes katılabilir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir.</li> <li data-xf-list-type="ul">Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı.</li> <li data-xf-list-type="ul">Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler.</li> <li data-xf-list-type="ul">Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır.</li> <li data-xf-list-type="ul">Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz.</li> </ul><p></p><p><strong>Selam ve dua ile.</strong></p><p></p><p></p><p>[BILGI]<span style="font-size: 18px">İkinci Mukaddeme</span></p><p></p><p>Mazide nazarî olan bir şey, müstakbelde bedihî olabilir. Şöyle tahakkuk etmiştir: Âlemde meylü’l-istikmal vardır. [SUP]<strong>1</strong>[/SUP] Onunla hilkat-i âlem, kanun-u tekâmüle tâbidir. İnsan ise, âlemin semerat ve eczasından olduğundan, onda dahi meylü’l-istikmalden bir meylü’t-terakki mevcuttur. Bu meyil ise telâhuk-u efkârdan istimdat ile neşvünema bulur. Telâhuk-u efkâr ise, tekemmül-ü mebâdiyle inbisat eder. Tekemmül-ü mebâdi ise, fünun-u ekvânın tohumlarını sulb-ü hilkatten zamanın terbiyegerdesi bir zemine ilka ile telkih eder. O tohumlar ise tedricî tecrübelerle büyür ve neşvünema bulur.</p><p></p><p><strong>Buna binaendir :</strong> Bu zamanda bedihiye ve ulûm-u âdiye sırasına girmiş pek çok mesail var; zaman-ı mazide gayet nazarî ve hafî ve burhana muhtaç idiler. Zira görüyoruz: Şimdilik coğrafya ve kozmoğrafya ve kimya ve tatbikat-ı hendesiyyeden çok mesail var ki, mebâdî ve vesaitin tekemmülüyle ve telâhuk-u efkârın keşfiyatıyla bu zamanın çocuklarına dahi meçhul kalmamışlardır. Belki oyuncak gibi onlarla oynuyorlar. Halbuki İbn-i Sina ve emsaline nazarî ve hafî kalmışlardır. Halbuki hikmetin bir pederi hükmünde olan İbn-i Sina, şiddet-i zekâ ve kuvvet-i fikir ve kemâl-i hikemiye ve vüs’at-i karîha noktasında bu zamanın yüzlerce hükemasıyla muvazene olunsa, tereccüh edip ve ağır gelecektir. Noksaniyet İbni Sina’da değil; çünkü ibn-i zamandır. Onu nakıs bırakan zamanın noksaniyeti idi. Acaba bedihî değil midir ki, Kolomb-u Zûfünûnun sebeb-i iştiharı olan Yeni Dünya’nın keşfi, faraza bu zamana kadar kalmış olsaydı, hiç kaptan arasında kıymeti olmayan bir kayık sahibi de Yeni Dünya’yı eski dünyaya komşu etmeye muktedir olacaktı. Evvelki keşşafın tebahhur-u fikrine ve mehaliki iktihamına bedel, bir küçük sefine ile bir pusula kifayet edecekti. Fakat, bununla beraber, şimdi gelecek bir hakikati nazar-ı dikkate almak lâzımdır. Şöyle ki: Mesail iki kısımdır.</p><p></p><p>Birisinde telâhuk-u efkâr tesir eder. Belki ona mütevakkıftır. Nasıl ki, maddiyatta büyük bir taşı kaldırmak için teavün lâzımdır.</p><p></p><p>Kısm-ı diğerîde, esas itibarıyla telâhuk ve teavün tesirsizdir. Bin de, bir de birdir. Nasıl ki, hariçte bir uçurum üzerinde atlamak veyahut bir dar yerde geçmekte küll ve küll-ü vahid birdir. Teavün fayda vermez.</p><p></p><p>Bu kıyasa binaen fünunun bir kısmı, büyük taşın kaldırılması gibi teavüne muhtaçtır. Bunların ekserî, ulûm-u maddiyedendir. Diğer bir kısmı ikinci misale benzer. Tekemmülü def’î, yahut def’î gibi olur. Bu ise, ağlebi mâneviyat veya ulûm-u İlâhiyedendir. Lâkin, eğer çendan telâhuk-u efkâr bu kısm-ı sâninin mahiyetini tağyir ve tekmil ve tezyid edemezse de, burhanların mesleklerine vuzuh ve zuhur ve kuvvet verir.