molla_zehra
Well-known member
Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned
( Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder. )
....
Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
( Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan
erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.)
....
Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
( İştiyâk derdini şerhedebilmem için,
ayrılık acılarıyle şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.)
....
Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
( Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.)
....
Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem
(Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu)
olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım. )
....
Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
( Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
İçimdeki esrârı araştırmadı. )
....
Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
( Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu
görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.)
....
Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst
( Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir.
Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur. )
....
Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
( Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir.
Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun. )
....
Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd
Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd
( Neydeki âteş ile meydeki kabarış,
hep aşk eseridir. )
-MEVLANA C.RUMİ-
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned
( Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder. )
....
Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
Ez nefîrem merd ü zen nâlîdeend
( Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan
erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.)
....
Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
( İştiyâk derdini şerhedebilmem için,
ayrılık acılarıyle şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.)
....
Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
( Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.)
....
Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem
(Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu)
olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım. )
....
Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
( Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
İçimdeki esrârı araştırmadı. )
....
Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
( Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu
görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.)
....
Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst
( Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir.
Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur. )
....
Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
( Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir.
Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun. )
....
Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd
Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd
( Neydeki âteş ile meydeki kabarış,
hep aşk eseridir. )
-MEVLANA C.RUMİ-