</p><p></p><p>Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim bir şeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki, maddiyatta tevaggul eden, mâneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran, maddiyatta mahareti olanın mâneviyatta hükmü hüccet olmasına sebep olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyân-ı istimâ değildir. Evet, bir hasta, tıbbı hendeseye kıyas ederek, tabibe bedelen mühendise müracaat edip gösterdiği ilâcı istimal ederse, akrabasına tâziye vermeye dâvet ve kendisi için kabristan-ı fenanın hastahanesine nakl-i mekân etmek için bir raporu istemek demektir. Kezalik, hakaik-i mahzâ ve mücerredât-ı sırfeden olan mâneviyatta, maddiyûnun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdetâ lâtife-i Rabbaniye denilen kalbin sektesini ve cevher-i nurânî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir. Evet, herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatı göremez.</p><p></p><p></p><p><strong>[SUP]<strong>1</strong>[/SUP] : (*) Bizim bir Kürd demiştir: Her zerrede temâyül ayandır tekâmüle Her soyda füyûz, hüveyda-nemâ ile Bir nokta-i kemâle şitab üzre kâinat, Ol noktaya teveccüh ile yükselir hayat. Kahriyât</strong>[/BILGI]</p><p></p><p></p><p>[TAVSIYE]<span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 10px">Diğer Muhakemat dersleri: <a href="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/muhakemat-505/" target="_blank"><strong>Muhakemat</strong></a></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 10px"></span></span></span><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 10px">Diğer açıklamalı dersler: <strong><a href="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/" target="_blank">Risale Açıklamalı</a></strong></span></span></span>[/TAVSIYE]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 392654, member: 27"] [SIZE=6][FONT=trebuchet ms]بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ [/FONT][/SIZE][B] Eser:[/B] Muhakemat/Birinci Makale (Unsur'u-l Hakikat)/İkinci Mukaddeme [B]Konu:[/B] Mazide Dahilerin Bile Bilemediği Şeylerin, Günümüzde Avama Dahi Malum Olması [B]Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor. [/B] [LIST] [*]Derslerimize herkes katılabilir. [*]Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir. [*]Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir. [*]Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı. [*]Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler. [*]Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır. [*]Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz. [/LIST] [B]Selam ve dua ile.[/B] [BILGI][SIZE=5]İkinci Mukaddeme[/SIZE] Mazide nazarî olan bir şey, müstakbelde bedihî olabilir. Şöyle tahakkuk etmiştir: Âlemde meylü’l-istikmal vardır. [SUP][B]1[/B][/SUP] Onunla hilkat-i âlem, kanun-u tekâmüle tâbidir. İnsan ise, âlemin semerat ve eczasından olduğundan, onda dahi meylü’l-istikmalden bir meylü’t-terakki mevcuttur. Bu meyil ise telâhuk-u efkârdan istimdat ile neşvünema bulur. Telâhuk-u efkâr ise, tekemmül-ü mebâdiyle inbisat eder. Tekemmül-ü mebâdi ise, fünun-u ekvânın tohumlarını sulb-ü hilkatten zamanın terbiyegerdesi bir zemine ilka ile telkih eder. O tohumlar ise tedricî tecrübelerle büyür ve neşvünema bulur. [B]Buna binaendir :[/B] Bu zamanda bedihiye ve ulûm-u âdiye sırasına girmiş pek çok mesail var; zaman-ı mazide gayet nazarî ve hafî ve burhana muhtaç idiler. Zira görüyoruz: Şimdilik coğrafya ve kozmoğrafya ve kimya ve tatbikat-ı hendesiyyeden çok mesail var ki, mebâdî ve vesaitin tekemmülüyle ve telâhuk-u efkârın keşfiyatıyla bu zamanın çocuklarına dahi meçhul kalmamışlardır. Belki oyuncak gibi onlarla oynuyorlar. Halbuki İbn-i Sina ve emsaline nazarî ve hafî kalmışlardır. Halbuki hikmetin bir pederi hükmünde olan İbn-i Sina, şiddet-i zekâ ve kuvvet-i fikir ve kemâl-i hikemiye ve vüs’at-i karîha noktasında bu zamanın yüzlerce hükemasıyla muvazene olunsa, tereccüh edip ve ağır gelecektir. Noksaniyet İbni Sina’da değil; çünkü ibn-i zamandır. Onu nakıs bırakan zamanın noksaniyeti idi. Acaba bedihî değil midir ki, Kolomb-u Zûfünûnun sebeb-i iştiharı olan Yeni Dünya’nın keşfi, faraza bu zamana kadar kalmış olsaydı, hiç kaptan arasında kıymeti olmayan bir kayık sahibi de Yeni Dünya’yı eski dünyaya komşu etmeye muktedir olacaktı. Evvelki keşşafın tebahhur-u fikrine ve mehaliki iktihamına bedel, bir küçük sefine ile bir pusula kifayet edecekti. Fakat, bununla beraber, şimdi gelecek bir hakikati nazar-ı dikkate almak lâzımdır. Şöyle ki: Mesail iki kısımdır. Birisinde telâhuk-u efkâr tesir eder. Belki ona mütevakkıftır. Nasıl ki, maddiyatta büyük bir taşı kaldırmak için teavün lâzımdır. Kısm-ı diğerîde, esas itibarıyla telâhuk ve teavün tesirsizdir. Bin de, bir de birdir. Nasıl ki, hariçte bir uçurum üzerinde atlamak veyahut bir dar yerde geçmekte küll ve küll-ü vahid birdir. Teavün fayda vermez. Bu kıyasa binaen fünunun bir kısmı, büyük taşın kaldırılması gibi teavüne muhtaçtır. Bunların ekserî, ulûm-u maddiyedendir. Diğer bir kısmı ikinci misale benzer. Tekemmülü def’î, yahut def’î gibi olur. Bu ise, ağlebi mâneviyat veya ulûm-u İlâhiyedendir. Lâkin, eğer çendan telâhuk-u efkâr bu kısm-ı sâninin mahiyetini tağyir ve tekmil ve tezyid edemezse de, burhanların mesleklerine vuzuh ve zuhur ve kuvvet verir. Hem de nazar-ı dikkate almak lâzımdır ki: Kim bir şeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki, maddiyatta tevaggul eden, mâneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran, maddiyatta mahareti olanın mâneviyatta hükmü hüccet olmasına sebep olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyân-ı istimâ değildir. Evet, bir hasta, tıbbı hendeseye kıyas ederek, tabibe bedelen mühendise müracaat edip gösterdiği ilâcı istimal ederse, akrabasına tâziye vermeye dâvet ve kendisi için kabristan-ı fenanın hastahanesine nakl-i mekân etmek için bir raporu istemek demektir. Kezalik, hakaik-i mahzâ ve mücerredât-ı sırfeden olan mâneviyatta, maddiyûnun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdetâ lâtife-i Rabbaniye denilen kalbin sektesini ve cevher-i nurânî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir. Evet, herşeyi maddiyatta arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise mâneviyatı göremez. [B][SUP][B]1[/B][/SUP] : (*) Bizim bir Kürd demiştir: Her zerrede temâyül ayandır tekâmüle Her soyda füyûz, hüveyda-nemâ ile Bir nokta-i kemâle şitab üzre kâinat, Ol noktaya teveccüh ile yükselir hayat. Kahriyât[/B][/BILGI] [TAVSIYE][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=verdana][SIZE=2]Diğer Muhakemat dersleri: [URL="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/muhakemat-505/"][B]Muhakemat[/B][/URL] [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=verdana][SIZE=2]Diğer açıklamalı dersler: [B][URL="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/"]Risale Açıklamalı[/URL][/B][/SIZE][/FONT][/FONT][/TAVSIYE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Muhakemat
Muhakemat 6. Ders - Mazide Nazarî Olan Bir Şey, Müstakbelde Bedihî Olabilir..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst